Çözüldü Allah‘ın Rahmeti Nasıldır?

Tüm müminlere es-Selamün Aleyküm diyerek başlamak istiyorum…

Ben peygamberimiz Muhammed ‘e çokça salat-ü selam okumayı seven ve faziletli olduğuna da inanan bir kimseyim. Elhamdülillah. Yaptığım araştırmalar sonucu şunu anladım ki ALLAH Azze ve Celle ‘nin biz kullarına salatı rahmet etmesi, meleklerin biz kullara salatı ise bizim için istiğfarda bulunmalarıdır. Hasan-ı Basri, İmam Şafii, İmam Tirmizi, Süfyan-es Sevri gibi ilim adamlarından öğrendiğim kadarıyla böyle. Fakat merakım şu yöndedir mesela ben peygambere salat okudukça meleklerde benim için istiğfar ederler bunu anladım. Şu anlama geliyor ki 1 saat salat okursam meleklerde o 1 saatlik süreç içinde istiğfarda bulunurlar. Ama ALLAH Azze ve Celle ‘nin rahmet etmesinin nasıl olduğunu merak etmekteyim. Birçok sahih hadiste nebiye 1 kere salat edene ALLAH 10 kere salat eder yazmakta fakat Ahmed bin Hanbel’in rivayet ettiği bir hadiste 70 kere olduğu yazmakta. 70 arapçada çokluk ifade ettiği için aklım karıştı. Ahmed bin Hanbel’in rivayet ettiği hadisle meleklerin sadece salat ettiğimiz süreçte istiğfarda bulunması çok anlaşılır ve açıklayıcı. Ama ALLAH ‘ın rahmet etmesi 1 salata 10 rahmet anlamına mı gelir yoksa çokça rahmet eder anlamına mı gelir? Yani salat okuduğum süre boyunca mı ALLAH bana rahmet eder yoksa adet hesabıyla salatü selam başına 10 rahmet mi? Benim için çok önemli bir konu. Çünkü ibadetlerimin büyük kısmı nebiye salat-ü selam okumaya ayrılmış durumda. Özellikle Abdulmuizz Fida hocamın cevabını beklemekteyim. Tüm müminlere ALLAH ‘tan rahmet diliyor ve onları sevdiğimi bildirmek istiyorum.

Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh kardeşim

"Rahmetim ise her şeyi (bütün mahlukatı) kuşatmıştır." (Â'râf Sûresi: 156)

"(Ey Peygamber!) Biz seni, ancak âlemlere (bütün insanlara) bir rahmet vesilesi olman için gönderdik." (Enbiyâ Sûresi: 107)

Ömer b. Hattab'tan (r.anh) rivâyet olunduğuna göre, O şöyle demiştir:
"Rasûlullah (s.a.v.)'e esirler getirildi. Aralarında çocuğunu arayan bir de kadın vardı. Esirler arasında bulduğu bir çocuğu bulunca onu hemen kapıp bağrına bastı ve onu doyasıya emzirmeye başladı.
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) bize şöyle buyurdu: - Ne dersiniz, bu kadın, bu çocuğunu ateşe atar mı?
Biz: - Hayır, Allah'a yemîn olsun ki, bu kadın ateşe çocuğunu atmamaya gücü yetiyor bir halde iken, onu ateşe atmaz! dedik.
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: - Allah'a yemin olsun ki, Allah Teâlâ'nın mûmin kullarına olan merhameti, bu kadının çocuğuna olan merhametinden daha büyüktür."
(Buhârî; Hadis no: 5653; Muslim; Hadis no: 6912)

Peygamber (s.a.v.) bu konuda şöyle buyurmuştur:
"Hiç kimseyi (sâlih) ameli cennete girdiremez!
(Sahâbe): - Seni de mi girdiremez ey Allah'ın elçisi? diye sordular.
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) : - Hayır, beni bile...Ancak Allah Teâlâ'nın kendi katından bir ihsanı ve rahmetiyle Beni bürümesi bundan mustesnâdır. Elinizden geldiği kadarıyla doğru ve istikamet üzere amel etmeye çalışın. Sizden biriniz ölümü temenni etmesin. Zira kişi iyi biri ise, yaşadıkça iyiliğinin artması; günahkâr biri ise, tevbe edip günahlarından arınması umulur."
(Buhârî; Hadis no: 5349; Muslim; Hadis no: 7042)


Ebu Hurayra'dan (r.anh) rivâyet olunduğuna göre;
Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur:
"Hiç şubhesiz Allah Teâlâ'nın 100 rahmeti vardır. Bunlardan sadece bir rahmeti cinler, insanlar, hayvanlar ve zehirli hayvanlar arasına (yeryüzüne) indirmiştir. İşte bütün mahlukat bu bir rahmet vesilesiyle birbirlerine şefkât gösterirler. Bu rahmet vesilesiyle birbirlerine merhamet ederler. Bu rahmet vesilesiyle yabanî hayvanlar yavrularına şefkât gösterirler. Allah Teâlâ 99 rahmeti ise, onunla mûmin kullarına merhamet etmek için kıyâmet gününe saklamıştır."
(Muslim, Tevbe, 18-21, Hadis no: 6908; Buharî, Rikak,19 - Edeb, 19; Nuraddin Mecmau’z-Zevaid, 10/385)

Rivâyetteki Rahmetten Kasıt :
1- Allah’ın ezelî sıfatı olan rahmet değil, kâinatta yarattığı mahluklarına bahşettiği nimetler manasına gelir. Yanî buradaki rahmet zatî rahmet değil, fiilî rahmettir.
Bu nîmetler kullî manada -taksimatının mahiyetini bilmediğimiz- 100 çeşittir. Dünyadaki bütün nîmetler bunlardan sadece bir parçadır, bir çeşittir. Doksan dokuzu ise ahirette cennetlik olan mûminlere verilir. Bazı rivayetlerde -meal olarak- yer alan “Allah 100 rahmeti yarattı” ifadesinden bu fiilî rahmeti, nîmeti anlamak mümkündür.

2- Allah’ın sonsuz rahmetidir. “100 parça” şeklindeki taksimat ise, insanların anlamalarını kolaylaştırmaya yönelik olup kesretten kinayedir. İnsanların ümit/korku dengesini korumaları için verilmiş bir derstir. Bu dünyada tek bir rahmetin tezahurunden hasıl olan İslam, Kur’an, namaz ve gönüllerden fışkıran şefkat, merhamet gibi bin bir çeşit nimetleri düşünen bir kimse, yüz rahmetin birden tecelli edeceği ahiret diyarındaki nimetlerin haddi hesabı olamayacağını kolaylıkla anlayabilir. (İmam Nevevî, İbn Hâcer, ilgili hadisin şerhi)

Sahîh-i Muslim şârihlerinden Ubbî de, bu taksimin Allah’ın rahmetinin çokluğundan kinâye olduğunu ifade etmiştir. Bununla beraber bu taksimin rahmet çeşitlerinin gerçek taksimi olması da muhtemeldir. Buna göre rahmetin diğer çeşitlerini Allah bilir.


Allah'ın kullarına acıması, şefkat etmesi, onlara nimetler vererek ihsanda bulunması, bol bol rızıklar göndermesi demektir.