Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Allah'ın Sunneti ve Mu'minlerin Vaziyeti

Merusa Çevrimdışı

Merusa

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Allah’ın sünnetleri nasıl tecellî ediyor ve günler insanlar arasında nasıl da dönüp duruyor. Bunda akıl sâhipleri için öğütler yok mu? Düşünenler için Allah’tan büyük bir uyarı, bir ders, bir ikaz, bir hatırlatma, bir mühlet verme yok mu?

Allah azze ve celle küfür ve zulüm ehline ebedî ateşi vaad etti, onlar kaybetmişlerdir, onlar hezîmete uğrayacaklarında şüphe olmayan topluluktur. Onlarla oyalanıp durmayı bırakın; «Sen “Allah” de, sonra bırak onları daldıkları sapıklıklarında oynayadursunlar» En'âm: 91

Bugün imtihân, îmân ehlinin imtihânıdır. Sen kendinle, kendi âkıbetinle ve kendi seçimlerinle ilgilen. Ümmet içindeki ‘senin’ pozisyonunu, ümmetin gücü, toplanması ve birliği üzere olan yerde belirle. Ayrışmacı, bölünmeci, mezhepçi ve taassubî bir sahada değil. Âlimlerin konuşmadığı meselelerde konuşan sen olma, sabret ve ‘ilim ehlinin’ ümmeti yönlendirmesini bekle, onların yönlendirmelerinin amacının hakkın beyânı ve safların hakk üzere birleşmesi gayesine dayalı olduğunu bilerek, onların ‘yapıcı’ ve ‘muslih’ yönünü kavra. Avamın ‘yapıcı olmayan biçimde’ konuşmayı artırması; zihinlerin karışması ve müslümanlar arası nefret ve bölünmeye sebeb olması demektir.

İhtilâflarımız büyüyor, çekişme ve huzursuzluklar artıyor. Size muhalefet eden kardeşlerinize ihsân ve merhametle nasihat edin, şeytanın Müslümanların gücünü dağıtmak için kurduğu tuzağa düşmeyin. Ayrışmayın, birbirinizle uyuşmadığınız yerde kardeşlerinizi terk etmeyin, İslâm’la bağlanan bağlarınızı çözüp de Allah düşmanlarını sevindirmeyin. Birbirinizle hayr, iyilik ve Allah’ın rıdvânı üzere ahitleşin. «Ahdettiğiniz zaman, Allah’ın ahdine vefâ gösterin..» Nahl: 91. «İyilik ve takvâ üzere yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın.» Mâide: 2

Allah’ın mü’minleri ne ile ve ne için sınadığını göremeyenler gerçekten de zavallı bir hâldedirler.

Allah’ın kendisini Dîn’inin yardımcılarından kılması için ne amelle ne de en azından bir arzu ve temennîyle Allah ile ahitleşmeyenler, hüsrâna uğramışlar fakat bunu fark etmemektedirler.

Allah’ın sünnetlerinden ibret alanlara ve hazırlık üzere bulunanlara gelince, onlara Allah subhânehu ve teâlâ’dan dünyâda da âhirette de bir müjde vardır:

«Onlar yara aldıktan sonra Allah’ın ve Rasûl’ün (cihâd) davetine icâbet eden kimselerdir. Onlardan iyilik yapan ve takvâ sâhibi olanlar için büyük bir ecir vardır.
Onlar öyle kimselerdir ki, insanlar kendilerine “İnsanlar size karşı toplandılar! Onlardan korkun!” dedikleri zaman; bu söz onların îmânını daha da artırdı. Ve dediler ki: “Bize Allah yeter.. O ne güzel vekîldir.”
Bundan dolayı, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan Allah’tan bir nimet ve lutufla geri döndüler ve Allah’ın rızâsına uydular. Allah, büyük lutuf sâhibidir.

O Şeytân, sizi ancak kendi dostlarıyla korkutur. Öyleyse siz onlardan korkmayın, eğer Mü’min iseniz, yalnız Ben’den korkun.
Küfürde yarışanlar da seni üzmesin. Onlar, Allah’a hiçbir zarar veremezler. Allah, onlara âhirette hiçbir nasîb bırakmamak istiyor. Onlar için, büyük bir azâb vardır.
Şüphe yok ki, îmân karşılığında küfrü satın alanlar, Allah’a hiçbir zarar veremezler. Onlar için elem verici bir azâb vardır.
Sakın ha küfredenler, kendilerine mühlet vermemizi kendileri için hayrlı sanmasınlar. Biz, onlara ancak günahları artsın diye mühlet veriyoruz. Onlar için, alçaltıcı bir azâb vardır!
Allah, îmân edenleri üzerinde bulunduğunuz bu hâl üzere bırakacak değildir, tâ ki pis olanı, temizden ayırana dek. Allah, size gaybı bildirecek de değildir. Fakat Allah, rasûllerinden dilediğini (bunun için) seçer. O hâlde, Allah’a ve rasullerine îmân edin. Eğer îmân ederseniz ve Allah’a karşı takvâ üzere olursanız, sizin için büyük bir mükâfat vardır.» Âli İmrân: 172-179

Bizleri hidâyete erdirdiklerinden kıl yâ Rabb, gadaba uğratılan ve dalâlete sapanlardan değil.
 
Üst Ana Sayfa Alt