E
Çevrimdışı
ALLAHU TEALA’NIN BU ZAFER VE YARDIM SÖZÜ, KAMİL İMAN SAHİPLERİ İÇİNDİR. HER MÜ’MİNİN İSE BU YARDIMDAN NASİBİ İMANI ORANINDADIR
Allahu Teala şöyle buyurur: “Mü’minlere yardım etmek bizim üzerimize bir haktır”[967] Kulun imanı oranında, Allah’ın yardımından nasibi olur. İman derecesi yükseldikçe Allah’ın yardımından nasibi de artar. Bunun tersi olarak da iman derecesi düştükçe, Allah’ın yardımından nasibi de düşer.
Bu, imanın şubelerden oluştuğu ve eksilip çoğaldığı ilkesine dayanmaktadır. Bu ise Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’in itikadıdır. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurur: “İman altmış küsur veya yetmiş küsur şubedir. Bu şubelerin en üstünü “La İlahe İllallah” sözü ve en alttaki ise yolda eziyet veren şeyleri kaldırmaktır. Haya ise, imandan bir şubedir.”[968]
Başka bir hadiste ise şöyle geçer: “Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: “Ben uykuda iken insanların üzerlerinde gömlekleri ile bana arzedildiklerini gördüm. Gömleklerin kimisi göğüslerine kadar, kimisi de daha aşağıya kadar idi. Ömer İbnu’l-Hattab ise üzerindeki uzun bir entariyi çekerken bana arzedildi.” “Bunu nasıl yorumladınız ey Allah’ın Rasulü?” dediler. Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem: “Din ile” dedi.”[969] Buhari, Sahih’inin, “İman” bölümünün başında “İman söz ve ameldir, artar ve eksilir” der. İbn-i Hacer şöyle der: “Ebu’l-Kasım el-Lalekai “Kitabu’s-Sünne”de Şafii, Ahmed, İshak bin Rahuye, Ebu Ubeyd ve diğer imamlardan bu şekilde nakletmiş ve sahih bir sened ile Buhari’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Değişik kentlerde binden fazla alimle görüştüm. İmanın söz ve amel olduğu, arttığı ve eksildiği konusunda birinin ihtilaf ettiğini görmedim.”[970]
Kişinin imanı artınca Allah’ın söz verdiği yardımdan da nasibi artar. Cihad alanında zafer iki şarta bağlıdır:
1- Genel Şart: İmani hazırlıktır. Bu ise, kişinin “Mü’minlere yardım etmek üzerimize bir haktır” ayetinde belirtilen mü’minlerden olabilmesi için kalbi, zahiri, ilmi ve ameli iman şubelerinden hepsini daima artırması ile olur.
2- Özel Şart: Bu ise cihad için yapılan maddi hazırlıktır. Silah hazırlayarak, mü’minleri savaşa teşvik ederek, Allah yolunda infak ve fedakarlık yaparak olur. Askeri eğitim ise bütün bu sayılanları kapsamaktadır. Allahu Teala şöyle buyurur: “Kafirler yakayı kurtardıklarını sanmasınlar. Çünkü onlar (bizi) aciz bırakamazlar. Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın..”[971] Allah Subhanehu ve Teala, kafirleri tamamen kuşattığını, onlara gücünün yettiğini ve kendisini aciz bırakamayacaklarını belirtmektedir. Ancak bunlarla beraber bize, ilahi yardım sözünün gerçekleşmesinin bir şartı olarak elimizden geldiği kadar her türlü hazırlığı yapmayı da emretmiştir. Çünkü dünya, imtihan yeridir ve işler, dünyada sebeplere bağlı olarak yürür. Allahu Teala, imanında doğruluk derecesini ölçmek için mü’mini kafir ile imtihan eder. Mü’minin, kafire karşı cihad etmesi, bunun için kuvvet hazırlaması bu imtihanın içine girer. Ayrıca, iman çağrısına icabet edeceğini veya etmeyip savaşacağını ortaya çıkarmak için de kafiri, mü’min ile imtihan eder. Allahu Teala, her iki tarafı da birbirleri ile imtihan etmesi konusunda şöyle buyurur: “Durum şu ki, Allah dileseydi onlardan intikam alırdı. Fakat sizi birbiriniz ile denemek ister.”[972]
Maddi hazırlık kapsamına giren şeylerden biri de, Müslümanların, düşmana karşı saflarını birleştirmeleridir. Allahu Teala şöyle buyurur: “Allah ve Rasulü’ne itaat edin. Birbiriniz ile çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”[973] Ayette, Müslümanların aralarında ihtilaf ve çekişmenin bulunmasının, başarısızlığın en açık sebebi olduğu ve mü’minlerin birbirlerini veli edinmelerinin ise zaferin en önemli şartı olduğu belirtilmektedir. Allahu Teala şöyle buyurur: “Kim Allah’ı, Rasulü’nü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah’ın tarafını tutanlardır.”[974] Şüphe yok ki maddi hazırlık yapmak da, imanın unsurlarındandır. Çünkü bu, Allahu Teala’nın bir emrini yerine getirmektir. Yerine getirilen bu emir ise, Allahu Teala’nın şu buyruğudur: “Onlara (düşmanlara) karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp, beslenen atlar hazırlayın..”[975] Bunun önemini vurgulamak için özel olarak üzerinde durduk. Bunun, imani hazırlık ile ilişkisi, özel olanın genel ile ilişkisi şeklindedir.
[967] 30 Rum/47
[968] Müslim, Ebu Hureyre’den Radıyallahu Anhu rivayet etmiştir.
[969] Buhari
[970] Fethu’l-Bari, 1/47
[971] 8 Enfal/59-60
[972] 47 Muhammed/4
[973] 8 Enfal/46
[974] 5 Maide/56
[975] 8 Enfal/60
Allahu Teala şöyle buyurur: “Mü’minlere yardım etmek bizim üzerimize bir haktır”[967] Kulun imanı oranında, Allah’ın yardımından nasibi olur. İman derecesi yükseldikçe Allah’ın yardımından nasibi de artar. Bunun tersi olarak da iman derecesi düştükçe, Allah’ın yardımından nasibi de düşer.
Bu, imanın şubelerden oluştuğu ve eksilip çoğaldığı ilkesine dayanmaktadır. Bu ise Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’in itikadıdır. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurur: “İman altmış küsur veya yetmiş küsur şubedir. Bu şubelerin en üstünü “La İlahe İllallah” sözü ve en alttaki ise yolda eziyet veren şeyleri kaldırmaktır. Haya ise, imandan bir şubedir.”[968]
Başka bir hadiste ise şöyle geçer: “Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: “Ben uykuda iken insanların üzerlerinde gömlekleri ile bana arzedildiklerini gördüm. Gömleklerin kimisi göğüslerine kadar, kimisi de daha aşağıya kadar idi. Ömer İbnu’l-Hattab ise üzerindeki uzun bir entariyi çekerken bana arzedildi.” “Bunu nasıl yorumladınız ey Allah’ın Rasulü?” dediler. Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem: “Din ile” dedi.”[969] Buhari, Sahih’inin, “İman” bölümünün başında “İman söz ve ameldir, artar ve eksilir” der. İbn-i Hacer şöyle der: “Ebu’l-Kasım el-Lalekai “Kitabu’s-Sünne”de Şafii, Ahmed, İshak bin Rahuye, Ebu Ubeyd ve diğer imamlardan bu şekilde nakletmiş ve sahih bir sened ile Buhari’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Değişik kentlerde binden fazla alimle görüştüm. İmanın söz ve amel olduğu, arttığı ve eksildiği konusunda birinin ihtilaf ettiğini görmedim.”[970]
Kişinin imanı artınca Allah’ın söz verdiği yardımdan da nasibi artar. Cihad alanında zafer iki şarta bağlıdır:
1- Genel Şart: İmani hazırlıktır. Bu ise, kişinin “Mü’minlere yardım etmek üzerimize bir haktır” ayetinde belirtilen mü’minlerden olabilmesi için kalbi, zahiri, ilmi ve ameli iman şubelerinden hepsini daima artırması ile olur.
2- Özel Şart: Bu ise cihad için yapılan maddi hazırlıktır. Silah hazırlayarak, mü’minleri savaşa teşvik ederek, Allah yolunda infak ve fedakarlık yaparak olur. Askeri eğitim ise bütün bu sayılanları kapsamaktadır. Allahu Teala şöyle buyurur: “Kafirler yakayı kurtardıklarını sanmasınlar. Çünkü onlar (bizi) aciz bırakamazlar. Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın..”[971] Allah Subhanehu ve Teala, kafirleri tamamen kuşattığını, onlara gücünün yettiğini ve kendisini aciz bırakamayacaklarını belirtmektedir. Ancak bunlarla beraber bize, ilahi yardım sözünün gerçekleşmesinin bir şartı olarak elimizden geldiği kadar her türlü hazırlığı yapmayı da emretmiştir. Çünkü dünya, imtihan yeridir ve işler, dünyada sebeplere bağlı olarak yürür. Allahu Teala, imanında doğruluk derecesini ölçmek için mü’mini kafir ile imtihan eder. Mü’minin, kafire karşı cihad etmesi, bunun için kuvvet hazırlaması bu imtihanın içine girer. Ayrıca, iman çağrısına icabet edeceğini veya etmeyip savaşacağını ortaya çıkarmak için de kafiri, mü’min ile imtihan eder. Allahu Teala, her iki tarafı da birbirleri ile imtihan etmesi konusunda şöyle buyurur: “Durum şu ki, Allah dileseydi onlardan intikam alırdı. Fakat sizi birbiriniz ile denemek ister.”[972]
Maddi hazırlık kapsamına giren şeylerden biri de, Müslümanların, düşmana karşı saflarını birleştirmeleridir. Allahu Teala şöyle buyurur: “Allah ve Rasulü’ne itaat edin. Birbiriniz ile çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”[973] Ayette, Müslümanların aralarında ihtilaf ve çekişmenin bulunmasının, başarısızlığın en açık sebebi olduğu ve mü’minlerin birbirlerini veli edinmelerinin ise zaferin en önemli şartı olduğu belirtilmektedir. Allahu Teala şöyle buyurur: “Kim Allah’ı, Rasulü’nü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah’ın tarafını tutanlardır.”[974] Şüphe yok ki maddi hazırlık yapmak da, imanın unsurlarındandır. Çünkü bu, Allahu Teala’nın bir emrini yerine getirmektir. Yerine getirilen bu emir ise, Allahu Teala’nın şu buyruğudur: “Onlara (düşmanlara) karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp, beslenen atlar hazırlayın..”[975] Bunun önemini vurgulamak için özel olarak üzerinde durduk. Bunun, imani hazırlık ile ilişkisi, özel olanın genel ile ilişkisi şeklindedir.
[967] 30 Rum/47
[968] Müslim, Ebu Hureyre’den Radıyallahu Anhu rivayet etmiştir.
[969] Buhari
[970] Fethu’l-Bari, 1/47
[971] 8 Enfal/59-60
[972] 47 Muhammed/4
[973] 8 Enfal/46
[974] 5 Maide/56
[975] 8 Enfal/60