E
Çevrimdışı
Ebu & Dücane
Misafir
Alman güvenlik birimlerinin 'radikal' diye nitelediği Müslümanlarla mücadele için kurulan inisiyatife başta DİTİB (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) olmak üzere bazı İslami kuruluşlar da destek veriyor!
Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
Almanya'da güvenlik birimlerinin 'radikal' olarak nitelendirdiği İslam anlayışı ile mücadele etmek için kurulan inisiyatife başta DİTİB olmak üzere bazı İslami kuruluşların destek vermesi tepkilere yol açtı. Almanya'da Müslüman cemaatlerin varlığını din özgürlüğü bağlamında hukukî olarak kabullenmek istemeyen Almanya İçişleri Bakanlığı, daha önce başlattığı Alman İslam Konferansı'na ilave olarak "Güvenlik Ortaklığı Girişimi – Güvenlik için Müslümanlarla Birlikte" isimli bir projeyi uygulamaya koydu. Bir yıldır uygulanan projenin temel gayesi "Müslümanlarla birlikte İslamcılıkla mücadele" olarak belirlendi.
MÜSLÜMANLAR GÜVENLİK PROBLEMİ OLARAK GÖRÜLÜYOR
Girişimi yürüten Federal İçişleri Bakanlığı'nın, oluşuma ortak ettiği 'Müslüman kuruluşlar'ın dini cemaat kimliklerini dahi reddedip onları sadece "Verbände: Çatı kuruluşları/dernekler" şeklinde tanımlaması dikkat çekiyor. Girişimin Emniyet müdürlükleri ve Anayasayı Koruma Dairesi eliyle yürütülmesi ise Müslümanların yalnızca bir güvenlik problemi olarak görüldüğünün kanıtı olarak görülüyor.
"Güvenlik Ortaklığı Girişimi" projesinin internet sitesi ile içişleri bakanlıkları ve anayasayı koruma dairelerinin yayınlarındaki tanımlamalara bakıldığında, "İslamcılık ve radikalleşme ile mücadele" adı altında İslamî dindarlıkla mücadelenin hedeflendiği anlaşılıyor. Bu yayınların birinde İslamcılığın belirtisi olarak şu tanımlamalara da yer veriliyor:
"Kur'an'ın tek hak kitap olarak kabul edilmesi, Kur'an ve Şeriat'ın toplumsal ilişki ve değerlerin kaynağı olduğunun kabullenilmesi, karşı cinsle tokalaşmamak, İslamî bir görüntüye bürünmek, Müslümanların dünyanın her yerinde baskı ve sıkıntı altında bulunduğunu ifade etmek..."
Yayınlarda ayrıca, "İslamcı kuruluşlar, taraftarlarına Almanya genelinde Şeriat'a uygun bir yaşam sürdürebilecekleri özgür alanlar oluşturmayı hedeflemektedir" denilerek, ''Din'' yerine "Şeriat" kelimesini bilinçli olarak kullanılıyor.
IGMG: İSLAMCI VE RADİKAL
Almanya Federal İçişleri Bakanlığı'nın Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı Raporu'nda Avrupa Milli Görüş Teşkilatı (IGMG) tanımlanırken "İslamcı ve radikal" ifadeleri kullanılıyor. Raporda IGMG ile ilgili ifadeler şöyle:
"IGMG kendisini entegrasyon yanlısı ve özgürlükçü demokratik temel düzenin esaslarına dayalı bir kuruluş olarak göstermeye çalışmaktadır. Ancak dinî ve kültürel kimliği güçlendirme ve Alman toplumuna asimilasyonu engelleme amacına yönelik faaliyetleri, Almanya'da İslamcı bir çevrenin oluşmasını ve genişlemesini destekler mahiyettedir."
Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı Raporu'nda ise IGMG için "IGMG'nin takip ettiği hedef hiç şüphesiz kayıtsız şartsız bir şekilde bağımsız bir Türk-İslam kimliğini korumaktır. Bu hedef uyuma aykırı yönelmeleri beraberinde getirebilir."
DİTİB DE GİRİŞİME DESTEK VERİYOR
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Almanya temsilciliğini yapmakta olan DİTİB (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) başta olmak üzere, bu "Güvenlik Ortaklığı" girişimine destek veren diğer İslami kuruluşların da bu tür tanımlamalara karşı çıkmaması, Almanya'da "İslamcılıkla" mücadele kisvesi altında dindarlıkla mücadele eden, asimilasyon politikası güden Almanya İçişleri Bakanlığı'yla bu konuda "ortaklık" yapması Müslümanların tepkisini çekiyor. "Güvenlik Ortaklığı" girişimi öncelikli gaye olarak Müslümanların asimilasyon sürecini hızlandırmayı, baskı ve suçlamalarla İslamî cemaatleri edilgen hale getirmeyi, İslamî dindarlığı entegrasyon bağlamında sorunsallaştırmayı hedefliyor.
Öte yandan, girişimin geçen yıl hayata geçirilmesi sırasında, "Müslümanların, evlerde, işyerlerinde, camilerde birbirlerini gözleyerek "istihbarat" faaliyetinde bulunmalarını teşvik ettiği" yolunda eleştiriler yapılmıştı. İlgili dökümanda Müslümanlar, "Kendileri, özel çevrelerinde, aile içinde, derneklerde, vaazlarda ve İslamiyet'le ilgili kişisel yaklaşımlar tartışılırken radikal görüşleri daha erken bir aşamada görerek, Müslüman olmayanların yapamayacağı bir şekilde söz konusu kişilerle konuyu irdeleyip tartışabilirler," gibi muğlak ifadeler kullanılıyor.
GİRİŞİMİN SKANDAL AFİŞLERİ
Girişimin, Hamburg'da yayımlanan, önümüzdeki günlerde ise tüm ülkedeki bilboardlarda yayımlanacak afişleri ise çok ses getirecek gibi..
Kamuoyu baskısı sebebiyle girişime destek veren Müslüman kurumlar afişlerden haberleri olmadığını iddia edebilirler fakat Federal İçişleri Bakanlığı sözcüsü bunu yalanladı, hepsinin haberi var şeklinde beyanat verdi. Ayrıca bu konuyla ilgili ilk toplantının Mart ayında yapıldığı bildirildi.
Afişte başörtülü Müslüman bir hanımın fotoğrafı kullanılarak 'Kayıp' başlığı altında 'Arkadaşım Fatma. Kendisini özlüyorum, çünkü son zamanlarda kendisini tanıyamıyorum. Gün geçtikçe daha fazla içine kapanıyor ve her geçen gün radikalleşiyor. Kendisini – dini fanatiklere ve terör örgütlerine – tamamıyla kaybetmekten korkuyorum. Sen de benim gibi düşünüyorsan, radikalleşmeyle ilgili danışma merkeziyle irtibata geç: 0911-9434343 veya [email protected]'' yazıyor..
Almanya'daki Müslümanlar, DITIB ve diğer İslami kuruluşların korkmadan, çekinmeden bu insan haklarına ve onuruna aykırı işbirliğine son vermesini istiyor. Eğer bu adım atılabilirse, 'Güvenlik İşbirliği İnsiyatifi'nin meşruiyetini kaybedeceği ve sona ereceği bildiriliyor.
Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
Almanya'da güvenlik birimlerinin 'radikal' olarak nitelendirdiği İslam anlayışı ile mücadele etmek için kurulan inisiyatife başta DİTİB olmak üzere bazı İslami kuruluşların destek vermesi tepkilere yol açtı. Almanya'da Müslüman cemaatlerin varlığını din özgürlüğü bağlamında hukukî olarak kabullenmek istemeyen Almanya İçişleri Bakanlığı, daha önce başlattığı Alman İslam Konferansı'na ilave olarak "Güvenlik Ortaklığı Girişimi – Güvenlik için Müslümanlarla Birlikte" isimli bir projeyi uygulamaya koydu. Bir yıldır uygulanan projenin temel gayesi "Müslümanlarla birlikte İslamcılıkla mücadele" olarak belirlendi.
MÜSLÜMANLAR GÜVENLİK PROBLEMİ OLARAK GÖRÜLÜYOR
Girişimi yürüten Federal İçişleri Bakanlığı'nın, oluşuma ortak ettiği 'Müslüman kuruluşlar'ın dini cemaat kimliklerini dahi reddedip onları sadece "Verbände: Çatı kuruluşları/dernekler" şeklinde tanımlaması dikkat çekiyor. Girişimin Emniyet müdürlükleri ve Anayasayı Koruma Dairesi eliyle yürütülmesi ise Müslümanların yalnızca bir güvenlik problemi olarak görüldüğünün kanıtı olarak görülüyor.
"Güvenlik Ortaklığı Girişimi" projesinin internet sitesi ile içişleri bakanlıkları ve anayasayı koruma dairelerinin yayınlarındaki tanımlamalara bakıldığında, "İslamcılık ve radikalleşme ile mücadele" adı altında İslamî dindarlıkla mücadelenin hedeflendiği anlaşılıyor. Bu yayınların birinde İslamcılığın belirtisi olarak şu tanımlamalara da yer veriliyor:
"Kur'an'ın tek hak kitap olarak kabul edilmesi, Kur'an ve Şeriat'ın toplumsal ilişki ve değerlerin kaynağı olduğunun kabullenilmesi, karşı cinsle tokalaşmamak, İslamî bir görüntüye bürünmek, Müslümanların dünyanın her yerinde baskı ve sıkıntı altında bulunduğunu ifade etmek..."
Yayınlarda ayrıca, "İslamcı kuruluşlar, taraftarlarına Almanya genelinde Şeriat'a uygun bir yaşam sürdürebilecekleri özgür alanlar oluşturmayı hedeflemektedir" denilerek, ''Din'' yerine "Şeriat" kelimesini bilinçli olarak kullanılıyor.
IGMG: İSLAMCI VE RADİKAL
Almanya Federal İçişleri Bakanlığı'nın Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı Raporu'nda Avrupa Milli Görüş Teşkilatı (IGMG) tanımlanırken "İslamcı ve radikal" ifadeleri kullanılıyor. Raporda IGMG ile ilgili ifadeler şöyle:
"IGMG kendisini entegrasyon yanlısı ve özgürlükçü demokratik temel düzenin esaslarına dayalı bir kuruluş olarak göstermeye çalışmaktadır. Ancak dinî ve kültürel kimliği güçlendirme ve Alman toplumuna asimilasyonu engelleme amacına yönelik faaliyetleri, Almanya'da İslamcı bir çevrenin oluşmasını ve genişlemesini destekler mahiyettedir."
Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı Raporu'nda ise IGMG için "IGMG'nin takip ettiği hedef hiç şüphesiz kayıtsız şartsız bir şekilde bağımsız bir Türk-İslam kimliğini korumaktır. Bu hedef uyuma aykırı yönelmeleri beraberinde getirebilir."
DİTİB DE GİRİŞİME DESTEK VERİYOR
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Almanya temsilciliğini yapmakta olan DİTİB (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) başta olmak üzere, bu "Güvenlik Ortaklığı" girişimine destek veren diğer İslami kuruluşların da bu tür tanımlamalara karşı çıkmaması, Almanya'da "İslamcılıkla" mücadele kisvesi altında dindarlıkla mücadele eden, asimilasyon politikası güden Almanya İçişleri Bakanlığı'yla bu konuda "ortaklık" yapması Müslümanların tepkisini çekiyor. "Güvenlik Ortaklığı" girişimi öncelikli gaye olarak Müslümanların asimilasyon sürecini hızlandırmayı, baskı ve suçlamalarla İslamî cemaatleri edilgen hale getirmeyi, İslamî dindarlığı entegrasyon bağlamında sorunsallaştırmayı hedefliyor.
Öte yandan, girişimin geçen yıl hayata geçirilmesi sırasında, "Müslümanların, evlerde, işyerlerinde, camilerde birbirlerini gözleyerek "istihbarat" faaliyetinde bulunmalarını teşvik ettiği" yolunda eleştiriler yapılmıştı. İlgili dökümanda Müslümanlar, "Kendileri, özel çevrelerinde, aile içinde, derneklerde, vaazlarda ve İslamiyet'le ilgili kişisel yaklaşımlar tartışılırken radikal görüşleri daha erken bir aşamada görerek, Müslüman olmayanların yapamayacağı bir şekilde söz konusu kişilerle konuyu irdeleyip tartışabilirler," gibi muğlak ifadeler kullanılıyor.
GİRİŞİMİN SKANDAL AFİŞLERİ
Girişimin, Hamburg'da yayımlanan, önümüzdeki günlerde ise tüm ülkedeki bilboardlarda yayımlanacak afişleri ise çok ses getirecek gibi..
Kamuoyu baskısı sebebiyle girişime destek veren Müslüman kurumlar afişlerden haberleri olmadığını iddia edebilirler fakat Federal İçişleri Bakanlığı sözcüsü bunu yalanladı, hepsinin haberi var şeklinde beyanat verdi. Ayrıca bu konuyla ilgili ilk toplantının Mart ayında yapıldığı bildirildi.
Afişte başörtülü Müslüman bir hanımın fotoğrafı kullanılarak 'Kayıp' başlığı altında 'Arkadaşım Fatma. Kendisini özlüyorum, çünkü son zamanlarda kendisini tanıyamıyorum. Gün geçtikçe daha fazla içine kapanıyor ve her geçen gün radikalleşiyor. Kendisini – dini fanatiklere ve terör örgütlerine – tamamıyla kaybetmekten korkuyorum. Sen de benim gibi düşünüyorsan, radikalleşmeyle ilgili danışma merkeziyle irtibata geç: 0911-9434343 veya [email protected]'' yazıyor..
Almanya'daki Müslümanlar, DITIB ve diğer İslami kuruluşların korkmadan, çekinmeden bu insan haklarına ve onuruna aykırı işbirliğine son vermesini istiyor. Eğer bu adım atılabilirse, 'Güvenlik İşbirliği İnsiyatifi'nin meşruiyetini kaybedeceği ve sona ereceği bildiriliyor.
Moderatör tarafında düzenlendi: