Alparslan Kutyul Ağlıyor

"Endülüs'te, Müslümanların Granada’ya veda ettikleri ve son Sultan II. Abdullah’ın ağladığı tepe.. Veda tepesi derler.. Sultanın annesi, Gırnata sultanına “Erkekler gibi savaşmadın bari oturup kadınlar gibi ağla” demiştir. İspanyollar bu tepeye “Arabın ah ettiği yer” diyorlar. Kastilya ve Aragon krallıkları güç birliği ederek 1492 yılında Müslümanların son kalesini de düşürmüşler. Kral Ferdinand ve Kraliçe İzebella göstermelik bir evlilik yapıp Müslümanlara karşı Hıristiyanları tek bir bayrak altında toplamış ve ‘reconquista’ yani Hıristiyanların yeniden diriliş rüyalarını gerçekleştirmişler. Kastilyalılar, Gırnata’da taş üstünde taş bırakmamışlar. Camiler ya yıkılmış ya da kiliseye çevrilmişler. Yıkımdan sadece camiler ve mescitler değil hanlar, hamamlar ve kütüphaneler de nasibini almış. Bugün ne yazıktır ki şehirde Müslümanlardan kalan eserler bir elin parmaklarını geçmez."

Acaba Ümmet 11-12. asırdaki Haçlı İstilaları, veya 13. asırdaki Moğol İşgalleri, veya 20. asrın başında Hilafet'in İlgası'ndaki gibi bir yıkım ve zulüm yaşarken;

Ve hamdolsun; Ümmet'e babalık yapan Gazi Sultan Salahaddin Eyyubi'leri ve Gazi Sultan Zahir Baybars'ları, Halife Sultan Süleyman Gazi'leri, Akıncı Murad Reis'leri aratmayan Gazi Eymen Zevahiri'ler Gazi Molla Ömer'lerimiz de varken;

Bazı İrancı-İrcacı-Vahdetçi hocalarımız Küffara bir taş da ben atayım demek yerine bazı bulanık ve fitne olucu beyanatlarıyla "ERKEK GİBİ SAVAŞAN" Gazilere ayak bağı olduklarına mı ağlıyorlar?.. Öyleyse bu da bir gelişme.. Yok değilse daha da yazık...

levent kadızade' Alıntı:

"Endülüs'te, Müslümanların Granada’ya veda ettikleri ve son Sultan II. Abdullah’ın ağladığı tepe.. Veda tepesi derler.. Sultanın annesi, Gırnata sultanına “Erkekler gibi savaşmadın bari oturup kadınlar gibi ağla” demiştir. İspanyollar bu tepeye “Arabın ah ettiği yer” diyorlar. Kastilya ve Aragon krallıkları güç birliği ederek 1492 yılında Müslümanların son kalesini de düşürmüşler. Kral Ferdinand ve Kraliçe İzebella göstermelik bir evlilik yapıp Müslümanlara karşı Hıristiyanları tek bir bayrak altında toplamış ve ‘reconquista’ yani Hıristiyanların yeniden diriliş rüyalarını gerçekleştirmişler. Kastilyalılar, Gırnata’da taş üstünde taş bırakmamışlar. Camiler ya yıkılmış ya da kiliseye çevrilmişler. Yıkımdan sadece camiler ve mescitler değil hanlar, hamamlar ve kütüphaneler de nasibini almış. Bugün ne yazıktır ki şehirde Müslümanlardan kalan eserler bir elin parmaklarını geçmez."

Acaba Ümmet 11-12. asırdaki Haçlı İstilaları, veya 13. asırdaki Moğol İşgalleri, veya 20. asrın başında Hilafet'in İlgası'ndaki gibi bir yıkım ve zulüm yaşarken;

Ve hamdolsun; Ümmet'e babalık yapan Gazi Sultan Salahaddin Eyyubi'leri ve Gazi Sultan Zahir Baybars'ları, Halife Sultan Süleyman Gazi'leri, Akıncı Murad Reis'leri aratmayan Gazi Eymen Zevahiri'ler Gazi Molla Ömer'lerimiz de varken;

Bazı İrancı-İrcacı-Vahdetçi hocalarımız Küffara bir taş da ben atayım demek yerine bazı bulanık ve fitne olucu beyanatlarıyla "ERKEK GİBİ SAVAŞAN" Gazilere ayak bağı olduklarına mı ağlıyorlar?.. Öyleyse bu da bir gelişme.. Yok değilse daha da yazık...

Genişletmek için tıkla ...

cezakallahu hayran

levent kadızade' Alıntı:

"Endülüs'te, Müslümanların Granada’ya veda ettikleri ve son Sultan II. Abdullah’ın ağladığı tepe.. Veda tepesi derler.. Sultanın annesi, Gırnata sultanına “Erkekler gibi savaşmadın bari oturup kadınlar gibi ağla” demiştir. İspanyollar bu tepeye “Arabın ah ettiği yer” diyorlar. Kastilya ve Aragon krallıkları güç birliği ederek 1492 yılında Müslümanların son kalesini de düşürmüşler. Kral Ferdinand ve Kraliçe İzebella göstermelik bir evlilik yapıp Müslümanlara karşı Hıristiyanları tek bir bayrak altında toplamış ve ‘reconquista’ yani Hıristiyanların yeniden diriliş rüyalarını gerçekleştirmişler. Kastilyalılar, Gırnata’da taş üstünde taş bırakmamışlar. Camiler ya yıkılmış ya da kiliseye çevrilmişler. Yıkımdan sadece camiler ve mescitler değil hanlar, hamamlar ve kütüphaneler de nasibini almış. Bugün ne yazıktır ki şehirde Müslümanlardan kalan eserler bir elin parmaklarını geçmez."

Acaba Ümmet 11-12. asırdaki Haçlı İstilaları, veya 13. asırdaki Moğol İşgalleri, veya 20. asrın başında Hilafet'in İlgası'ndaki gibi bir yıkım ve zulüm yaşarken;

Ve hamdolsun; Ümmet'e babalık yapan Gazi Sultan Salahaddin Eyyubi'leri ve Gazi Sultan Zahir Baybars'ları, Halife Sultan Süleyman Gazi'leri, Akıncı Murad Reis'leri aratmayan Gazi Eymen Zevahiri'ler Gazi Molla Ömer'lerimiz de varken;

Bazı İrancı-İrcacı-Vahdetçi hocalarımız Küffara bir taş da ben atayım demek yerine bazı bulanık ve fitne olucu beyanatlarıyla "ERKEK GİBİ SAVAŞAN" Gazilere ayak bağı olduklarına mı ağlıyorlar?.. Öyleyse bu da bir gelişme.. Yok değilse daha da yazık...

Genişletmek için tıkla ...

tam bir kapak yazı olmuş kardeş cezakallahu hayran

Bu arada şunu da eklemek isteriz; 1492 senesinde Endülüs'te son Müslüman Devlet Nasriler yani "Beni Ahmer" idi. Ve 1485-1492 seneleri arasında büyük soykırımlar yapılmıştır. Beni Ahmer'in payitahtı "Gırnata" idi. Gitgide de toprakları küçülüyordu. Koca "Endülüs" yarımadasından geriye sadece küçücük bir vilayet kalmıştı elde. İspanyollar Avrupa'daki Hıristiyanların da yardımıyla en başta Cebel-i Tarık boğazı olmak üzere, Akdeniz ve Müslümanlarla olan bağlantılarını kestiler.. 711 senedir süren İslam hakimiyeti şöyle sona erdi;

Yakın Sultanlıklar olan "Fas Sultanlığı", ve "Tunus Hafsi Sultanlığı", ve "Meriniler" birleşerek veya ayrı ayrı yardım edebilirlerdi; evveliyatla onlara farz olan bir amel iken; yine ümmetin hamisi Osmanlı'dan ses geldi Gırnata Sultanı'nın feryadına.. Bir de Memluk'ten..

Yazık ki hem Osmanlı-Memluk birbirine düşürülmüştü fitnelerle, ki Memlukun hatası daha çoktur; hem de Endülüs'e çok uzakta idiler.. Yine de Haçlıların tek korkusu Osmanlı ve Memluk idi..

1469 senesinde İspanya'daki iki Katolik devlet olan "Kastilya" ve "Argon" resmen birleştiler.. Bu ilk büyük adım idi İslam'a karşı.. 1487 senesinde 776 senelik İslam şehri olan "Malaga" düştü..

"Gırnata"ya saldırmalarında, çekindikleri tek güç Osmanlı ve Memluk idi.. Ve Gırnata meliki Ebu Abdullah Muhammed mektuplarla her iki devletimizden de yardım istedi.. Memluk Sultanı Kayıtbay, Allah taksiratını affetsin; sadece Haçlıların Gırnata'ya hücumları durumunda Kudüs'teki Hıristiyanların hepsini süreceği tehdidinde bulundu..

Osmanlı ise daha büyük tedbirler ve işlere imza attı. Gazi Sultan "2. Bayezid" Rahimehullah derhal Divan-ı Hümayün'ü topladı ve durumu müzakere etti.. Batı Akdeniz'e donanma gönderilmesi kararı alındı. Gazi "Kemal Reis" Rahimehullah kumandasında Osmanlı Donanması 1487 senesi itibarıyla derhal İspanya Seferine çıktı.. Böylece Osmanlı Devleti; "Kastilya", "Argon", "Napoli", "Sicilya" krallıklarına toptan harp ilan etmiş oluyordu.. Kemal Reis Güney İtalya'yı vura vura İspanya sularına kadar geldi. Ve "Malaga"yı tekrar fethetti...

Yazık ki Osmanlı Donanması Haçlılarla dans eden "Tunus Hafsi Sultanlığı" ile "Memluk" arasında iki ateş arasında uğraşmaktan burada; sonraki asırda Barbaros kardeşlerin ve Turgut Reis'lerin yapacağı kadar büyük zaferlere imza atamadı.. Arkadan vuran ve ayak bağı olan münafıklar yüzünden..

1492 senesi itibarıyla "Gırnata" teslim oldu. "Endülüs"te İslam hakimiyeti tümden son bulmuş oldu.. Osmanlı Donanması yollara dökülen 300.000 kadar müslümanı Fas ve Cezayir'e nakletti..

Osmanlı Devleti; bütün sıkıntılarına rağmen Kemal Reis'e seferler akınlar düzenletmeye devam etti, yani 1487'den ta 1510 yılına dek.. Kemal Reis Rahimehullah, toplan 23 büyük saldırı yapmıştır..

Fakat görüldüğü üzere gerek Memluk gerekse Magribi Afrika'daki yerel Sultanlıkların bazı Münafıklıkları sebebiyle Endülüs kurtarılamadı..

İşte; bu hep böyledir.. Bazıları ERKEK GİBİ SAVAŞIRKEN, BAZILARI OTURANLARLA BERABER OTURUR, BİR DE AYAK BAĞI OLUR CİHAD EDENLERE, HATTA DÜŞMANA SIRNAŞIR.. Bu bu gün de böyle maalesef..

<iframe width="1280" height="720" src="http://www.youtube.com/embed/MArf0xTqFuM" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>

@levent kadızade
Beyim siz cephede savaşmış biri olarak mı konuşuyorsunuz. Yoksa siz ilim sahibi oturan taifeden misiniz? Adam orada din için gözyaşı döküyor siz burada adama kin kusup dedikodusunu yapıyorsunuz. Günah bu günah

Orada Yüzyıllar boyu süren bir İslam Medeniyeti var idi, ama şimdlerde tek bir eser yok,buna gülünmez elbet sadece ağlanır..

Bak kardeş, sensenlerin doksanların eski irani-ıhvani kırması radikallerinin, ki şimdi çoğu mücahidlik yerine müteahhid oldu; nesli tükenen kel aynak misaliler, ve hepsinin de bir yarası var Cihad hakknda.. Zira ümmetin ihlaslı gençlerinin bu mevcut Küresel Cihad'ın haklı şöhreti ve izzeti karşısında hayranlıktan kendilerini alamaması ve akidesinin netliğini paklığını fark etmelerini kendilerine yediremeyen vehala İran Devrimi taslağını model edinen ve oturanlarla birlikte oturan bu eski bazı hoca takımı bazı beyanatlarıyla mücahidleri küçümseyici, veya kafa karıştırıcı ve şayibe uyandırıcı bulanık sözlerle çamur atmaktalar..

Çünkü pabuçları dama atıldı...

Artık sözde radikalizm bitti,
gerçek Cihadizm geldi..

Ellerinin altındaki gençleri de daha fazla uyutamayacağını cihada mücahidlere kaptıracağını (?) anlayan bazı büyücüler, elbette daha da battıkça batıyor dedirtecek düzeyde sapkın beyanatlarda bulunacaklardır; ya da Hakkı görüp tabi olacaklardır..

Tabiat Boşluk kabul etmez.. Ya Hak ile meşgul olursun ya da batıl seni istila eder..

M İslamoğlu, A Kuytul ve daha meşhur pek çok hoca hakkındaki beklentimi söyliyeyim;

-Ya; İş inada binecek ve daha da batacaklar, açıkça mücahidlere ve ehli sünnete ve mücahidlerin kendisinden beslendiği tarihe savaş açacaklar; yani tastamam birer şii veya mutezili vs olacak sapkınlıkta gulatlaşacaklar.. Evvela da İrca olmada.. Evet açıkçası nasıl ki Buti, Avde ve daha niceleri nereden nereye dedirten bir değişim göstedi, insanları şaşırttı.. Bu türden pek çok hocalar hakkına da bazı beklentim-tahminlerim var.. Kısacası işin sonunu merak ediyorum.. Münafıklar er geç madara olacaklar, Gaza ehli ise ihtiram görecektir..

Ya da insafa gelip cihadın hakkını verecekler.. Ama nefis ve şeytan ve kışkırtan müridan üçgeninde kendilerini dev aynasında gören cücelerden kaçına nasip olur bilinmez ve pek de beklenmez.. Ama yine de nasip..

Ben tahminimi yazdım sadece. kehanet değil.. Allah en doğrusunu bilir..
Ve zaman ile mümini münafığı ayırt eder..

"fitne münafığın hasadıdır"

En büyük fitne, imtihan da cihaddır..

Sıkışınca "biz de cihadı destekliyoruz" dedikleri ne bir geleneksel çeçen savaşı kaldı ne bir geleneksel afgan savaşı ne de ırak ne filistin.. 1. savaş denen "karışık" savaşlar hepsinde de bitti "tastamam cihad" kaldı sadece.. su samanı süpürdü cevher kaldı yerinde..

malumdur ki "1. savaş" veya "milli-kurtuluş savaşı" da denen ve elbette ki niyetine göre cihad edenin mücahid ölenin şehid oldugu ama kokainmanın dahi savaştığı milliyetçinin ve başkalarının dahi savaştığı at izi it izine karışan "1. savaş"lar bu ülkelerin hemen hepsinde de bittii. Afgan, Irak, Çeen hepsinde de kukla hükümetler kuruldu işgalci asli kafirler kısmen çekildei, ve geride birbiri ile savaşan münafıklarla-mücahidler kaldı ayrışarak.. Küresel Cihad kaldı cihad eden tek ve gerçek grup olarak.. Bir tek Suriye bu hesaplaşmayı yapmadı henüz, evel esed gitsin sonra belli olacak durum.. Heyhat bir çok sözde hoca ve şeyh onda bile destek vermiyor Nuseyrileri ve Rafızi iranı alkışlıyor???..

Eskiden lübnan ve filistini veya 1. savaşları öne sürerek cihaddan nemalanmaya "biz de destekliyoruz" demeye getiriyorlar ve açıkça da diyorlardı.. ama İran-Ihvani çizgideki müteahhitler şimdilerde sarılacakları hiç bir dal kalmadı. Bu kez sadece Rafızi-Sünni savaşının yersiz ve kardeşler arası savaşı oldugunu söyleme ihanetini göstermekteler.. bu dediklerim kuytul için değil hepsi; genel olarak irani-ıhvani hoca takımı için diyorum..

sana gelince avukat kardeş; biz cihad etmiyor ama edenlere de ayak bağı değil ayak tozu oluyoruz..

ayrıca; ben ya da buradaki herhangi bir diğer kardeş; varsayalım ki gaza ehli olsak;
burada sana ve herkese "şunu şöyle indirdik şurada öyle uçurduk" denmesini beklemiyorsun herhalde?...

Yoksa böyle bir ifşaatın peşindeki provakatör memur musun?..

levent kadızade' Alıntı:

Sıkışınca "biz de cihadı destekliyoruz" dedikleri ne bir geleneksel çeçen savaşı kaldı ne bir geleneksel afgan savaşı ne de ırak ne filistin.. 1. savaş denen "karışık" savaşlar hepsinde de bitti "tastamam cihad" kaldı sadece.. su samanı süpürdü cevher kaldı yerinde..

malumdur ki "1. savaş" veya "milli-kurtuluş savaşı" da denen ve elbette ki niyetine göre cihad edenin mücahid ölenin şehid oldugu ama kokainmanın dahi savaştığı milliyetçinin ve başkalarının dahi savaştığı at izi it izine karışan "1. savaş"lar bu ülkelerin hemen hepsinde de bittii. Afgan, Irak, Çeen hepsinde de kukla hükümetler kuruldu işgalci asli kafirler kısmen çekildei, ve geride birbiri ile savaşan münafıklarla-mücahidler kaldı ayrışarak.. Küresel Cihad kaldı cihad eden tek ve gerçek grup olarak.. Bir tek Suriye bu hesaplaşmayı yapmadı henüz, evel esed gitsin sonra belli olacak durum.. Heyhat bir çok sözde hoca ve şeyh onda bile destek vermiyor Nuseyrileri ve Rafızi iranı alkışlıyor???..

Eskiden lübnan ve filistini veya 1. savaşları öne sürerek cihaddan nemalanmaya "biz de destekliyoruz" demeye getiriyorlar ve açıkça da diyorlardı.. ama İran-Ihvani çizgideki müteahhitler şimdilerde sarılacakları hiç bir dal kalmadı. Bu kez sadece Rafızi-Sünni savaşının yersiz ve kardeşler arası savaşı oldugunu söyleme ihanetini göstermekteler.. bu dediklerim kuytul için değil hepsi; genel olarak irani-ıhvani hoca takımı için diyorum..

Genişletmek için tıkla ...

Afrika


Güncelleme: 17:59, 09 Nisan 2013 Salı




'Suriye'de Müslümanlara karşı savaşıyorsunuz' Tunus'taki Zeytune Camisi imamı Suriye'nin cihat etmek için uygun bir yer olmadığını söyledi. "Afganistan ve Irak'ta olduğu gibi kafirlere karşı değil, Müslümanlara karşı savaşıyorsunuz" şeklinde konuştu

Cihat etmek için Suriye'ye gidenleri belirsiz bir sonun beklediğini öne süren Ubeydi, "Suriye'de cihat edilemez. Oraya gidenler şiddeti biraz daha artırmaktan başka bir şey yapmış olmaz" dedi.
Afrika'daki en önemli ilim merkezlerinden biri olarak kabul edilen Tarihi Zeytune Camisi İmamı Ubeydi, Suriye'de Müslümanların Afganistan ve Irak'ta olduğu gibi kafirlere karşı değil, Müslümanlara karşı savaştığını söyledi.
İmam Ubeydi'nin bu açıklaması, Suriye'de muhaliflerin safında savaşan çok sayıda Tunuslu bulunduğu yönündeki haberlerin ardından yapıldı.
Ubeydi ayrıca, Tunuslu gençleri ülkelerinden ayrılmamaya ve Suriye'deki kardeşlerine dua ederek yardım etmeye çağırdı.
Tunus'taki Zeytune Camisi, İslam dünyasında inşa edilen ilk üniversite olarak kabul ediliyor. Tunus'un Kayravan ilindeki Ukbe bin Nafi Camisi'nden sonra ikinci en eski cami olan Zeytune Camisi'nin inşaatının 736 yılında tamamlandığı belirtiliyor.
Kaynak: AA