Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Antidepresan Ilaçlarinin Bu Kadar Çok Yan Etkisi Olduğunu Biliyor Musunuz?

Ebu Muhammed Eymen Çevrimdışı

Ebu Muhammed Eymen

Bir adım öteside, Bin adım öteside toprak..
Frm. Yöneticisi
ANTİDEPRESAN İLAÇLARININ BU KADAR ÇOK YAN ETKİSİ OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?

Dr. Ümit Aktaş'ın Mutluluk Kürleri kitabından...

"Antidepresan ilaçların yan etkileri

• Yüksek tansiyon
• Mide bulantısı
• Baş ağrısı
• Konsantrasyon bozukluğu
• Uykusuzluk ya da tam tersi uykuya eğilimin artması
• Koordinasyon eksikliği (Bu yüzden bu ilaçların çoğunu alırken araba ya da herhangi bir araç kullanmamanız tavsiye edilir)
• Şiddete eğilim
• Unutkanlık
• Kilo alma
• Kilo verme
• İntihara eğilim
• Diyabet (Antidepresan kullananlarda şeker hastalığı riski iki,
hatta üç kat artıyor) (1)
• Taşikardi
• Kalp krizi
• Karaciğer yetmezliği

Bu ve bunlar gibi semptomlarla uzayıp giden bir liste.

Sadece doktorlar reçete etse yine iyi! Çok zaman, doktora gitme- ye bile gerek duymadan, elinizi kolunuzu sallayarak bir eczaneye girer ve arkadaşınızdan duyduğunuz bir antidepresanı satın alıve- rirsiniz. Neden? Çünkü devamlı beyin kimyanızda bir bozukluk olduğu ve antidepresanların bu kimyayı düzelttiği yolunda bir bilgi bombardımanına maruz kaldınız ve bu bilgiye gönülden inandınız.

Antidepresanlardan büyük paralar kazanan ilaç şirketleri buna inanmanızı ister. Ama bilimsel yayınlar, bu ilaçların verildiği has- taların ilaç kullanmadan önce beyin kimyalarında herhangi bir problem olmadığını gösteren bulgularla doludur.

Bir yalanı senelerce söylerseniz, değil herkesi inandırmayı, bu yalana kendiniz bile inanırsınız. İşte ilaç endüstrisi ve neferleri de bu misal!

Bu anlattıklarımın çoğuna yabancı olmadığınızı tahmin ediyo- rum. İstatistikler tüm dünyada giderek artan depresyon vakalarını modern yaşamın yarattığı baskılara bağlıyor. Nedense ‘modern tıp’ denilen ‘kimyasal tıp’ mensuplarının aklına, bunun ardında fizyolojik bir sorun olabileceği gelmez.

Sonuçta milyarlarca dolar para kazanan bir antidepresan endüstrisi var. Bu endüstri her yıl milyonlarca antidepresan reçetesi yazılmazsa nasıl beslenecek? İstatistikler her sene yazılan antidepresan reçetesi sayısının 300 milyon civarında olduğunu gösteriyor.

Eğer gittiğiniz psikiyatr size diyetinizdeki omega-3 kaynaklarınızı artırmanızı tavsiye eder, bağırsak oranızı düzenlemek için turşu yemenizi ve yürüyüş yapmanızı önerir ya da D vitamini takviyesi reçete ederse bu koca endüstri nasıl yaşar, nasıl gelişir?

Evet depresyon vakaları artıyor çünkü kötü besleniyoruz!

Mutsuzuz çünkü yediklerimiz bize beyin kimyamızın dengesini korumak için gerekli besin maddelerini sağlamıyor!
Bırakın beynimizi beslemeyi, yediklerimiz tüm vücudumuzun kimyasını bozan maddelerle dolu. Gıda boyaları, zirai ilaçlar, genetiğiyle oynanmış tohumlar, giderek artan şeker tüketimi tüm sistemimizin dengesini alt üst ediyor.

Belli bazı vitamin ve minerallerin eksikliğinin depresyona ne- den olduğu bir sır değil. Ama maalesef birçok doktor, basit testlerle ortaya çıkacak bir vitamin eksikliğini araştırmak yerine size bir ‘mutluluk hapı’ reçete etmeyi tercih ediyor. Hem de yan etkilerden bile bahsetmeden! Dediğim gibi yaşatılması gereken dev bir endüstri söz konusu." (2)

Kaynaklar:
(1) “Long-Term Use of Antidepressants for Depressive Disorders and the Risk of Diabetes Mel- litus” Frank Andershon, Rene Schade, American Journal of Psychiatry May 2009, Vol. 166, No. 5, pp. 591-598.

(2) Kaynak: Aktaş, Dr. Ümit, Mutluluk Kürleri, HayyKitap, İstanbul, 2016.
 
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
Evet yan etkileri baya var, benim bir arkadaşım duygularının köreldiğini söylemişti.
Ama bu tür hastalıkların da bazen tek çaresi biraz kullanmak olabiliyor çünkü aklı kaybetmeye kadar götürebiliyor. Ve hayır, depresyon veya diğer mental sorunlar sağlıklı beslenmemekten dolayı ortaya çıkmaz. Sağlıksız beslenmek semptomları artırır tabii ki de ama mental bir hastalığa hele de kişilik bozukluklarına sebep olamaz.
Depresyon derken gerçeğinden bahsediyorum, teşhisli yaşayan varsa bilir ne kadar ağır olduğunu. Halk ağzında "çok mutsuzum hayattan bıktım" moduna denilir ama gerçekte ilerlerse insanda psikoza bile yol açabilir.
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
bence böyle konular açmayın. sitede psikyatrik rahatsızlıkları olan kimseler çaresizliğe düşebilir ne yapacagını şaşırır. İstemeden de olsa zarar verebilirsiniz. Bu haplar ağrıkesiciye benzemem yasal uyuşuturucu derler ama acizane iki senelik tedavimde baya fayda gördüm. duygusuzluluğu aşırı inişli-çıkışlı kontrol edilemez duygulara tercih ederim yan etki dediğinde böyle olsun...
 
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
bence böyle konular açmayın. sitede psikyatrik rahatsızlıkları olan kimseler çaresizliğe düşebilir ne yapacagını şaşırır. İstemeden de olsa zarar verebilirsiniz. Bu haplar ağrıkesiciye benzemem yasal uyuşuturucu derler ama acizane iki senelik tedavimde baya fayda gördüm. duygusuzluluğu aşırı inişli-çıkışlı kontrol edilemez duygulara tercih ederim yan etki dediğinde böyle olsun...
Borderline kişilik bozukluğuna sahip birisi olarak benim şahsi görüşüme göre, evet duyguların inişli çıkışlı olması yıpratıyor da (zaten biz duyguları aşırı bir şiddetle hissederiz) ben duygularımın körelmesini istemezdim. Şu anlık hiçbir ilaç kullanmıyorum, bana göre diyalektik davranış terapisi daha etkili.
Ama tabii antidepresan olmadan yapamayacak olanlar da var...
 
مكنون Çevrimdışı

مكنون

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Evet yan etkileri baya var, benim bir arkadaşım duygularının köreldiğini söylemişti.
Ama bu tür hastalıkların da bazen tek çaresi biraz kullanmak olabiliyor çünkü aklı kaybetmeye kadar götürebiliyor. Ve hayır, depresyon veya diğer mental sorunlar sağlıklı beslenmemekten dolayı ortaya çıkmaz. Sağlıksız beslenmek semptomları artırır tabii ki de ama mental bir hastalığa hele de kişilik bozukluklarına sebep olamaz.
Depresyon derken gerçeğinden bahsediyorum, teşhisli yaşayan varsa bilir ne kadar ağır olduğunu. Halk ağzında "çok mutsuzum hayattan bıktım" moduna denilir ama gerçekte ilerlerse insanda psikoza bile yol açabilir.
En iyisi Kur'an'ı Kerim okumak bu ilaçlar hiçbir işe yaramıyor .
 
مكنون Çevrimdışı

مكنون

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Borderline kişilik bozukluğuna sahip birisi olarak benim şahsi görüşüme göre, evet duyguların inişli çıkışlı olması yıpratıyor da (zaten biz duyguları aşırı bir şiddetle hissederiz) ben duygularımın körelmesini istemezdim. Şu anlık hiçbir ilaç kullanmıyorum, bana göre diyalektik davranış terapisi daha etkili.
Ama tabii antidepresan olmadan yapamayacak olanlar da var...
Kişiliği bozuk olan insan yoktur. Tehzibul ahlak kitabını okuyun o size tedavi yöntemini anlatıyor.
 
Çevrimdışı

忍びの木ノ葉

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Antidepresan hakkında bence böyle söylenmemesi gerektiğini düşünüyorum zira kilo aldırıyor evet ama antidepresanlar serotonin, norepinefrin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin ruh hali ve duyguların düzenlenmesinde rol oynadığı düşünülmektedir. Bunların seviyeleri düşük veya dengesiz olduğunda, depresyona katkıda bulunabilir. Antidepresanlar ise SSRI olduğu için tam olarak dengesiz olan dopamin inhibe ederek çalışıyor. Ne yalan söyleyeyim bu ilaçların bende faydası oluyor. Mental bozukluk olanları çaresizliğe düşürmek için böyle konuların açılmasını yersiz buluyorum.
 
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
مكنون Çevrimdışı

مكنون

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu konular hakkında bilginiz olmadığını görüyorum. Kişilik bozukluğu "kişiliği bozuk" demek değildir.
Ben delilik dışındaki bütün psikolojik rahatsızlıkların dini bilgi eksikliği,dini anlayamamak ve dine uygun yaşamamaktan kaynaklandığını düşünüyorum.Bana göre delilik dışındaki tüm rahatsızlıkların tedavisi insanın kendi elindedir. Kul dinini tam öğrenerek rahatsızlıklarını atlatabilir.Kişilik bozukluğunun tanımına baktım.Yani bunun temel sebebi de bana göre nefsin faziletlerini bilmemek ve buna göre yaşamamaktan kaynaklanıyor. İnsan, faziletin dört temeli olan hikmet,şecaat, iffet ve adaleti dengeli bir şekilde yaşarsa zaten bu türden psikolojik rahatsızlıklardan sıyrılmış olur. Faziletin dört temelini anlamak içinde ahlak kitaplarını okumak insanın manevi yapısını Kur'an-ı Kerim ve hadisler ışığında anlamaktan geçiyor.İslam filozofları nefsi anlayabilmek için sadece Kur'an-ı Kerim ile yetinmemiş eski Yunan filozoflarından çıkarımlar yaparakta nasıl mutlu ve sorunlardan uzak bir insan olunur ? Sorusunun cevabını aramışlar.
 
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
Ben delilik dışındaki bütün psikolojik rahatsızlıkların dini bilgi eksikliği,dini anlayamamak ve dine uygun yaşamamaktan kaynaklandığını düşünüyorum.Bana göre delilik dışındaki tüm rahatsızlıkların tedavisi insanın kendi elindedir. Kul dinini tam öğrenerek rahatsızlıklarını atlatabilir.Kişilik bozukluğunun tanımına baktım.Yani bunun temel sebebi de bana göre nefsin faziletlerini bilmemek ve buna göre yaşamamaktan kaynaklanıyor. İnsan, faziletin dört temeli olan hikmet,şecaat, iffet ve adaleti dengeli bir şekilde yaşarsa zaten bu türden psikolojik rahatsızlıklardan sıyrılmış olur. Faziletin dört temelini anlamak içinde ahlak kitaplarını okumak insanın manevi yapısını Kur'an-ı Kerim ve hadisler ışığında anlamaktan geçiyor.İslam filozofları nefsi anlayabilmek için sadece Kur'an-ı Kerim ile yetinmemiş eski Yunan filozoflarından çıkarımlar yaparakta nasıl mutlu ve sorunlardan uzak bir insan olunur ? Sorusunun cevabını aramışlar.
Evet ya çocukken yaşadıklarımdan, travmalardan değil de benim yüzümden oldu, vebale giriyorsunuz şu an. Bunlar beynin kimyasını da etkileyen rahatsızlıklar, nörolojik de sayılıyor aynı zamanda.
 
Çevrimdışı

忍びの木ノ葉

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Ben delilik dışındaki bütün psikolojik rahatsızlıkların dini bilgi eksikliği,dini anlayamamak ve dine uygun yaşamamaktan kaynaklandığını düşünüyorum.Bana göre delilik dışındaki tüm rahatsızlıkların tedavisi insanın kendi elindedir. Kul dinini tam öğrenerek rahatsızlıklarını atlatabilir.Kişilik bozukluğunun tanımına baktım.Yani bunun temel sebebi de bana göre nefsin faziletlerini bilmemek ve buna göre yaşamamaktan kaynaklanıyor. İnsan, faziletin dört temeli olan hikmet,şecaat, iffet ve adaleti dengeli bir şekilde yaşarsa zaten bu türden psikolojik rahatsızlıklardan sıyrılmış olur. Faziletin dört temelini anlamak içinde ahlak kitaplarını okumak insanın manevi yapısını Kur'an-ı Kerim ve hadisler ışığında anlamaktan geçiyor.İslam filozofları nefsi anlayabilmek için sadece Kur'an-ı Kerim ile yetinmemiş eski Yunan filozoflarından çıkarımlar yaparakta nasıl mutlu ve sorunlardan uzak bir insan olunur ? Sorusunun cevabını aramışlar.
Sana göre dini eksiklikse madem öyle neden o zaman genetik olmasına rağmen nesilden nesile geçiyor ? Kanıtın varsa madem dini yaşamamaktan kaynaklanıyorsa atar mısın ?
Bana bu bozukluğun teşhisi koyulmadan önce de 5 vakit namaz kılar, Allah'ı zikrederdim, aynı zamanda delirirdim. Şu anda vebale giriyorsun haberin yok. Senin dediğin şey, kültürel baskı olsaydı hadi neyse diyeceğim. Tıbbi ve biyolojik etkilerine girecek olursam, çok sayıda mental bozukluk genetik, nörokimya ve çevresel faktörlerden karmaşık etkileşiminden kaynaklanır. Örneğin, majör depresif bozukluğun güçlü ve biyolojik temelleri vardır ve etkili tedavi genellikle sistemlerin yanı sıra ilaç ve terapiyi de içerir. Bipolar olan bir eski tanıdığım vardı, teşhis konulmadan önce de ibadetini yapardı dinini yaşardı. Teşhis konulduktan sonra da. Senin dediğin kafa karışıklığı yaratır ve bu mental bozukluğa sahip olanlar da kendini dinsiz olarak görmesine itersin haberin olsun, aksi takdirde de bu zanna girer.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Es selamu aleykum kardeşlerim,

Esasen hepiniz kendi açınızdan haklısınız. Ben hepinizin arasını şöyle bulayım:

İşinin ehli psikiyatri doktorları, hastalarının durumlarının psikolojik olup olmadığından emin olmak için önce sağlık raporu isterler. Görünen sağlık sorunu yoksa, psikolojik olduğuna karar verirler.

Bu "işin ehli psikiyatri doktorlarının" bir adım ötesinde de "dini bilen işinin ehli psikiyatri doktorları" vardır. Sağlık raporuna ek olarak: "Bir de rukye ol ve dini yaşantını gözden geçir, varsa dini hatalarını düzelt; düzelmezse bana öyle gel" derler. (Bu son türde psikiyatri doktoru bulunur mu bilmem, sadece "olması gerekenin bu olduğunun bilinmesi adına" söylüyorum)

Kısaca bu tür durumlar: bedeni rahatsızlık, travmatik veya rukyelik sebeplerden ötürü olabilir. Yukarıdaki örnek doktorun sıralı eleme yöntemi ile esas sorun bulunur ve ona göre gereken tedavi yapılır.

Bu arada kendi gençliğimden ötürü biliyorum ki birçok depresyon hastasının esas sebebi dini bilgideki eksikliklerdir. Sadece namaz veya dine düşkün olmak tek başına koruyucu etken değildir; koruyucu ana etken: yaşanılan olayları yorumlamada "ahiret yönüne dair" farkındalık sahibi olmaktır. Geçmiş veya anlık oluşan travmaları çözecek veya oluşmasını engelleyecek olan budur. Eğer bu yoksa, kişi giderek çöken bir psikoloji ile karşı karşıya kalır.

Ve ama bu sağlık sorunu olmaksızın olan durumdur. Bunun dışında: sağlık sorunu veya rukyelik durumlar da, büyü vb şeylerin etkisi ile zorlayıcı etkenler de olabilir.

Kısaca birden fazla etken var ve birinin toplumun genelinde esas sebep olarak var olması, ötekileri yok saymayı gerektirmiyor. Hepsi de olabilir.
 
مكنون Çevrimdışı

مكنون

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Evet ya çocukken yaşadıklarımdan, travmalardan değil de benim yüzümden oldu, vebale giriyorsunuz şu an. Bunlar beynin kimyasını da etkileyen rahatsızlıklar, nörolojik de sayılıyor aynı zamanda.
yaşadıkların imtihandır kaldı ki her insan çocukken veya yetişkinken çeşitli imtihanlardan geçiyor.Yaşanılan her olayın insnaın kimyasını etkilemesi normal ama benim demek istediğim ben anti depresanları gereksiz buluyorum. Çocukken travmalar yaşadıysan ailenle çevrenle paylaşacaksın paylaşırsan o travmanın sendeki etkisi azalır anti depresanlara gerek bile duymazsın. Anti depresanları insanın yaşadığı acıları yatıştıran bir uyuşturucu olarak görüyorum.
 
مكنون Çevrimdışı

مكنون

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Es selamu aleykum kardeşlerim,

Esasen hepiniz kendi açınızdan haklısınız. Ben hepinizin arasını şöyle bulayım:

İşinin ehli psikiyatri doktorları, hastalarının durumlarının psikolojik olup olmadığından emin olmak için önce sağlık raporu isterler. Görünen sağlık sorunu yoksa, psikolojik olduğuna karar verirler.

Bu "işin ehli psikiyatri doktorlarının" bir adım ötesinde de "dini bilen işinin ehli psikiyatri doktorları" vardır. Sağlık raporuna ek olarak: "Bir de rukye ol ve dini yaşantını gözden geçir, varsa dini hatalarını düzelt; düzelmezse bana öyle gel" derler. (Bu son türde psikiyatri doktoru bulunur mu bilmem, sadece "olması gerekenin bu olduğunun bilinmesi adına" söylüyorum)

Kısaca bu tür durumlar: bedeni rahatsızlık, travmatik veya rukyelik sebeplerden ötürü olabilir. Yukarıdaki örnek doktorun sıralı eleme yöntemi ile esas sorun bulunur ve ona göre gereken tedavi yapılır.

Bu arada kendi gençliğimden ötürü biliyorum ki birçok depresyon hastasının esas sebebi dini bilgideki eksikliklerdir. Sadece namaz veya dine düşkün olmak tek başına koruyucu etken değildir; koruyucu ana etken: yaşanılan olayları yorumlamada "ahiret yönüne dair" farkındalık sahibi olmaktır. Geçmiş veya anlık oluşan travmaları çözecek veya oluşmasını engelleyecek olan budur. Eğer bu yoksa, kişi giderek çöken bir psikoloji ile karşı karşıya kalır.

Ve ama bu sağlık sorunu olmaksızın olan durumdur. Bunun dışında: sağlık sorunu veya rukyelik durumlar da, büyü vb şeylerin etkisi ile zorlayıcı etkenler de olabilir.

Kısaca birden fazla etken var ve birinin toplumun genelinde esas sebep olarak var olması, ötekileri yok saymayı gerektirmiyor. Hepsi de olabilir.
Tanıdığım çoğu doktor psikolog veya psikiyatrist seküler olsa dahi yaşanılan acıları hafifletmek için işi yine dine bağlıyordu.Bunlar anti depresan verdikleri halde anti depresanların yetersiz olduğunun farkındaydılar. En son çare onlarda ahiret dine uygun yaşamdan söz etmeye başladılar. İntihara kalkışan insanı bile din ve ahiret inancı intihardan vazgeçirtiyor.İstediğiniz kadar ilaç verin ilaçlar bir yere kadar.
 
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
Antidepresan sağlıklı değil evet, ve ben de her şeye rağmen kullanmamayı seçiyorum bu yüzden. Ama kullanana da bir şey denilmez (eğer gerekliyse)
 
kâtib Çevrimdışı

kâtib

لَا إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّٰهُ
İslam-TR Üyesi
Çocukken travmalar yaşadıysan ailenle çevrenle paylaşacaksın paylaşırsan o travmanın sendeki etkisi azalır anti depresanlara gerek bile duymazsın.
İşte insanlar aileye ihtiyac duyar degil mi? Cocugun en guvenli yeri ailesidir...değil mi? 😆
En kötü travmalar ailede yaşanır. Bende daha agir sonuclar da olabilirdi ama elhamdulillah olmadi.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt