A
Çevrimdışı
ÂRİDU’L-CEHL - EHLİ SÜNNET VE’L-CEMAATE GÖRE CEHALETİN İTİKADİ HÜKÜMLERE OLAN ETKİSİ
Yazar: Ebi’l-Ula b. Raşid b. Ebi’l-Ula Er-Raşid
Mektebetu’r-Ruşd – Suudi Arabistan: Riyad
Kitab Hakkinda
Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a mahsustur. Selat ve selam peygamberimiz Muhammed’e, ailesine ve tüm ashabı üzerine olsun. Şeyh Ebi’l-ula b. Raşid b. Ebi’l-ula’nın yazmış olduğu “Ehli sünnet ve’l-cemaate göre cehaletin itikadi hükümlere olan etkisi” kitabını gözden geçirdiğimde konusunda harika bir eser olduğunu gördüm. Özelliklede cehaletin yayıldığı, hevaya uymanın galip geldiği, akide meselelerine ilimsiz bir şekilde dalındığı ve cehalet iddiası ile İslam beldelerinde yaşamalarına, kuranı, hadisleri ve ilim ehlinin sözlerini dinlemeleriyle üzerlerine hüccet ikame edilmelerine rağmen müşriklerin ve mürtedlerin mazur gösterilmeye çalışıldığı şu dönemlerde böyle bir kitabın telif edilmesi çok faydalı oldu. Zira bu kimseler, üzerlerinde bulundukları ve babalarından gördükleri dinleri üzerine sebat etmeyi tercih edip Allah’ın kitabına ve resulünün sünnetine icabeti reddettiler. Bunlarla delil getirip bunlara bağlı kalanları ise Müslümanların üzerinde bulunduklarından çıkmakla itham ettiler. Zira onların örfündeki Müslümanlar; kabirlere ibadet edenler ve bidat ve sonradan ortaya çıkma küfürlere tutunanlardır. Cehalet ancak bazı özel hallerde mazeret olabilir. Örneğin:
1- İslam beldelerinden uzak ve Kuran ve sünnetin ulaşmadığı bir bölgede yaşayan bir kimse için.
2- İslam beldesinde yaşayan kimse ise açıklanmaya ve beyana ihtiyaç duyan kapalı meselelerde cehaleti ile mazur olabilir. Tevhid ve şirk, zina, faiz, ölü eti, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan hayvanlar ve ilim ehlinin üzerinde icma ettiği diğer açık meselelerde ise; anlamak istediğinde anlayacağı bir şekilde kendisine kuran ve sünnetin ulaştığı kimse bu meselelerde mazur olamaz. Çünkü –Allah’a hamd olsun- cehalet, peygamberimizin gönderilmesi ile kalkmış ve isteyip talep eden bir kimse için ilim yolları kolaylaşmıştır. Allahu tealadan hepimizi faydalı ilim ve salih amellere muvaffak kılmasını diliyorum. Muhammed’e, ailesine ve ashabına selat ve selam olsun.
Salih b. Fevzan b. Abdullah el-Fevzan: 13-12-1421 h.
Yazar: Ebi’l-Ula b. Raşid b. Ebi’l-Ula Er-Raşid
Mektebetu’r-Ruşd – Suudi Arabistan: Riyad
Kitab Hakkinda
Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a mahsustur. Selat ve selam peygamberimiz Muhammed’e, ailesine ve tüm ashabı üzerine olsun. Şeyh Ebi’l-ula b. Raşid b. Ebi’l-ula’nın yazmış olduğu “Ehli sünnet ve’l-cemaate göre cehaletin itikadi hükümlere olan etkisi” kitabını gözden geçirdiğimde konusunda harika bir eser olduğunu gördüm. Özelliklede cehaletin yayıldığı, hevaya uymanın galip geldiği, akide meselelerine ilimsiz bir şekilde dalındığı ve cehalet iddiası ile İslam beldelerinde yaşamalarına, kuranı, hadisleri ve ilim ehlinin sözlerini dinlemeleriyle üzerlerine hüccet ikame edilmelerine rağmen müşriklerin ve mürtedlerin mazur gösterilmeye çalışıldığı şu dönemlerde böyle bir kitabın telif edilmesi çok faydalı oldu. Zira bu kimseler, üzerlerinde bulundukları ve babalarından gördükleri dinleri üzerine sebat etmeyi tercih edip Allah’ın kitabına ve resulünün sünnetine icabeti reddettiler. Bunlarla delil getirip bunlara bağlı kalanları ise Müslümanların üzerinde bulunduklarından çıkmakla itham ettiler. Zira onların örfündeki Müslümanlar; kabirlere ibadet edenler ve bidat ve sonradan ortaya çıkma küfürlere tutunanlardır. Cehalet ancak bazı özel hallerde mazeret olabilir. Örneğin:
1- İslam beldelerinden uzak ve Kuran ve sünnetin ulaşmadığı bir bölgede yaşayan bir kimse için.
2- İslam beldesinde yaşayan kimse ise açıklanmaya ve beyana ihtiyaç duyan kapalı meselelerde cehaleti ile mazur olabilir. Tevhid ve şirk, zina, faiz, ölü eti, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan hayvanlar ve ilim ehlinin üzerinde icma ettiği diğer açık meselelerde ise; anlamak istediğinde anlayacağı bir şekilde kendisine kuran ve sünnetin ulaştığı kimse bu meselelerde mazur olamaz. Çünkü –Allah’a hamd olsun- cehalet, peygamberimizin gönderilmesi ile kalkmış ve isteyip talep eden bir kimse için ilim yolları kolaylaşmıştır. Allahu tealadan hepimizi faydalı ilim ve salih amellere muvaffak kılmasını diliyorum. Muhammed’e, ailesine ve ashabına selat ve selam olsun.
Salih b. Fevzan b. Abdullah el-Fevzan: 13-12-1421 h.