Selamun aleykum. Rabbim kısa sürede İslam ümmetinin içerisine düşdüyü ihtilafları aradan kaldırsın ve müslümanları 1 arada toparlasın.
Bu konuyu yazmak istemedim, çok düşündüm çünkü fitne çıkaracağımdan korktum. Kendim araştırmak istedim ama bi şey bulamadım. Mecbur son çare yazdım.
Çok araştırdım, düşündüm, doğruyu aradım ama mesele içerisine 1 çok meseleleri aldığı için ve o meselelerin de hükümlerini bilmediyim için içinden çıkılmaz 1 hal aldı. Lütfen cevap verecek olan cevabından eminse cevaplasın. Yoksa ben kafayı yiyicem.
Mesele şöle
Benim yaşadığım yerde askerlik 18 yaşına girmiş 1i için mecburi. eger universiteye girilmişse bitirince mecburi gidilmeli. Eger çağırışdan boyun kaçırılırsa firari ilan ediliyor ve aramaya veriliyor. Çağırış zamanı fiziksel bakımdan geçiriliyor ve duruma göre rapor veriliyor. Yararlı ise sonrakı merhaleye geçiliyor ve ne zaman, hangi yerde askerlik yapacağı söyleniyor. Askerliyi bitirdikden sonra kendisine bitirdiyini bildiren askerlik bileti veriliyor. Eger yoklanış zamanı sıhhatında problem aşikar olunursa yararsız ilan ediliyor ve askerlik bileti kendisine askerlik yapmadan veriliyor.
O biletde hangi zamanlarda nerede askerlik yaptım, görevim neydi, nasıl 1 askerdim gibi tüm bilgiler yazılı olur. Ve ya gitmedimse neden gitmedim, hastalığım ne ve ne zamana kadar tedavi için mühlet aldımsa bunlar yazılıyor. ve en sonda durumum yazılıyor, mesela sülh devrinde yararsız, harb devrinde kısman yararlı(yani arka cephe için yararlı)
Şimdi ben ALLAHın lutfuyla askere gitmedim. Yani kendim müslüman deyildim ama, hiç umulmadık 1 anda askerlik için yoklandığım zaman yararsızım diye bana 3 yillik tedavi muddeti verildi. Çok kötü oldum. Tüm arkadaşlarım giderken 1 ben kalmışdım. Ama Rabbim 1 kaç ay sonra bana hidayet nasib etdi. Şimdi de Rabbime ne kadar şükür etsem az.
Şimdi 3 yılımı tamamladım. Gidip kendimi tamamen yararsız diye yazdırmak isterken ( hastalığım buna el veriyor, olmasa rüşvetle bunu yaptıracakdım ) 1 konu patlak verdi. Konu şöle. Şimdi askere gitmek 1 küfür, o malum. Bu bilet de ayrı 1 küfür olarak isimlendirildi. Bilete verilen küfrün illetleri her kardeşe göre deyişiyor. Bazısına göre bu askerliyi inkar etmemenin göstergesi, bazısına göre bu askerlik küfrüne rızanın göstergesi, bazısına göre bu tağutun askerliyi ile bağlanmış ve içerisinde küfür anlaşmasını bulunduran 1 akit.
Ben en çok üzerinde durulan illeti söliyecem.
Şöyleki, benim durumum biletde yazılıyor ya, sulh devrinde yararsız harb devrinde kısmen yararlı. Sorun bu diyorlar. Yani ben harb devrinde kısmen de olsa taguta yararlı olduğumu kabul ediyorum ve harb olursa arka cephede askerlik yapacağımı kabul ediyorum demek diyorlar. Şimdi, burada dikkan çekmek istediyim 1 mesele bu cümlenin altında benim imza yerim var. Ama ne ben nede başka 1 insan bu biletin hiç 1 yerine imzasını atmadı. Yani hiç taleb edilmiyor zaten imza atma.
Ben kardeşlere bu cümleni doğru anlamadığımızı söyledim. Şöleki bu tağutun bana söylemiş olduğu 1 söz. Yani o düşünüyorki ben harb devrinde kısmen yararlıyım. Bende diyorum ki, evet bu doğru. ben kısmen yararlıyım.ama bu ben oraya gidecem anlamına gelmiyor. Ne kadar Tağut bana sen geliceksin manasında bu cümleni söylesede bu onun düşüncesi ve düşünce onu bağlar diye düşünüyorum.
Bundan sonra 4 mehzeb aliminin İslam fikhi kitabından akitkerle ilgili bölümü okudum. Ve gördüm ki,
1) mecburiyyetle kabul etdirilen akit batıl hükmündedir. Burda da zaten kimse bu bileti severek almadı. Askerlik küfründen kurtulmak için ve firari ilan edilmemesi için aldı. Yani mecburiyyet bence.
2) Yanılmıyorsam Hanbeli meshebi diğor ki, Eger satıcı alıcıya derseki satıyorum, alıcı da derseki aldım akit batıl olur.ve ya tersi. mutlaka satıyorum denilirse alıyorum denilmeli, satdım derse aldım denilmeli.
İş bu kadar inceliye varmışsa benim içerisine hiç imza atmamış olduğum 1 belge vede üstelik mecbur aldığım 1 belge beni küfüre salırmı?
Hele işin ikinci boyutu bu belge kullanılmadan ülkeden çıkamazsın, pasaport alamazsın filan. Ve bu belgeden istifdade etmek de ayrı 1 küfür diyor kardeşler. Yani eger 1i askerlik yapmışsa, bu bileti almışsa bu bileti kullanırken şunu söylemiş oluyor. Ben size askerlik yaptım ve küfürü işledim. Bu yüzden bana şu hizmeti sunun. Yani küfürden istifade ederek 1 şeyler elde ediyorsun. Yani dolayısı ile küfre rıza gösteriyorsun.
Burda da diyorum ki, onlar bana bu küfrü işledin mi, diye soruyolar. Ben de onlara evet 1 zamanlar kafirdim ve küfür işledim diyorum. Bu zaman onlar bana tamam eger bu küfrü işledinse bu hizmeti sana suna biliriz diyolar. ben sadece haber verme yönünden söylemiş oluyorum. (bunu kendim için deyil hizmet etmiş kardeşler için söylüyorum)
Bende düşündüm eğer iş buysa o zaman kimlik belgesi de küfür olucak. Çünkü kimlik belgesini devlet kendi vatandaşına veriyor. Vatandaş ise devletin kanunlarını kabul etdiyini bildirince, belgeye imza atınca vatandaş oluyor. O zaman kimlik kullanan adam ben sizin vatandaşınızım, yani kanunlarınızı kabul ediyorum diyerek hizmet sunulmaslnl istiyor.
Anliyacağınız onların söylediklerinde mantık buluyorum, ama çok kayqan ve yalnızca mantıka dayanan konular olduğundan hem onların söylediklerine dayanarak herkesi tekfir etmekle hata yapacağımdan korkuyorum, hemde kabul etmeyib 1den kendim küfüre düşürüm diye korkuyorum.
BİLİYORUM ÇOK GENİŞ YAZDIM, ÇÜMKÜ HER ŞEYİ AÇIK YAZMAK İSTEDİM.
Bu konuyu yazmak istemedim, çok düşündüm çünkü fitne çıkaracağımdan korktum. Kendim araştırmak istedim ama bi şey bulamadım. Mecbur son çare yazdım.
Çok araştırdım, düşündüm, doğruyu aradım ama mesele içerisine 1 çok meseleleri aldığı için ve o meselelerin de hükümlerini bilmediyim için içinden çıkılmaz 1 hal aldı. Lütfen cevap verecek olan cevabından eminse cevaplasın. Yoksa ben kafayı yiyicem.
Mesele şöle
Benim yaşadığım yerde askerlik 18 yaşına girmiş 1i için mecburi. eger universiteye girilmişse bitirince mecburi gidilmeli. Eger çağırışdan boyun kaçırılırsa firari ilan ediliyor ve aramaya veriliyor. Çağırış zamanı fiziksel bakımdan geçiriliyor ve duruma göre rapor veriliyor. Yararlı ise sonrakı merhaleye geçiliyor ve ne zaman, hangi yerde askerlik yapacağı söyleniyor. Askerliyi bitirdikden sonra kendisine bitirdiyini bildiren askerlik bileti veriliyor. Eger yoklanış zamanı sıhhatında problem aşikar olunursa yararsız ilan ediliyor ve askerlik bileti kendisine askerlik yapmadan veriliyor.
O biletde hangi zamanlarda nerede askerlik yaptım, görevim neydi, nasıl 1 askerdim gibi tüm bilgiler yazılı olur. Ve ya gitmedimse neden gitmedim, hastalığım ne ve ne zamana kadar tedavi için mühlet aldımsa bunlar yazılıyor. ve en sonda durumum yazılıyor, mesela sülh devrinde yararsız, harb devrinde kısman yararlı(yani arka cephe için yararlı)
Şimdi ben ALLAHın lutfuyla askere gitmedim. Yani kendim müslüman deyildim ama, hiç umulmadık 1 anda askerlik için yoklandığım zaman yararsızım diye bana 3 yillik tedavi muddeti verildi. Çok kötü oldum. Tüm arkadaşlarım giderken 1 ben kalmışdım. Ama Rabbim 1 kaç ay sonra bana hidayet nasib etdi. Şimdi de Rabbime ne kadar şükür etsem az.
Şimdi 3 yılımı tamamladım. Gidip kendimi tamamen yararsız diye yazdırmak isterken ( hastalığım buna el veriyor, olmasa rüşvetle bunu yaptıracakdım ) 1 konu patlak verdi. Konu şöle. Şimdi askere gitmek 1 küfür, o malum. Bu bilet de ayrı 1 küfür olarak isimlendirildi. Bilete verilen küfrün illetleri her kardeşe göre deyişiyor. Bazısına göre bu askerliyi inkar etmemenin göstergesi, bazısına göre bu askerlik küfrüne rızanın göstergesi, bazısına göre bu tağutun askerliyi ile bağlanmış ve içerisinde küfür anlaşmasını bulunduran 1 akit.
Ben en çok üzerinde durulan illeti söliyecem.
Şöyleki, benim durumum biletde yazılıyor ya, sulh devrinde yararsız harb devrinde kısmen yararlı. Sorun bu diyorlar. Yani ben harb devrinde kısmen de olsa taguta yararlı olduğumu kabul ediyorum ve harb olursa arka cephede askerlik yapacağımı kabul ediyorum demek diyorlar. Şimdi, burada dikkan çekmek istediyim 1 mesele bu cümlenin altında benim imza yerim var. Ama ne ben nede başka 1 insan bu biletin hiç 1 yerine imzasını atmadı. Yani hiç taleb edilmiyor zaten imza atma.
Ben kardeşlere bu cümleni doğru anlamadığımızı söyledim. Şöleki bu tağutun bana söylemiş olduğu 1 söz. Yani o düşünüyorki ben harb devrinde kısmen yararlıyım. Bende diyorum ki, evet bu doğru. ben kısmen yararlıyım.ama bu ben oraya gidecem anlamına gelmiyor. Ne kadar Tağut bana sen geliceksin manasında bu cümleni söylesede bu onun düşüncesi ve düşünce onu bağlar diye düşünüyorum.
Bundan sonra 4 mehzeb aliminin İslam fikhi kitabından akitkerle ilgili bölümü okudum. Ve gördüm ki,
1) mecburiyyetle kabul etdirilen akit batıl hükmündedir. Burda da zaten kimse bu bileti severek almadı. Askerlik küfründen kurtulmak için ve firari ilan edilmemesi için aldı. Yani mecburiyyet bence.
2) Yanılmıyorsam Hanbeli meshebi diğor ki, Eger satıcı alıcıya derseki satıyorum, alıcı da derseki aldım akit batıl olur.ve ya tersi. mutlaka satıyorum denilirse alıyorum denilmeli, satdım derse aldım denilmeli.
İş bu kadar inceliye varmışsa benim içerisine hiç imza atmamış olduğum 1 belge vede üstelik mecbur aldığım 1 belge beni küfüre salırmı?
Hele işin ikinci boyutu bu belge kullanılmadan ülkeden çıkamazsın, pasaport alamazsın filan. Ve bu belgeden istifdade etmek de ayrı 1 küfür diyor kardeşler. Yani eger 1i askerlik yapmışsa, bu bileti almışsa bu bileti kullanırken şunu söylemiş oluyor. Ben size askerlik yaptım ve küfürü işledim. Bu yüzden bana şu hizmeti sunun. Yani küfürden istifade ederek 1 şeyler elde ediyorsun. Yani dolayısı ile küfre rıza gösteriyorsun.
Burda da diyorum ki, onlar bana bu küfrü işledin mi, diye soruyolar. Ben de onlara evet 1 zamanlar kafirdim ve küfür işledim diyorum. Bu zaman onlar bana tamam eger bu küfrü işledinse bu hizmeti sana suna biliriz diyolar. ben sadece haber verme yönünden söylemiş oluyorum. (bunu kendim için deyil hizmet etmiş kardeşler için söylüyorum)
Bende düşündüm eğer iş buysa o zaman kimlik belgesi de küfür olucak. Çünkü kimlik belgesini devlet kendi vatandaşına veriyor. Vatandaş ise devletin kanunlarını kabul etdiyini bildirince, belgeye imza atınca vatandaş oluyor. O zaman kimlik kullanan adam ben sizin vatandaşınızım, yani kanunlarınızı kabul ediyorum diyerek hizmet sunulmaslnl istiyor.
Anliyacağınız onların söylediklerinde mantık buluyorum, ama çok kayqan ve yalnızca mantıka dayanan konular olduğundan hem onların söylediklerine dayanarak herkesi tekfir etmekle hata yapacağımdan korkuyorum, hemde kabul etmeyib 1den kendim küfüre düşürüm diye korkuyorum.
BİLİYORUM ÇOK GENİŞ YAZDIM, ÇÜMKÜ HER ŞEYİ AÇIK YAZMAK İSTEDİM.