Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Asr-ı Saadette Tesettür Ve Kadın

T Çevrimdışı

tahkik

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz.Muhammedin getirdiği o rahmet sağanağından en çok nasiblenenlerin başında kadın gelmiştir..Eski cahiliyenin kanunları ,tahrif edilmiş kitaplar olan hiristiyanlık ve Musevilikteki dinin hükümleri onları koruyup kollamayı bırak iyice ezmiş insaniyet sınıfının dışında bir katogoride değerlendirmiş sadece onun doğurganlık ve cinsiyetini menfaatı doğrultusunda istihdam etmiştir.Sadece bu bozulmuş semavi dinler değil, dünya genelindeki fikri sistemlerde buna yakın bir fikirle kadını değerlendirmiş ama değer vermemiştir.ama peygamberi zişanın gelmesiyle sadece diri diri toprağa gömülen kız çocukları değil mal gibi alınıp satılan ,ezilen, dövülen, zerre kadar kıymeti olmayan,bir erkeğin onbeşinci karısı olması kaçınılmaz olan kadınlarda kurtulmuştur.onların basit bir mal hükmünde olan ve teşhir edilen,ve aç hevasatlara yağmalattırılan bedenlerini “kadın avrettir”. “onun bedeni paha biçilemeyen bir zinettir””onlar şefkat kahramanlarıdırırzları namusları şerefleri mukaddestir”. Hükmünü ve dokunulmazlığını koyarak onun ruhunu ve bedeni şerefini namusunu, zilleten, sömürüden, çirkefden, ayaklar altından, fısk çamurundan alıp dünyada başlar üstüne koymuş. Ahirette de ayaklarının altına cenneti koymuştur. bu şerefi kazanmadaki en büyük etken onun fıtratının şedid bir şekilde iktiza ettiği, kıymet ve değerinin koruyucusu olan. Maddi ve manevi özgürlüğünün muhafazası olan. kalb ve gönüllerdeki temizliğinin ulvi makamda kalarak ve iffetinin lekelenmesini hayallerde bile olsa engelleyen, tanınıp serkeş ve sarhoş ruhluların elinden eziyet görmesine sed çeken, tesettür ile Allahın bir emri olarak tatbik eden ve kendi zamanında tatbik ettiren Peygamber Aleyhessalatü vesselam, o şefkate ve himayeye muhtaç hanımlara saadet asrını yaşatmıştır.
İslamiyetten önceki dönem olan cahiliye devrinde açık saçık ve yarım başörtüsü ile kadınlar gezer, erkeklerle karışır onlara gerdanların ve belli uzuvlarını teşhir ederlerdi. Daha çok kıymetleri erkeklerin kendilerinden faydalandıkları zaman kadardı. İşleri bitince değerleri de biterdi. peygamber efendimiz geldikten sonra belli bir müddet bu böyle devam etmiş ama islamla şereflenen kadınlar ve bazı sahabeler kadınların tanınmalarından dolayı müşrik ve yahudilerin tacizlerine maruz kalmaları sahabeler ve kadınlar arasında bir tesettürle ilgili vahiy beklenmiş beklenen vahiy geldikten sonra asrı saadat kadınlarının heyecanlarını ve sevinçlerin Hz Aişe şöyle anlatır.”Vallahi ben Allahın kitabını tasdik, onun indirdiğine iman açısından ensar kadınlarından daha fazla faziletlisini görmedim.Nur süresinin örtünme ayeti gelince erkekleri kendilerine gelip Allahın indirdiği ayetleri okudukları zaman hepsi Allahın emrine uyarak bu ensar ve muhacir kadınları eteklerinden yırtıkları parçalarla başlarını örtmüşler ve peygamber arkasında sabahleyin namaza durmuşlardır.
Tesettür emri üç aşama olarak hicri 3. senesinde üç defada üç mertebeyi natık olmak üzere nazil olması 33-59 ayeti kerimesi yüzün örtülmesini ,33-53 ayeti kerimesi irhayı hicab yani perdeyi indirmek,olan içtimai hayatta haremlik selamlık uygulanması ,24-31-33 ayeti kerimesi şeri bir zaruret olmadıkça kadınların hanelerinden çıkmamaları İstenmiş nefislerine zor gelmek şöyle dursun .asrı saadet kadınları tesettür emirleriyle birebir muhattab oldukları için tesettür emrini en mükemmel bir surette uygulamaşlardır. Peygamber hanımları asrısaadet kadınlarına tesettürün şekli ve tatbikini kendileri yaparak göstermişler. Kuran dışına taşan içine heva ve heveslerin karıştığı tesettür şekillerine izin vermemişler, tesettürdeki şeri ölçüler göstermişlerdir. Aksi şekilde hareket eden kadınlara rastladıkları zaman tesettüre zıt giyimlerine karşı uyarmışlardır.
Tesettürün ruhuna zıt cahiliye adedlerine yakın olan örtünmeye tepki gösterenlerden biri olan Hz Aişe evine getirilen ince başörtülü bir gelini ihtar ederek “Nur süresine inanan bir kadın bu ince başörtüsünü örtmez”demiş . Yine Hz Aişenin ziyaretine gelen temim oğulları kabilesinin kadınlarının üzerlerindeki ince elbiselerini görünce “Eğir sizler inanmış müminler iseniz , bunlar inanamış hanımların giysileri değildir,eğer mümin değilseniz durum değişir.yine Aişe validemizin yanına kardeşi esmanın kızı hafsa gelir hafsanın üzerinde ince bir örtü ile geldiğini bu örtü ile de alnını sarmış halde görünce Hz Aişe kızarak sen Allahın nur süresindeki vahyini okumadın mı der bir başörtüsü isteyerek hafsanın başını örter.
Yine haneyi saadet annelerimizden ümmmü seleme diyor ki cilbab ayeti indiğinde ensar kadınları siyah elbiselere büründüğünden ötürü başlarında sanki siyah kargalar varmış gibi çıktılar.
Peygamberin de tesettürün ruhuna zıt olan giyimleri tasvir etmeyip ihtar etmesinin en bariz örneklerinden olan baldızı esmanın ablası Hz Aişenin evine geldiği zaman esmanın başörtülü olduğu halde bedeninin şeffaf bir dar elbise ile örtülü olduğunu görünce peygamber efendimizin ondan yüzünü çevirerek” ya esma bir genç kız ergenlik çağına ğeldimi şu ve şu yerlerini kapatması farzdır. demiş. Elleriyle el ve yüz hariç bütün bedenin vücut hatlarını belli etmeyecek derece de örtülü olması gerektiğini ihtar etmiştir giyinik ama çıplak gibi gösteren elbiselerden men etmiştir.
Zeyd oğlu Usame diyor ki Duhvetil Kelbi Peygamber Efendimize bir elbise hediye göndermişti. peygamberimizde kutbi adlı ince ve dar bir elbiseyi bana hediye etmişti. Bende elbiseyi zevceme giydirmiştim. Beni görünce peygamber efendimiz elbiseyi niye giymediğimi sorunca onu eşime giydirdim dedim. Bana buyurdu hemen git eşine de o elbisenin altına gömlek giysin. Bedenin belirginleşip kemiklerin dışarı çıkaçağından korkuyorum.
Yine asrı saadet hanımlarından olan Ümmü haled peygamber efendimizin bir savaştan döndüğü gün her kes gibi oda oğlunu aramaya başlar.bulamayanca peygamberden oğlunun şehit olduğunu öğrenir.öğrenmesine bu acının üstüne birde orada hazır bulunan sahabelerin ümmü veledi eleştirir bir tarzda birde yüzünü kapatmış sözüne içerleyen Ümmü Haled onlara hitaben kızgın ve acılı bir tarzda “oğlumu kaybettiysem de edep ve hayamı da kaybetmedim ya” demiştir..
Yine ebubekrin kızı olan esmaya ırak dönüşü Zubeyr Oğlu Münzir bir elbise göndermiş esma elbiseye dokunmuş ve bunu götürün ona verin demesine kırılan münzir anneciğim o ince değil niye red ediyorsun. Esma evet ince değil ama vücut hatlarımı belli eder.
Yine asrısaadette Hz Ömer halkı kubat diye bir elbiseyi girmesini emretmiş. Amma sakın onları hanımlarınıza giydirmeyin demiş. Adamın biri ya ömer o elbiseyi hanımım giyerken gördüm ama içini gösterecek kadar ince değildi demiş. Hz Ömer “şeffaf bile olmazsa bedeninin belli eder.
Asrı saadet kadınlarının ve bütün zamanların en büyüklerinden olan Hz Fatma ve öteki peygamber hanımlarından bazılarının vefatlarında gece defnedilmesini istemeleri onların yüksek iffet ve hayalarının bir eseridir. Çünkü kefen içinde bile olsa kaba etlerinin belli olmasının ızdırabını duymuşlar ve eşlerinden kendilerin gece yalnız gömmelerini istemişler. Bunun içindir ki Allah bu iffet yıldızlarından biri olan Hz Fatmanın bu haya kahramanlığı için ahirette haşir meydanına Hz Fatma çağrıldığı zaman bütün meydandaki insanlardan gözlerin kapatmaları istenecektir. İşte asrı saadet kadınların iffet ve hayâlarının kalası olarak gördükleri tesettürün bir peygamber kızına ve hanımlarına kazandırdığı uhrevi şeref. O asrısaadet kadınlarının kıyafetleri çok süslü ve çok pahalı değildi. Sadece iffet ve hayalarını korusun. Avret yerlerini ve zinetlerini muhafaza etsin. Eşlerinin sadakatini bozmasın ve temiz olsun yeterdi. Öyle hanımlar vardı ki insanların bütün suallerine kuran ile cevab verecek kadar kuranı yaşıyorlardı. , vahyi yaşamı hayatlarına tatbik ediyorlardı. Kendilerine dünya ve ahiret te şeref ve onur kazandıran kurani değerlere sahip çıkıyorlardı. onlar şan , şerefi,değeri,teveccühü iffet ve haya ile kazanma davasındaydılar.bu asrımızda olduğu gibi makam, moda, güzellikle ve giyimle değil.isteselerdi onlarda zenginliklerini pahalı mücevherata güzel pahalı elbiselere harcayabilirlerdi ama onlar mallarını hayra sadakaya muhtaçlara harcadılar.şimdi ki asrımızdaki tesettürlü olduğunu iddia eden ve kazandıklarını da tavizlerle kazanan kadınlar gibi süse püse elbiseye,eşyaya değil. M.KAKÇA
 
Üst Ana Sayfa Alt