E
Çevrimdışı
Ebu & Dücane
Misafir
BURSA’da ’Tarikat şeyhi’ olarak tanınan dergahına gelenlere cennet vaat ederek kandırıp, cinsel ilişkiye girmek suçundan hakkında dava açılan ’Badeci Hoca’ lakaplı 47 yaşındaki Uğur Korunmaz’
BURSA / AHT
Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, “nitelikli cinsel saldırı, tarikat kurmak ve baş mevkiinde olmak, çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları depolamak” suçlarından hakkında 341 yıl 6 ay hapis cezası istenen Uğur K.’nın yargılandığı duruşmada, “müşteki” olarak katılan 17 kişiden sadece ikisi karı koca olmak üzere, 3 kişi şikâyetçi olduklarını söyledi. Şikâyetçi çiftten B.Ş. adlı kadın şunları söyledi:
‘SIR ODASINA GİRDİM’
“Üç yıl boyunca eşimin ısrarlarına rağmen dergâha gitmedim. Kocamın getirdiği okunmuş suyu içtikten sonra gitme kararı aldım. Çocuğum ortada kalmasın, yuvam dağılmasın diye kendimi ateşe attım. Bir yıl kadar sonra beni ‘sır odası’na kabul edip ‘badelenmem’ gerektiğini söyledi. Anlatırken midem bulandı. Sonra bana su içirdi. Suyu içtikten sonra hareketlerimi kontrol edemez hale geldim. Nasıl olduğunu şimdi hatırlamıyorum. Bir keresinde sır odasında benimle cinsel ilişkiye de girdi. Ancak daha sonra eşim ve ben, yaşadıklarımızdan dolayı dergâhtan ayrıldık. Şikâyetçiyim, cezalandırılsın.” B.Ş.’nin kocası A.Ş. de “suyun etkisiyle” böyle bir şey yaptıklarını ifade ederek, “Bana daha iyi bir Müslüman olmam için badelenmem gerektiğini söyledi ve ilişki kurdu” dedi.
‘HAZRET’ DEDİLER
Şikâyetçi N.K. adlı kadın ise kendisi gibi tüm kadınların dergâha gitmesine aracılık eden S.C.’den de şikâyetçi oldu. N.K., “O niye burada sanık ya da müşteki olarak bulunmuyor anlamış değilim. Benim herhangi bir cinsel ilişkim olmadı, ancak ben de badelendim” dedi. Duruşmaya katılan diğer müştekiler ise yaşananların “zikir sonrası kendiliğinden gelişen olaylar” olduğunu ifade ederek, şikâyetçi olmadı. Bu kişilerin sanık Uğur K.’dan “hazret” diye bahsetmesi dikkat çekti.
‘Müritlerimle cinsel ilişkiye zorla girmedim’
Duruşmada yeni bir tarikat kurmadığını söyleyen Uğur K., “Var olan Nakşibendi tarikatının Halidiye kolunun Kırklar tarikatı olarak bilinen tarikata tabi oldum. Bu tarikatın benden önce şeyhliğini yapan kişiden mürşitlik görevini aldım” dedi. Müritleriyle değişik yollarla cinsel ilişkiye girdiğini kabul eden Uğur K., “Ancak bunların tamamı tarikatın gerektirdiği bir usul ve çabadır” dedi. Kimseyi kandırmadığını, zorlamadığını savunan Uğur K. şunları anlattı: “Bu süreçte gelen kişiye verilen ve adına ‘virt’ denilen zikir içeren sözler belirli süre tekrar edilir. Ve bunu yapan kişi kendiliğinden cezbedilerek gelir. Benden badelenme ya da cinsel ilişki talep eder. Benim müridimin bu talebini reddetme gibi bir durumum olamaz.” Sanığın tahliye talebini redddeden mahkeme, duruşmayı diğer 3 müştekinin ifadesinin alınması için erteledi.
‘Badeleme tarikat geleneği’
Nitelikli cinsel saldırı, tarikat kurmak ve çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları depolamak suçlarından 341 yıl 6 ay hapsi istenen Uğur K. çocuk ve hayvan pornosu içeren CD’lerin kendisine ait olmadığını savundu. Müritleriyle değişik yollarla cinsel ilişkiye girdiğini kabul eden Uğur K., “Ancak bunların tamamı tarikatın gerektirdiği bir usul ve çabadır” dedi.
BURSA / AHT
Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, “nitelikli cinsel saldırı, tarikat kurmak ve baş mevkiinde olmak, çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları depolamak” suçlarından hakkında 341 yıl 6 ay hapis cezası istenen Uğur K.’nın yargılandığı duruşmada, “müşteki” olarak katılan 17 kişiden sadece ikisi karı koca olmak üzere, 3 kişi şikâyetçi olduklarını söyledi. Şikâyetçi çiftten B.Ş. adlı kadın şunları söyledi:
‘SIR ODASINA GİRDİM’
“Üç yıl boyunca eşimin ısrarlarına rağmen dergâha gitmedim. Kocamın getirdiği okunmuş suyu içtikten sonra gitme kararı aldım. Çocuğum ortada kalmasın, yuvam dağılmasın diye kendimi ateşe attım. Bir yıl kadar sonra beni ‘sır odası’na kabul edip ‘badelenmem’ gerektiğini söyledi. Anlatırken midem bulandı. Sonra bana su içirdi. Suyu içtikten sonra hareketlerimi kontrol edemez hale geldim. Nasıl olduğunu şimdi hatırlamıyorum. Bir keresinde sır odasında benimle cinsel ilişkiye de girdi. Ancak daha sonra eşim ve ben, yaşadıklarımızdan dolayı dergâhtan ayrıldık. Şikâyetçiyim, cezalandırılsın.” B.Ş.’nin kocası A.Ş. de “suyun etkisiyle” böyle bir şey yaptıklarını ifade ederek, “Bana daha iyi bir Müslüman olmam için badelenmem gerektiğini söyledi ve ilişki kurdu” dedi.
‘HAZRET’ DEDİLER
Şikâyetçi N.K. adlı kadın ise kendisi gibi tüm kadınların dergâha gitmesine aracılık eden S.C.’den de şikâyetçi oldu. N.K., “O niye burada sanık ya da müşteki olarak bulunmuyor anlamış değilim. Benim herhangi bir cinsel ilişkim olmadı, ancak ben de badelendim” dedi. Duruşmaya katılan diğer müştekiler ise yaşananların “zikir sonrası kendiliğinden gelişen olaylar” olduğunu ifade ederek, şikâyetçi olmadı. Bu kişilerin sanık Uğur K.’dan “hazret” diye bahsetmesi dikkat çekti.
‘Müritlerimle cinsel ilişkiye zorla girmedim’
Duruşmada yeni bir tarikat kurmadığını söyleyen Uğur K., “Var olan Nakşibendi tarikatının Halidiye kolunun Kırklar tarikatı olarak bilinen tarikata tabi oldum. Bu tarikatın benden önce şeyhliğini yapan kişiden mürşitlik görevini aldım” dedi. Müritleriyle değişik yollarla cinsel ilişkiye girdiğini kabul eden Uğur K., “Ancak bunların tamamı tarikatın gerektirdiği bir usul ve çabadır” dedi. Kimseyi kandırmadığını, zorlamadığını savunan Uğur K. şunları anlattı: “Bu süreçte gelen kişiye verilen ve adına ‘virt’ denilen zikir içeren sözler belirli süre tekrar edilir. Ve bunu yapan kişi kendiliğinden cezbedilerek gelir. Benden badelenme ya da cinsel ilişki talep eder. Benim müridimin bu talebini reddetme gibi bir durumum olamaz.” Sanığın tahliye talebini redddeden mahkeme, duruşmayı diğer 3 müştekinin ifadesinin alınması için erteledi.
‘Badeleme tarikat geleneği’
Nitelikli cinsel saldırı, tarikat kurmak ve çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları depolamak suçlarından 341 yıl 6 ay hapsi istenen Uğur K. çocuk ve hayvan pornosu içeren CD’lerin kendisine ait olmadığını savundu. Müritleriyle değişik yollarla cinsel ilişkiye girdiğini kabul eden Uğur K., “Ancak bunların tamamı tarikatın gerektirdiği bir usul ve çabadır” dedi.
