Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Bakara Suresi 190 - 192 Ayetleri Nesh Olmuş mudur?

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah;

Tercih edilen görüş nesh edilmediğidir.


"Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın. Fakat haddi aşmayın. Şubhesiz ki Allah, haddi aşanları sevmez." (Bakara 190)

Mufessirler bu âyet-i kerimenin hükmünün, daha sonra gelen Tevbe süresindeki "Bütün müşriklerle savaşın." (Tevbe 36) âyeti kerimesiyle neshedilip edilmediği hususunda iki görüş zikretmişlerdir.

1- Umer b. Abdulaziz, Mucahid, Abdullah b. Abbas, Adiy b. Ertee'den nakledilen bir görüşe göre bu âyet-i kerime nesh edilmemiştir.
Ancak bu âyet-i kerimede "Haddi aşmayın" ifadesi zikredilerek kendilerine karşı savaşılan kâfirlerin kadınlarının, çocuklarının, ihtiyarlarının, savaşamayanlarının ve silahlarını bırakarak teslim olanlarının öldürülmemeleri emredilmiştir. Burada zikredilen "Haddi aşmama"dan maksat, budur. Yoksa "Size savaş açmayan kâfirlere bir şey yapmayın." demek değildir ki "Bütün muşriklere karşı savaşın." âyet-i kelimesiyle nesh edilmiş olduğu söylenmiş olsun.

İbn-i Abbas diyor ki: "Hadi aşmayın" demek, kadınları, çocukları, ihtiyarları ve savaşa katılmayanları öldürmeyin. Eğer onlan öldürürseniz haddi aşmış olursunuz." demektir.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:
"Allah'ın adıyla Allah yolunda cihad edin. Allah'ı inkâr edenlerle savaşın fakat ihanet etmeyin, ganimet malından bir şey saklamayın, düşmana işkence etmeyin, çocukları öldürmeyin."
(Ebu Davud, K. el Cihad, bab: 82, Hadis No: 261_V; Tirmizi, K. cihad, bab: 14, Hadis no: 1408; İbn-i Mâce, K. el-Cihad, bab: 38, Hadis no: 2958)

Peygamber efendimiz diğer bir hadis-i şerfinde şöyle buyuruyor:
"Bismillahi ve billahi ve ala milleti Rasulillah
(Allah'ın adıyla, Allah'ın yardımıyla ve Allah'ın Peygamberinin dini üzere) diyerek hareket edin. İhtiyarları, bebekleri, küçükleri ve kadınları öldürmeyin. Ganimet malından bir şey saklamayın. Ganimetleri bir arada toplayın. Durumu düzeltin, iyilikte bulunun. Şubhesiz ki Allah, iyilikte bulunanları sever."
(Ebu Davud, K. el-Cihad, bab: 82, Hadis No: 2614)

Resulullalı'ın, öldürüimemelerini emrettiği bu kimseler, savaşa katılırlarsa savaşçı hükmüne gireceklerinden onlar da öldürülürler.

2- Rebi b. Enes ve İbn-i Zeyd'den nakledilen diğer bir görüşe göre bu âyet-i kerime, Tevbe suresinin otuz altıncı âyetinde zikredilen "Muşriklere karşı topluca savaşın" âyet-i kerimesiyle nesh edilmiştir.
Zira bu âyet, müslümanların, muşriklerle savaştıkları ilk zamanlarda inmiş ve müslümanlara, sadece kendilerine savaş açanlara karşı savaşmalarını emretmiş ve savaş açmayanlara karşı da savaş ilan ederek ileri gitmemelerini bildirmiştir.

Taberi birinci görüşün tercihe şayan olduğunu söylemiş, gerekçe olarak ta özetle şunu zikretmiştir:
Bir âyet-i kerimenin nesh edilmediği göz önünde bulundurularak izah edilmesi mümkün iken onun nesh edildiğini söylemek doğru değildir. Bu âyet-i kerimenin nesh edilmediğini söyleyerek izahı mümkündür. Zira "Haddi aşmayın" ifadesinden maksadın, kadınları, çocukları, yaşlıları ve size karşı savaşmayanlan öldürmeyin." demek olduğunu söylemek mümkündür. Bunlara karşı savaşmama hükmü geçirlidir. Böylece âyetin nesh edilmediği açıkça ortaya çıkar, aksini iddia edenin, sağlam delil göstermesi gerekir.

Cizye vererek, kendilerinin öldürülmelerini önleyen ehl-i kitab ve mecusilerde "Haddi aşmayın" ifadesinin içine girmektedirler.

"Onlar‎ı nerede yakalarsanı‎z öldürün ve sizi ç‎ıkard‎ıklar‎ı yerden onları ‎ ç‎ıkarı‎n. O fitne, ِöldürmeden daha ‏ şiddetlidir. Yaln‎ız Mescid-i Haram yan‎ında onlar sizinle sava‏şmad‎ıkça siz de onlarla sava‏şmay‎ın. Fakat sizi ِöldürmeye kalka‎‏‎rlarsa, hemen onları ‎ ِöldürün. Kâfirlerin cezası ‎ bِöyledir." (Bakara 191)

Katade, Rebi' b. Enes ve İbn-i Zeyd, âyetin bu ifadesinin, İslam'ın ilk zamanlarında geçerli olup daha sonra inen şu âyetlerle nesh edildiğini bu itibarla Mescid-i Haramın çevresinde bulunan muşriklere karşı onların savaş açmalarını beklemeden mu'minlerin savaş başlatabileceklerini söylemişlerdir. Bu hususta diğer âyetlerde de şöyle buyurulmaktadır:

"Fitne ortadan din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın." (Bakara 191);
"Muşrikleri nerede bulursanız öldürün. Onları yakalayın, çember içine alın. Her gözetlenecek yerden onları gözetleyin... " (Tevbe 5)

Mucahid'e göre ise izahını yapmakta olduğumuz âyet-i kerime muhkemdir, neshedilmiş değildir. Mescid-i haram çevresinde bulunan müşrikler, mu'minlere karşı savaş açmadıkça onlara karşı savaşılmaz.

Taberi, birinci görüşün tercihe şayan olduğunu, bu âyetin bundan sonra gelen yüz doksan dördüncü âyetle ve Tevbe suresinin beşinci âyetiyle neshedildiğini söylemiştir.

"Hürmetli ay hürmetli aya ve bütün hürmetler birbirine karşı‏‎l‎ıktı‎r. O halde kim size sald‎ırdı‎ysa, siz de ona yapt‎ً‎ığı sald‎ırı‎ın‎n aynı‎yle sald‎ırı‎n da ileri gitmeye Allah'tan korkun ve bilin ki Allah, takva sahibleriyle beraberdir" (Bakara 194)

Mucahid'e göre ise bu âyet-i kerime, Rasulullah'a , Hudeybiye sulhu şartlarına göre umre yaptıktan sonra Medine'de nazil olmuştur. Mânâsı ise: "Ey mu'minler, muşriklerden kim size karşı savaşacak olursa siz de onların sizinle savaştıkları gibi onlarla savaşın." demektir.

Taberi diyor ki: "bu âyeti kerimenin Mucahidin dediği gibi Medine'de nazil olduğunu söylemek daha doğrudur. Zira bundan önce ve sonra gelen âyetlerin cihad etmeyi emrettiklerini, cihad etmenin ise hicretten sonra farz kılındığını, bu âyetin de cihadın bir şeklini bildirdiğini kabul etmek daha isabetlidir. Ancak bu âyetin de: "Bütün muşriklere karşı toplu halde savaşın." âyet-i kerimesiyle ve benzeri âyetlerle neshedildiği muhakkaktır. O âyetlerden bazıları da şunlardır:
"Kitab ehlinden, Allah'a ve âhirat gününe imarı etmeyen, Allah'ın ve Peygamberinin haram kıldığını haram saymayan ve hak din olun islam'ı din edinmeyenlerle, boyun eğip kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın." (Tevbe 29)

"Ey iman edenler, çevrenizde bulunan kâfirlerle savaşın. Sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki Allah, takva sahibleriyle beraberdir." (Tevbe 36)
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt