Çözüldü Başkası Aracılığıyla Getirilip Söylenen Selama Nasıl Karşılık Verilir?

Mercan Çevrimdışı

Mercan

Eski nick : Salih Kul
İslam-TR Üyesi
selamun aleykum,
kimlere selam verilip verilmeyeceği, selamın kimlerden alınıp ne şekilde iade edeceğini siteden okudum elhamdulillah.
sorum şu:
başınıza gelmiştir, gayri masumane gibi ama ben kendimce cevap bulamadım. bu güne kadar da avamca süregeldi.
yolda, telefonda konuşma-görüşmeler yapıldıktan sonra ona selam söyle, şuna selam söyle deniyor.
selamı açmıyor, ameller niyetlere göre ama adam ağız alışkanlığı gibi hadi kapatıyorum görüşürüz babında ağızının ucuyla selam söyle deyip gidiyor.
kişi de bu selamı bize getirdiğinde falancanın sana selamı var.
ben bu selamın nesini alacağım, almalımıyım.
gelen selama selam desem elim dilim varmıyor.
cevaplarınızı bekliyorum.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah ;
حدثنا علي بن المنذر الكوفي حدثنا محمد بن فضيل عن زكريا بن أبي زائدة عن عامر الشعبي حدثني أبو سلمة أن عائشة حدثته أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال لها إن جبريل يقرئك السلام
قالت وعليه السلام ورحمة الله وبركاته
Aişe (Radıyallahu Anha) şöyle rivayet etti;
"Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
Ey Aişe! Bu Cibril'dir. Sana selam söylüyor! dedi.
Ben de:
-Aleyhi's-selam ve rahmetullah ve berakâtuhu (Selam, Allah'ın rahmeti ve bereketi O'nun da üzerine olsun) diyerek cevab verdim…"
(Tirmizi, Edeb, Bab 5, Hadis no: 2693, 4130-4131; Buhari, İsti'zan, Bab 19, Hadis no: 6253; Muslim, Fedailu's Sahabe, Bab 13, Hadis no: 90 / 2447; İbni Mâce, 3696)
Üçüncü şahıslar aracılığıyla, başkasına selam gönderilebilir ki bu mustehabdır. Bu durumda aracı kişinin, gönderilen (söylenen) selamı ilgili kimseye ulaştırması gerekir.
Selam yollanan (alacak) kişi de, selamı 'Aleykum selam! ,' «We aleyke's-Selâm» yahut -We aleykumu's-Selâm» demek mustehabdır. Maamafih vavsız olarak sadece «Aleykumu's-Selâm» demek de kâfidir. Fakat en güzeli aşağıda hadis'te geçtiği üzere olan ifade şeklidir.
Bazı âlimler, selamı getiren kimseye de bu selamdan bir pay verilerek 'Aleyke ve aleyhi's-selam' denilebileceğini söylemektedirler.

Nevevi dedi ki: Bu hadisten bir aracı ile selam göndermenin meşru olduğu anlaşılmaktadır. Kendisi ile selam gönderilen elçinin de onu bildirmesi gerekir. Çünkü bu bir emanettir. Ancak bunun vediaya daha çok benzediği söylenerek itiraz edilmiştir. Meselenin tahkiki şudur: Eğer elçi selamı götürmeyi kabul edip üstlenirse emanete daha çok benzer. Aksi takdirde bu bir vedia olur. Bir kimse bir vediayı kabul ettiğini belirtmezse herhangi bir yükümlülüğü olmaz.
(Nevevi devamla) dedi ki: Birisine bir kişi bir başkasından selam getirse ya da bir kağıtta yazılı olsa derhal o selamın alınması vâcibdir. Selamı ulaştırana da karşılık vermesi mustehabdır. Nitekim Nesai'nin Temim oğullarından bir adamdan rivayet ettiğine göre bu şahıs, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e babasının selamını bildirmiş, Allah Rasulu de Ona: "Ve aleyke ve ala ebike's selam: Sana da, babana da selam olsun, demiştir."
Daha önce Menakıb (menkıbeler) bölümünde geçtiği üzere Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hatice radıyallahu anha'ya Cibril'den Allah'ın kendisine selamını bildirince şöyle cevab vermişti: "Şubhesiz Allah es-selamdır. es-Selam da ondandır. Sana da Cibril'e de selam olsun."
Bununla birlikte Aişe ile ilgili hadisin rivayet yollarını hiç birisinde onun, selamı alırken Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i da söz konusu ettiğini görmedim. İşte bu da getirene de selam vermenin vâcib olmadığının deliIidir.

Hanefî Mezhebi:
İmam Serahsî (rahimehullah) der ki:
“Selamı gönderen kimse, selamı alan kimseyi vekil yapmış olur. Dolayısıyla selamı ulaştırmak mustehabdır. Selamı ulaştıran kişi, ‘Sana falancadan selam var’ der. Böyle yapmak sünnettir.” (Serahsî, el-Mebsût, C. 30, Sf: 16)

Şâfiî Mezhebi:
İmam Nevevî (rahimehullah) şöyle der: “Bir kimse birisine bir başkası için selam gönderirse, bu mustehabdır. Selamı ulaştıran kişinin de bu emaneti (selamı) tam ve doğru şekilde ulaştırması sünnettir.”
(Nevevî, el-Ezkâr, Sf: 280)

Hanbelî Mezhebi:
İmam İbn Kudâme (rahimehullah) buyurur: “Bir kişi diğerine üçüncü bir şahıs için selam gönderirse, o selamı iletmek mustehabdır. Bu da aradaki sevgi ve kardeşliği artırır.” (İbn Kudâme el Makdisi, el-Muğnî, C. 1, Sf: 437)

Malikî Mezhebi:
İbn Abdilberr (rahimehullah) şöyle der: “Bir kimse başka bir kimseye üçüncü bir şahıs için selam gönderirse, bu sünnete uygundur. Bu, mûminler arasında sevgi ve dostluğu artıran mustehab bir davranıştır.”
(İbn Abdilberr, et-Temhîd limâ fi’l-Muvaṭṭaʾ Mine’l-Meʿânî ve’l-Esânîd, C. 5, Sf: 276)

Yine Malikî âlimler derler ki: “Selam bir emanettir. Bu emaneti tam şekilde iletmek gerekir. Selamı değiştirmeden ve eksiltmeden ulaştırmak edebe daha uygundur.” (Ez-Zurqānî, Şerhu’l-Muvaṭṭaʾ, C. 4, Sf: 293)

Selef Uleması:
İbn Teymiyye (rahimehullah) der ki: “Selamı ulaştırmak, müslümanlar arasında muhabbeti artırır. Bu yüzden, bir kimsenin diğerine ‘Falancaya benden selam söyle’ demesi ve bunun ulaştırılması meşrudur.”
(İbn Teymiyye,, el-Fetâvâ el-Kubrâ, C. 5, Sf: 442)

Selâm göndermek mustehabdır. Selâmı götüren kimsenin onu yerine iletmesi ise vâcibdir.
 
Geri
Üst Ana Sayfa Alt