
Çarşı-pazarları gezmişsinizdir… Özellikle son birkaç gündür insanlar harıl harıl alış-veriş yapıyor ve bayrama hazırlanıyorlar. Gezinen bu mahşeri kalabalıkları görünce kendi kendimize “Maşâallah, ne kadar da oruç tutan insan varmış?” diyesimiz geliyor! Öyle ya bu bayram, asıl olarak kendisini Rabbine affettirmeye çabalayan yiğit Müslümanların sevinç günüdür. Müminlerin bu sevinç gününde mücrimlerin yana döne hazırlık yapmaları çok ilginçtir!
Bilindiği üzere bu mübarek ayın bayramı; o ayda oruç tutan, geceleri kıyamla, gündüzleri sıyamla kendisini Rabbine bağışlatmaya çalışan, gözyaşları içerisinde Allah’a yalvaran MÜMİNLER için Allah tarafından bahşedilmiş bir “armağan”dır. Oruç yiyen, Allah’a isyan eden ve bu ayı sanki normal bir aymış gibi değerlendiren insanların bayramı değildir! Ama ne hikmetse müminler “acaba affedildik mi, yoksa günahların esiri olarak mı kaldık?” diye endişeler içerisinde neredeyse bayramı bile kutlamaktan hayâ ederlerken; birileri bayramların ne amaçla insanlara hibe edildiğini göz ardı ederek ha bire bayram kutlama derdiyle yanıp tutuşuyorlar.
Şunu net olarak ifade edelim ki, bu bayram oruç tutmayanların bayramı değildir! Onların Allah’ın bu ikramından istifade etme hakları yoktur! Bu bayramı kutlarlarken utanmalı, sıkılmalıdırlar!
Bu ayrımcılıksa, evet biz ayrımcılık yapıyor ve bundan onur duyuyoruz.
“Biz, Müslümanları/hakka teslimiyet gösterenleri, günahkâr suçlular gibi tutarız mıyız hiç?!” (Kalem Sûresi,35)
Allah gerçek bayramımızı, O’nun kerîm yüzünü gördüğümüz gün eylesin.
-ArzusuCennetOlanlar-
Mucrim: Suçlu