Bin Ladin'e Taliban'a Teröre Küresel Lanete Dair

Bin Ladin'e Taliban'a teröre küresel lanete dair

07 Mayıs 2011 - Milli Gazete

Share on facebookShare on twitterShare on googleShare on liveMore Sharing Services0
Üsame b. Ladin niçin "kötü"dür? Yaptığı ya da sahiplendiği ya da kınamadığı eylemler dolayısıyla küresel sistemin hıncını İslam dünyası ve Müslümanlar üzerine çeken adam olması hasebiyle mi, Müslümanların temiz siciline leke sürmek anlamına gelen işler yapmış olması dolayısıyla mı, küresel sistemle dolaylı yollardan işbirliği yapma hıyanetinin altına imza attığı için mi?

Üsame b. Ladin niçin "iyi"dir?

Başta ABD olmak üzere küresel zorbaların tekerine çomak soktuğu için mi, sahip olduğu servetin ayartmasına kapılmadan, Müslümanların izzet ve onurunu müdafaa uğruna varını yoğunu adadığı silahlı mücadele sebebiyle mi?

Ya Taliban?

Bu kelime uyuşturucu ticareti, kadınlara zulüm, patlatılan Buda heykelleri, barbarlık, geri kalmışlık mı, yoksa onca yokluğa-yoksunluğa rağmen geçtiğimiz yüzyılda bizim yürüttüğümüze benzer şekilde küresel zorbalara karşı onurlu bir bağımsızlık mücadelesi yürüten mücahitler çağrışımı mı yapmalı?..

Biz biz olalı kafamız hiç bu kadar karışmamıştı. Alamet-i farikamızı bir uçtan öbürüne savrulmak teşkil ediyor sanki. Düşüncelerimizi istinat ettireceğimiz, muhkemliğinden emin olduğumuz dayanaklardan yoksun olmanın getirdiği bir savrulma durumu bu. Ne hangi zemin üzerinde hareket edeceğimizden, ne de durduğumuz yerin tartışma dışılığından eminiz. Bir tür modern "hızlan" hali yaşıyoruz sanki!

Küresel sistem kirli bir savaş yürütüyor ve yaptığı şeyler hakkında bilmemizi istediğinden fazlasını ve farklısını bilme imkânının elimizden alınması da bu savaşın önemli bir ayağını oluşturuyor.

Geçtiğimiz üç asır boyunca İslam coğrafyasında yürüttükleri işgal ve sömürüyü Batılılar kendilerine ve dünyaya nasıl izah ettiler? Çanakkale'de bize karşı cepheye sürülen Hintli Müslümanlara ne anlatılmıştı? İdi Amin gerçekten insan eti yiyen bir "yamyam" mıydı sizce de?..

Açık ki, Üsame b. Ladin hakkında, El Kaide hakkında, Taliban hakkında bildiklerimiz hem yetersiz, hem de büyük ölçüde filterize edilmiş/yönlendirilmiş şeyler.

Yürüttüğü mücadele tarzını onaylayıp onaylamamak ayrı mesele ama Bin Ladin'in, sivillerin öldürülmesine hiçbir zaman onay vermediği, 11 Eylül saldırısını kınamamakla birlikte, bu saldırıyı El Kaide'nin düzenlediği şeklinde bir açıklamasının da bulunmadığı, El Kaide içinde Eymen Zevahiri ile sivillere yönelik eylemlerin meşruiyeti konusunda esaslı bir ihtilaf yaşadıkları konuyla yakından ilgilenenler tarafından bilinen ve ifade edilen hususlar.

Afgan cihadının unutulmaz ismi şehid Abdullah Azzam'ın mutedil tavrını bilenler bilir. Bin Ladin'in de özellikle 2001 yılında iyice su yüzüne çıkan bu ihtilafta aynen Abdullah Azzam gibi düşündüğü, hatta bu sebeple ailesini Afganistan'dan gönderdiği de ilgililer tarafından ifade edilen hususlar arasında. (Gelinen noktada Zevahiri'nin de sivillere yönelik eylemlerin hata olduğunu kabul ve itiraf ettiğini de bir not olarak ekleyelim.) Hal böyleyken küresel sistemin ürettiği çarpıtılmış bilgi dışında hiçbir dayanağı olmayan spekülasyonlarla onu "sivil öldüren uluslararası terörist" ya da "Amerika'nın piyonu" gibi suçlamaların konusu yapmak en hafifinden "hassasiyet kaybı"nın ifadesidir.

Yukarıda söylenenlerin üzerine, El Kaide denen örgütün, içinde birkaç farklı fraksiyonu barındırdığı, yapılanmasında Bin Ladin'in mutlak hakimiyeti diye bir şeyin söz konusu olmadığı (bu durumun özellikle 2001'den itibaren böyle olduğu) gerçeğini de eklediğimizde, kirli bir oyunun çaresiz piyonları muamelesine maruz kaldığımız net olarak çıkıyor ortaya. Siyasi yorumları siyasetçilere bırakalım. Bizim meselelere onların baktığı pencereden bakmak gibi bir mecburiyetimiz yok. Sade bir vatandaş olarak, bir Müslüman olarak Bin Ladin'den önce, onu ortaya çıkaran şartlara itiraz etme iradesini ortaya koymamız gerektiğini düşünüyorum. Bu kirli savaşı yürütenlerin "ak" dediğinin "kara", "kara" dediğinin "ak" olduğunu düşünmenin bize önemli avantajlar sağlayacağını düşünüyorum. Küresel sömürü ve işgal sisteminin kirli işlerinden yayılan küresel lanetten bir nebze olsun korunabilmenin işe yarar başka bir yolunu bilen var mı?

Ebubekir Sifil

Kendisi bu yazıdan sonra tvye çıkıp El kaide'yi haricilikle itham etmişti.Elkaide'nin tekfir hakkında görüşünü Atiyyetullah El libi yerine belki Elkaide'yi bile tekfir edenlerden öğrenmiş olacak ki Elkaide için "Kaymakamlıkta çalışan insanı tekfir ederler." benzeri sözler söylemişti.İbn Teymiyye konusunda "İbn Teymiyye'nin sapıklıkları" diye İbn Teymiyye düşmanlarının hayallerini nakletmesi daha ayrı bir mevzu...Neyse daha fazla eleştirmeyim Allah her daim hayırlı olan düşünceyi versin.

Acaba usamenin hangi röportajlarını dinledi, hangi konuşmalarını kulağına götürdü, hangi yazılarını dikkatle inceledi de Usame'nin düşüncelerini bizlere açıklıyor medyaya oynayan bu kişi ..

Zevahirinin Usameden farklı olarak söylediği hangi mesele varmış inanın açıp da okumamıştır bile, sadece laf söyleyecek ya googledan bir iki de kulak dolması şeylerden işte ..

Şehid (inş) Usame bin ladin ve mübarek afgan cihadı hakkında fikir alınabilecek son kişi bile olamayacak insanlar. Şu yazıyı bilmeyen biri okuduğunda usame bin ladin hakkında hiç bir şey öğrenemeyecek çünkü ebubekir sıfilde söylediklerinden emin değil şöyle iddialar var böyle şeyler var demekle yetiniyor

Açık ki, Üsame b. Ladin hakkında, El Kaide hakkında, Taliban hakkında bildiklerimiz hem yetersiz, hem de büyük ölçüde filterize edilmiş/yönlendirilmiş şeyler.

Genişletmek için tıkla ...

O halde neden şüpheli olarak konuşup bilmeyen insanların zihinlerinde soru işaretleri bırakıyorsunuz ki. Alim o kimse değilmidir ki bilmediği konularda bilmiyorum der susar, Ebubekir Sıfil hem bilmiyorum diyor hem hakkında uzunca yazı hazırlayıp mücahidleri gizli karanlık bilinmez adamlar olarak bırakıyor Alparslan Kuytul misali. Bir müslümanın yaptıklarını islami açıdan eleştirmek için önce o insanın konumu ve ne olduğu hakkında net olmanız gerekmiyor mu? Net bilginiz yok o halde neden hakkında bir çok iftira üretilen bir müslüman için hiç bir şey anlaşılmayan öğrenilmeyen okuyanın okuduğu ile kaldığı fikrinde acebalar oluşturan yazıları hazırlıyorsunuz. Vallahi hayret.

İster kabul edin ister etmeyin şu anda afganistanda suriyede somalide ırakta ve birçok bölgede küresel küfür ittifakına karşı bir cihad var. Bu cihadı ateşleyen zulme rıza göstermeyen ümmetin şerefini düşünüp milyar dolarları gözümüzün önünde elinin tersiyle iten Allah yolunda sarfeden bir usame bin ladin var. Gözümüzün gördükleriyle alimlerin şehadetiyle ve sahadaki mücahidlerin halihazırda ona olan büyük saygı ve sevgileri ile bizim için son yıllardaki büyük islam mücahidlerinden biridir.

Suriye ve ırakta esed-şii birlikleri müslüman bacılara tecavüz ediyorlar , beşikteki bebekleri öldürüyorlar oluk gibi sünni kanı akıtıyorlar :hoop: bunlar halen usamenin talibanın ne olduğunu konuşuyor. sıradan avam bir müslüman bile bu olanlardan ötürü Allahın kendisine çetin hesap soracağını bilirken alim olarak bilinen ancak kimseyi bu gündem ile alakalı uyandırmayan bilinçlendirmeyen ağlamayan ümmetin durumundan dolayı korkudan titremeyen alimlerin vay haline. Yazık bize.

Kardeşim bunlar neden konuşuyorlar biliyor musun ?

Çünkü medyada :

konuşmayan adam gündem olamaz
ben bu konuyu bilmiyorum diyen adam gündem olamaz
ona buna laf atmayan adam gündem olamaz

ve bu gibiler gündem olamayınca bir haltı kalmayan insanlardır !!

dertleri medyada laf üretmek

dün iyiydi - bugün bilmiyorum - yarın da kötüydü diyebilirler , çünkü ne dediklerinden çok konuşup gündemde olma ve insanların gözünde gözükme merakı ve isteği var .. yoksa kendisi de biliyor bu konu hakkında bir halt bilmediğini ..

ben beyoğlunda kaldım birara
beyoğlunda yazarlar nasıl yazı üretiyor biliyor musun ?

pastaneye ya da çay içilen cafelere gidiyorlar
sabahtan akşama kadar ne yazayım diyip oturup yazıyorlar
al sana yazar ..

sifil gibileri de biraz daha aktif o kadar
Ümmetin derdi mi ..

ah islam
ah islam
ah islam diye ciğeri yananlar mı sandın sen onları !!

Usame 1997
Cihadımızın Amerikan kuvvetlerine mi, Amerikan halkına mı yoksa Suudi Arabistan‟daki masum Amerikanlara mı yönelik olduğu yönündeki sorunuza dönecek olursak, bizler, Suudi Arabistan‟daki Amerikan askerlerine odaklanıyoruz. Dinimizde, Suudi Arabistan topraklarının diğer müslüman ülkeleri topraklarından ayrı, özel bir yeri bulunmaktadır. Hiçbir gayri mülümin o topraklarda ikamet etmesi caiz değildir. bunun için, her ne kadar Amerikan halkı hedefimiz olmasa da, Suudi Arabistan topraklarını terketmeleri gerekir. Onların güvenliğinin garantisini vermiyoruz. Sayıları bir milyarı aşan müslüman toplumu, Irak‟ta 600‟den fazla çocuğu yemek ve ilaç ulaşımını engelleyerek idam ettiği, müslüman halkını vurduğu için Amerikan Hükümeti‟ne karşılık veriyor. Bu nedenle Amerika, kendisine verilen karşılıktan kendisi sorumludur. Çünkü savaşında müslüman halkını hedef aldı. Bu da özellikle sorunda değindiğin Amerikan halkının, olanlardan sorumsuz olduğunu söylememizi engelledi. Çünkü hükümete onlar oy verdi. Filistin‟de, Lübnan‟da, Irak‟ta işlediği suçları, işbirlikçi rejimlerin hapishanelerinin, en hayırlı evlatlarımızla, alimlerimizle dolu olduğunu bile bile onu seçtiler. Allah‟tan mahkumiyetlerini sona erdirmesini niyaz ediyoruz.

Usame 1998
Allah‟ın kolaylaştırdığı ölçüde tüm Amerikalı adamlar, müslümanların hedefidir, düşmanıdır. Bunlar ister direk savaşsınlar, ister bu savaş için vergi ödesinler ikisi de aynıdır. Belki son günlerde çıkan haberleri duymuşsunuzdur, Amerikan halkının yaklaşık 4‟te 3‟ü Clinton‟un Irak‟ı vurmasını destekliyor! Öyleyse halk, başkanlarının masumları öldürmesine ortak oluyor. O halk ki, başkanları kebira (büyük günah) işlediğinde ona sempatileri arttı. değerlerden haberi olmayan, gerçekten çok düşük seviyeli bir halk.

Ortada çatışan iki taraf bulunuyor. Amerika, İngiltere ve İsrail‟in önderliğini yaptığı Yahudi Siyaonistlerle müttefik dünya haçlıları ve diğer tarafta islam dünyası. Bu tür çatışma kabul edilemez. Topraklarıma girip varlıklarıma, mukaddeslerime saldıracaklar, müslümanların petrolünü yağmalayacaklar sonra da müslümanlardan en ufak bir direniş görünce, „bunlar terörist‟ diyecekler! Bu, ancak ahmaklıktır ya da başkalarını ahmak yerine koymaktır. Şer‟an bu işgale karşı tüm gücümüzle direnmemiz ve onları, kendi kullandıkları yolla cezalandırmamız uymamız gereken bir vaciptir.

Usame 2001
Bu hukuk bilimi açısından çok önemli bir noktadır . Benim açımdan , eğer düşmanlar Müslümanlara ait toprakları işgal ediyorlar ve masum insanları kalkan olarak kullanıyorlarsa , bu bize düşmanlara saldırma yetkisi verir . Örneğin , haydutlar bir eve saldırsa ve bu evde yaşayan çocukları rehin alsalar , bu durumda çocukların babası , çocuklarının zarar görmesi pahasına haydutlara saldırır .

Amerika ve müttefikleri Filistin , Çeçenya , Keşmir ve Irak ta müslümanlara karşı katliamlar yapmaktadırlar . Müslümanların Amerikaya karşı misilleme hakları vardır. İslam Hukuku , müslamanların kafir topraklarında uzun müddet yaşayamayacklarını söylemektedir. 11 eylül saldırıları kadın ve çocukları hedef almamıştır. Asıl hedef Amerikanın ekonomik ve askeri sembolleridir .

İslam peygamberi ( SAV ) kadınların ve çocukların öldürülmesine karşıydı. Savaş sırasında ne zaman bir ölmüş kadın görse, niçin öldürüldüğünü sorardı. Eğer bir çocuk 13 yaşından büyük ve Müslümanlara karşı silah kullanabiliyorsa , öldürülmesi için izin verilmektedir .

Amerikan halkı kendi devletine vergi verdiğini unutmamalı , başkanlarını kendileri seçmekte , kendi hükümetleri silah üretmekte ve bu silahları İsraile vermekte , İsrail bu silahları müslüman Filistin halkına karşı katliam yapmakta kullanmaktadır. Amerikan Kongresi , Amerikan hükümetinin tüm tasarruflarını desteklemekte ve bu da tüm Amerikanın müslümanlara karşı acımasızca yapılan kötülüklerin sorumlusu olduğunu desteklemektedir .

Usame 2001
"Masum sivillerin öldürülmesi hakkında ne diyorsunuz"

Teysir Alloni: Masum sivillerin öldürülmesi hakkında ne diyorsunuz?

Şeyh Usame Bin Laden: Amerika’nın ve bazı aydın çevrelerin iddia ettikleri gibi ‘masum siviller’ gerçekten çok garip bir söz! Kim dedi, bizim oğullarımız ve sivillerimiz masum değil ve kanları da mübah? Dedilerse hangi ölçüye göre bunu söylediler? Onların sivillerini öldürdüğümüzde dünya doğusundan batısına bize haykırdı ve Amerika tüm müttefiklerini, işbirlikçilerini ve işbirlikçilerinin küçüklerini topladı. Kim demiş bizim kanlarımız kan değil de onlarınki kandır diye? Kim bu fetvayı verdi? Onlarca senedir bizim ülkelerimizde insanımızı öldüren kim? Irak’ta 1 milyondan fazla çocuk öldü ve hala da ölmekteler. Niye hiç bir kınama, yanlış olduğunu söyleyen, taziyede bulunan bir söz işitmedik? Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem sahih bir Hadis-i Şerifte şöyle buyuruyor: ‘Kadının biri hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme girdi. Ne ona yemek verdi, ne de onu, topraktaki haşereleri yemek üzere serbest bıraktı.’… Bu sadece bir kedi. Ya milyonlarca Müslüman’ı öldürenlerin durumu nasıldır? Nerede aydınlar? Nerede yazarlar? Nerede âlimler? Nerede özgürler? Nerede kalbinde zerre iman olanlar? Biz her gün öldürülürken Amerikan halkını öldürdüğümüzde nasıl hareket ediyorlar? Her gün Filistin’de çocuklar öldürülmüyor mu? İnsanlarda gerçekten büyük bir sorun var. Hesaplar iyi yapılarak, açık, net ve güçlü konumlar alınmalıdır. Ancak insanlar, doğalarının gereği, farkında olmadan güçlüden yana meylediyorlar. Bizim hakkımızda konuştuklarında onlara cevap vermeyeceğimizi de biliyorlar. Hükümetlerin ve Amerika’nın yanında yer aldıkları zaman, hiç hissetmedikleri duygular hissediyorlar. Eski zamanlarda Arap Krallarından biri Araplardan bir adamı öldürtür. İnsanlara göre kralların insanları öldürtmesi alışılagelmiş bir durumdur. Öldürülen adamın kardeşi kralı gözetlemeye başlar ve fırsatını bulunca onu öldürür. Kardeşinin kanının intikamını alan adam, halktan azarlayıcı sözler işitir. Ona şöyle derler: ‘Kardeşin için kralı mı öldürüyorsun?’. Peki kim krala öncelik verdi? O da can diğeri de can. Canlar eşitti. Aynı şekilde Müslümanların kanı da eşittir. O asırda da kanlar eşitti ve hâlim bir kişi olan o adam şu cevabı verdi: ‘Kardeşim benim krâlımdır. Onu ise siz benim kralım olarak görüyorsunuz.’ Filistin’deki evlatlarımız bizim kralımızdır. Bizim oğullarımızı öldürmelerine karşılık küfrün krallarını, Haçlıların krallarını, kâfirlerin sivillerini öldürüyoruz. Bu şer’an de aklen de caizdir.

Teysir Alloni: Öyleyse bunun misilleme olduğunu söylüyorsunuz. Siz bizim sivillerimizi öldürüyorsunuz, biz de sizinkileri?

Şeyh Usame Bin Laden: Onların sivillerini öldürmemiz şer’an ve aklen caizdir. Bu âlimlerin konuda fetvaları bulunmaktadır.

Teysir Alloni: Delilleri nedir?

Şeyh Usame Bin Laden: Resulullah’ın (sav) çocukların ve kadınların öldürülmesini men eden hadisinin delil olarak getirilmesinin uygun olmadığını belirtiyorlar. Evet, Resulullah’ın (sav) bu hadisi sabittir. Ancak çocukların ve kadınların öldürülmesi hususundaki men etme kesin değildir. Bunun istisnai durumu da bulunmaktadır. Allahu Teâlâ kitabında şöyle buyurmaktadır: ‘Eğer ceza verecekseniz, size verilen cezanın misliyle ceza verin.’ Nahl Suresi, 126. Ayet.

İlim ehlinden birçokları; İbn’ul Kayyim, El-Şevkani, El-Kurtubi (Allah rahmet eylesin), tefsirlerinde şöyle diyorlar: ‘Kâfirler, çocuklarımızı ve kadınlarımızı öldürmeye azmederlerse, aynı şekilde karşılık vermemizde, çocuklarımızı, kadınlarımızı öldürmelerini engellemeye azmetmekte hiçbir sakınca yoktur.’ Bu, olayın dini boyutudur. Sözlerini dini ilme dayandırmadan konuşanlar ise ‘bu çocuğun ölmemesi gerekir’ diyor. Şu da bilinmelidir ki Allah’ın kendilerine başarı ihsan eylediği o gençler, çocukları öldürmeye azmetmedi. Aksine dünyadaki en büyük askeri merkez olan Pentagon’u vurdular. Ve orada 64 bin görevli çalışmaktadır. Askeri bir mekân, güç ve askeri tecrübe merkezi!

Amerika’daki sivillerden bahsedenler, oğullarını kaybetmenin acısını hissetmedi. Filistin’de ve diğer ülkelerde olduğu gibi çocuklarının parçalarına bakmadı. Hangi hakla Filistin’deki halkımızın güvenlik hakkını elinden alıyorlar? Helikopterler, onları evlerinde çocukları ve kadınları arasından avlıyor.

Her gün yaralanıp, her gün öldürülürken bu aptallar kalkıp Amerika’nın ölülerine ağlaşıyorlar da kendi ölülerimize ağlamıyorlar!