H
Çevrimdışı
BİR KADIN CENETTE KOCASININ HURİ İLE EVLENMEMESİ İÇİN DUA EDEBİLİR Mİ?
Sözlerinden anladığım kadarıyla bu duada haddi aşmadır. Dolayısıyla söylenmemesi gereken bir sözdür. Bunun sebepleri ise birkaç yöndendir. Kısaca zikretmeye çalışalım:
1- Böyle bir duada; Allah tealanın cennet nimeti verdiği bir kul hakkında, Allah’ın nimetlerinin kabul edilmemesi ve fazı ve kereminin ret edilmesidir. Dolayısıyla senin duanın hakikatinde ise; bütün bu güzel nimetlerin kabul edilmemesi ve reddedilmesi vardır. Oysa Rabbimiz: her zaman kullarını cennete girmeye ve cennet nimetlerinden faydalanmaya teşvik eder.
Rabbimiz ayetlerinde şöyle buyurur: “Şüphesiz ki kötülükten sakınanlar güvenli bir makamdadırlar. Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. Onlar ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerek karşılıklı olarak otururlar. İşte böyle, biz onları ayrıca iri siyah gözlü hurilerle evlendiririz.” (Duhan, 51-54)
“ (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için" (denilir.) Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Ayrıca biz onları ceylan gözlü hûrilerle evlendirdik.” (Tur, 19-20)
“İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.” (Nisa, 57)
“Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır. (Bütün bunlar) işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak (verilir.)” (Vakıa, 22-24)
2-Senin eşinin cennette bir huri ile evlenmemesi için dua etmen; Allah tealanın vermiş olduğu nimetlerin hakikatlerini bilmediğini gösterir. Kulun, Allah tealanın haber vermiş olduğu sıfatlara sahip hurilerin sıfatlarının bilinmesiyle hurileri elde etmeye özlem duyar. Bir kimsede huri elde etmeyi sadece şehevi pencereden düşünürse hata etmiş olur, nimeti gereği gibi takdir edememiş, bu nimetin hakikatini anlayamamış olur.
İbn Ömer'den rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Doğrusu cennetliklerin zevceleri, kocalarına, hiç kimsenin duymadığı en güzel ziynetlerle şarkı okurlar. Okudukları şarkılardan biri şudur: Bir hayırlı güzelleriz, âlicenap gençlerin eşleriyiz. Biz ebedileriz, ölmeyiz…(Taberani, “El Mu’cem El Evsat, 5/149. Albani Sahih Et-Terğibde sahih demiştir, 3/269.
Hurilerin eşlerine karşı birçok görevleri vardır. Bunlardan biriside eşlerinin mutlu etmek, güzel sözler konuşmak, kalpleri huzurlu ve mutlu kılmak için her şeyi yaparlar. Ayette bahsedilen “uruben” kelimesi bu tür anlamlar içerir.
Abdurrahman Es sadi’ şöyle demiştir: “عُرُبًا أَتْرَابًا” Bu ayetin anlamı, her zaman eşlerinin yanlarındadırlar. “Uruben” eşinin yanında, eşini mutlu edecek sözler söyleyen huriler demektir. Bu hurilerin endamı en güzel şekilde, güzelliği dillere destan, muhabbeti ve cilvesi son derece mükemmeldir. Konuştukları zaman akıllar havaya uçar, kişiyi mutlu eden sözleri hiç tükenmez. Bu huriler; eşlerinin yanında yanık seslerle, hoş sedalı ezgiler söylerler. Bu hurilerin bakışları, eşlerinin kalplerini huzurla doldurur. Bir yere vardıklarında orası nur, güzel koku ve neşe ile dolar. Ayrıca bu huriler cinsel konuda; hepsi gençliğin zirvesi olan ve en ideal yaş olan otuz üç yaşlarında olup, cinsi münasebet sırasında işvelidirler. Onlar cana yakın, anlayışlı, razı eden ve razı olunan, üzülmeyen ve üzmeyen, gönülleri hoş tutan, gözlerin nuru ve gözlerin cilası olan kimselerdir. (Tefsir Sa’di, S. 833)
Senin böyle bir dua etmeyi istemen; kadın ve erkeğin sevgisini ön plana çıkaran romantik aşk hikâyeleri okumandan kaynaklanabilir.
3-Eşlerin birbirini sevmelerinin elbette bir sakıncası yoktur. Bilakis bu övülen ve murad edilen bir şeydir. Ancak Allah tealanın şeriatınca müsade edilen bir konuda tarafların birbirinden nefret etmesine yol açacak; eşin evlenmesine, bir takım dünya menfaatlerinin aksamasına mani olacak derecede bir sevgi elbette münker olan bir sevgidir. Daha sonra bizler soru soran kimsenin sözlerinde de gördüğümüz gibi, bu sevgi münker bir dereceye ulaşarak kadını, kocasının ahirette bir başka eşe sahip olmamasını istemesine itmektedir.
Bil ki, ahiret hayatı dünya hayatından tamamen farklıdır. Ahirette olanlar dünyada yoktur ancak isimleri vardır. Sen ahiret hayatını kazanmaya bak ve Allah’a senin cennetlik kılmasını için dua et. Daha sonra dünya hayatını ahiret hayatıyla kıyaslamaya kalkma. Allahın sonsuz rahmetini de daraltmaya çalışma…
Allah en doğrusunu bilendir…
Sözlerinden anladığım kadarıyla bu duada haddi aşmadır. Dolayısıyla söylenmemesi gereken bir sözdür. Bunun sebepleri ise birkaç yöndendir. Kısaca zikretmeye çalışalım:
1- Böyle bir duada; Allah tealanın cennet nimeti verdiği bir kul hakkında, Allah’ın nimetlerinin kabul edilmemesi ve fazı ve kereminin ret edilmesidir. Dolayısıyla senin duanın hakikatinde ise; bütün bu güzel nimetlerin kabul edilmemesi ve reddedilmesi vardır. Oysa Rabbimiz: her zaman kullarını cennete girmeye ve cennet nimetlerinden faydalanmaya teşvik eder.
Rabbimiz ayetlerinde şöyle buyurur: “Şüphesiz ki kötülükten sakınanlar güvenli bir makamdadırlar. Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. Onlar ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerek karşılıklı olarak otururlar. İşte böyle, biz onları ayrıca iri siyah gözlü hurilerle evlendiririz.” (Duhan, 51-54)
“ (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için" (denilir.) Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Ayrıca biz onları ceylan gözlü hûrilerle evlendirdik.” (Tur, 19-20)
“İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.” (Nisa, 57)
“Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır. (Bütün bunlar) işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak (verilir.)” (Vakıa, 22-24)
2-Senin eşinin cennette bir huri ile evlenmemesi için dua etmen; Allah tealanın vermiş olduğu nimetlerin hakikatlerini bilmediğini gösterir. Kulun, Allah tealanın haber vermiş olduğu sıfatlara sahip hurilerin sıfatlarının bilinmesiyle hurileri elde etmeye özlem duyar. Bir kimsede huri elde etmeyi sadece şehevi pencereden düşünürse hata etmiş olur, nimeti gereği gibi takdir edememiş, bu nimetin hakikatini anlayamamış olur.
İbn Ömer'den rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Doğrusu cennetliklerin zevceleri, kocalarına, hiç kimsenin duymadığı en güzel ziynetlerle şarkı okurlar. Okudukları şarkılardan biri şudur: Bir hayırlı güzelleriz, âlicenap gençlerin eşleriyiz. Biz ebedileriz, ölmeyiz…(Taberani, “El Mu’cem El Evsat, 5/149. Albani Sahih Et-Terğibde sahih demiştir, 3/269.
Hurilerin eşlerine karşı birçok görevleri vardır. Bunlardan biriside eşlerinin mutlu etmek, güzel sözler konuşmak, kalpleri huzurlu ve mutlu kılmak için her şeyi yaparlar. Ayette bahsedilen “uruben” kelimesi bu tür anlamlar içerir.
Abdurrahman Es sadi’ şöyle demiştir: “عُرُبًا أَتْرَابًا” Bu ayetin anlamı, her zaman eşlerinin yanlarındadırlar. “Uruben” eşinin yanında, eşini mutlu edecek sözler söyleyen huriler demektir. Bu hurilerin endamı en güzel şekilde, güzelliği dillere destan, muhabbeti ve cilvesi son derece mükemmeldir. Konuştukları zaman akıllar havaya uçar, kişiyi mutlu eden sözleri hiç tükenmez. Bu huriler; eşlerinin yanında yanık seslerle, hoş sedalı ezgiler söylerler. Bu hurilerin bakışları, eşlerinin kalplerini huzurla doldurur. Bir yere vardıklarında orası nur, güzel koku ve neşe ile dolar. Ayrıca bu huriler cinsel konuda; hepsi gençliğin zirvesi olan ve en ideal yaş olan otuz üç yaşlarında olup, cinsi münasebet sırasında işvelidirler. Onlar cana yakın, anlayışlı, razı eden ve razı olunan, üzülmeyen ve üzmeyen, gönülleri hoş tutan, gözlerin nuru ve gözlerin cilası olan kimselerdir. (Tefsir Sa’di, S. 833)
Senin böyle bir dua etmeyi istemen; kadın ve erkeğin sevgisini ön plana çıkaran romantik aşk hikâyeleri okumandan kaynaklanabilir.
3-Eşlerin birbirini sevmelerinin elbette bir sakıncası yoktur. Bilakis bu övülen ve murad edilen bir şeydir. Ancak Allah tealanın şeriatınca müsade edilen bir konuda tarafların birbirinden nefret etmesine yol açacak; eşin evlenmesine, bir takım dünya menfaatlerinin aksamasına mani olacak derecede bir sevgi elbette münker olan bir sevgidir. Daha sonra bizler soru soran kimsenin sözlerinde de gördüğümüz gibi, bu sevgi münker bir dereceye ulaşarak kadını, kocasının ahirette bir başka eşe sahip olmamasını istemesine itmektedir.
Bil ki, ahiret hayatı dünya hayatından tamamen farklıdır. Ahirette olanlar dünyada yoktur ancak isimleri vardır. Sen ahiret hayatını kazanmaya bak ve Allah’a senin cennetlik kılmasını için dua et. Daha sonra dünya hayatını ahiret hayatıyla kıyaslamaya kalkma. Allahın sonsuz rahmetini de daraltmaya çalışma…
Allah en doğrusunu bilendir…
(BU SORU: "CENNETTE KADINLARA VAAD EDİLENELER" ADLI KİTAPTAN ALINTIDIR.
KONYA MEVA KİTAP....
Sözlerinden anladığım kadarıyla bu duada haddi aşmadır. Dolayısıyla söylenmemesi gereken bir sözdür. Bunun sebepleri ise birkaç yöndendir. Kısaca zikretmeye çalışalım:
1- Böyle bir duada; Allah tealanın cennet nimeti verdiği bir kul hakkında, Allah’ın nimetlerinin kabul edilmemesi ve fazı ve kereminin ret edilmesidir. Dolayısıyla senin duanın hakikatinde ise; bütün bu güzel nimetlerin kabul edilmemesi ve reddedilmesi vardır. Oysa Rabbimiz: her zaman kullarını cennete girmeye ve cennet nimetlerinden faydalanmaya teşvik eder.
Rabbimiz ayetlerinde şöyle buyurur: “Şüphesiz ki kötülükten sakınanlar güvenli bir makamdadırlar. Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. Onlar ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerek karşılıklı olarak otururlar. İşte böyle, biz onları ayrıca iri siyah gözlü hurilerle evlendiririz.” (Duhan, 51-54)
“ (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için" (denilir.) Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Ayrıca biz onları ceylan gözlü hûrilerle evlendirdik.” (Tur, 19-20)
“İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.” (Nisa, 57)
“Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır. (Bütün bunlar) işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak (verilir.)” (Vakıa, 22-24)
2-Senin eşinin cennette bir huri ile evlenmemesi için dua etmen; Allah tealanın vermiş olduğu nimetlerin hakikatlerini bilmediğini gösterir. Kulun, Allah tealanın haber vermiş olduğu sıfatlara sahip hurilerin sıfatlarının bilinmesiyle hurileri elde etmeye özlem duyar. Bir kimsede huri elde etmeyi sadece şehevi pencereden düşünürse hata etmiş olur, nimeti gereği gibi takdir edememiş, bu nimetin hakikatini anlayamamış olur.
İbn Ömer'den rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Doğrusu cennetliklerin zevceleri, kocalarına, hiç kimsenin duymadığı en güzel ziynetlerle şarkı okurlar. Okudukları şarkılardan biri şudur: Bir hayırlı güzelleriz, âlicenap gençlerin eşleriyiz. Biz ebedileriz, ölmeyiz…(Taberani, “El Mu’cem El Evsat, 5/149. Albani Sahih Et-Terğibde sahih demiştir, 3/269.
Hurilerin eşlerine karşı birçok görevleri vardır. Bunlardan biriside eşlerinin mutlu etmek, güzel sözler konuşmak, kalpleri huzurlu ve mutlu kılmak için her şeyi yaparlar. Ayette bahsedilen “uruben” kelimesi bu tür anlamlar içerir.
Abdurrahman Es sadi’ şöyle demiştir: “عُرُبًا أَتْرَابًا” Bu ayetin anlamı, her zaman eşlerinin yanlarındadırlar. “Uruben” eşinin yanında, eşini mutlu edecek sözler söyleyen huriler demektir. Bu hurilerin endamı en güzel şekilde, güzelliği dillere destan, muhabbeti ve cilvesi son derece mükemmeldir. Konuştukları zaman akıllar havaya uçar, kişiyi mutlu eden sözleri hiç tükenmez. Bu huriler; eşlerinin yanında yanık seslerle, hoş sedalı ezgiler söylerler. Bu hurilerin bakışları, eşlerinin kalplerini huzurla doldurur. Bir yere vardıklarında orası nur, güzel koku ve neşe ile dolar. Ayrıca bu huriler cinsel konuda; hepsi gençliğin zirvesi olan ve en ideal yaş olan otuz üç yaşlarında olup, cinsi münasebet sırasında işvelidirler. Onlar cana yakın, anlayışlı, razı eden ve razı olunan, üzülmeyen ve üzmeyen, gönülleri hoş tutan, gözlerin nuru ve gözlerin cilası olan kimselerdir. (Tefsir Sa’di, S. 833)
Senin böyle bir dua etmeyi istemen; kadın ve erkeğin sevgisini ön plana çıkaran romantik aşk hikâyeleri okumandan kaynaklanabilir.
3-Eşlerin birbirini sevmelerinin elbette bir sakıncası yoktur. Bilakis bu övülen ve murad edilen bir şeydir. Ancak Allah tealanın şeriatınca müsade edilen bir konuda tarafların birbirinden nefret etmesine yol açacak; eşin evlenmesine, bir takım dünya menfaatlerinin aksamasına mani olacak derecede bir sevgi elbette münker olan bir sevgidir. Daha sonra bizler soru soran kimsenin sözlerinde de gördüğümüz gibi, bu sevgi münker bir dereceye ulaşarak kadını, kocasının ahirette bir başka eşe sahip olmamasını istemesine itmektedir.
Bil ki, ahiret hayatı dünya hayatından tamamen farklıdır. Ahirette olanlar dünyada yoktur ancak isimleri vardır. Sen ahiret hayatını kazanmaya bak ve Allah’a senin cennetlik kılmasını için dua et. Daha sonra dünya hayatını ahiret hayatıyla kıyaslamaya kalkma. Allahın sonsuz rahmetini de daraltmaya çalışma…
Allah en doğrusunu bilendir…
Sözlerinden anladığım kadarıyla bu duada haddi aşmadır. Dolayısıyla söylenmemesi gereken bir sözdür. Bunun sebepleri ise birkaç yöndendir. Kısaca zikretmeye çalışalım:
1- Böyle bir duada; Allah tealanın cennet nimeti verdiği bir kul hakkında, Allah’ın nimetlerinin kabul edilmemesi ve fazı ve kereminin ret edilmesidir. Dolayısıyla senin duanın hakikatinde ise; bütün bu güzel nimetlerin kabul edilmemesi ve reddedilmesi vardır. Oysa Rabbimiz: her zaman kullarını cennete girmeye ve cennet nimetlerinden faydalanmaya teşvik eder.
Rabbimiz ayetlerinde şöyle buyurur: “Şüphesiz ki kötülükten sakınanlar güvenli bir makamdadırlar. Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. Onlar ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerek karşılıklı olarak otururlar. İşte böyle, biz onları ayrıca iri siyah gözlü hurilerle evlendiririz.” (Duhan, 51-54)
“ (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için" (denilir.) Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Ayrıca biz onları ceylan gözlü hûrilerle evlendirdik.” (Tur, 19-20)
“İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.” (Nisa, 57)
“Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır. (Bütün bunlar) işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak (verilir.)” (Vakıa, 22-24)
2-Senin eşinin cennette bir huri ile evlenmemesi için dua etmen; Allah tealanın vermiş olduğu nimetlerin hakikatlerini bilmediğini gösterir. Kulun, Allah tealanın haber vermiş olduğu sıfatlara sahip hurilerin sıfatlarının bilinmesiyle hurileri elde etmeye özlem duyar. Bir kimsede huri elde etmeyi sadece şehevi pencereden düşünürse hata etmiş olur, nimeti gereği gibi takdir edememiş, bu nimetin hakikatini anlayamamış olur.
İbn Ömer'den rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Doğrusu cennetliklerin zevceleri, kocalarına, hiç kimsenin duymadığı en güzel ziynetlerle şarkı okurlar. Okudukları şarkılardan biri şudur: Bir hayırlı güzelleriz, âlicenap gençlerin eşleriyiz. Biz ebedileriz, ölmeyiz…(Taberani, “El Mu’cem El Evsat, 5/149. Albani Sahih Et-Terğibde sahih demiştir, 3/269.
Hurilerin eşlerine karşı birçok görevleri vardır. Bunlardan biriside eşlerinin mutlu etmek, güzel sözler konuşmak, kalpleri huzurlu ve mutlu kılmak için her şeyi yaparlar. Ayette bahsedilen “uruben” kelimesi bu tür anlamlar içerir.
Abdurrahman Es sadi’ şöyle demiştir: “عُرُبًا أَتْرَابًا” Bu ayetin anlamı, her zaman eşlerinin yanlarındadırlar. “Uruben” eşinin yanında, eşini mutlu edecek sözler söyleyen huriler demektir. Bu hurilerin endamı en güzel şekilde, güzelliği dillere destan, muhabbeti ve cilvesi son derece mükemmeldir. Konuştukları zaman akıllar havaya uçar, kişiyi mutlu eden sözleri hiç tükenmez. Bu huriler; eşlerinin yanında yanık seslerle, hoş sedalı ezgiler söylerler. Bu hurilerin bakışları, eşlerinin kalplerini huzurla doldurur. Bir yere vardıklarında orası nur, güzel koku ve neşe ile dolar. Ayrıca bu huriler cinsel konuda; hepsi gençliğin zirvesi olan ve en ideal yaş olan otuz üç yaşlarında olup, cinsi münasebet sırasında işvelidirler. Onlar cana yakın, anlayışlı, razı eden ve razı olunan, üzülmeyen ve üzmeyen, gönülleri hoş tutan, gözlerin nuru ve gözlerin cilası olan kimselerdir. (Tefsir Sa’di, S. 833)
Senin böyle bir dua etmeyi istemen; kadın ve erkeğin sevgisini ön plana çıkaran romantik aşk hikâyeleri okumandan kaynaklanabilir.
3-Eşlerin birbirini sevmelerinin elbette bir sakıncası yoktur. Bilakis bu övülen ve murad edilen bir şeydir. Ancak Allah tealanın şeriatınca müsade edilen bir konuda tarafların birbirinden nefret etmesine yol açacak; eşin evlenmesine, bir takım dünya menfaatlerinin aksamasına mani olacak derecede bir sevgi elbette münker olan bir sevgidir. Daha sonra bizler soru soran kimsenin sözlerinde de gördüğümüz gibi, bu sevgi münker bir dereceye ulaşarak kadını, kocasının ahirette bir başka eşe sahip olmamasını istemesine itmektedir.
Bil ki, ahiret hayatı dünya hayatından tamamen farklıdır. Ahirette olanlar dünyada yoktur ancak isimleri vardır. Sen ahiret hayatını kazanmaya bak ve Allah’a senin cennetlik kılmasını için dua et. Daha sonra dünya hayatını ahiret hayatıyla kıyaslamaya kalkma. Allahın sonsuz rahmetini de daraltmaya çalışma…
Allah en doğrusunu bilendir…
(BU SORU: "CENNETTE KADINLARA VAAD EDİLENELER" ADLI KİTAPTAN ALINTIDIR.
KONYA MEVA KİTAP....
