Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Buluğ Çağina Ermemiş Çocuğun Imamliği Sahih Midir?

A Çevrimdışı

Aylahakkani

Üye
İslam-TR Üyesi
BULUĞ ÇAĞINA ERMEMİŞ ÇOCUĞUN İMAMLIĞI SAHİH MİDİR?

Bizim yaşadığımız yerde henüz buluğu çağına girmemiş yaşı 10 olan bir çocuk var. Bu çocuk tecvit ve hükümleriyle kuranı kerimin hepsini ezberlemiş, dini bilgisi de bir nebze var. Rahmet kanalında bazen çıkıyor bu çocuk. Bu çocuk bazen bizlere namazda imamlık yapıyor. Sabah namazında kunut duası da yapıyor. Bazen Cuma anmazı kıldırıyor. İnsanlar çocuğun sesi güzel olduğu için seviyorlar…Acaba kendisinden daha büyük yaşta insanlar varken, buluğ çağına girmemiş bu çocuğun namazda imamlığı, Cuma namazı kıldırması caiz midir?

Cevap

BİRİNCİSİ:

Âlimler buluğu çağına girmemiş çocuğun imamlığı konusunda ihtilaf etmişlerdir.

El-Mevsuat El Fıkhıyye de 6/203 şöyle denir:

Cumhurl fukaha(Hanefi, Maliki, Hanbelî) farz namazlarda imamlığın sahih olmasının şartı imamın buluğ çağına girmiş olmasıdır. Bu imamlara göre farz namazlarda buluğ çağına girmemiş, mümeyyiz çocuğun akıl baliğ olmuş insanlara imamlık yapması sahih değildir. Çünkü imam her yönüyle kâmil bir kişi olması gerekir. Buluğ çağına girmemiş çocuk ise bu ehliyet ve vasfa sahip değildir. Zira imam tazmin eder çocuk ise tazmin etme ehliyetine sahip değildir. Nitekim buluğ çağına girmemiş bir çocuk gizli okunan namazlarda eksiklik ve hata yapmaması konusunda güvenilir değildir.

Farz namazların dışında kalan namazlara gelince: güneş tutulması yahut teravih namazları gibi. Cumhur fukahaya göre bu tür namazlarda mümeyyiz olan çocuğun akıl baliğ olmuş insanlara imamlık yapması sahihtir. Bu Şafiiler, Malikiler, Hanbelîler ve bazı Hanefilerce böyledir.

Güçlünün zayıf üzerine bina edilmesi gerekli değildir.[1]

Tercih edilen görüşe göre farz namazlar olsun yahut nafile namazlar olsun fark etmez Hanefiler de: buluğ çağına girmemiş çocuğun akıl baliğ kimselere imamlık yapması caiz değildir.

-Şafiilere göre farz namazlar olsun yahut nafile namazlar olsun fark etmez buluğ çağına girmemiş mümeyyiz olan çocuğun akıl baliğ kimselere imamlık yapması mutlak olarak caizdir.

Amr’ın babası Seleme: Rasulullah (s.a.v) döneminde kavmine imamlık yapıyordu, yaşı ise altı yahut yedi idi. Ancak bu görüş sahipleri de icma etmişler ve şöyle demişlerdir: çocuk daha güzel kıraat sahibi, daha fakih olsa da evla olanın; akıl baliği kimselere imam olarak uymanın sahih olması sebebiyle akıl baliğ bir kimsenin imamlık yapmasıdır.

Bunun için imam Buveyti: akıl baliğ olmamış bir çocuğa uymanın mekruh olduğunu söylemiştir.Ancak fakihlerin cumhuruna göre akıl baliğ olmamış bir çocuğun kendi gibi çocuklara imamlık yapması farz ve diğer namazlarda caizdir.

Hafız İbni Hacer şöyle demiştir: Hasan Basri, İmam Şafii, İshak bin Raheveyh buluğ çağına girmemiş çocuğun imamlığı sahihtir demiştir.

-İmam Malik ve imam Sevri mekruh demiştir.

-İmam Ahmed ve Ebu Hanife’den bu konuda iki rivayet gelmiştir. Meşhur olan ise bu iki imama göre farz namazlarda caiz değildir fakat nafilelerde caizdir. (Fethul Bari, 2/186. Ümm İmam Şafii, 1/193)

Tercih edilen görüşte budur. Yani evla olan buluğ çağına girmiş bir kimsenin -kıraati güzelse- namaz kıldırması olmakla birlikte şayet çocuk -güzelce namazı kıldırabiliyor ve kıraati güzelse- mümeyiz, buluğ çağına girmemiş çocuğun namazı da sahihtir. Bunun delili ise Buhari,4302.Ebu Davut, 585.Nesai, 767. Rivayet etmiş oldukları hadiste: Amr bin Seleme şöyle anlatır: kavmim peygamberimizin (s.a.v) yanından döndükten sonra kendilerine peygamberin şöyle dediğini nakletmişlerdir: “...içlerinde Kur’ân’ı en iyi bilen kimseyi imamlık yapsın.” Kabilede Kur’ân’ı en iyi bilen Amr olduğu için, o sıralarda altı veya yedi yaşlarında olan bu çocuğu çağırmışlar, çocuk kendilerine ruku, secdeyi öğretmiş ve namaz kıldırmıştır.

-Hafız İbni Hacer şöyle demiştir: bu hadiste farz namazlarda mümeyyiz buluğ çağına girmemiş çocuğun imamlık yapması hususunda Şafiiler için delil vardır. Bu husus ihtilaflı meşhur bir husustur. Ancak bu konuda çocuğun kavme imamlık yapmasını, o kavmin kendi ictihadı olarak görenler insaflı hareket etmemişlerdir. Peygamberimizin (s.a.v) bu durumdan haberdar olmadığını söylemişlerdir. Oysa vahiy halen inmekte idi dolayısıyla caiz olmayan bir duruma vahyin müdahale etmemesi ise asla söz konusu olmaz idi.

-Şeyh Bin Baz şöyle demiştir: Bir çocuk yedi yaşını tamamlamış ve güzelce namaz kıldırıyorsa imamlık yapmasında bir sakınca yoktur. Çünkü peygamber efendimizden (s.a.v) sabit olmuştur. Ancak efdal olna cemaatin içerisinden en güzel ve en fazla ezberi olanın imamlık yapmasıdır. Şayet cemaatin hepsi bu konuda eşit ise sünneti en iyi bilen imamlık yapar. Şayet sünneti bilmede de cemaat eşit ise en önce hicret eden imamlık yapar. Şayet hicret konusunda da eşit iseler yaşta en büyük olan imamlık yapar. Bu demiş olduğumuz sıralama peygamber efendimizden (s.a.v) sahih olarak gelmiştir.

-Şeyh Useymin şöyle demiştir: Buluğ çağına girmemiş çocuğun kendinde büyük insanlara imamlık yapması sahihtir. Şayet kendinden daha büyük ve buluğ çağına girmiş bir kimse var ise mezhebin (Hanbelî) meşhur görüşüne göre: bu çocuğun imamlığı sahih değildir ve özelliklede farz bir namazda.

Sahih olan ise buluğu çağına girmemiş olan çocuğu imamlığının farz olsun nafile olsun bütün namazlarda sahih olduğudur. Bunun delili ise Amr bin Seleme Elcürmi’nin hadisidir. (Fetava ve Resail USeymin, 15/81)

Şayet buluğ çağına girmemiş çocuğun imamlığı farz ve nafilelerde sahih ise şayet güzel hutbe verebiliyorsa, şartlarını yerine getirebiliyorsa hutbe vermesi de sahihtir. Çünkü namazın sahih olmasının şartları hutbenin sahih olmasının şartlarından daha ağırdır.

İbni Abidin “haşiye” de, 2/176 şöyle demiştir: Zahiriyye kitabında bir çocuk hutbe verirse, şeyhler ihtilaf etmişlerdir. Bu ihtilaf mümeyyiz buluğa ermemiş çocuk içindir. Şeyhlerin çoğu bu çocuğun hutbesinin caiz olduğunu söylemiştir.

İKİNCİSİ:

Soruyu soran kardeşimize diyoruz ki: çocuklarınız henüz küçük yaşlardayken acele etmeyiniz. Televizyon kanalarında çocuklarınız görünmesi, boy göstermesi yahut hutbe vermesi, namaz kıldırması konusunda yarışa girmeyiniz. Çocuk zeki ve bu tür konularda becerikli dahi olsa gizli tutulması güzeldir. Bu hususta çokça ilmi çalışmalara çocuk yönlendirilmeli ve yetiştirilmeye çalışılmalıdır. Salih ameller işlemesi, faydalı şeylere yönelmesi konusunda uğraş verilmelidir. Âlimlerin veya ilim ehlinin yanında eğitim almaları sağlanmalıdır. Kuran ve sünneti ezberleme konusunda titizlik gösterilmelidir.

Zeki ve yetenekli çocukların insanların önüne çıkarılması tehlikelidir. Malumdur ki şu günümüzde özellikle haset fitnesi büyük bir beladır. Aynı şekilde çocukların kanallara çıkması, insanların gözleri önünde boy göstermesi kendilerinin riyaya kayması açısından da iyi değildir. Çocuklar küçük yaşlardayken bol bol ilme ve terbiyeye yönlendirilmelidirler. Daha sonra yaşları büyüdükten sonra ilim ve terbiye almaları oldukça zorlaşacaktır.


[1] Buna göre, sağlıklı iken namaz kılmaya başlayan kişi namaz esnasında hastalansa, gücü yetiyorsa namazını oturarak rükû ve secde ile, buna gücü yetmiyor‐ sa yatarak ima ile tamamlar. Güçlü, zayıf üzerine bina edilir. Ancak namaz bütünüyle geçersiz sayılmaz.
 
Üst Ana Sayfa Alt