Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Buruna veya Vücudun Herhangi Bir Yerine Küpe Takmanın Hükmü Nedir?

DAVA Çevrimdışı

DAVA

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Merhabalar hocam, benim size bir sorum olacak? Malum günümüz gençliği arkadaşlarına özenerek burunlarına ve kulaklarına delik açtırıyorlar. Ben bir anne olarak bunu hoş görmüyorum. Bunun dinimizdeki yeri nedir? Kulakta üçten fazla küpe var. Göbeklerinde ve burunlarında var. Hızma deniyor zannedersem. bunların hakkında bilgi verirseniz memnun olurum. Teşekkür ederim.
 
ABDULHAK Çevrimdışı

ABDULHAK

الإذلال هو بعيد عنا
Admin
YÜZÜK TAKMANIN HÜKMÜ

"Hanefi fûkahası: "Mühür vurmaya ihtiyaçları olduğu için; Ulû'lemr ve kadı yüzük takınır. Başkası için efdal olan yüzük takınmayı (mühür bulundurmayı) terk etmektir. Çünkü ona (mühüre) ihtiyaç yoktur" (İbn-i Humam-Fethû'l Kadir-Beyrut: 1317 C: 8, Sh: 96. Ayrıca Musannıf İbrahim Halebi-İzahlı
Multeka El Ebhur Tercemesi-İst: 1976 C: 4, Sf: 150, İmam-ı Merginani-A.g.e.C:4,Sh: 82) hükmünde muttefiktir. Buradaki incelik; yüzüğün mühür olarak kullanılmasının, umerâya tahsis edilmesidir.


Demir, taş ve heykel yapımında kullanılan tunçtan imal edilmiş yüzüklerin takılması haramdır.

Hanefi mezhebine göre yüzük gümüş olursa erkek ve kadın için mübahtır. Tunç, demir gibi şeylerden olursa erkek için haramdır.
Şafi'i mezhebine göre ise gümüş yüzük takmak sünnettir. Çünkü Peygamber (s.a.v.) gümüş yüzük takardı.
Enes'den rivayet edilmiştir:
Peygamber (s.a.v.) Kisra, Kayser ve Necasi'ye birer mektup yazmak istedi. Peygamber'e (s.a.v.) "Bunlar mühürsüz mektub kabul etmezler denildi.
Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) gümüş bir yüzük yaptırdı. Ve üzerindeki nakış "Allah'ın Rasulu Muhammed cümlesinden ibaretti.
Rasûl-u Ekram (s.a.v.) parmağında tunçtan imal edilmiş yüzük bulunan kimseye hitaben: "Bana ne oluyor! Sende putların kokusunu buluyorum" demiştir.

Burayde (radıyallahu anh) anlatıyor:
Rasulullah (aleyhissalatu vesselam)'ın yanına, parmağında demir yüzük bulunan bir adam uğramıştı. (Yüzüğü görünce):
Niye bazılarınızın üzerinde ateş ehlinin süsünü görüyorum! buyurdu. Adam derhal onu çıkarıb attı. Sonra parmağında sarı renkli
(pirinç) yüzük taşıyor olduğu halde geldi. Bu sefer.

Niye sende putların kokusunu hissediyorum? dedi.
Bilahare adam Altın yüzük takmış olarak geldi.
Bu sefer de: Sende niye cennet ehlinin süsünü görüyorum? dedi.
Bunun üzerine adam: Öyleyse yüzüğüm neden olsun? diye sordu.
Gümüşten dedi, ancak ağırlığı bir miskale ulaşmasın.

(Tirmizi, Libas 43, (1786); Ebu Davud, Hatem 4, (4223); Nesai, Zinet 47, (8,172).

Ali (r.anh)'den rivayet edilen bir Hadis-i Şerif'te de: "Rasûlullah (s.a.v.) erkeklere altın yüzük takmayı nehyetti" denilmiştir.
(İmam-ı Merginani, A.g.e. c: 4, Sf: 82, İbn-i Humam. A.g.e. C: 8, Sf: 95)


Erkeğe sadece gümüş yüzük takmak mubahtır.

Hanefî mezhebine göre, maddesi ne olursa olsun ihtiyaç duyulmaması halinde yüzük takılmaması daha iyidir.
Altından yapılan yüzükleri erkekler takamazlar. Takarlarsa haram işlemiş olurlar. Kadınlar ise takabilirler (el-Mevsılî, el-Ihtiyar fi Ta'lili'l-Muhtar, Mısır IV, 224.Merginânî, el-Hidaye, IV, 82; Ibn Abidîn,
Reddu'l Muhtar, Ist. 1233, V, 216)
Peygamber bir hadisinde; "İpek ve altın ummetimin erkeklerine haram, kadınlarına helal edilmiştir" (Tirmizî, Libas, 1.) buyurmuştur.

Yüzüğün hangi parmağa takılması gerektiği hususunda ûlema farklı görüşler ortaya koymuştur. Genellikle; sol elin küçük parmağına takılmasının gerektiği zikredilmiştir. Fakat essas olan; her iki elin küçük parmaklarına da takılabileceğidir.

(Şeyh Muhammed b. Suleyman-Mecmuaû'l Enhûr (Şerhû Damad) - C: 2, Sf: 536. Ayrıca Şeyh Nizamuddin Feteva-ı Hindiyye-Beyrut: 1400 C: 5, Sf: 335-336)

Gümüşten yapılan yüzüğü hem erkekler hem de kadınlar takabilirler. Ancak, erkeklerin takacakları yüzüğün, kadınların taktıklarına benzememesi ve ağırlığının üç gramdan daha az olması gerekir.
(el-Cezîrî, Kitabu'l-Fıkh ale'l-Mezahilai'l-Erbaa, II, 16; Alâuddin Abidin, El-Hediyyetu'l-Alâiyye, 1978, 318)

Kârî'nin Cemiu'l-Vesâil'deki nakline göre konu Şafiîler arasında ihtilaflıdır. Yani bazılarına göre yüzüğün ağrlığı bir miskalden daha az olmalıdır, bazılarına göre ise böyle bir ayırım yoktur.
Neylu'l Meârib'de bir miskalden fazla bile olsa erkeklerin de kadınların da gümüş yüzük takabilecekleri zikredilmektedir. Kari bunu Tahâvî'nin şerhlerinden de nakletmiştir.
Malikîlere göre, iki dirhemden daha ağır olan yüzüğü takmak haramdır.
(Sunen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/310-312)


Demir, bakır, kurşun ve tunç gibi madenlerden yapılan yüzükler hem erkeklere hem de kadınlara mekruhtur.
(el-Mevsılî, el-Ihtiyar fi Ta'lili'l-Muhtar, Mısır IV, 224)
Akîk ve yeşim gibi kıymetli taşlardan yapılanlar ise kadın erkek herkes için caizdir.
(İbn Abidîn, Reddu'lMuhtar, Ist. 1233, V, 315)

Huzeyfe (radıyallahu anh) anlatıyor:
Rasulullah (aleyhissalatu vesselam)ın şöyle dediğini işittim: İpek ve İbrişim elbise giymeyin. Altın ve gümüş kaplardan su içmeyin, onlarda yemek yemeyin. Zira bu iki şey dünyada onlar (kafirler), ahiratte de sizin içindir.
(Buhari, Etime 28, Eşribe 28, Libas 25; Müslim, Libas 4, (2067); Tirmizi, Eşribe 10 (1879); Ebu Davud, Eşribe 17 (3723); Nesai, Zinet 87, (8, 198, 199); İbnu Mace, Eşribe 17, (3414)

Yüzüğün kaşına Allah'ın, Peygamberin ya da kişinin kendi adını işletmesin de mahzur yoktur. Fakat insan ve hayvan gibi bir canlının resminin konulması günahtır. Kaşında Allah'ın ismi veya Peygamber'in adının yazılı olduğu bir yüzükle helâya giren kişi, yüzüğünü gizlemelidir. Eğer yüzük sol elinde ise taharetleneceğinde parmağından çıkarmalıdır.
(İbn Abidîn, Reddu'lMuhtar, Ist. 1233, V, 317)
Yüzük, her iki elin her hangi bir parmağına takılabilir. Ancak, küçük parmağa takılması sünnettir.
(Ibn Abidîn, Reddu'lMuhtar, Ist. 1233, V, 316 ;Kamil Miras, Tecrid Tercemesi, XII, 108.)

Ali (radıyallahu anh) anlatıyor:

Rasûlullah (s.a.v.) yüzüğümü şu parmağa koymamı yasakladı -ve eliyle orta ve ondan sonra gelen (şehadet) parmağına işaret etti- buyurdu"
(Muslim, libas (2078); Tirmizi, libas (1787)

Ali (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Rasûlullah (s.a.v.) yüzüğünü sağ eline takardı."
(Ebu Davud, Hatim 5, (4226); Nesai, Zinet 49, 8f 175).)

Peygamberimiz şahadet parmağı ile orta parmağa yüzük takılmasına müsaade etmemiştir. Yüzük küçük parmakla onun yanındaki parmağa takılmalıdır."

(Günümüz Meselelerine açıklamalı Fetvalar,Mehmed Emre)

Kadın için; altın yüzük takmak zînettir.
(İmam-ı Merginani-A.g.e. C: 4, Sf: 82)
Esasen altın yüzüğün hükmü beyan edilirken, kadınlara helâl olduğu belirtilmiştir."



Küpe Takmak, Kulağı Deldirmek
Mûmin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları mustesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, göğüslerinin üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mûmin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahud henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey mûminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz. (Nur 31)

Asr-ı saadette kadınlar (çocuk - büyük) zînet taktıkları gibi küpe için kulaklarını da deldiriyorlardı ve Rasulullah (a.s.) buna itiraz etmiyordu. (Nemenkânî, el-Fethu'r-Rahmânî, Sf. no: 190; Zâhiriyye, Hindiyye ve Kubra`dan)

Kulak da, bidâyet'ten beri zînet yerlerinden biri, olarak görülmüştür.(Fetâvayi Hindiyye, C. V, sf: 289; Mebsût, C. X, sf: 149) Binaenaleyh kulağın delinmesi, süslenme hakkını kullanabilmesi için kadının maslahatına olan bir şeydir.(İbn Kayyım el Cevziyye, Tuĥfetu’l-aĥbâb fî tefsîri ķavlihî teâlâ“ve teâvenû ale’l-birri ve’t-taķvâ, sf: 170)

Bize Adiyy (ibn Sabit), Saîd ibn Cubeyr'den tahdîs etti ki, İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle demiştir:
Peygamber (s.a.v.) bir bayram günü
(musallaya) çıktı ve yalnız iki rek'at namaz kıldırdı. Ondan evvel de, sonra da hiçbir namaz kılmadı. Sonra yanında Bilâl olduğu hâlde kadınların bulunduğu tarafa meyl etti de, onlara vâ'z etti ve onlara sadaka vermelerini emreyledi. Bunun üzerine kadınlar bilezikleri, altın, gümüş halka ve küpeleri atmaya başladılar.
(Buhari, zekat, bab 22, Hadis no: 34 ; Bab 34; Muslim, libas, bab 57, Hadis no: 97)

Küpenin takılması da kadınlarda örfen kulaklara ve birer tane takılmasıdır. Kulağa küpe takılması da en az delik sayısıyla bu işlem yapılmalıdır. Çünkü kulağı delmek kişiye hem eziyet hem zînet için israfa kaçınılmaması, gusul abdestinde kulak ve küpe deliklerinin suyla teması, kulağın asli görevi ve kulaktan geçen sinir uçlarının tahrif edilmemesi maksadıyla en az zaiyatla bu işlemin yapılması gerekir. Bu da küpe için kulağı tek delme işlemi yeterli olduğunu gösterir.


Kadının vucutunda kulağın haricinde burun'a, kaş'a, dil'e, göbek'e süs, zînet amaçlı hızma, piercing vb. takı takması câiz değildir. Bu şeytanın insanoğluna verdiği vesveselerinden, Allah'ın yarattığını tahrif (Nisa 118 - 120) ve kâfirlerin adetlerindendir.
 
Üst Ana Sayfa Alt