Bütünü Bırakıp, Cûzi Dâva Edinen Müslümanlar(!)
Müslümanlar hep yan meselelerle uğraştılar veya uğraştırıldılar. Bütünü dâvâ edinmediler, bütünün parçalarını dâvâ edindiler.Gün geldi, kuran kurslarını kapattılar, müslümanların dâvâsı kuran kurslarını yeniden açtırmak oldu. Kur'an kursları yine açıldı ama Kur'an'ın hakkıyla anlaşılması ellerinden alındı. Saadece Kur'an ezberletilen ama Kur'an'ın hükümlerinden bihaber insanlar yetiştirdiler.
Gün geldi, ezanı türkçeye çevirdiler, müslümanların dâvâsı ezanı yine aslî hâline çevirttirmek oldu. Ezanı eski hâline çevirdiler ama hocaların kürsülerde, minberlerde hakkı söylemeleri ellerinden alındı ve câmiler müslümanların uyutulduğu yerler hâline geldiler.
Gün geldi, Ayasofya'yı müze yaptılar, müslümanların dâvâları Ayasofya'yı yeniden câmi olarak açtırmak oldu. Ayasofya açıldı ama Allah ve rasûlünün istediği gibi değil, onların istediği gibi, putları ile beraber açıldı. Müslümanlar buna da şükür dediler.
Gün geldi, başörtüsünü yasakladılar, müslümanın dâvâsı başörtüsü oldu. Başörtüsünü verdiler ama onlardan tesettürlerini aldılar. Başları örtülü ama bir çok yerleri açık nesil yetiştirdiler. Müslümanlar bununla avundular ve bak, başörtüsü serbest oldu dediler.
Oysa müslümanların dâvâları parçalar değil bütün olmalıydı. Yâni bütün kurum ve kanunları ile islam olmalı, onu elde edebilmek için mücâdele etmeliydiler. Fakat müslümanların çoğu hiç bir zaman islâmı dâvâ edinmediler. Küfür sistemlerinin aldıkları ama formatını değiştirerek geri verdikleri yan meselelerle avundular. Ve küfür sistemleri aynı siyâsetlerini devam ettiriyorlar. Başarılı da oluyorlar.
Ne zamanki islâmı dâvâ ediniriz, bütünü ile islâmın hâkim olması için mücâdele ederiz, işte o zaman istediğimizi elde edebiliriz. Yoksa hep hüsrân, hep hüsran.
(Facebook alıntı)