Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Caferi, Şii Ve Rafizilerin Inanç Esaslari

Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Başlık yanlış, Bahsedilen inançlar Gulat şia fırkalarının inançlarıdır.
Caferilik ve Zeydilikte bu inançların çoğu yoktur.
CAFERİ, Şİİ VE RAFİZİLERİN İNANÇ ESASLARI
*Bu yazı Abdullah bin Muhammed es-Salih’in yazdığı ‘Yedi İklim Kitabevi’nden çıkan ‘Caferi, Şii ve Rafizilerin (Kendi Ağızlarından) İnanç Esasları’ isimli kitabın özetidir.
select.php
 
Vafi Çevrimdışı

Vafi

Üye
İslam-TR Üyesi
Bu inançların hepsine sahip bir tane bile caferi bulamazsınız. Yazarın kitabı %100 doğru olacak diye bir şey yok.
Caferi inancında Kuranın değiştiği inancı da yoktur, Ümmül Müminin Hz.Aişe ye zina ithamı da yoktur.
Caferi inancı bellidir. Caferi inancını tanıyan biri bu yazıların çoğunun olmadığını bilir.
Sevilen sahabe sayısı ise o kadar az değildir. yazar eğer gerçekten bu inançları Caferi inancı olduğunu sanmışsa cahilmiş.
Sevilen sahabe az değildir, Ebu Eyyub el ensari, Hucr bin adiyy, Ebu said el hudri, Ebu heysem,ebu huzeyfe ,Abdullah bin abbas ve daha nice bir çok sevilen var.
 
Muhammed087 Çevrimdışı

Muhammed087

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Bu inançların hepsine sahip bir tane bile caferi bulamazsınız. Yazarın kitabı %100 doğru olacak diye bir şey yok.
Caferi inancında Kuranın değiştiği inancı da yoktur, Ümmül Müminin Hz.Aişe ye zina ithamı da yoktur.
Caferi inancı bellidir. Caferi inancını tanıyan biri bu yazıların çoğunun olmadığını bilir.



KURANIN BOZULDUĞU İNANCI
Eser Adı: Tefsirus Safi, Birinci Cilt
Basım Yeri: Beyrut, Lübnan
Eserin 49. sayfasında şunlar yazılmaktadır; ….elimizde olan Kur’an Hz. Muhammed (sav)’e indiği gibi tam değildir…Belki de Allah (cc)’ın indirdiğinden farklı bir şeydir…Muğayyer ve muharreftir…Birçok mevzuda Hz. Ali Aleyhisselamın isminde olduğu gibi çok şey silinmiştir…Bunun dışında yine Allah (cc) ve Resulullah (sav) katında tatmin edici bir tertip (düzen) de yoktur?!

İsim: Ravdatul Vaizin lil Fiatl el Nisaburi
Telif: Zeynel Muhaddisin Muhammed bin el Fettal el Niysaburi
Basım Yeri: Beyrut, Lübnan

Eserin 291. sayfasında Ebu Cafer Bakır’a dayandırılan iddiaya göre insanların Cenab-ı ALLAH’ın indirdiği Kur’an ile bugün onu muhafaza edenler arasında fark olduğu, zira Kur’anın bir araya getirilmesinde aslına ters olduğunu bilmeleri gerektiği söyleniyor!

İşte en temel inancı Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman (radiyallahu anhum) düşmanlık olan Şii inancının temel düşüncesi!Kur’an-ı Kerim’i bir araya getiren Hz.Ebubekir ile onu çoğaltan Hz. Osman’a taşıdıkları düşmanlık aslında Kur’an’a, Hz. Resulullah’ın (sav) getirdiği İslam’ın tamamına inanmayan, onu çarpıtarak kendilerince bir teoloji oluşturan Şii sapkın düşüncesinin gözönünde olan en önemli özelliğidir. Buna dair değerli okuyucuların küçük bir araştırma yapması durumunda karşılarına yüzlerce Şiilere ait eser çıkacaktır.

Yazar: Seyyid Adnan bin Seyyid Alevi
Basım Yeri: El Mektebetül Adnaniye / Bahreyn
Sayfa 127′de şunlar söylenmektedir: “Velhasıl, yine mütevatir olmasa da çoğunlukla Ehli Beyt yoluyla gelen haberlerde elimizdeki Kur’an’ın Muhammed (sav)’e indirildiği gibi tamamıyla Kur’an değildir. Allah’ın indirdikleriyle ters olan, muharref (bozulmuş), muğayyer (değiştirilmiş) ve çoğu şey silinmiştir. Bunların arasında birçok konuda Hz. Ali’nin (as) ismi silinmiş, Ehli Beyt lafzı ve münafıkların isimleri silinmiştir. Bunların dışında da zaten tertip (düzen) yoktur…”
Kaynak: Difa Sunnah
Şiilerin Buhari ayarındaki gördükleri büyük muhaddisleri el-Kuleyni, el-Kafi adlı eserinde
Ebu Basir’den nakledilen şu rivayet, buna delil teşkil eder: <<< Muhammed, Ey etti: devam şöyle dedi değildir, ilim bir gibi bildiğin senin fakat ilimdir; bu evet sonra, düşündü bakarak yere süre Abdillah, Ebu dedim. ilimdir ki, ederim yemin Allah’a de, Ben söyledi. öğrettiğini, kapı bin açılan, kapıya kapısı her Ali’ye Resulullah’ın dersin, ne bahsediyorlar, öğrettiğindne açılan ayrı Resulullah, taraftarların, üzerine, Bunun sor! istiyorsan Ne dedi: sonra baktı oraya kaldırdı, perdeyi arasındaki oda diğer ile kendisi Abdillah mı? var kimse herhangi başka senden duyabilecek sözümü burada istiyorum, sormak mesele olsun, feda canım ona geldim yanına Abdillah’ın>> bizim yanımızdadır; sen onun ne olduğunu bilirmisin? Diye sordu. Ben de, canım sana feda olsun, << el-Camia>> nedir? dedim. Ebu Abdillah, şöyle dedi: O, boyu resulullah’ın karışı ile yetmiş karış olan, Resulullah tarafından parça parça yazdırılan, Hz.Ali’nin sağ eli ile yazdığı, içersinden yaralama diyetine kadar , helal ve haramla ilgili insanların ihtiyaç duyduğu her şeyin bulunduğu bir sahifedir. Eliyle bana dokunarak, hazır mısın, ey Ebu Muhammed, dedi. Ben de canım sana feda olsun, ben seninleyim istediğini yap, dedim. Ebu Abdillah, eliyle bana dürterek <> dedi. Bunu söylerken öfkelenmiş gibiydi. Ben, Allah’a yemin olsun ki, bu ilimdir, dedim. Ebu Abdillah, bu ilimdir; fakat senin bildiğin gibi bir ilim değildir, dedi. Bir müddet sustuktan sonra, <> bizdedir; sen <> in ne olduğunu bilirmisin? dedi. Cifr nedir? diye sorduğumda: O Ademden itibaren, bütün nebilerin ve vasilerinin ilminin, aynı şekilde İsrail Oğullarından gelmiş geçmiş bütün ulemanın ilminin bulunduğu bir kaptır, dedi. Ben, işte ilim budur, dediğimde, o, evet ilimdir; fakat senin bildiğin ilimlerden değildir, dedi. Ebu ABdillah, bir süre sustuktan sonra, <<FATıMA’NıN Mushafı>> da bizdedir; sen Fatıma’nın Mushafını bilirmisin? dedi. Ben de, Fatıma’nın Mushafı’nın ne olduğunu sordum, şöyle cevap verdi: O, sizin elinizde bulunan Kuran’dan üç defa daha büyüktür ve ondan sizdekinden bir harf dahi yoktur, dedi
Kuleyni, Kafi, c. 1, s. 339-341
Bunun bir benzeri de, Kuleyni’nin Ebu Basir’den naklettiği şu rivayettir: <<> (Casiye 45/29) ayetinden bahsettiğimde şöyle dedi: Kitab konuşmadı ve asla konuşmaz; ancak Resulullah, Allah’ın Kitabı ile konuşur. Allah, “Bu gerçekten sizin aleyhinize konuşturulan (mechul sigasıyla) kitaptır” buyuruyor. Ben, canım sana feda olsun, biz bu ayeti artık böyle okuyacağız, dedim. Bunun üzerine Ebu Abdillah, Allah, Cebrail vasıtasıyla Hz. Muhammed’e bu ayeti bu şekilde indirdi; fakat bu tahrif edilen ayetlerdendir, dedi.>>
Şii alim Seyh Saduk İbnu Babaveyh el-Kummi, Kitabında şu rivayet izikreder: “Muhammed b. Ömer el-Hafız el-Bağdadi, Abdullah b. Beşir’den, o el-Ecleh’ten, o Ebu Zubeyr’den, o da Cabir’den, Cabir’in Resulullah’ın şöyle dediğini işittiğini nakleder: Kıyamet gününde şu üç şey şikayetçi olarak gelir: Mushaf, Mescid (Kabe) ve benim yakınlarım. Mushaf şöyle der: Ey Rabbim, beni Yırttılar ve Yaktıla
Kuleyni, el-Kafi, c.8 sç125
Şia’nın seçkin müfessirlerinden olan meşhur eş-Seyh Muhsin el-Kaşi, Ebu Cafer’in “Allah’ın Kitabın’da, bir fazlalık ve noksanlık olmasaydı, bize verilen hakkımız gizlenmezdi; Kaimimiz (el-Mehdi) ortaya çıktığı zaman, Kuran onu doğrulardı” dediğini nakleder
Muhsin el-Kaşi, Es-Safi 6. Mukaddime s. 10
el-Kuleyni, el-Kafi şu rivayeti zikreder: “Ashabımızdan bir çok kimse Sehl b. Ziyad’dan, o Muhammed b. Süleyman’dan, o da bazı arkadaşlarından Ebul Hasan’ın şöyle söylediğini nakleder: Ebul Hasan’a canım sana feda olsun, Kuran’dan öyle ayetler işitiyoruz ki, bunlar bizim yanımızdaki Kuran’dan farklıdır; onların sizden bize ulaştığı şekilde güzel de, okuyamıyoruz; bu durumda biz günah mı işliyoruz, diye sordum. O, öğrendiğimiz şekilde onları okumayın; size onu okunmasını öğretecek olan, gelecektir, dedi.”
Kuleyni, Kafi, c.2 s.619
ويروي الكُليني في كتابه الكافي في صفحة 57 طبعة 1278هـ عن أبي بصير أي “جعفر الصادق”: “وإن عندنا لمصحف فاطمة عليها السلام، قال: قلت: وما مصحف فاطمة؟ قال: مصحف فيه مثل قرآنكم هذا ثلاث مرات، والله ما فيه حرف واحد من قرآنكم”.
kuleyni usulu kafi kitabında caferi sadıktan rivayet ediyor cafer dediki – sayfa 57
vallahi bizim elimizde bir mushaf var ismine fatıma aleyhesselam mushafı deriz sizin kuranınızın 3 katıdır lakin sizin kuranınızdan 1 harf bile içinde yoktur
kuleyni usulu kafi cilt 1-sayfa 57-tahran 1378 baskısı


“taraftarlarımız, Kuran’da tahrif olduğuna açıkça delalet eden yaygın, hatta mütevahir haberleri doğruluğunda ittifak ederler
En-Nuri, Et-Tabersi, Faslul Hitab fi İsbati Tahrifi Kitabı Rabbil Erbab, s.30
Tanınmış Şii müfessir Muhsin el-Kaşi de konuyla ilgili olarak şöyle der: “Ehli Beyt yoluyla gelen bu ve benzeri rivayetlerin tamamından, ortaya şu netice çıkmaktadır: Elimizde bulunan Kuran bütünüyle, Hz. Muhammed’e indirilen Kuran değildir; Allah’ın indirdiğinden başkadır. Onun bazı kısımları değiştirilmiş ve bozulmuştur. Bir çok husus da ondan çıkarılmıştır. Aynı şekilde o, Allah ve Resulünün razı olduğu tertip üzerine değildir
Es-Safi, Tefsir, c.6, Mukaddime
En-Necaşi’nin “hadiste sika, sıbt, mutemed ve sahihul mezheb” olarak tavsif ettiği ve tefsiri hakkında “gerçekten sadıkların tefsiri” denilen, şii müfessirlerin en önde gelenlerinden olan Ali b. İbrahim el-Kummi, tefsirinin mukaddimesinde şöyle der: “Elde bulunan Kuran’da nasih ve mensuh, muhkem ve müteşabih ayetler olduğu gibi… Allah’ın indirdiğinden başka olanlar da vardır.
el-Kummi, Tefsir, c.1 s 5
El-Kummi’nin tefsirini yorumlayan Şii alim, şii ulemanın Kuran’da tahrif meselesi ile ilgili görüşlerini zikrederek şöyle der: “İsmini zikrettiklerimizden başka, önceki ve sonraki ulemanın ve muhaddislerin sözlerinden anlaşılan, Kuran’da noksanlık olduğu hususudur. El-Kuleyni, el-Bekri, el-Iyaşi, en-Numani, Furat b. İbrahim, Ahmed b. Ebi Talib et-Tabersi, el-Meclisi, es-Seyyid el-Cezairi, Allame el-Futuni, es-Seyyid el-Bahrani, bu görüşte olan Şii bilginlerdir. Onlar, görüşlerini ayetlere ve apaçık rivayetlerle ispatlama yoluna giderler
Seyyid Tayyib el-Musavi, Mukaddimetu Tefsiril Kummi, s.23/24
Hiç şüphe y Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içerisindeki birtakım sağırlar ve dilsizlerdir. Allah, kimi dilerse onu şaşırtır. Kimi de dilerse onu dosdoğru yol üzere kılar.
(EN’ÂM suresi 39. ayet)
O kitabı, Kur’ân’ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.HİCR 9
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenler, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
(A’RAF suresi 36. ayet)Şüphesiz onu, toplamak (senin kalbine yerleştirmek) ve onu okutmak bize aittir
O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et.
Sonra şüphen olmasınki, onu açıklamak da bize aittir KIYAMET 17.18.19
Kendilerine Kitap geldiğinde onu inkar edenler (şüphesiz bunun sonucuna katlanacaklardır). Halbuki o, eşsiz bir kitaptır.Fusullet 42
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Caferi akidesinin Şia'dan farklı olduğuna dair örnek aldığın akide kitabını paylaşır mısın?
 
Vafi Çevrimdışı

Vafi

Üye
İslam-TR Üyesi
KURANIN BOZULDUĞU İNANCI
Eser Adı: Tefsirus Safi, Birinci Cilt
Basım Yeri: Beyrut, Lübnan
Eserin 49. sayfasında şunlar yazılmaktadır; ….elimizde olan Kur’an Hz. Muhammed (sav)’e indiği gibi tam değildir…Belki de Allah (cc)’ın indirdiğinden farklı bir şeydir…Muğayyer ve muharreftir…Birçok mevzuda Hz. Ali Aleyhisselamın isminde olduğu gibi çok şey silinmiştir…Bunun dışında yine Allah (cc) ve Resulullah (sav) katında tatmin edici bir tertip (düzen) de yoktur?!

İsim: Ravdatul Vaizin lil Fiatl el Nisaburi
Telif: Zeynel Muhaddisin Muhammed bin el Fettal el Niysaburi
Basım Yeri: Beyrut, Lübnan

Eserin 291. sayfasında Ebu Cafer Bakır’a dayandırılan iddiaya göre insanların Cenab-ı ALLAH’ın indirdiği Kur’an ile bugün onu muhafaza edenler arasında fark olduğu, zira Kur’anın bir araya getirilmesinde aslına ters olduğunu bilmeleri gerektiği söyleniyor!

İşte en temel inancı Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman (radiyallahu anhum) düşmanlık olan Şii inancının temel düşüncesi!Kur’an-ı Kerim’i bir araya getiren Hz.Ebubekir ile onu çoğaltan Hz. Osman’a taşıdıkları düşmanlık aslında Kur’an’a, Hz. Resulullah’ın (sav) getirdiği İslam’ın tamamına inanmayan, onu çarpıtarak kendilerince bir teoloji oluşturan Şii sapkın düşüncesinin gözönünde olan en önemli özelliğidir. Buna dair değerli okuyucuların küçük bir araştırma yapması durumunda karşılarına yüzlerce Şiilere ait eser çıkacaktır.

Yazar: Seyyid Adnan bin Seyyid Alevi
Basım Yeri: El Mektebetül Adnaniye / Bahreyn
Sayfa 127′de şunlar söylenmektedir: “Velhasıl, yine mütevatir olmasa da çoğunlukla Ehli Beyt yoluyla gelen haberlerde elimizdeki Kur’an’ın Muhammed (sav)’e indirildiği gibi tamamıyla Kur’an değildir. Allah’ın indirdikleriyle ters olan, muharref (bozulmuş), muğayyer (değiştirilmiş) ve çoğu şey silinmiştir. Bunların arasında birçok konuda Hz. Ali’nin (as) ismi silinmiş, Ehli Beyt lafzı ve münafıkların isimleri silinmiştir. Bunların dışında da zaten tertip (düzen) yoktur…”
Kaynak: Difa Sunnah
Şiilerin Buhari ayarındaki gördükleri büyük muhaddisleri el-Kuleyni, el-Kafi adlı eserinde
Ebu Basir’den nakledilen şu rivayet, buna delil teşkil eder: <<< Muhammed, Ey etti: devam şöyle dedi değildir, ilim bir gibi bildiğin senin fakat ilimdir; bu evet sonra, düşündü bakarak yere süre Abdillah, Ebu dedim. ilimdir ki, ederim yemin Allah’a de, Ben söyledi. öğrettiğini, kapı bin açılan, kapıya kapısı her Ali’ye Resulullah’ın dersin, ne bahsediyorlar, öğrettiğindne açılan ayrı Resulullah, taraftarların, üzerine, Bunun sor! istiyorsan Ne dedi: sonra baktı oraya kaldırdı, perdeyi arasındaki oda diğer ile kendisi Abdillah mı? var kimse herhangi başka senden duyabilecek sözümü burada istiyorum, sormak mesele olsun, feda canım ona geldim yanına Abdillah’ın>> bizim yanımızdadır; sen onun ne olduğunu bilirmisin? Diye sordu. Ben de, canım sana feda olsun, << el-Camia>> nedir? dedim. Ebu Abdillah, şöyle dedi: O, boyu resulullah’ın karışı ile yetmiş karış olan, Resulullah tarafından parça parça yazdırılan, Hz.Ali’nin sağ eli ile yazdığı, içersinden yaralama diyetine kadar , helal ve haramla ilgili insanların ihtiyaç duyduğu her şeyin bulunduğu bir sahifedir. Eliyle bana dokunarak, hazır mısın, ey Ebu Muhammed, dedi. Ben de canım sana feda olsun, ben seninleyim istediğini yap, dedim. Ebu Abdillah, eliyle bana dürterek <> dedi. Bunu söylerken öfkelenmiş gibiydi. Ben, Allah’a yemin olsun ki, bu ilimdir, dedim. Ebu Abdillah, bu ilimdir; fakat senin bildiğin gibi bir ilim değildir, dedi. Bir müddet sustuktan sonra, <> bizdedir; sen <> in ne olduğunu bilirmisin? dedi. Cifr nedir? diye sorduğumda: O Ademden itibaren, bütün nebilerin ve vasilerinin ilminin, aynı şekilde İsrail Oğullarından gelmiş geçmiş bütün ulemanın ilminin bulunduğu bir kaptır, dedi. Ben, işte ilim budur, dediğimde, o, evet ilimdir; fakat senin bildiğin ilimlerden değildir, dedi. Ebu ABdillah, bir süre sustuktan sonra, <<FATıMA’NıN Mushafı>> da bizdedir; sen Fatıma’nın Mushafını bilirmisin? dedi. Ben de, Fatıma’nın Mushafı’nın ne olduğunu sordum, şöyle cevap verdi: O, sizin elinizde bulunan Kuran’dan üç defa daha büyüktür ve ondan sizdekinden bir harf dahi yoktur, dedi
Kuleyni, Kafi, c. 1, s. 339-341
Bunun bir benzeri de, Kuleyni’nin Ebu Basir’den naklettiği şu rivayettir: <<> (Casiye 45/29) ayetinden bahsettiğimde şöyle dedi: Kitab konuşmadı ve asla konuşmaz; ancak Resulullah, Allah’ın Kitabı ile konuşur. Allah, “Bu gerçekten sizin aleyhinize konuşturulan (mechul sigasıyla) kitaptır” buyuruyor. Ben, canım sana feda olsun, biz bu ayeti artık böyle okuyacağız, dedim. Bunun üzerine Ebu Abdillah, Allah, Cebrail vasıtasıyla Hz. Muhammed’e bu ayeti bu şekilde indirdi; fakat bu tahrif edilen ayetlerdendir, dedi.>>
Şii alim Seyh Saduk İbnu Babaveyh el-Kummi, Kitabında şu rivayet izikreder: “Muhammed b. Ömer el-Hafız el-Bağdadi, Abdullah b. Beşir’den, o el-Ecleh’ten, o Ebu Zubeyr’den, o da Cabir’den, Cabir’in Resulullah’ın şöyle dediğini işittiğini nakleder: Kıyamet gününde şu üç şey şikayetçi olarak gelir: Mushaf, Mescid (Kabe) ve benim yakınlarım. Mushaf şöyle der: Ey Rabbim, beni Yırttılar ve Yaktıla
Kuleyni, el-Kafi, c.8 sç125
Şia’nın seçkin müfessirlerinden olan meşhur eş-Seyh Muhsin el-Kaşi, Ebu Cafer’in “Allah’ın Kitabın’da, bir fazlalık ve noksanlık olmasaydı, bize verilen hakkımız gizlenmezdi; Kaimimiz (el-Mehdi) ortaya çıktığı zaman, Kuran onu doğrulardı” dediğini nakleder
Muhsin el-Kaşi, Es-Safi 6. Mukaddime s. 10
el-Kuleyni, el-Kafi şu rivayeti zikreder: “Ashabımızdan bir çok kimse Sehl b. Ziyad’dan, o Muhammed b. Süleyman’dan, o da bazı arkadaşlarından Ebul Hasan’ın şöyle söylediğini nakleder: Ebul Hasan’a canım sana feda olsun, Kuran’dan öyle ayetler işitiyoruz ki, bunlar bizim yanımızdaki Kuran’dan farklıdır; onların sizden bize ulaştığı şekilde güzel de, okuyamıyoruz; bu durumda biz günah mı işliyoruz, diye sordum. O, öğrendiğimiz şekilde onları okumayın; size onu okunmasını öğretecek olan, gelecektir, dedi.”
Kuleyni, Kafi, c.2 s.619
ويروي الكُليني في كتابه الكافي في صفحة 57 طبعة 1278هـ عن أبي بصير أي “جعفر الصادق”: “وإن عندنا لمصحف فاطمة عليها السلام، قال: قلت: وما مصحف فاطمة؟ قال: مصحف فيه مثل قرآنكم هذا ثلاث مرات، والله ما فيه حرف واحد من قرآنكم”.
kuleyni usulu kafi kitabında caferi sadıktan rivayet ediyor cafer dediki – sayfa 57
vallahi bizim elimizde bir mushaf var ismine fatıma aleyhesselam mushafı deriz sizin kuranınızın 3 katıdır lakin sizin kuranınızdan 1 harf bile içinde yoktur
kuleyni usulu kafi cilt 1-sayfa 57-tahran 1378 baskısı


“taraftarlarımız, Kuran’da tahrif olduğuna açıkça delalet eden yaygın, hatta mütevahir haberleri doğruluğunda ittifak ederler
En-Nuri, Et-Tabersi, Faslul Hitab fi İsbati Tahrifi Kitabı Rabbil Erbab, s.30
Tanınmış Şii müfessir Muhsin el-Kaşi de konuyla ilgili olarak şöyle der: “Ehli Beyt yoluyla gelen bu ve benzeri rivayetlerin tamamından, ortaya şu netice çıkmaktadır: Elimizde bulunan Kuran bütünüyle, Hz. Muhammed’e indirilen Kuran değildir; Allah’ın indirdiğinden başkadır. Onun bazı kısımları değiştirilmiş ve bozulmuştur. Bir çok husus da ondan çıkarılmıştır. Aynı şekilde o, Allah ve Resulünün razı olduğu tertip üzerine değildir
Es-Safi, Tefsir, c.6, Mukaddime
En-Necaşi’nin “hadiste sika, sıbt, mutemed ve sahihul mezheb” olarak tavsif ettiği ve tefsiri hakkında “gerçekten sadıkların tefsiri” denilen, şii müfessirlerin en önde gelenlerinden olan Ali b. İbrahim el-Kummi, tefsirinin mukaddimesinde şöyle der: “Elde bulunan Kuran’da nasih ve mensuh, muhkem ve müteşabih ayetler olduğu gibi… Allah’ın indirdiğinden başka olanlar da vardır.
el-Kummi, Tefsir, c.1 s 5
El-Kummi’nin tefsirini yorumlayan Şii alim, şii ulemanın Kuran’da tahrif meselesi ile ilgili görüşlerini zikrederek şöyle der: “İsmini zikrettiklerimizden başka, önceki ve sonraki ulemanın ve muhaddislerin sözlerinden anlaşılan, Kuran’da noksanlık olduğu hususudur. El-Kuleyni, el-Bekri, el-Iyaşi, en-Numani, Furat b. İbrahim, Ahmed b. Ebi Talib et-Tabersi, el-Meclisi, es-Seyyid el-Cezairi, Allame el-Futuni, es-Seyyid el-Bahrani, bu görüşte olan Şii bilginlerdir. Onlar, görüşlerini ayetlere ve apaçık rivayetlerle ispatlama yoluna giderler
Seyyid Tayyib el-Musavi, Mukaddimetu Tefsiril Kummi, s.23/24
Hiç şüphe y Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içerisindeki birtakım sağırlar ve dilsizlerdir. Allah, kimi dilerse onu şaşırtır. Kimi de dilerse onu dosdoğru yol üzere kılar.
(EN’ÂM suresi 39. ayet)
O kitabı, Kur’ân’ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.HİCR 9
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenler, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
(A’RAF suresi 36. ayet)Şüphesiz onu, toplamak (senin kalbine yerleştirmek) ve onu okutmak bize aittir
O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et.
Sonra şüphen olmasınki, onu açıklamak da bize aittir KIYAMET 17.18.19
Kendilerine Kitap geldiğinde onu inkar edenler (şüphesiz bunun sonucuna katlanacaklardır). Halbuki o, eşsiz bir kitaptır.Fusullet 42


Şia kitaplarında o gulat rivayetlerin olması onların inancı anlamına gelmiyor. ona bakarsak Ehlisünnet kitaplarında da sahih olmayan rivayetler var ama o rivayetlerden yola çıkarak Ehlisünnetin inancı bu mu diyeceğiz ?
Açıklamasında rivayetin sahih olmadığı kitaplarında altında yazıyor. Kafi duyduğu her rivayeti almıştır altına da açıklamasını yapmıştır.
Bu yazının açıklaması yapılmıştı ve verilen sayfa no larında bu yazılanların olmadığı çıkmıştır ortaya.
Şiiliği öğrenmek istiyorsanız bir şiiden öğreniniz, bu sahte yazılarla değil.
"Seyyid İbn-i Tavus" diye meşhur olan Ali b. Tavus el-Hillî (Ö: H. 664) şöyle diyor:
"Şia'nın görüşü, Kuran'da hiçbir değişimin olmadığıdır." (10)

Caferi akidesinin Şia'dan farklı olduğuna dair örnek aldığın akide kitabını paylaşır mısın?

Şiaya tek bir mezhep demek yanlış anlaşılmalara yol açar. her bir kol kendini Şia görür diğerlerini dışlar. Caferiler kendilerini Şia görür ,zeydileri şia görmez hak mezhep olarak tanımaz. Gulat Şiası ile Normal Şia birbirine karıştırılmamalı.
Caferi inancı ise bir caferiden öğrenilir. Bu yazar bilgisi yok . Şianın sevdiği sahabe sayısını bile bilmiyor Ebu eyyüb el ensari, Ebu said el hudri, Ebu heysem, Hucr bin adiyy ve daha bir çok sahabenin sevildiğini bilmiyor.
Caferi inancına caferi sitelerinden ulaşabilirsiniz, bir çok caferi sitesi vardır. Ayrıca Şiilerin alimi Sistaninin resmi Türkçe sitesi de vardır.
 
Muhammed087 Çevrimdışı

Muhammed087

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Şia kitaplarında o gulat rivayetlerin olması onların inancı anlamına gelmiyor. ona bakarsak Ehlisünnet kitaplarında da sahih olmayan rivayetler var ama o rivayetlerden yola çıkarak Ehlisünnetin inancı bu mu diyeceğiz ?
Açıklamasında rivayetin sahih olmadığı kitaplarında altında yazıyor. Kafi duyduğu her rivayeti almıştır altına da açıklamasını yapmıştır.
Bu yazının açıklaması yapılmıştı ve verilen sayfa no larında bu yazılanların olmadığı çıkmıştır ortaya.
Şiiliği öğrenmek istiyorsanız bir şiiden öğreniniz, bu sahte yazılarla değil.

şii mollaların bu video gibi birçok videosu var kuranı inkar ettiğine dair ,kaynaklarında ne yazıyorsa onu konuşuyorlar

 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kardeşim, boş konuşmak istemiyorsan Caferi mezhebi ile Şia mezhebi arasındaki farkları delillendir. Bunu da kabul ettiğin resmi bir kitabdan buraya aktar. Yoksa boşuna uzatma.
 
Vafi Çevrimdışı

Vafi

Üye
İslam-TR Üyesi
şii mollaların bu video gibi birçok videosu var kuranı inkar ettiğine dair ,kaynaklarında ne yazıyorsa onu konuşuyorlar

Bir kişi tüm koca mezhebi temsil edemez. bu videoyu ve bütün videoları biliyorum yıllardır bu videoları defalarca izledim.
kendini caferi olarak adlandıran kişi istediği kadar farklı konuşsun ama Caferi inancı bellidir.
O halde bir İranlı Şii de Türkiyedeki sözde alimlerin saçmalıklarına bakıp Ehlisünnet inancı öyle sansın..
Şianın meşhur alimleri ne diyor bakalım :

Seyyid İbn-i Tavus" diye meşhur olan Ali b. Tavus el-Hillî (Ö: H. 664) şöyle diyor:

"Şia'nın görüşü, Kuran'da hiçbir değişimin olmadığıdır." (10) Sa'du's-Suud, s.144


Saduk" diye meşhur olan Ebu Cafer Muhammed b. Ali b. Hüseyin Babeveyh el-Kummî (Ö: H. 381) şöyle diyor:
"Bizim Kuran hakkındaki görüşümüz şudur: Kuran, Allah'ın sözü ve vahyidir. O, batılın asla sızamadığı bir kitaptır. Hikmet ve ilim sahibi Allah tarafından nazil olmuştur. Allah, onun indiricisi ve koruyucusudur."(6) el-İtikadat, s.93


Alem'ul-Huda" diye meşhur olan Seyyid Murtaza Ali b. Hüseyin el-Musevî el-Alevî (Ö: H. 436) şöyle yazıyor:
"Hz. Peygamber'in ashabından Abdullah b. Mes-'ud, Übey b. Kâ'b ve başkaları, defalarca bütün Kuran'ı baştan sona Hz. Peygamber'e okumuşlardır. Bütün bunlar, Kuran'ın Peygamber'in zamanında eksiksiz olarak ve düzenli bir şekilde bir araya toplanmış olduğunu göstermektedir."(7) Mecmau'l-Beyan c.1, s.10, Seyyid Murtaza'nın "el-Mesail'it-Trablusiyyat" adlı eserindeki cevaptan naklen


"Şeyh'ut-Taife" diye meşhur olan Ebu Cafer Muhammed b. Hasan et-Tusî (Ö: H. 460) şöyle diyor:
"Kuran'a eklemeler yapıldığı veya onda bazı eksiklikler olduğu iddiası ise, bu kitaba asla yakışmayan bir iddiadır. Zira bütün Müslümanlar, Kuran'da hiçbir fazlalık olmadığı hususunda görüş birliği içindedirler. Kuran'ın eksikliği hususuna gelince, Müslümanların ağır basan görüşleri bunun tersidir. Kuran'da hiçbir eksiklik olmadığı görüşü, bizim mezhebimize daha çok yakışmaktadır. Nitekim Seyyid Murtaza bu görüşü kabul etmiş ve desteklemiştir. Hadislerimizin zahirinden de bu gerçek anlaşılmaktadır. Sadece insanların çok az bir grup, Şia ve Ehlisünnet yoluyla nakledilen ve Kuran'da bazı eksiklikler olduğu veya bazı ayet ve surelerin yerlerinin değiştirildiğini ifade eden bazı rivayetlere işaret etmişlerdir. Ne var ki, bu rivayetler, haber-i vahit türünden rivayetlerdir ki, ilim/yakin, kesin bilgi ifade etmezler ve böyle bir konuda onlara göre amel etmek doğru değildir. Dolayısıyla da bu rivayetlerden yüz çevirmek daha iyidir."(8) et-Tibyan, c.1, s.3

Şii Caferilerin büyük alimi Ayetullah Hoî ise, bu konuda şöyle diyor:

“Bu ayet, Kur’an’ın tüm tahriflerden korunduğunu ve hainlerin pis elleriyle Kur’an’da herhangi bir değişikliği ve tahrifi meydana getiremediklerini ve hiçbir fitnecinin oyuncağı olamayacağını vurguluyor.”[5] el-Beyân Tefsiri, s. 226.


ve daha bir çok Şia alimlerinin Kuran hakkında görüşlerini getirebilirim.
Caferi Şiasının inancında tahrif inancı yoktur.

Kardeşim, boş konuşmak istemiyorsan Caferi mezhebi ile Şia mezhebi arasındaki farkları delillendir. Bunu da kabul ettiğin resmi bir kitabdan buraya aktar. Yoksa boşuna uzatma.

Delillendirdik,delillendirmeye devam edeceğim . burada doğru olmayan bir yazı var ve ben bildiğimi açıklıyorum alim ve kitap sayfa no ları ile.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kardeşim benim demek istediğimi anla ona göre yaz.
Caferi mezhebi itikadi ile Şia mezhebi itikadi arasındaki farklar nelerdir?
Bunu da kabul ettiğin resmi bir kitabdan buraya aktar.
 
Muhammed087 Çevrimdışı

Muhammed087

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Bir kişi tüm koca mezhebi temsil edemez. bu videoyu ve bütün videoları biliyorum yıllardır bu videoları defalarca izledim.
kendini caferi olarak adlandıran kişi istediği kadar farklı konuşsun ama Caferi inancı bellidir.
O halde bir İranlı Şii de Türkiyedeki sözde alimlerin saçmalıklarına bakıp Ehlisünnet inancı öyle sansın..
Şianın meşhur alimleri ne diyor bakalım :

Seyyid İbn-i Tavus" diye meşhur olan Ali b. Tavus el-Hillî (Ö: H. 664) şöyle diyor:

"Şia'nın görüşü, Kuran'da hiçbir değişimin olmadığıdır." (10) Sa'du's-Suud, s.144


Saduk" diye meşhur olan Ebu Cafer Muhammed b. Ali b. Hüseyin Babeveyh el-Kummî (Ö: H. 381) şöyle diyor:
"Bizim Kuran hakkındaki görüşümüz şudur: Kuran, Allah'ın sözü ve vahyidir. O, batılın asla sızamadığı bir kitaptır. Hikmet ve ilim sahibi Allah tarafından nazil olmuştur. Allah, onun indiricisi ve koruyucusudur."(6) el-İtikadat, s.93


Alem'ul-Huda" diye meşhur olan Seyyid Murtaza Ali b. Hüseyin el-Musevî el-Alevî (Ö: H. 436) şöyle yazıyor:
"Hz. Peygamber'in ashabından Abdullah b. Mes-'ud, Übey b. Kâ'b ve başkaları, defalarca bütün Kuran'ı baştan sona Hz. Peygamber'e okumuşlardır. Bütün bunlar, Kuran'ın Peygamber'in zamanında eksiksiz olarak ve düzenli bir şekilde bir araya toplanmış olduğunu göstermektedir."(7) Mecmau'l-Beyan c.1, s.10, Seyyid Murtaza'nın "el-Mesail'it-Trablusiyyat" adlı eserindeki cevaptan naklen


"Şeyh'ut-Taife" diye meşhur olan Ebu Cafer Muhammed b. Hasan et-Tusî (Ö: H. 460) şöyle diyor:
"Kuran'a eklemeler yapıldığı veya onda bazı eksiklikler olduğu iddiası ise, bu kitaba asla yakışmayan bir iddiadır. Zira bütün Müslümanlar, Kuran'da hiçbir fazlalık olmadığı hususunda görüş birliği içindedirler. Kuran'ın eksikliği hususuna gelince, Müslümanların ağır basan görüşleri bunun tersidir. Kuran'da hiçbir eksiklik olmadığı görüşü, bizim mezhebimize daha çok yakışmaktadır. Nitekim Seyyid Murtaza bu görüşü kabul etmiş ve desteklemiştir. Hadislerimizin zahirinden de bu gerçek anlaşılmaktadır. Sadece insanların çok az bir grup, Şia ve Ehlisünnet yoluyla nakledilen ve Kuran'da bazı eksiklikler olduğu veya bazı ayet ve surelerin yerlerinin değiştirildiğini ifade eden bazı rivayetlere işaret etmişlerdir. Ne var ki, bu rivayetler, haber-i vahit türünden rivayetlerdir ki, ilim/yakin, kesin bilgi ifade etmezler ve böyle bir konuda onlara göre amel etmek doğru değildir. Dolayısıyla da bu rivayetlerden yüz çevirmek daha iyidir."(8) et-Tibyan, c.1, s.3




ve daha bir çok Şia alimlerinin Kuran hakkında görüşlerini getirebilirim.
Caferi Şiasının inancında tahrif inancı yoktur.

humeyni caferi değil mi o da kuranın tahrif olduğunu söylüyor

Humeyni “El-Kur’an / Bab Marifetullah” kitabında“…içerisindeki ayetleriyle birlikte Kur’an, zaman içerisinde birçok tahrif eylemlerinden geçerek insanlara ulaşmıştır.” demektedir. “Keşf’ül Esrar”isimli kitabında ise “Sahabe için Kur’an’dan ayet çıkarmak kolay olmuştur. Müslümanların Yahudilere ve Hıristiyanlara yönelttikleri tahrif suçlaması, şüphesiz sahabe üzerinde de sabittir” demektedir.Humeyni yine “Keşfu’l Esrar” isimli kitabında “Şunu vurgularız ki Kur’an’da yüzlerce ayet, imamlardan ve imametten bahsetmektedir. Ama bunu açık bir şekilde ifade etmemektedir” yazmaktadır (Keşful Esrar, Sayfa 151 – Arapça Tercüme: Doktor Muhammed el-Bendari / Daru’lAmmar).

bunlar diğer şiilerin kuran tahrif edildi dediği videolar,ayrıca şiilerde takiyye farzdır bi yerde kuranı inkar etmeyen biri başka yerde kuran tahrif oldu diyebiliyor


 
Vafi Çevrimdışı

Vafi

Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşim benim demek istediğimi anla ona göre yaz.
Caferi mezhebi itikadi ile Şia mezhebi itikadi arasındaki farklar nelerdir?
Bunu da kabul ettiğin resmi bir kitabdan buraya aktar.
Size göre Şia mezhebi kimdir ki, Caferi mezhebi kimdir ? Şia mezhebi kimdir ? Şia bir çok kolu olan bir çatımıdır ya da Caferilikten farklı bir inanca sahip bir mezhepmidir ? yoksa Caferilik = Şia mıdır ?
Caferilik inancına delil caferi kitaplarından getirilir ki Kuran'ın tahrifi konusunda delilleri aktardım. zamanla diğerlerini de delillerle aktarcam.


humeyni caferi değil mi o da kuranın tahrif olduğunu söylüyor

Humeyni “El-Kur’an / Bab Marifetullah” kitabında“…içerisindeki ayetleriyle birlikte Kur’an, zaman içerisinde birçok tahrif eylemlerinden geçerek insanlara ulaşmıştır.” demektedir. “Keşf’ül Esrar”isimli kitabında ise “Sahabe için Kur’an’dan ayet çıkarmak kolay olmuştur. Müslümanların Yahudilere ve Hıristiyanlara yönelttikleri tahrif suçlaması, şüphesiz sahabe üzerinde de sabittir” demektedir.Humeyni yine “Keşfu’l Esrar” isimli kitabında “Şunu vurgularız ki Kur’an’da yüzlerce ayet, imamlardan ve imametten bahsetmektedir. Ama bunu açık bir şekilde ifade etmemektedir” yazmaktadır (Keşful Esrar, Sayfa 151 – Arapça Tercüme: Doktor Muhammed el-Bendari / Daru’lAmmar).

bunlar diğer şiilerin kuran tahrif edildi dediği videolar,ayrıca şiilerde takiyye farzdır bi yerde kuranı inkar etmeyen biri başka yerde kuran tahrif oldu diyebiliyor



O kitap bir polemik kitabıdır. Tenkid edilen kitap ve yazarın ismi verilmemekle beraber yer-yer tenkidi görüşler alıntılanarak şiî (Caferi) bakış açısıyla cevap verilmektedir.

Asıl Humeyni şöyle diyor : İmam Humeyni, Kur’an’ın tahrife uğramadığına dair tasrihi ve teyidinin yanı sıra Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a) ve İmamların (a.s), ayrıca Selman, Mikdad ve Ebuzer gibi hak sözlü yaranının herhangi bir delil sunumlarında Kur’an’da silindiği varsayılan ayetleri delil göstermemeleri konusunu beyan etmiş ve buna istinaden tahrif görüşünü reddetmiştir. Kaynak : (İmam Humeyni, c. 1, s. 245 - 247.)
Ben tahrif konusunda delilleri fazlasıyla getirdim. Videolar delil olamaz. Caferi şiasında tahrif inancı yoktur. Gulat fırkaların inancıdır.
Şii caferilerde takiyye Can tehlikesi varsa farzdır, mal tehlikesi varsa mübahdır.
Malesef Ehlisünnet olarak Şiileri çok yanlış tanıyoruz. Gulat inançları tüm şia fırkalarının inancı zannediliyor. Şianın büyük meşhur alimlerinin açıklaması ve inanç bellidir.
 
Vafi Çevrimdışı

Vafi

Üye
İslam-TR Üyesi
Bu uslübunuz doğru bir uslüp değil.. Tahammülünüz yok anlaşılan. Admin olduğunuz için de yakında banlarsınız.
Caferi inancında tahrif inancı olmadığını delillendirdim ,caferi inancının diğer fırkalardan farklı olduğu ortaya çıktı.yeterince açık değil mi kanıt değil mi.. daha neyin sorusu bu ?
Sorunuz anlaşılmaz kapalı bir soru. ve bu kapalı soruyu da açmıyorsunuz inatla, sonra biz suçlu oluyoruz.
Sizin şia mezhebinizden kastınız kimdir onu anlamadık ki cevap verelim..
Şiilik tek bir mezhep değildir.Şia bir çok fırkası kolları olan bir mezheptir. Her kol kendini şia görür. Zeydi de Şiadır, Caferi de şiadır, İsmaili de şiadır. Sizin Şiadan kastınız hangi kol anlamıyorum ama eğer Şia bir fırkaya denecekse o fırka Caferiliktir. Günümüzde Şiilik,caferiliğe denilmektedir.
 
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
eğer Şia bir fırkaya denecekse o fırka Caferiliktir. Günümüzde Şiilik,caferiliğe denilmektedir.

ALLAH ıcın soruyorum bu nedemek ?

Şia mezhebı derken şiilerı neden ummetın alımlerı sapık ılan edıyor ?
once bunlara bakmak lazım.

Eger dedıgın gıbı sen caferi isen Şİİ olmus oluyorsun dogrumudur?

Ashaba soven kendı ulkelerı olan ıranı MEKKE ILAN EDEN

Ehlı sunnetın kanını helal goren kım olursa olsun...

SAPIKTIR.

bu taıfedenmısın degılmısın ? :)
 
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Tartısma amaclı demıyorum ama kardes bırak su caferılıgı gel beraber ehlı sunnet olalım :)
 
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Bu uslübunuz doğru bir uslüp değil.. Tahammülünüz yok anlaşılan. Admin olduğunuz için de yakında banlarsınız.
Caferi inancında tahrif inancı olmadığını delillendirdim ,caferi inancının diğer fırkalardan farklı olduğu ortaya çıktı.yeterince açık değil mi kanıt değil mi.. daha neyin sorusu bu ?
Sorunuz anlaşılmaz kapalı bir soru. ve bu kapalı soruyu da açmıyorsunuz inatla, sonra biz suçlu oluyoruz.
Sizin şia mezhebinizden kastınız kimdir onu anlamadık ki cevap verelim..
Şiilik tek bir mezhep değildir.Şia bir çok fırkası kolları olan bir mezheptir. Her kol kendini şia görür. Zeydi de Şiadır, Caferi de şiadır, İsmaili de şiadır. Sizin Şiadan kastınız hangi kol anlamıyorum ama eğer Şia bir fırkaya denecekse o fırka Caferiliktir. Günümüzde Şiilik,caferiliğe denilmektedir.


ve ayrıca su konuya da bır goz at kardesım Abdulmuizz Fida kardesımızın soyledıklerını anlayabılırsın.

https://www.islam-tr.org/konu/siiler-kafir-midir.21823/
 
Vafi Çevrimdışı

Vafi

Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH ıcın soruyorum bu nedemek ?

Şia mezhebı derken şiilerı neden ummetın alımlerı sapık ılan edıyor ?
once bunlara bakmak lazım.

Eger dedıgın gıbı sen caferi isen Şİİ olmus oluyorsun dogrumudur?

Ashaba soven kendı ulkelerı olan ıranı MEKKE ILAN EDEN

Ehlı sunnetın kanını helal goren kım olursa olsun...

SAPIKTIR.

bu taıfedenmısın degılmısın ? :)
o kadar şey yazdım herşey açık ne dediğim.
Ehlisünnete göre Caferi şiası ve zeydi şiası müslümandır. ehlikıbledir. ama evet bidat ehli, sapıktırlar.
Caferiler kendilerini asıl gerçek Şii olduklarını düşündükleri için Caferilere göre evet Şii olmuş oluyorsun.
Caferilik inancında İran'ı mekke ilan etmek gibi bir inanç da yoktur.
Caferilik inancında ehlisünnetin kanı helal görülmez. Caferiliğe göre Şehâdeteyni dile getiren ve söylediğine aykırı bir sözde bulunmayan, hakeza Ehlibeyte karşı düşmanlık etmeyen kimse Müslüman sayılır.
Caferilerin en büyük alimlerinden Sistani; konuşmalarında defalarca ve defalarca Şia olsun Sünni olsun bütün Müslümanların can, mal ve namuslarının hürmeti ve saygınlığı konusunda vurgular yapmıştır. Videolarda bir kaç kişinin söyledikleri caferilik inancını bağlamaz kişinin kendisini bağlar zira Ehlisünnetim diyip bir çok saçma sapan konuşan kişiler de vardır.

Ben 7 yıldır İslam tarihi ve mezhepler üzerine araştırma yapan bir Ehlisünnetim zaten. Caferilik inancını da çok iyi bilirim ama çok yanlış tanınıyor. gulat fırkaların inancı da caferilerin üzerine atılıyor. Burada ben doğruyu açıklamaya çalışıyorum.
 
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
o kadar şey yazdım herşey açık ne dediğim.
Ehlisünnete göre Caferi şiası ve zeydi şiası müslümandır. ehlikıbledir. ama evet bidat ehli, sapıktırlar.
Caferiler kendilerini asıl gerçek Şii olduklarını düşündükleri için Caferilere göre evet Şii olmuş oluyorsun.
Caferilik inancında İran'ı mekke ilan etmek gibi bir inanç da yoktur.
Caferilik inancında ehlisünnetin kanı helal görülmez. Caferiliğe göre Şehâdeteyni dile getiren ve söylediğine aykırı bir sözde bulunmayan, hakeza Ehlibeyte karşı düşmanlık etmeyen kimse Müslüman sayılır.
Caferilerin en büyük alimlerinden Sistani; konuşmalarında defalarca ve defalarca Şia olsun Sünni olsun bütün Müslümanların can, mal ve namuslarının hürmeti ve saygınlığı konusunda vurgular yapmıştır. Videolarda bir kaç kişinin söyledikleri caferilik inancını bağlamaz kişinin kendisini bağlar zira Ehlisünnetim diyip bir çok saçma sapan konuşan kişiler de vardır.

Ben 7 yıldır İslam tarihi ve mezhepler üzerine araştırma yapan bir Ehlisünnetim zaten. Caferilik inancını da çok iyi bilirim ama çok yanlış tanınıyor. gulat fırkaların inancı da caferilerin üzerine atılıyor. Burada ben doğruyu açıklamaya çalışıyorum.
Birsey yazacaktım bır turlu toparlayamadım vardır bır hayır.

Kim kiminle beraberse o onunla hasrolacaktır.
Hak ıle bırlıkte dost dogru ıstıkamet uzere olanlarla olun kı Yolunuzu sasırmayın.
Nasıhatım once kendıme sonra iman eden kardeslerımedir.
İnsan sınıflarından her birini biz o gün imamlarıyla beraber çağıracağız.” (İsrâ: 71)
Herkes dünyada kimin bayrağı altında bulunmuşsa, kime uymuş, kimi desteklemiş, kimleri rehber edinmişse, ahirette de onun bayrağı altında bulunacaktır. Peşine düşüp gittiği lideri orada nereye götürürlerse onlar da oraya gidecek. Dünyada olduğu gibi ahirette de bir ve beraberdirler. İyiler iyilerle beraber cennette, kötüler kötülerle birlikte cehennemde olacaklardır.

Vel hasıl yasamımız degerlı kardesler adımlarınızı ıyı saglam ve dogru atın.
Biz ALLAH zulcelale ıman eder Rasulun de onderlıgıne sahıtlık ederız.ARdından gıdenlerle de bırlıkte beraberız ınsaallah.


Ümmetim benden sonra yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bir fırka müstesna diğerleri hep ateştedir.”

– Onlar kimlerdir ya Resulellah!

“Benim ve ashabımın yolunda olanlardır.”
(Ebu Dâvud)

Ey iman edenler! Allah’tan korkunuz ve sâdıklarla beraber olunuz!” (Tevbe: 119)
 
metin öztürk Çevrimdışı

metin öztürk

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
o kadar şey yazdım herşey açık ne dediğim.
Ehlisünnete göre Caferi şiası ve zeydi şiası müslümandır. ehlikıbledir. ama evet bidat ehli, sapıktırlar.
Caferiler kendilerini asıl gerçek Şii olduklarını düşündükleri için Caferilere göre evet Şii olmuş oluyorsun.
Caferilik inancında İran'ı mekke ilan etmek gibi bir inanç da yoktur.
Caferilik inancında ehlisünnetin kanı helal görülmez. Caferiliğe göre Şehâdeteyni dile getiren ve söylediğine aykırı bir sözde bulunmayan, hakeza Ehlibeyte karşı düşmanlık etmeyen kimse Müslüman sayılır.
Caferilerin en büyük alimlerinden Sistani; konuşmalarında defalarca ve defalarca Şia olsun Sünni olsun bütün Müslümanların can, mal ve namuslarının hürmeti ve saygınlığı konusunda vurgular yapmıştır. Videolarda bir kaç kişinin söyledikleri caferilik inancını bağlamaz kişinin kendisini bağlar zira Ehlisünnetim diyip bir çok saçma sapan konuşan kişiler de vardır.

Ben 7 yıldır İslam tarihi ve mezhepler üzerine araştırma yapan bir Ehlisünnetim zaten. Caferilik inancını da çok iyi bilirim ama çok yanlış tanınıyor. gulat fırkaların inancı da caferilerin üzerine atılıyor. Burada ben doğruyu açıklamaya çalışıyorum.

kendisini ehli sünnet olarak gösteripde haşa mahlukatın rızkını taksim eden benim şeyhimdir diyenide görmüş biri olarak. derimki herkesin kendi akidesi kendi dilinden dökülen kelimelerdeki gibidir. ben ehli sünnetim diyen kişi nasılki cenneti garanti etmiyorsa, caferiyim diyen kişide cehennemi garanti etmez. önemli olan o sözünün altını nasıl doldurduğudur.
ben ehli sünnedim ama vs vs bu vesaireler farklı kişilerce farklı şekillerde anlaşılmaktadır. buna rağmen ehli sünnetin öncü alimleri olarak görülen müctehid imamlar ve bu alimlerin akideleri genel itibariyle bir çizgide toplanmıştır. kişi ehli sünnet inancına bir şey isnat edecekse genelinin akidesinde olana bakdığı sürece sorun yok.
aynı şekilde caferilikdede bu böyledir/ böyle olmalıdır.
caferilik şiada ne orandadır bilmiyorum.
fakat buradan görülen şiaların ehli sünnete hatta kuran ve sahih sünnete düşman olduklarıdır.
bu elbette kendisini caferi olarak tanımlayan herkesi bağlamaz.
ehli sünnetden şialara karşı oluşan genel bakışın nedenlerinden biride takiyye inancıdır. birileri takkiye yapıncada kurunun yanında yaş yanar misali diğer şialara karşıda acabalar oluşuyor. acaba takkiyemi yapıyor?
bu düşünceyi savunduğumdan yazmadım, zira kalplar Allahın elindedir. bizler kimsenin kalbini yarıpda içinde olana muktedir olamıyoruz.
şialardan veya caferimi dersin olanlardan olupda ehli sünnete düşmanlık besleyenlerden olmayan bir caferi, kendi akidesini ortaya koyup bu sapıklarla eliyle ve diliyle mücadele ediyorsa kendisine bu konuda diyecek tek kelime söz yoktur.
akidesiyle alakalı münazaralar ayrı bir konudur.
ceferiler ile ehli sünnet arasındaki fark bence delil gördükleri hadis kitaplarının farklarından kaynaklanır.
kaynakları farklı oluncada aynı noktada buluşmak imkansız oluyor malesef.
demekki asıl konuşulması gereken kaynakların sıhhatleri. bu sorunda asırlardır tartışmaya bile açılmamış bir konuyken çözümünü beklemek hayal olur.
son sözüm, kişi Allahdan layıkıyla korkuyorsa ister ehli sünnet ister ceferi olsun, hatta hristiyan bile olsa Allah o kişiye doğruyu yanlışdan ayıracak bir akıl verir.

Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız, O, size bir furkan (hakkı batıldan ayırdedecek bir anlayış) verir ve günahlarınızı örtbas eder, sizi bağışlar. Allah büyük lütuf sahibidir. Enfal suresi.29
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt