bir insan hem müslğüman hemde kafir nasıl olur üzerinde inanışında hayat nizamında açık küfürleri olan ama aynı zamanda islam üzerinde aynı zamanda islam alameti olan birinin durumu nedir.... akideyi hangi imam savunuyor cevabını bilen varsa yazsın
Büyük günah işleyen kimseler hakkında mutezile dedi ki:"Onlar ne mümin ne kafirdir. Onlara dünyada fasık ismi verilir" Ahirette ki durumlarına gelince onlar ahirette "el menziletu beynel menzileteyn" yani:"İki menzile arasında bir mekandadırlar" yani cennet ve cehennem arasında bir yerdedirler. Bu mezhebin kurucusu Hasan-ı Basri'nin talebesi Vasıl ibn Ata'dır. O bu görüşüyle Hasan- Basri'den ayrılmıştır. Bu sebeple onlara "mutezile" ismi verilmiştir.
Bunun dışında Ehli Sünnet imamlarından böyle bir görüş nakledilmemiştir. Bir insan hem Müslüman ismini hemde kafir ismini alamaz. Allah azze ve celle buyuruyor ki:
هُوَ الَّذِي خَلَقَكُمْ فَمِنكُمْ كَافِرٌ وَمِنكُم مُّؤْمِنٌ
"O, sizi yaratandır. Böyle iken kiminiz kafir, kiminiz mü’mindir."
Teğabun Suresi 2. Ayet.
Büyük küfür ve şirk işleyen kimsenin durumuna gelince, böyle bir kimsenin kafir olduğuna Ehli sünnet, mutezile, cehmiyye, hariciler icma etmişlerdir. Bu konuda herhangi bir ihtilaf yoktur. Sadece Mürcie ve Kerramiye mezhebi bir kimseden küfür ve şirk sadır olsa dahi o kimsenin tekfir edilmeyeceğini söylemişlerdir.
Eğer bir kimse İslam iddia etmesine rağmen o kimsede küfür ve şirk varsa, bu kimseye kafir hükmü verilir. Batınına bakılmaz. Çünkü hükümler zahire göre verilir. İbn Hacer el Askalani diyor ki:"Dünya hükmünün zahire göre verileceğine, gizliliklerin ise Allah'a havale edileceğine bütün mezhebler icma etmiştir."
Yine Ehl-i Sünnet alimleri küfür ameli işleyen bir kimsenin kafir olduğuna, bu kimsenin kastına bakılmayacağına icma etmişlerdir.
İmam İbn Teymiyye diyor ki:"Her kim küfür olan bir söz ya da fiilde bulunursa, kafir olmayı kas etmese dahi bununla kafir olur. Çünkü Allah’ın dilediğinden başka hiç kimse küfrü kast etmez."