Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Cariye Fuhşa Zorlanır mı?

Slave of Allah Çevrimdışı

Slave of Allah

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
  • Nikah (imkanı) bulamayanlar, Allah onları kendi fazlından zenginleştirinceye kadar iffetli davransınlar. Sağ ellerinizin malik olduğu (köle ve cariyelerden) mükatebe isteyenlere -eğer onlarda bir hayır görüyorsanız- mükatebe yapın. Ve Allah'ın size verdiği malından onlara verin. Dünya hayatının geçici metaını elde etmek için -ırzlarını korumak istiyorlarsa- cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları (fuhşa) zorlarsa, şüphesiz, onların (fuhşa) zorlanmalarından sonra Allah (onları) bağışlayandır, esirgeyendir. [Nur Suresi, 33]

    Allah bu ayette böyle buyuruyor ama mantıken cariyelerin çok çok azı müstesna, hiçbiri esir düştüğü erkekle birlikte olmak istemez. Bunun hukuku kafamı karıştırdı, nedir ne değildir açıklayabilen bi ilim ehli olursa sevinirim.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
İlgili ayet muslumanlara, munafıklar veya muşriklerin yaptığı pezemevenklikten sakınılması gerektiğini söylüyor. Yâni câriyelerini para için fuhuşa zorlayan munafıkların reisi Abdullah bin Ubey bin Selul olub, yaptığı iş kınanmaktadır. Ayetin izahları ve nuzul sebebleriyle beraber âlimlerin izahatları şöyledir:


— İçinizden bekarları ve kölelerinizden, cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakir iseler Allah onları fazlıyla zengin yapar. Allanın (lutfu) boldur, (O herşeyi) hakkıyla bilendir.
— Nikaha (evlenmeye imkan) bulamayanlar Allah kendilerini fazlından zengin kılıncaya kadar, (zinaya karşı) iffetlerini korusun. Ellerinizin malik olduğu (köle ve cariyelerden) mukatebe isteyenleri, eğer onlarda bir hayır biliyorsanız kitabete kesin, onlara Allanın verdiği maldan verin. Dünya hayatının geçici metaını kazanacaksınız diye cariyelerinizi, eğer kendileri de iffetli olmak isterlerse, siz fuhşa mecbur etmeyin. Kim onları (buna) mecbur ederse şubhesiz ki Allah onlara (o cariyelere) kendilerinin zorlamalarından sonra da çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.
— Andolsun ki biz (din hükümlerini) açık açık bildiren âyetler, sizden evvel gelip geçmiş olanlardan misaller, takvaya erenler için de öğütler indirdik
. (Nur 32 - 34)



Muslim Sahih'inde, Cabir bin Abdullah'tan şöyle rivayet eder:
«Abdullah bin Ubey bin Selûl'un, Museykete ve Umeymete isminde iki cariyesi vardı. Bunları para karşılığı fuhşa zorluyordu. Gidib Rasulullah (s.a.v.)'a şikayet ettiler. Bunun üzerine, «Dünya hayatının geçici metaını kazanacaksınız diye cariyelerinizi... fuhşa mecbur etmeyin.» (Nur 32) âyeti nazil oldu.»
(Sûyuti, Durru'l-Mansur, C. 5, S. 44)

Diğer bir rivayete göre, Abdullah bin Ubey bin Selûl, adı geçen cariyelerini döverek fuhşa zorladığında onlardan bir tanesi, «Eğer yapacağımız iş hayırsa bunu çok yaptık. Şer ise artık bırakma zamanımız gelmiştir.» diyerek Rasulullah (s.a.v.)'a şikayet eder. Bunun üzerine, «Dünya hayatının geçici metaını...» (Nur 32) âyeti nazil olur.

Taberî, Mucahid'den şöyle rivayet eder:
«Arablar cahiliye devrinde gene cariyelerine zorla fuhuş yaptırırlardı. Kazandıkları parayı da kendileri alırdı. Abdullah bin Ubey bin Selûl'un fuhuş yaptırdığı bir cariyesi vardı. O fuhşu çirkin bularak bir daha yapmayacağına yemin etti. Yine zorlanınca yeşil bir aba karşılığı zina yaparak abayı efendisine getirdi. Bunun üzerine, «Dünya hayatının geçici metaını...» âyeti nazil oldu.
(Sıddık Hafi, Fethu'l Beyan, C. 6, Sf: 630)

Mukatil, «Abdullah bin Ubey bin Selûl'un zorla zina yaptırdığı bir câriyesi vardı. Bu âyet onun için nazil oldu.» der.
Ebu's Suud şöyle der: «En az şerefli ve haysiyetli bir kişi bile kendi harâmınde olan cariyesini fuhşa değil zorlamak, razı bile olamaz.» (Ebussuud Efendi, Tefsir. C. 4, Sf: 58)

«Şubhesiz ki Allah onlara kendilerinin zorlanmalarından sonra da çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.» âyeti, Allah (cc)'ın mağfiret ve rahmetinin zinaya zorlanan cariyeler için olduğuna işaret etmektedir. Onları fuhşa zorlayanlara gelince, onlara da Allah (cc)'ın laneti ve azabı vardır. Hasan-ı Basrî (rahimehullah), bu âyeti okuyunca, «Vallahi o mağfiret ve rahmet —üç kere tekrarlayarak— o cariyeleredir.» demiştir. Âyetteki «zorlanmalarından sonra da» ifadesi de bunu teyid etmektedir. Çünkü cariyeler bu işi zorla yapmaktadırlar. Bunun için onlardan azab kalkmıştır. Günah ve azab onları zorlayanlarındır. Ebussuud Efendi bu hususta şöyle der: «Mağfiret ve rahmetin fuhşa zorlanan cariyelere tahsis edilmesi, açıktan, onları zorlayanların Allah (cc)'ın mağfiret ve rahmetinden tamamen uzak olduklarına işaret etmektedir.» (Ebussuud Efendi, Tefsir. C. 4, Sf: 58)


Bütün rivayetler gösteriyor ki, cariyelerini zinaya zorlayan kimse, munafıkların reisi Abdullah bin Ubey bin Selûl'dur.

Allahu taala önceki âyetlerde fuhuştan, zinadan, kadınlara bakmaktan, kadınlarla bir arada bulunmaktan, avret mahallerinin açılmasından, ziynetlerin gösterilmesinden, evlere izinsiz girmekten ve her türlü ahlak bozucu ve fesada düşürücü kötülüklerden mu'minlerin kaçınmasını emretmişti. Bu âyet-i kerimelerde ise evlenmeyi teşvik ederek evlenenlere yardım etmeyi emretmektedir. Çünkü evlilik mu'mini zinadan koruyan, iffetini tahakkuk ettiren ve günahtan uzak tutan hayırlı tek yoldur. Bununla beraber insanoğlunun neslinin çoğalmasını sağlayan tek vasıta ve faziletli bir toplumun temelidir. İşte bunun içindir ki, âyet-i kerîme genç erkek ve kızların evlilik yoluyla iffetlerini korumalarını teşvik etmektedir. Evlilik hususunda maddî ve İçtimai engellerin de mutlaka ortadan kaldırılacağına işaret etmektedir.




İlgili Konu:

CARİYE VE HUKUKU

https://www.islam-tr.org/konu/cariye-ve-hukuku.20787/
 
Üst Ana Sayfa Alt