Çevrimdışı
Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla…Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun!
Bu mektup, Allah yolunda çalışan, O’nun yolunda hicret eden kız kardeşlere, şehitlerin annelerine, kız kardeşlerine, eşlerine ve kızlarına hitaben yazılmıştır. Bu, Allah yolunda hicret eden, anayurdunu ve akrabalarını terk edenlere, dinini ve onurunu korumak için anayurdundan ayrılanlara hitap etmektedir.
Bu mektup size, Çeçenya’da Allah yolunda dövüşen kardeşleriniz tarafından yazılmıştır.
Değerli kız kardeşlerimiz; Allah şahittir ki, cihad nedeniyle ve Allah’ın huzurundaki görevlerimizden dolayı sizinle ilgilenecek zamanımız yok ancak evden uzakta yaşamanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Fakat bizim yolumuz budur; cennetin bir bedeli olduğu gibi İslami devleti inşa etmenin de bir bedeli vardır. Allah subhanehu ve teala Kuran’da şöyle buyuruyor:
“Savaşmak, hoşunuza gitmese de size farz kılındı.”(Bakara,216)
Muhterem kız kardeşler; dininize ve akidenize dikkat edin. Unutmayın ki sizler, ülkenizi dünyevi şeyler için terk etmediniz. Hatırlayın ki bu dünya sizden sonra da kalacak ve onun içindeki her şey fanidir.
Allah(svt) buyuruyor ki:
“Yeryüzündeki her şey fanidir.”(Rahman,26)
Bir başka ayette:
“Kendilerine: “Elinizi (savaştan) çekin, namazı kılın, zekatı verin” denenleri görmedin mi? Onlara savaş farz kılındığında, içlerinden bir grup Allah’tan korkar gibi hatta daha fazla bir korku ile insanlardan korkmaya başladılar ve: “Ey Rabb’imiz! Bizim üzerimize savaşı niçin farz kıldın? Yakın bir zamana kadar bize mühlet verseydin olmaz mıydı?” dediler. De ki: “Dünyanın geçimliği azdır. Ahiret ise fenalıklardan sakınanlar için daha hayırlıdır ve bir kıl kadar dahi haksızlığa uğratılmazsınız.”(Nisa,77)
Ey mücahid eşleri! Allah’tan korkun ve dininize, izzetinize ve İslami kıyafetlerinize dikkat edin. Çocuklarınıza da doğru bir İslami eğitim verin.
“Her nefis, kazandıklarına karşılık bir rehinedir”(Müddesir,38)
Ve şunu da bilmelisiniz ki, bir mücahid eşi olmak size cenneti garanti etmez. Allah’ın şu sözünü hatırlayın:
“Yine şöyle derler: “Eğer kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şu alevli ateştekilerden olmazdık.”(Mülk,10)
Şu bir gerçektir ki, onlar peygamber eşleri olmalarına rağmen küfür işledikleri için bu bile kendilerine bir fayda getirmedi. Onlar Allah’a iman etmemişlerdi. Allah’a ibadette ve O’na itaate azimli olun. İşte o zaman Allah(svt) da sizden razı olacaktır.
Allah(svt) diyor ki:
“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu, onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.”(Ahzab,59)
Allah(avc) yine şöyle buyuruyor:
“Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünen kısmı müstesna, açmasınlar. Baş örtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Süslerini kocaları veya babaları ve kayınpederleri veya oğulları veya kocalarının oğulları veya kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kızkardeşlerinin oğulları veya müslüman kadınları veya cariyeleri veya erkekliği kalmamış hizmetçiler, ya da kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar! Saadete ermeniz için hepiniz tevbe ederek Allah’ın hükmüne dönün.”(Nur,31)
Ey Müslümanların eşleri! Özellikle de mücahidlerin eşleri! Dikkatli ve uyanık olun. Allah düşmanlarının sizi aldatmalarına izin vermeyin. Biliyorsunuz ki onlar sizi doğru yoldan saptırmaya çalışıyorlar. Allah düşmanları çok iyi biliyorlar ki bir Müslüman kadını doğru yoldan saptırmak, tüm bir memleketi yozlaştırmak demektir.
Ve bir kadının İslam’a gelmesi de bir ailenin daha İslam’a gelmesidir. Ve gerçek bir aslan da böyle ailelerden gelir ve küfrün şehirlerini sarsar. İşte böyle aileler arasında mücahidlerin ve şehidlerin annelerini görüyoruz.
Ve sadece bir Müslüman kadın yoldan saparsa tüm aile de bozguna uğrar. Böyle bir aileden ancak münafıklar ve Allah düşmanları çıkar. Tarih boyunca böyle kahramanlar yetiştiren bir çok Müslüman kadın çıkmıştır.
Bu hikaye, Nebi(s.a.s.)’nin halası ve Abdülmuttalib’in kızı Safiye(r.a.) hakkındadır. O, İslam’ı ilk kabul edenlerden biriydi. Ve O’nun kardeşi de “Allah’ın arslanı” olarak bilinen meşhur şehid Hamza(r.a.) idi. Oğlu Zübeyir(r.a.) da Resul(s.a.s.)’e çok yakındı ve O’nun hizmetini görüyordu. Safiye, O’na bir mücahid olması için gereken eğitimi verdi. Zübeyir gerçekten de bir İslam kahramanıydı.
Annesi O’nu zırh ve mızrak almaya ve bunları nasıl kullanmayı öğrenmeye teşvik etti. Onu hep en tehlikeli yerlere gönderirdi ve eğer geri çekilirse O’nu döverdi. Bir keresinde O’na şöyle sordular: “O’na kızgın olduğun için mi dövüyorsun?” O da şöyle bir şiir yazdı:
“Kim benim kızgın olduğumu söylüyorsa o, bir yalancıdır
O’nu dövüyorum ki düşmanı yensin ve ganimet alsın”
Yine Ebubekir(r.a.)’in kızı Esma’nın hikayesine göz attığımızda da,O’nun oğlu Abdullah bin Zübeyir(r.a.)’i nasıl İslam üzere ve cihad yolunda yetiştirdiğini görürüz. O’nu babası Zübeyir(r.a.) gibi saygın biri olana kadar yetiştirdi. Bir keresinde Abdullah savaşa gidiyordu ve çıkmadan annesine geldi. Esma, O’nu silah ve zırhını kuşanmış vaziyette gördüğü zaman dedi ki:
“Şehid olmak isteyen kimse için zincirlenmiş zırh giymek uygun değildir, bırak onları”
Abdullah da annesini yoklamak için yanıtladı:
“Ben onu, eğer öldürülürsem vücudumu taciz etmemeleri için giyindim.”
O zaman o cesur ve imanlı annesi dedi ki:
“Koyun, kesildikten sonra hiçbir şey hissetmez.”,
Ondan sonra çıktı ve bir çatışmada şehid oldu.(Allah O’ndan ve annesinden razı olsun)
İşte bizler de böylesi yürekli ve sebatkar kadınlara sahip olursak ondan sonra dinini koruyacak ve zaferi getirecek kahramanlara sahip olacağız.
Ey Müslümanların hanımları! İslam düşmanlarının entrikalarına karşı dikkatli olun. Fitneler çıkartarak Müslüman kadınları yozlaştırmak istiyorlar. Sizi evlerinizde bırakmamak istiyorlar. Allah’ın buyurduğu gibi:
“Evlerinizde oturun; eski Cahiliyye’de olduğu gibi açılıp saçılmayın; namazı kılın; zekatı verin; Allah’a ve Peygamberine itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! (ehl-i beyt) Şüphesiz Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister.”(Ahzab,33)
Yabancılarla birlikte oturmak konusunda dikkatli olun ve mahreminiz olmayanlarla görüşmeyin. Ve de yakın akrabalarınız dışındakilerle irtibat kurmayın.
Bu dünyadaki sorumluluklarınızı hatırlayın. Çünkü onlar, Allah’a ibadet ve O2Nun yolunda cihaddır. Sahabenin kadınlarının yaptıkları cihadı unutmayın ki onlar onu ne kadar çok seviyorlardı.
Abdülmauttalib’in kızı Safiye(r.a.), Uhud Savaşı’nda yer aldı. Orada su taşıyor, yaralılara bakıyordu. Orada yeğeni Hz.Muhammed(s.a.s.), abisi Hamza(r.a.) ve oğlu Zübeyir(r.a.) ile birlikteydi. Bu çatışmada onlarla birlikte yer aldı.
Hendek savaşı sırasında O,60 yaşlarındaydı. Medine’nin tüm ahalisi, şehri kuşatan müşriklere karşı savaşa çıkmıştı. O zamanlarda Yahudiler, şehrin bir kesiminde oturuyorlardı ve Allah Resulü(s.a.s.)’nün onlarla alçaklık yapmayacaklarına ve Müslümanlara ihanet etmeyeceklerine dair antlaşması vardı. Kafirlerin Müslümanlara yönelik saldırıları şiddetlendiği zaman onlar, Müslümanların kadın ve çocuklarını tutsak edebilmek için antlaşmayı bozdular. Müslümanlar da kadın ve çocukları Hasan bin Sabit(r.a.)’in korunaklı evinde topladılar. Yahudiler bu eve sokulmaya başladılar ve Safiye bunu fark etti. Dedi ki:
“Eğer Yahudiler burada erkek olmadığını anlarlarsa tüm kadın ve çocukları köle ederler!”
Sonra başına bir pelerin sardı, elbiselerini sıktırdı, mızrağını aldı ve Yahudileri iki kez yaraladı. Ondan sonra birinin kafasını kopardı ve diğer Yahudilere doğru attı. Yahudiler dediler ki:
“Muhammed’in kadın ve çocukları korumasız bırakmayacağını bilmeliydik.”
Ve geri döndüler.
Bir diğeri de Allah Resulü(s.a.s.)’nü korumak için O’nun önünde savaşarak tam 12 yara alan Ümmül Amarati’dir.
Müminlerin anneleri, daima Allah yolunda savaşa gittiler. Onlar su taşıdılar, yaralılara baktılar. Müslüman kadınlar hep sabırla üstün oldular. Herşeylerini kaybetmiş olsalar dahi. Sabırla Allah’ın lütfunu beklediler.
Ayşe(r.a.) bir seferinde dedi ki:
“Allah resulünün evinde ocağın tütmediği aylar geçtiği olmuştur.” Oradakiler sordu: “Peki nasıl hayatta kaldınız?” O da cevapladı: “Su ve hurma ile…”
Müslüman kadınlar için küçük şeylere sabretmek ve Allah’ın verdiği her şeye şükretmek farzdır. İbni Abbas(r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Allah Resulü(s.a.s.) dedi ki:
“Bana cehennem ateşi gösterildi ve oranın çoğunun nankör kadınlardan oluştuğunu gördüm.” Oradakiler sordular: “Onlar Allah’a iman etmiyorlar mıydı?” O(s.a.s.) cevapladı: “onlar kocalarına ve kendilerine verilen nimetlere nankörlük ediyorlardı. Onlardan birine daima iyilik yapsanız fakat bir kez sizde kötü bir şey görseler derler ki: ‘senden hiçbir şey görmedim!’”(Sahihi Buhari,1-28)
Müslüman bir kadının görevi bunlardan olmamaya çalışmak ve Allah’ın verdikleriyle mutlu olmaktır.
Allah subhanehu ve teala diyor ki:
“Sabret! Çünkü, Allah iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmez.”(Hud,115)
Yine başka bir ayette şöyle buyuruyor:
“De ki: ‘Ey iman eden kullarım, Rabbinizden sakının. Bu dünyada iyilik edenler için bir iyilik vardır. Allah’ın arz’ı geniştir. Ancak sabredenlere ecirleri hesapsızca ödenir.”(Zümer,10)
Müslüman kadın, tarih boyunca İslam ülkesinde yüksek bir değer kazanmıştır. Cihad günlerinde de önemli roller almıştır.
Ey mücahid hanımları! Allah’tan korkun, iffetinizi koruyun ve bu dünyadaki sorumluluklarınızı unutmayın. Müslüman kadının gücünü unutmayın, çünkü bu cihada ve mücahidlere yardımcı olabilir.
Bu sorumlulukların özeti:
1) imanınızı ve ibadetlerinizi nasıl artıracağınıza dikkat edin. Her kadın, İslam’a yapışmaya uğraşmalıdır. Hakkıyla ibadet edip Salih ameller işleyenlerden olmaya çalışmalıdırlar.
2) Çocuklarınızı İslam’a göre yetiştirmeye özen gösterin ve onların Allah’a, Peygamberine, İslam’a ve cihada olan sevgilerini artırın. Onlara Kuran ve hadisleri öğretin.
3) Kadın ve çocukları mümkün olduğunca İslam’a davet edin.
4) Mücahitlere, yaralılara, öksüzlere ve dullara az da olsa maddi yardım ayarlayın. Mücahitlere çorap, şapka, el feneri vb. şeylerle dahi yardım edebilirsiniz.
5) Cihada ve şehid eşlerine yardım etmek için hanım grupları oluşturun.
6) Mücahitlere gönderilmek üzere değişik elbiseler dikin.,
7) Cihad bölgelerine mümkün olduğu kadar yardım edin.
8)Eğer cihada yardım etmek için başka yapılacak bir şey yoksa geceleri Allah’a, mücahitleri desteklemesi için yalvararak dua edin. Kendinizi Allah’a teslim edin ve çocuklarınızı İslam ahlakı üzerinde yetiştirin.
10) Namazı vaktinde kılın, vaktinde yatıp kalkın.
11) Dedikodu ve iftira etmeyin.
12) Fasıldan uzak durun.
Ve sevinin! Çünkü Allah’ın yardımı yakındır. Asıl bölüm geride kaldı.Geriye fazla birşey kalmadı.Sevindirici haberler Allah’ın kitabında:
“Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaadde bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.”(Nur,55)
Yine bir başka ayette şöyle buyuruyor:
“İyi bilin ki,Allah’ın yardımı yakındır.”(Bakara,214)
Sevinin ki cihadın durumu gayet iyi.Savaşın başlamasından beri yıllar geçti ama Allah’ın düşmanları hala bu cihadı durduramadı.
Sevinin ki cihad zayıflamadı.
Bir operasyon yapıldığı haberi duyunca sevinin.Çünkü bir günde on operasyon düzenleniyor.
Size çok yakında evlerinize döneceğinizi söylemek istiyoruz.Allah’ın iziniyle buraya izzet ve asaletinizle döneceksiniz.
Ve sizin dönüşünüz,Rusya topraklarına değil;İslami bir Çeçenya’ya olacak inşallah.
Kuran’ın ve İslam’ın şahitliğinde yaşayacaksınız ve Allah’ın kitabıyla arslanlar yetiştireceksiniz.
Allah en büyüktür ve tüm kuvvet O’na,Rasulü’ne ve müminlere aittir.
Allah,azamet sahibidir ve herşeyin üzerinde gücü vardır.Kafirler bundan hoşlanmasalar da…
Allahu Akbar!
Kardeşleriniz,Çeçenya Mücahidleri
(Kafkasya Emirliği-Nohçiço Vilayeti)
Kavkazan Haamash
Tercüme:Ümmetin Sesi
Bu mektup, Allah yolunda çalışan, O’nun yolunda hicret eden kız kardeşlere, şehitlerin annelerine, kız kardeşlerine, eşlerine ve kızlarına hitaben yazılmıştır. Bu, Allah yolunda hicret eden, anayurdunu ve akrabalarını terk edenlere, dinini ve onurunu korumak için anayurdundan ayrılanlara hitap etmektedir.
Bu mektup size, Çeçenya’da Allah yolunda dövüşen kardeşleriniz tarafından yazılmıştır.
Değerli kız kardeşlerimiz; Allah şahittir ki, cihad nedeniyle ve Allah’ın huzurundaki görevlerimizden dolayı sizinle ilgilenecek zamanımız yok ancak evden uzakta yaşamanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Fakat bizim yolumuz budur; cennetin bir bedeli olduğu gibi İslami devleti inşa etmenin de bir bedeli vardır. Allah subhanehu ve teala Kuran’da şöyle buyuruyor:
“Savaşmak, hoşunuza gitmese de size farz kılındı.”(Bakara,216)
Muhterem kız kardeşler; dininize ve akidenize dikkat edin. Unutmayın ki sizler, ülkenizi dünyevi şeyler için terk etmediniz. Hatırlayın ki bu dünya sizden sonra da kalacak ve onun içindeki her şey fanidir.
Allah(svt) buyuruyor ki:
“Yeryüzündeki her şey fanidir.”(Rahman,26)
Bir başka ayette:
“Kendilerine: “Elinizi (savaştan) çekin, namazı kılın, zekatı verin” denenleri görmedin mi? Onlara savaş farz kılındığında, içlerinden bir grup Allah’tan korkar gibi hatta daha fazla bir korku ile insanlardan korkmaya başladılar ve: “Ey Rabb’imiz! Bizim üzerimize savaşı niçin farz kıldın? Yakın bir zamana kadar bize mühlet verseydin olmaz mıydı?” dediler. De ki: “Dünyanın geçimliği azdır. Ahiret ise fenalıklardan sakınanlar için daha hayırlıdır ve bir kıl kadar dahi haksızlığa uğratılmazsınız.”(Nisa,77)
Ey mücahid eşleri! Allah’tan korkun ve dininize, izzetinize ve İslami kıyafetlerinize dikkat edin. Çocuklarınıza da doğru bir İslami eğitim verin.
“Her nefis, kazandıklarına karşılık bir rehinedir”(Müddesir,38)
Ve şunu da bilmelisiniz ki, bir mücahid eşi olmak size cenneti garanti etmez. Allah’ın şu sözünü hatırlayın:
“Yine şöyle derler: “Eğer kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şu alevli ateştekilerden olmazdık.”(Mülk,10)
Şu bir gerçektir ki, onlar peygamber eşleri olmalarına rağmen küfür işledikleri için bu bile kendilerine bir fayda getirmedi. Onlar Allah’a iman etmemişlerdi. Allah’a ibadette ve O’na itaate azimli olun. İşte o zaman Allah(svt) da sizden razı olacaktır.
Allah(svt) diyor ki:
“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu, onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.”(Ahzab,59)
Allah(avc) yine şöyle buyuruyor:
“Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünen kısmı müstesna, açmasınlar. Baş örtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Süslerini kocaları veya babaları ve kayınpederleri veya oğulları veya kocalarının oğulları veya kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kızkardeşlerinin oğulları veya müslüman kadınları veya cariyeleri veya erkekliği kalmamış hizmetçiler, ya da kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar! Saadete ermeniz için hepiniz tevbe ederek Allah’ın hükmüne dönün.”(Nur,31)
Ey Müslümanların eşleri! Özellikle de mücahidlerin eşleri! Dikkatli ve uyanık olun. Allah düşmanlarının sizi aldatmalarına izin vermeyin. Biliyorsunuz ki onlar sizi doğru yoldan saptırmaya çalışıyorlar. Allah düşmanları çok iyi biliyorlar ki bir Müslüman kadını doğru yoldan saptırmak, tüm bir memleketi yozlaştırmak demektir.
Ve bir kadının İslam’a gelmesi de bir ailenin daha İslam’a gelmesidir. Ve gerçek bir aslan da böyle ailelerden gelir ve küfrün şehirlerini sarsar. İşte böyle aileler arasında mücahidlerin ve şehidlerin annelerini görüyoruz.
Ve sadece bir Müslüman kadın yoldan saparsa tüm aile de bozguna uğrar. Böyle bir aileden ancak münafıklar ve Allah düşmanları çıkar. Tarih boyunca böyle kahramanlar yetiştiren bir çok Müslüman kadın çıkmıştır.
Bu hikaye, Nebi(s.a.s.)’nin halası ve Abdülmuttalib’in kızı Safiye(r.a.) hakkındadır. O, İslam’ı ilk kabul edenlerden biriydi. Ve O’nun kardeşi de “Allah’ın arslanı” olarak bilinen meşhur şehid Hamza(r.a.) idi. Oğlu Zübeyir(r.a.) da Resul(s.a.s.)’e çok yakındı ve O’nun hizmetini görüyordu. Safiye, O’na bir mücahid olması için gereken eğitimi verdi. Zübeyir gerçekten de bir İslam kahramanıydı.
Annesi O’nu zırh ve mızrak almaya ve bunları nasıl kullanmayı öğrenmeye teşvik etti. Onu hep en tehlikeli yerlere gönderirdi ve eğer geri çekilirse O’nu döverdi. Bir keresinde O’na şöyle sordular: “O’na kızgın olduğun için mi dövüyorsun?” O da şöyle bir şiir yazdı:
“Kim benim kızgın olduğumu söylüyorsa o, bir yalancıdır
O’nu dövüyorum ki düşmanı yensin ve ganimet alsın”
Yine Ebubekir(r.a.)’in kızı Esma’nın hikayesine göz attığımızda da,O’nun oğlu Abdullah bin Zübeyir(r.a.)’i nasıl İslam üzere ve cihad yolunda yetiştirdiğini görürüz. O’nu babası Zübeyir(r.a.) gibi saygın biri olana kadar yetiştirdi. Bir keresinde Abdullah savaşa gidiyordu ve çıkmadan annesine geldi. Esma, O’nu silah ve zırhını kuşanmış vaziyette gördüğü zaman dedi ki:
“Şehid olmak isteyen kimse için zincirlenmiş zırh giymek uygun değildir, bırak onları”
Abdullah da annesini yoklamak için yanıtladı:
“Ben onu, eğer öldürülürsem vücudumu taciz etmemeleri için giyindim.”
O zaman o cesur ve imanlı annesi dedi ki:
“Koyun, kesildikten sonra hiçbir şey hissetmez.”,
Ondan sonra çıktı ve bir çatışmada şehid oldu.(Allah O’ndan ve annesinden razı olsun)
İşte bizler de böylesi yürekli ve sebatkar kadınlara sahip olursak ondan sonra dinini koruyacak ve zaferi getirecek kahramanlara sahip olacağız.
Ey Müslümanların hanımları! İslam düşmanlarının entrikalarına karşı dikkatli olun. Fitneler çıkartarak Müslüman kadınları yozlaştırmak istiyorlar. Sizi evlerinizde bırakmamak istiyorlar. Allah’ın buyurduğu gibi:
“Evlerinizde oturun; eski Cahiliyye’de olduğu gibi açılıp saçılmayın; namazı kılın; zekatı verin; Allah’a ve Peygamberine itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! (ehl-i beyt) Şüphesiz Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister.”(Ahzab,33)
Yabancılarla birlikte oturmak konusunda dikkatli olun ve mahreminiz olmayanlarla görüşmeyin. Ve de yakın akrabalarınız dışındakilerle irtibat kurmayın.
Bu dünyadaki sorumluluklarınızı hatırlayın. Çünkü onlar, Allah’a ibadet ve O2Nun yolunda cihaddır. Sahabenin kadınlarının yaptıkları cihadı unutmayın ki onlar onu ne kadar çok seviyorlardı.
Abdülmauttalib’in kızı Safiye(r.a.), Uhud Savaşı’nda yer aldı. Orada su taşıyor, yaralılara bakıyordu. Orada yeğeni Hz.Muhammed(s.a.s.), abisi Hamza(r.a.) ve oğlu Zübeyir(r.a.) ile birlikteydi. Bu çatışmada onlarla birlikte yer aldı.
Hendek savaşı sırasında O,60 yaşlarındaydı. Medine’nin tüm ahalisi, şehri kuşatan müşriklere karşı savaşa çıkmıştı. O zamanlarda Yahudiler, şehrin bir kesiminde oturuyorlardı ve Allah Resulü(s.a.s.)’nün onlarla alçaklık yapmayacaklarına ve Müslümanlara ihanet etmeyeceklerine dair antlaşması vardı. Kafirlerin Müslümanlara yönelik saldırıları şiddetlendiği zaman onlar, Müslümanların kadın ve çocuklarını tutsak edebilmek için antlaşmayı bozdular. Müslümanlar da kadın ve çocukları Hasan bin Sabit(r.a.)’in korunaklı evinde topladılar. Yahudiler bu eve sokulmaya başladılar ve Safiye bunu fark etti. Dedi ki:
“Eğer Yahudiler burada erkek olmadığını anlarlarsa tüm kadın ve çocukları köle ederler!”
Sonra başına bir pelerin sardı, elbiselerini sıktırdı, mızrağını aldı ve Yahudileri iki kez yaraladı. Ondan sonra birinin kafasını kopardı ve diğer Yahudilere doğru attı. Yahudiler dediler ki:
“Muhammed’in kadın ve çocukları korumasız bırakmayacağını bilmeliydik.”
Ve geri döndüler.
Bir diğeri de Allah Resulü(s.a.s.)’nü korumak için O’nun önünde savaşarak tam 12 yara alan Ümmül Amarati’dir.
Müminlerin anneleri, daima Allah yolunda savaşa gittiler. Onlar su taşıdılar, yaralılara baktılar. Müslüman kadınlar hep sabırla üstün oldular. Herşeylerini kaybetmiş olsalar dahi. Sabırla Allah’ın lütfunu beklediler.
Ayşe(r.a.) bir seferinde dedi ki:
“Allah resulünün evinde ocağın tütmediği aylar geçtiği olmuştur.” Oradakiler sordu: “Peki nasıl hayatta kaldınız?” O da cevapladı: “Su ve hurma ile…”
Müslüman kadınlar için küçük şeylere sabretmek ve Allah’ın verdiği her şeye şükretmek farzdır. İbni Abbas(r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Allah Resulü(s.a.s.) dedi ki:
“Bana cehennem ateşi gösterildi ve oranın çoğunun nankör kadınlardan oluştuğunu gördüm.” Oradakiler sordular: “Onlar Allah’a iman etmiyorlar mıydı?” O(s.a.s.) cevapladı: “onlar kocalarına ve kendilerine verilen nimetlere nankörlük ediyorlardı. Onlardan birine daima iyilik yapsanız fakat bir kez sizde kötü bir şey görseler derler ki: ‘senden hiçbir şey görmedim!’”(Sahihi Buhari,1-28)
Müslüman bir kadının görevi bunlardan olmamaya çalışmak ve Allah’ın verdikleriyle mutlu olmaktır.
Allah subhanehu ve teala diyor ki:
“Sabret! Çünkü, Allah iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmez.”(Hud,115)
Yine başka bir ayette şöyle buyuruyor:
“De ki: ‘Ey iman eden kullarım, Rabbinizden sakının. Bu dünyada iyilik edenler için bir iyilik vardır. Allah’ın arz’ı geniştir. Ancak sabredenlere ecirleri hesapsızca ödenir.”(Zümer,10)
Müslüman kadın, tarih boyunca İslam ülkesinde yüksek bir değer kazanmıştır. Cihad günlerinde de önemli roller almıştır.
Ey mücahid hanımları! Allah’tan korkun, iffetinizi koruyun ve bu dünyadaki sorumluluklarınızı unutmayın. Müslüman kadının gücünü unutmayın, çünkü bu cihada ve mücahidlere yardımcı olabilir.
Bu sorumlulukların özeti:
1) imanınızı ve ibadetlerinizi nasıl artıracağınıza dikkat edin. Her kadın, İslam’a yapışmaya uğraşmalıdır. Hakkıyla ibadet edip Salih ameller işleyenlerden olmaya çalışmalıdırlar.
2) Çocuklarınızı İslam’a göre yetiştirmeye özen gösterin ve onların Allah’a, Peygamberine, İslam’a ve cihada olan sevgilerini artırın. Onlara Kuran ve hadisleri öğretin.
3) Kadın ve çocukları mümkün olduğunca İslam’a davet edin.
4) Mücahitlere, yaralılara, öksüzlere ve dullara az da olsa maddi yardım ayarlayın. Mücahitlere çorap, şapka, el feneri vb. şeylerle dahi yardım edebilirsiniz.
5) Cihada ve şehid eşlerine yardım etmek için hanım grupları oluşturun.
6) Mücahitlere gönderilmek üzere değişik elbiseler dikin.,
7) Cihad bölgelerine mümkün olduğu kadar yardım edin.
8)Eğer cihada yardım etmek için başka yapılacak bir şey yoksa geceleri Allah’a, mücahitleri desteklemesi için yalvararak dua edin. Kendinizi Allah’a teslim edin ve çocuklarınızı İslam ahlakı üzerinde yetiştirin.
10) Namazı vaktinde kılın, vaktinde yatıp kalkın.
11) Dedikodu ve iftira etmeyin.
12) Fasıldan uzak durun.
Ve sevinin! Çünkü Allah’ın yardımı yakındır. Asıl bölüm geride kaldı.Geriye fazla birşey kalmadı.Sevindirici haberler Allah’ın kitabında:
“Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaadde bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.”(Nur,55)
Yine bir başka ayette şöyle buyuruyor:
“İyi bilin ki,Allah’ın yardımı yakındır.”(Bakara,214)
Sevinin ki cihadın durumu gayet iyi.Savaşın başlamasından beri yıllar geçti ama Allah’ın düşmanları hala bu cihadı durduramadı.
Sevinin ki cihad zayıflamadı.
Bir operasyon yapıldığı haberi duyunca sevinin.Çünkü bir günde on operasyon düzenleniyor.
Size çok yakında evlerinize döneceğinizi söylemek istiyoruz.Allah’ın iziniyle buraya izzet ve asaletinizle döneceksiniz.
Ve sizin dönüşünüz,Rusya topraklarına değil;İslami bir Çeçenya’ya olacak inşallah.
Kuran’ın ve İslam’ın şahitliğinde yaşayacaksınız ve Allah’ın kitabıyla arslanlar yetiştireceksiniz.
Allah en büyüktür ve tüm kuvvet O’na,Rasulü’ne ve müminlere aittir.
Allah,azamet sahibidir ve herşeyin üzerinde gücü vardır.Kafirler bundan hoşlanmasalar da…
Allahu Akbar!
Kardeşleriniz,Çeçenya Mücahidleri
(Kafkasya Emirliği-Nohçiço Vilayeti)
Kavkazan Haamash
Tercüme:Ümmetin Sesi
