İSLÂM' a sonradan girmiş her insanın bir cahiliye dönemi vardır. ışte bende, o cahiliye dönemimde ASR SÜRESıNı okuyuncaya kadar hep cennete gideceğimi düşünürdüm. Çünkü Allah'a inanıyordum, kalbim temizdi, Aklıma geldikçe < La ılâhe ıllâllah Muhammedun Resullullâh > derdim. Bazı günahlarım olsa da, biraz cehennemde cezamı çektikten sonra, nasıl olsa cennete gidecektim ve bundan çok emindim. Çünkü inandığım Allah çok merhametliydi; Kullarını afederdi. Hep kendimi <Allah'ın rahmeti, gazabını kuşatandır > diye inandırdım. Oysa ki Allah şu ayette;
Ey insanlar! Allah'ın vaadi elbette gerçektir, öyleyse sakın dünya hayatı sizi aldatmasın; o çok hilekâr şeytanda Allah'ın kerem ve merhametini ileri sürerek sizi aldatmasın > ( Fatır 5 ) diyordu. Önce bu ayeti okuyup ardından, Asr' ı okuyuncaya, hep cennete gireceğimden emindim. Oysa bu ayetler tam bunun tersini söylüyordu. Fatır Süresi 5 'de geçen ayetle Rabbim beni uyarıyor. < Kulum sakın ha yaptığın hataları şeytan sana sağdan yanaşıp, Allah'ın rahmetini merhametini ileri sürerek küçümsetip seni tuzağa düşürmesin. Çünkü;
1-3- Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insanın : Buna ne oluyor?> dediği zaman ;
4-5 -ışte o gün, yer Rabbinin ona vahyetmesiyle kendi haberlerini anlatır.
} ıslamla tanıştığım ilk yıllarda henüz hiç Kur'an meâli okumamıştım. Madem ki ıslam'a girdim, öyle ise namaz kılmalıyım diyordum ve namaz sürelerini ezberlemeye başlamıştım...Asr Süresi çok kısa olduğu için onu ezberlemiş ve bu süre ile yıllarca namaz kılmıştım. Namaza başladıktan sonra artık cennete gideceğimden yüzde yüz emindim. Daha ne olsun ki Allah'a, Kuran'a, Peygamber'e inanıyordum, üstelik artık namazımda vardı, artık kesin cennetliktim...Ta ki sahabe hayatında şu satırları okuyana dek;
Sahabeler birbirleriyle karşılaştıklarında önce selâmlaşırlar sonra hemen Asr süresini okurlar birbirlerine... ve birbirlerinden ayrılacakları zaman tekrar Asr süresini okuyup selâmlaşıp ayrılırlar...>
Çok merak etmiştim bunun sebebini. Kuran'ı Kerimde onca süre ve ayet varken neden Asr'ı okuyorlardı ki? Sebep neydi? Merakım beni araştırmaya itti..Yıllardır namazda okuduğum hiçbir sürenin ne anlama geldiğini bilmiyordum. Ve ilk kez Kuran'ın türkçesini Asr süresiyle okumaya başladığımda dehşete düştüm. .Yoksa ben yıllarca cennete gireceğimi zannetmekle kendimi mi kandırmıştım...!
Allah ASR süresinde buyuruyor;
1-2.. Andolsun zamana ki , insan gerçekten ziyan içindedir.( büyük bir kaybediştedir.)
3.. Ancak, iman edipte salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler müstesna...
Sureyi okurken her kelimesini her cümlesini dikkatlice okuyordum, sahabelerin bu sureye neden bu kadar önem verdiklerini anlamak için ...Asırlar önce inen bu sure, yıllarca namazda okumama rağmen benim beynime, yüreğime ve hayatıma şimdi iniyordu...Allah bana bu süre ile şunları anlatmaya çalışıyordu...!
1... Asra ( zamana ) yemin olsun ki; Düşündüm ki insanlar bunun şirk olduğunu bilmeden ( Allah'tan başka şey adına yemin etmek şirktir.) en değerli şeylerin üzerine yemin ederler., oğlum ölsün, gözüm kör olsun, babam ölsün ki.. vs. Rabbimde zaman üzerine yemin ediyorsa demek ki zaman çok değerli olmalı. Allah zamana yemin ederek olayın vehametine dikkat çekiyor. ınsanlar bir cennet ümidiyle yaşıyorlar ve bu cennet için ZAMAN TÜNELıNDEN ( bize verilen ömür ) geçmek zorundalar. Ne kazanacaklarsa bu tünel içinde kazanacaklar, ne kaybedeceklerse yine bu tünel içinde kaybedecekler... Demek ki zaman yani bize verilen ömür,cenneti kazanmak için insanlara verilen en büyük nimet ve bu nimetin hakkını vererek kullanmak gerek, aksi halde;
2... ınsan gerçekten ziyandadır.. Büyük bir kaybediş içindedir, müflistir. Zamanı Allah yolunda kullanmayan kişi heva ve hevesinde kullanarak tüketmiş bir müflisti ve ebediyyen kaybedenlerden olmuştur...
Bu ayetlerden sonra Rabbim bize bu kaybedenlerden olmamamız için formül vermektedir, yol göstermektedir. Kulum; eğer Allahın rızasını ve cennetini diliyorsan ve cehennemden korkuyorsan işte sen bir ucu dünyada başlayıp cehennem üzerinden geçen diğer ucu cennete biten bir köprüye, yani SIRATA gireceksin. Ve bu köprü üzerinde sana sırayla dört kapı açılacak. O kapılardan sırayla geçmeden cennete ulaşamazsın. Ve bir sonraki kapıya girmen için bir önceki kapıdan geçmek zorundasın.
3-..(1).. Ancak ıMAN EDıP... Demek ki cehennem üzerinden geçen bu köprünün birinci kapısı ıMAN kapısı. Yani Allah'a, Kuran'a, Peygamberlere ve Ahirete inanmak... Cahiliye dönemimde bunların hepsine inanıyordum...Ama cennete ulaşmam için daha önümde üç kapı vardı ve zaman nasıl akıp gidiyorsa bende bu kapıda durmamalıydım, diğer kapılara doğru yol almalıydım.Cehennem beni çağırıyor, cennetse < Durma diğer kapıları da geç ki bana ulaşasın > diyordu. Demek ki cennete ulaşmak için ıMAN ETMEM YETMıYOR olmalı ki Allah beni ikinci kapıya yöneltiyordu... Ama ne yazık ki insanların çoğu cehenneme bu kapıdan yuvarlanıyordu...
Ankebut süresi -2,-3 < ıman ettim demekle kurtulacağınızı mı zannettiniz. Nasıl iman ettiğinizi ve ne derece samimi olduğunuzu ölçeceğiz. >
3...(2).. SALıH AMEL ışLEYENLER.. Demek ki ikinci kapı buydu. Yani Allah bana < Ey kulum beni sevdiğini ve benden korktuğunu söylaman cennete ulaşman için yeterli değil. ınandığını yaptığın işlerle bana kanıtlamalısın. Ben, bana iman ettiğinin delillerini salih amellerinle görmeliyim, melekler görmeli, insanlar ve cinler senin işlediğin salih amellere şahit olmalı. Yani emir ve yasaklarıma uymadığın sürece iman etmen seni cennete götürmeyecek.. Oruçla, namazla, zekatla, hacla, ahlakla bunu bana kanıtlamalısın..Ve bunları da yapman seni cennete götürmeye yetmez, daha önünde geçmen gereken iki kapın var. > diyordu.. ınsanların çoğu da cehenneme bu kapıdan yuvarlanacaktı..
3...(3)..HAKKI TAVSıYE EDENLER.. Demek ki üçüncü kapı Allah'ın yeryüzündeki halifesi olmak. Allah'ı insanlara anlatmak, insanlara iyiliği emredip kötülükten sakındırmak gerekiyordu. Zira islâm tek başına herkesin evinde yaşadığı bir din değil, toplum diniydi... ıslâm'da kendini kurtaran kaptan değil, gemisini kurtaran kaptandı ancak. Eğer halkı taşıyan gemi batmışsa zaten kaptan da kesinlikle batacaktı. Efendimiz bir hadiste buyurur ki.. <Cebrail AS, Allah'tan bir kavmin helâki emrini alır ve gece vakti yeryüzüne iner. Bir bakar ki pek çok evde ışıklar yanıyor ve o evlerin sahipleri gece namazına kalkmışlar. Acaba der Cebrail AS " ben mi emri yanlış anladım. Allah kendisine ibadet eden kulların üzerine gazab indirmez" ve tekrar Rabbine döner. Rabbim helak edeceğim kavim içinde pek çok kişi gece namazına kalkmıştı,"acaba ben mi yanlış anladım "der. Allah ; < Hayır git hepsini birlikte helak et. Çünkü o namaz kılanlar dini kendi içlerinde evlerinde yaşadılar ve halk Allah'ın sınırlarını aştığı halde onları uyarıp , iyiliği emredip kötülükten sakındırmadılar. Hepsini birlikte helak et. >... Demek ki üçüncü kapı Allah'ın dininin yeryüzüne hakim olması için kulların verdiği emek kapısıydı ; Ve Allah bu emekleri görmek istiyordu. Ne var ki bu kapıda da olmamıza rağmen hala cennete ulaşamamıştık daha önümüzde bir kapı vardı... Ve insanların çoğu bu kapıdan yuvarlanıyordu...
Ali ımrân Süresi -142- Yoksa siz; Allah, içinizden cihad edenleri ( sınayıp ) ayırt etmeden ve yine sabredenleri ( sınayıp ) ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
Bakara süresi -4- < Yeryüzünde bir fitne kalmayıp, din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla cihad edin.
4...(4).. SABRI TAVSıYE EDENLER... ışte cennetin kapısıydı bu. Bu kapıyı açtığımızda cennetin içinde olacaktık. Rabbim en zor kapıyı en sona bırakmış. Cennetin kapısının üzerine SABIR kelimesini yazdırmıştı... Çünkü iman etmek, ibadet etmek, iyiliği emredip kötülükten sakındırmak ( Cihad) kolaydı.
YA SABIR.! Tadı zakkumdan acı bir meyve ...Ye yiyebilirsen...
Ali ımrân Süresi - 142- Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri (sınayıp) ayırt etmeden ve yine sabredenleri ( sınayıp) ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
Bakara Süresi - 214 - Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber müminler, < Allah'ın yardımı ne zaman ? > diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. ıyi bilin ki Allah'ın yardımı pek yakındır.
Rabbimiz samimiyetimizi denemek için üzerimize musibet indirir, Allah'ın dinini yüceltmek istedikçe zalimlerin zulmüne uğrarız, SABIR..
Belki kaderin en acısı bizim payımıza düşmüştür, SABIR..
Yüreğimizle imtihan ediliriz, SABIR..
Evli isek eşimizden çekeriz, anne babamızdan , evladımızdan çekeriz, SABIR..
An olur Hz. Yunus olur, dünya bize bir balığın karnı gibi dardır, zindandır, SABIR.. Bazen Hz. Eyyub olur, varını yoğunu kaybedip yokluğa, hastalığa duçar oluruz, SABIR..
Hz. ıbrahim olur, zalimin, tağutun zulmüyle ateşlerde yanarız, SABIR..
Hz. Yusuf olur, dipsiz kuyulara, zindanlara düşeriz, SABIR..
Bazen de Hz Yakup gibi özlediklerimizin hasretiyle kör olana dek kan ağlarız, SABIR..
Sabır...Sabır.. diyebiliyorsak tüm bunlara , işte bunları başardığımızda dokunalım parmaklarımızla cennetin kapısına açılsın.. ıçeride Rabbimiz, hazırlanmış ebedi misafirleri bekliyor.
Fecr Süresi 27- 28- 29- 30 - < Ey mutmain olmuş nefs ( hoşnut olmuş ) nefis, Sen Rabbimizden razı, o da senden razı olarak Rabbine dön!" cennetle müjdelenen kullarımın arasına, cennetime gir...
NAZLI YERLıKAYA'nın yazısından alınmıştır.
Ey insanlar! Allah'ın vaadi elbette gerçektir, öyleyse sakın dünya hayatı sizi aldatmasın; o çok hilekâr şeytanda Allah'ın kerem ve merhametini ileri sürerek sizi aldatmasın > ( Fatır 5 ) diyordu. Önce bu ayeti okuyup ardından, Asr' ı okuyuncaya, hep cennete gireceğimden emindim. Oysa bu ayetler tam bunun tersini söylüyordu. Fatır Süresi 5 'de geçen ayetle Rabbim beni uyarıyor. < Kulum sakın ha yaptığın hataları şeytan sana sağdan yanaşıp, Allah'ın rahmetini merhametini ileri sürerek küçümsetip seni tuzağa düşürmesin. Çünkü;
1-3- Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insanın : Buna ne oluyor?> dediği zaman ;
4-5 -ışte o gün, yer Rabbinin ona vahyetmesiyle kendi haberlerini anlatır.
} ıslamla tanıştığım ilk yıllarda henüz hiç Kur'an meâli okumamıştım. Madem ki ıslam'a girdim, öyle ise namaz kılmalıyım diyordum ve namaz sürelerini ezberlemeye başlamıştım...Asr Süresi çok kısa olduğu için onu ezberlemiş ve bu süre ile yıllarca namaz kılmıştım. Namaza başladıktan sonra artık cennete gideceğimden yüzde yüz emindim. Daha ne olsun ki Allah'a, Kuran'a, Peygamber'e inanıyordum, üstelik artık namazımda vardı, artık kesin cennetliktim...Ta ki sahabe hayatında şu satırları okuyana dek;
Sahabeler birbirleriyle karşılaştıklarında önce selâmlaşırlar sonra hemen Asr süresini okurlar birbirlerine... ve birbirlerinden ayrılacakları zaman tekrar Asr süresini okuyup selâmlaşıp ayrılırlar...>
Çok merak etmiştim bunun sebebini. Kuran'ı Kerimde onca süre ve ayet varken neden Asr'ı okuyorlardı ki? Sebep neydi? Merakım beni araştırmaya itti..Yıllardır namazda okuduğum hiçbir sürenin ne anlama geldiğini bilmiyordum. Ve ilk kez Kuran'ın türkçesini Asr süresiyle okumaya başladığımda dehşete düştüm. .Yoksa ben yıllarca cennete gireceğimi zannetmekle kendimi mi kandırmıştım...!
Allah ASR süresinde buyuruyor;
1-2.. Andolsun zamana ki , insan gerçekten ziyan içindedir.( büyük bir kaybediştedir.)
3.. Ancak, iman edipte salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler müstesna...
Sureyi okurken her kelimesini her cümlesini dikkatlice okuyordum, sahabelerin bu sureye neden bu kadar önem verdiklerini anlamak için ...Asırlar önce inen bu sure, yıllarca namazda okumama rağmen benim beynime, yüreğime ve hayatıma şimdi iniyordu...Allah bana bu süre ile şunları anlatmaya çalışıyordu...!
1... Asra ( zamana ) yemin olsun ki; Düşündüm ki insanlar bunun şirk olduğunu bilmeden ( Allah'tan başka şey adına yemin etmek şirktir.) en değerli şeylerin üzerine yemin ederler., oğlum ölsün, gözüm kör olsun, babam ölsün ki.. vs. Rabbimde zaman üzerine yemin ediyorsa demek ki zaman çok değerli olmalı. Allah zamana yemin ederek olayın vehametine dikkat çekiyor. ınsanlar bir cennet ümidiyle yaşıyorlar ve bu cennet için ZAMAN TÜNELıNDEN ( bize verilen ömür ) geçmek zorundalar. Ne kazanacaklarsa bu tünel içinde kazanacaklar, ne kaybedeceklerse yine bu tünel içinde kaybedecekler... Demek ki zaman yani bize verilen ömür,cenneti kazanmak için insanlara verilen en büyük nimet ve bu nimetin hakkını vererek kullanmak gerek, aksi halde;
2... ınsan gerçekten ziyandadır.. Büyük bir kaybediş içindedir, müflistir. Zamanı Allah yolunda kullanmayan kişi heva ve hevesinde kullanarak tüketmiş bir müflisti ve ebediyyen kaybedenlerden olmuştur...
Bu ayetlerden sonra Rabbim bize bu kaybedenlerden olmamamız için formül vermektedir, yol göstermektedir. Kulum; eğer Allahın rızasını ve cennetini diliyorsan ve cehennemden korkuyorsan işte sen bir ucu dünyada başlayıp cehennem üzerinden geçen diğer ucu cennete biten bir köprüye, yani SIRATA gireceksin. Ve bu köprü üzerinde sana sırayla dört kapı açılacak. O kapılardan sırayla geçmeden cennete ulaşamazsın. Ve bir sonraki kapıya girmen için bir önceki kapıdan geçmek zorundasın.
3-..(1).. Ancak ıMAN EDıP... Demek ki cehennem üzerinden geçen bu köprünün birinci kapısı ıMAN kapısı. Yani Allah'a, Kuran'a, Peygamberlere ve Ahirete inanmak... Cahiliye dönemimde bunların hepsine inanıyordum...Ama cennete ulaşmam için daha önümde üç kapı vardı ve zaman nasıl akıp gidiyorsa bende bu kapıda durmamalıydım, diğer kapılara doğru yol almalıydım.Cehennem beni çağırıyor, cennetse < Durma diğer kapıları da geç ki bana ulaşasın > diyordu. Demek ki cennete ulaşmak için ıMAN ETMEM YETMıYOR olmalı ki Allah beni ikinci kapıya yöneltiyordu... Ama ne yazık ki insanların çoğu cehenneme bu kapıdan yuvarlanıyordu...
Ankebut süresi -2,-3 < ıman ettim demekle kurtulacağınızı mı zannettiniz. Nasıl iman ettiğinizi ve ne derece samimi olduğunuzu ölçeceğiz. >
3...(2).. SALıH AMEL ışLEYENLER.. Demek ki ikinci kapı buydu. Yani Allah bana < Ey kulum beni sevdiğini ve benden korktuğunu söylaman cennete ulaşman için yeterli değil. ınandığını yaptığın işlerle bana kanıtlamalısın. Ben, bana iman ettiğinin delillerini salih amellerinle görmeliyim, melekler görmeli, insanlar ve cinler senin işlediğin salih amellere şahit olmalı. Yani emir ve yasaklarıma uymadığın sürece iman etmen seni cennete götürmeyecek.. Oruçla, namazla, zekatla, hacla, ahlakla bunu bana kanıtlamalısın..Ve bunları da yapman seni cennete götürmeye yetmez, daha önünde geçmen gereken iki kapın var. > diyordu.. ınsanların çoğu da cehenneme bu kapıdan yuvarlanacaktı..
3...(3)..HAKKI TAVSıYE EDENLER.. Demek ki üçüncü kapı Allah'ın yeryüzündeki halifesi olmak. Allah'ı insanlara anlatmak, insanlara iyiliği emredip kötülükten sakındırmak gerekiyordu. Zira islâm tek başına herkesin evinde yaşadığı bir din değil, toplum diniydi... ıslâm'da kendini kurtaran kaptan değil, gemisini kurtaran kaptandı ancak. Eğer halkı taşıyan gemi batmışsa zaten kaptan da kesinlikle batacaktı. Efendimiz bir hadiste buyurur ki.. <Cebrail AS, Allah'tan bir kavmin helâki emrini alır ve gece vakti yeryüzüne iner. Bir bakar ki pek çok evde ışıklar yanıyor ve o evlerin sahipleri gece namazına kalkmışlar. Acaba der Cebrail AS " ben mi emri yanlış anladım. Allah kendisine ibadet eden kulların üzerine gazab indirmez" ve tekrar Rabbine döner. Rabbim helak edeceğim kavim içinde pek çok kişi gece namazına kalkmıştı,"acaba ben mi yanlış anladım "der. Allah ; < Hayır git hepsini birlikte helak et. Çünkü o namaz kılanlar dini kendi içlerinde evlerinde yaşadılar ve halk Allah'ın sınırlarını aştığı halde onları uyarıp , iyiliği emredip kötülükten sakındırmadılar. Hepsini birlikte helak et. >... Demek ki üçüncü kapı Allah'ın dininin yeryüzüne hakim olması için kulların verdiği emek kapısıydı ; Ve Allah bu emekleri görmek istiyordu. Ne var ki bu kapıda da olmamıza rağmen hala cennete ulaşamamıştık daha önümüzde bir kapı vardı... Ve insanların çoğu bu kapıdan yuvarlanıyordu...
Ali ımrân Süresi -142- Yoksa siz; Allah, içinizden cihad edenleri ( sınayıp ) ayırt etmeden ve yine sabredenleri ( sınayıp ) ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
Bakara süresi -4- < Yeryüzünde bir fitne kalmayıp, din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla cihad edin.
4...(4).. SABRI TAVSıYE EDENLER... ışte cennetin kapısıydı bu. Bu kapıyı açtığımızda cennetin içinde olacaktık. Rabbim en zor kapıyı en sona bırakmış. Cennetin kapısının üzerine SABIR kelimesini yazdırmıştı... Çünkü iman etmek, ibadet etmek, iyiliği emredip kötülükten sakındırmak ( Cihad) kolaydı.
YA SABIR.! Tadı zakkumdan acı bir meyve ...Ye yiyebilirsen...
Ali ımrân Süresi - 142- Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri (sınayıp) ayırt etmeden ve yine sabredenleri ( sınayıp) ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
Bakara Süresi - 214 - Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber müminler, < Allah'ın yardımı ne zaman ? > diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. ıyi bilin ki Allah'ın yardımı pek yakındır.
Rabbimiz samimiyetimizi denemek için üzerimize musibet indirir, Allah'ın dinini yüceltmek istedikçe zalimlerin zulmüne uğrarız, SABIR..
Belki kaderin en acısı bizim payımıza düşmüştür, SABIR..
Yüreğimizle imtihan ediliriz, SABIR..
Evli isek eşimizden çekeriz, anne babamızdan , evladımızdan çekeriz, SABIR..
An olur Hz. Yunus olur, dünya bize bir balığın karnı gibi dardır, zindandır, SABIR.. Bazen Hz. Eyyub olur, varını yoğunu kaybedip yokluğa, hastalığa duçar oluruz, SABIR..
Hz. ıbrahim olur, zalimin, tağutun zulmüyle ateşlerde yanarız, SABIR..
Hz. Yusuf olur, dipsiz kuyulara, zindanlara düşeriz, SABIR..
Bazen de Hz Yakup gibi özlediklerimizin hasretiyle kör olana dek kan ağlarız, SABIR..
Sabır...Sabır.. diyebiliyorsak tüm bunlara , işte bunları başardığımızda dokunalım parmaklarımızla cennetin kapısına açılsın.. ıçeride Rabbimiz, hazırlanmış ebedi misafirleri bekliyor.
Fecr Süresi 27- 28- 29- 30 - < Ey mutmain olmuş nefs ( hoşnut olmuş ) nefis, Sen Rabbimizden razı, o da senden razı olarak Rabbine dön!" cennetle müjdelenen kullarımın arasına, cennetime gir...
NAZLI YERLıKAYA'nın yazısından alınmıştır.