CİHADA GİTMEK İÇİN ANNE BABADAN İZİN ALMAK ŞART MIDIR ?
"Merhametinden dolayı onlara alçak gönüllülük kanadını indir ve de ki: "Rabbinı, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse, Sen de onlara öyle rahmet et!" İsra 24
Cihad İçin Anne-Babanın İzni:
Anne babaya iyilikte bulunmak, onlara karşı iyi davranmanın kapsamına -eğer cihad farz-ı ayn değilse- onların iznini almadan cihad etmemek de vardır.
Sahih'te, Abdullah b. Amr'ın şöyle dediği rivayet edilmektedir:
Bir adam, Peygamber (s.a.v.)'in yanına gelerek, cihad etmek için ondan izin istedi.
Hz. Peygamber: "Annen baban hayatta mıdır?" diye sordu.
O, evet deyince,
Hz. Peygamber: "Sen onlar hakkında (onlara iyilik yapmak suretiyle) cihad et." diye buyurdu.
Bu, Muslim'in lafzıdır.
(Buhâri, Cihâd 138, Edeb 3; Muslim, Birr 5; Ebû Dûvûd, Cihâd 31; Nesâl, Cihâd 5: Musned, II, 165, 188. 193, 197, 221)
Sahih'in dışındaki hadis kitaplarında da şöyle demektedir:
Evet, ve onları ben ağlıyor bırakıp geldim.
Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Git, onları ağlatığın gibi güldür."
(Ebû Dâvûd, Cihâd 31; Nesâi, Bey al 10; İbnMâce, Cihâd 12; Musned, II, 160, 194, 198)
Bir başka rivayette de şöyle denilmektedir:
"Senin, annen baban ile birlikte onların (yanlarındaki) yatakta uyuman, onların seninle gülüşüp seninle oynaşmaları, senin için benimle cihad etmenden daha faziletlidir. "
Bunu da İbn Huveyzimendan nakletmektedir.
(Suyûtî, ed-Durru'l-Mensûr, V, 263)
Buhârî bu hadisi "Birru'l-Valideyn" (Anne-Babaya İyi Davranmak) bölümünde şu lafızlarla zikretmektedir:
Bize Ebu Nuaym haber verdi. Bize Sufyan, Ata b. es-Saib'den haber verdi. O, babasından, o, Abdullah b, Amr'dan dedi ki:
Bir adam, Peygamber (s.a.v.)'a, hicret etmek üzere bey'at etmeye geldi. Ancak bu sırada anne-babasını ağlar bırakıp gelmişti.
Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Onların yanlarına dön ve onları ağlattığın gibi güldür."
(Buhari. el-Edebu'l-Mufred, Lubnan tarihsiz, s. 5)
Îbnu'l-Munzir dedi ki: Bu hadis-i şerif nefir (farz-ı ayın olan seberberlik çağrısı) vuku bulmadığı sürece anne babanın izni olmaksızın cihada çıkmanın yasakiığını ihtiva etmektedir. Eğer nefir söz konusu olursa, o takdirde zaten herkesin cihada çıkması vacip olur. Bu husus Ebu Katade yoluyla gelen hadiste gayet açıktır.
Rasûlullah (s.a.v.), kumandanlar ordusunu (Mute ordusunu) gönderdi... Bu arada Zeyd b. Harise, Cafer b. Ebi Talib ve ibn Revâha'nın başından geçenleri de söz konusu etmekle birlikte, Rasûlullah (s.a.v.)'ın munadisinin bundan sonra: Topluca namaza! diye nida etmesi üzerine herkesin toplandığını da söz konusu etti.
Bunun üzerine (Hz. Peygamber) ALLAH'a hamd-u senada bulunduktan sonra şöyle buyurdu:
"Ey insanlar! Haydi çıkınız, kardeşlerinizin yardımına koşunuz. Hiç kimse de geri kalmasın."
Bunun üzerine, oldukça sıcak bir günde insanlar piyade olarak ve binekli olarak savaşa katılmak üzere yola çıktılar.
(Musned, V, 299, 301)
İşte Hz. Peygamber'in: "Kardeşlerinize yardımcı olmak üzere çıkınız" diye buyurması, cihaddan geri kalmak hususunda mazur görülebilmenin nefir (umumi seferberlik) çağrısı söz konusu olmadığı hallerde olacağına delildir. Diğer taraftan Hz. Peygamber'in: "Ama hep birlikte savaşa çıkmanız İstenirse, hep birlikte savaşa çıkınız"
(Buhârî, CezâııV Sayd 10, Cilıâd 1", 27, 194, Cizye 22; Muslim, Hacc 445, İınâre 85: Ebû Dûvûd, Cihâd 2; Tirmizî, Siyer 33; Nesâi, Bey'at 15: İbn Mâce, Cihâd 9. Dârimî, Siyer 69: Musned, I, 226, 266, 316, 355, 111, 401, VI, 466) hadisi de bununla birlikle aynı gerçeği dile getirmektedir.
Derim ki: Bu hadis-i şeriflerde şuna da delil vardır: Farzlar, yahut menduplar eğer bir arada bulunacak olursa, bunlar arasından daha önemli olana öncelik tanınır. Bu anlamdaki açıklamaları el-Muhasibi, "Kitabu'r-Riâye" adlı eserinde yeterince açıklamış bulunmaktadır.
(İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, Buruç Yayınları: 10/366-367)
9. Cihada Çıkmak İçin Müşrik Anne ve Babanın İzni Alınır mı:
Cihad farz-ı kifaye ise, kişinin cihada katılmak için müşrik anne-babasinın iznini alıp almayacağı hususunda ilim adamları, farklı görüşlere sahiptirler. es-Sevrî, onların İznini almaksızın gazaya gitmez, der. Şafiî ise: Onların iznini almaksızın gazaya gidebileceğini söylemiştir.
İbnu'l-Munzir de şöyle demektedir:
Dedeler de babalar gibidir, nineler de anneler gibidir. O bakımdan kişi yine onların iznini almaksızın gazaya çıkamaz. Ben, onlar dışında kardeşler ve sair akrabaların da iznini almayı gerektiren herhangi bir delil bilmiyorum. Ama Tavus, kız kardeşlerin ihtiyaçlarını karşılamanın, ALLAH yolunda cihaddan daha faziletli olduğu görüşünde idi.
(İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, Buruç Yayınları: 10/367-368)