2- Bugün ümmetin içinde alimler çok fazladır üstelik çoğu internetten itikad ve fıkıh dersleri yaparak videolarını bırakmakta ve öldükten sonra bile izlenilebilmektedir. O yüzden bugün ilim ehline olan ihtiyaç halen var olsa da o günkü gibi hayati bir ihtiyaç değildir. Çünkü o dönem hafızlar katledildi diye hemen oturup Kur'anı Kitab haline getirdiler. Düşünün öyle bir hayati öneme sahipti ilmi korumak ve çeşitli riskler atlatılıyordu. Şimdi ilmi korumak çok basit. Sadece insanlara "ilme yönelmek" veya "fıkıh/itikad/tefsir/hadis/siyer vs. videoları izlemek" tavsiye edildiğinde gidip öğrenmeye başlaması iki dakika alıyor.
Alim ile hoca farklı şeylerdir, hocalar evet çok olabilir ama alimler hiç de dediğiniz gibi çok değil. Ve genel olarak hala aramızda ihtilâflar var ve bu ihtilafları giderecek bakış açılarının bulunmaya hâlâ ihtiyaç var. Bu ihtiyacı bitirecek netlikte bir alim henüz yetişti mi? Yetiştiyse sayısı çok mu gerçekten?
Bu arada alimlerin hatasız olması gerektiğini düşünmüyorum. Ancak gerek hitabette, gerek ümmetin çoğunluğunu bir araya kolaylıkla getirebilecek etkili deliller sunmakta, öncekileri geçecek nitelikte alimler yetişmesi gerektiğine hâlâ inanıyorum. Ve ön yargıları kırmak adına, her toplumun kendi içinden yetiştirmesi gerektiğine de.
Nitekim bugün yabancı bir isim söylediğimde, sıradan bir yurdum halkı için bu otomatik olarak mesafeli yaklaştığı biri oluyor. Kendi halkımızın içinden, hatta her ilden bir veya birkaç tane yetiştirilmesi, hem ünsiyet kurma açısından, hem ölümlü dünyada birisi vefat etse ötekilerin olacağını bilmek açısından daha güvenilir değil mi?
Ve o internet denilen şeyi, bir anda kaybedebiliriz. Bu durumda aklımızda var olan ilimden başka neyimiz olacak?
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
"Allah, ilmi insanların kalbinden çekip almaz; fakat âlimleri alarak ilmi alır. Öyle ki, bir âlim kalmaz, halk cahilleri önder edinir."
(Buhari, İlim, 34)
İmam Malik (rah), şöyle demiştir:
"İlim, kitap sayfalarında değil, âlimlerin kalplerindedir."
(Darimi, Mukaddime)
Özetle, cihadın gerekliliğine inanıyorum. Bununla birlikte alim yetiştirmek önemini hiçbir zaman kaybetmedi, hatta her zamankinden daha önemli bir hâle geldi diye düşünüyorum. Sebebi ise; görünen halimiz ortada... Tevhid ehli olmayanları kenara koyalım, tevhid ehli olanlar bile kendi içinde bölünüp duruyor. Bunun sebebi bu alanda hocaların çok, gerçek alimlerin ise az oluşundandır. Öyleyse mantıken alimleri çoğaltmak gerektir; böylelikle kendi aramızdaki ihtilaflar sona erip, topluluklara karşı etki alanımız artabilir.