Çoban Çantası(Capsellü bur-pastoris)
İçindekiler; Uçucu yağ, tanen, organik asitler, flavonlar ve saponin maddeleri taşır. Ayrıca; Bitkinin bileşiminde tanen, , flavonoitler, reçine, kolin, asetilkolin, tiramin, diosmin, monoamin, siyah hardal esansları, C vitamini ve potasyum bulunur.
Faydaları; Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur, idrarı arttırması özelliğin den sebep, prostatı söker, damar daraltıcı özelliğinden dolayı burun dahil, kanamaları durdurur.
Ağrıları dindirir, rahatlık verir.
Uzun yıllar mide, akciğer, rahim ve böbreklerle ilgili her türlü kanamaya karşı kullanılmıştır. Doğumdan sonraki ve aşırı aybaşı kanamalarında, ishalde, idrar torbası sorunlarında, kanlı idrar boşaltımlarında, benzeri durumlarda ilk başvurulan eczalardan biri olmuştur.
16. yy'da Mathioli adlı bir hekim "güçlü kan dindiricidir" diyerek özetlemiştir bitkinin özelliğini.
Ortaçağ'da yaşamış hekim Plaetarius'un Kolay Hekimlik Kitabı'nöa şunlar yazılıdır: "Haziranda ay batarken çobançantası toplamalı. Çünkü bu bitkinin gizli erdemleri vardır. Burun kanamasını durdurmak için iki sapı yeterlidir. Damarları çatlayan ya da genişleyenlere, bitkinin tozunu şaraba karıştırarak içirmek gerekir."
Yine Ortaçağ Avrupası'nda, bebeklerin dişlerinin çabuk çıkması için bunların boyunlarına, içinde çobançantası meyveleri bulunan kırmızı kumaştan bir çanta asılır, dişler görünmeye başlayınca çanta akar suya atılırmış...
Bitkinin bütünü mutfakta kullanılabilir.
C vitamini deposu taze sürgünleri de çiğ ya da pişirilerek yenir.
Tıbbi amaçlarla bitkinin toprak üstü kısımları taze ya da kuru olarak kullanılır.
Bu konuda en önde gelen özelliği, her türlü kanamaya karşı mücadele etmesidir. Vücuttaki iç ve dış kanamalar için çok değerli bir durdurucudur,
Diğer özellikleri ishal giderici, idrar söktürücü, güçlendirici ve âdet düzenleyici oluşudur.
Bitkinin çiçek saplarının da büzücü, ishal giderici, kan dindirici, şişkinlik giderici etkileri vardır.
Çobançantası yüksek tansiyona, âdet kanamalarına, menopoz şikâyetlerine, ishallere, basurlara ve varislere, göğüs hastalıklarına, yaralara karşı önerilir.
Dikkat, doz aşımı tehlikelidir!
Kullanışı; Bir bardak suya 2 çay kaşığı çoban çantası atılır, 10 dakika kaynatılır. Bu işlem, günde 2-4 arası içilebilir.
Toprak üstü kısımlar bitki çiçekliyken toplanmalı, gölgede kurutulmalı, 1 bardak suya 2 çay kaşığı kuru çobançantası atılarak 10 dakika kaynatılmalı, bu karışım yemek aralarında günde 3 kez birer çay bardağı içilmelidir.
Rusya'da, inip çıkan ateşlere karşı yaygın bir ilaçtır.
Turpgiller familyasındandır. Cıngıldaklıot, Çıngırdaklı ot ya da Kuşkuş otu olarak da bilinir.
{Capsella, Latincede "küçük çanta, küçük kese" [Capsa: çanta, kese]; bursa pastoris ise "çobanın paralarını koyduğu çanta" demek [bursa "çanta", pastoris "çoban"]. Bitkinin meyvesine bir gönderme söz konusu.)
20-50 cm boylarında, bulabildiği bütün açık alanlarda 2500 metre yüksekliğe kadar yetişen, bir ya da iki yıllık, otsu bir bitkidir. Tabandaki yapraklar parçalı olup rozet şeklindedir. Üsttekiler basit, kulakçıklı, uzun ve sapa sarılı vaziyettedir. Mart-aralık aylarında açan 2-3 mm'lik küçük beyaz ya da pembe çiçeklerinin çanak yaprakları tüylüdür. Meyveler sapın ucunda, üç köşeli, yassı, minik bir çanta ya da yürek gibidir. Bunların hafif tuzlu ve acı bir lezzeti vardır.
Meyvelerle çiçekler çok zaman bitkinin üzerinde aynı anda varlıklarını sürdürürler, çiçekler tepede, meyveler onların altlarında.
Müthiş işgal edici bir bitkidir. Tarım için zararlı olan bu ot hayvanlar ve kuşlar içinse son derece değerlidir; ama beri yandan baharat ve tıbbi açıdan da değerlidir. Avrupa'da ve Akdeniz havzasında çok eski dönemlerden beri bu özellikleriyle bilinir.
Acı lezzetli kökleri henüz tazeyken toplanır. Çin'de kışlık sebze olarak kullanmak üzere tarımı yapılır.
Bugün su altında kalmış şehirlerde bulunan tohumların tanıklık ettiği gibi bitki neolitik çağlardan bu yana insanlar tarafından tüketilmiştir.
Tohumlar acı lezzetinden dolayı baharat olarak hardal gibi değerlendirilir.
Taze gevrek kökler turp gibi çiğ yenir. Yine ince ince doğranmış kökler acı lezzetinden dolayı yemeklere girer. Taze yapraklar salatalara, pişirilmişler sebzelere eklenir.
Çiçekler ve tomurcuklar, dekoratif amaçlı düzenlemelerde yer alır.
alıntı;
Şifali Bitkiler