“Eğitim ne zaman başlar?” sorusu genellikle çocuk doğduktan sonra diye cevaplanır. Ancak durum böyle değildir. Son yıllarda yapılan araştırmalar bizlere bu konuda yeni ufuklar açmıştır. Buna göre eğitim, ne çocuğun kendini bilmesiyle, ne de doğumuyla değil; çok daha önce, çiftlerin evlenmeye karar vermesi sırasında başlar.
Evlilik öncesi tedbir dönemi eş seçimi ile başlar. İnsanoğlunun hayatında verdiği en önemli kararlardan biri eş seçimidir. Evlenen her çift aynı zamanda anne baba adayıdır.
Her çocuğun mutlu bir ailede dünyaya gelmesi, sağlıklı gelişiminin ve başarılı eğitiminin birinci basamağını oluşturur. Efendimiz (s.a.v.), mutlu bir aile yuvasının birinci şartı olan eş seçimine önem vermiş ve Buhari’de nakledilen bir Hadis-i Şerif’te:
“Bir kadınla şu dört özelliği için evlenilir: Malı için, soyu için, güzelliği için, dini için. Sen dindar olanını elde et ki, rahat edesin.” buyurmuştur.
Demek ki eş seçiminde her şeyden önce dikkat edilecek en önemli husus dindarlık olmalıdır.
Evlilikte huzur için eşlerin ortak değer yargılarına sahip olması çok önemlidir. Dünyaya, hayata, kültürel değerlere, inanca, aileye yönelik konulara bakış açıları ne kadar yakınsa, eşler arası uyum ve ahenk o derece iyi olacaktır.
Evlenecek kişilerin birbirinden ve evlilikten ne beklediğinin bilincinde olması gerekir. Tarafların evlilik kararını verirken, aynı zamanda ileride doğacak çocukların anne veya babasını seçtiklerinin farkında olması gerekmektedir.
Evlendikten sonra her fert farklı bir sosyal statü kazanır, sorumlulukları artar ve nihayetinde de mutluluğu artar veya azalır. Mutluluğun artması için daima beslenmesi, yani mutluluğa yatırım yapılması icap eder.
Evlenecek kişilerin, kadın-erkek psikolojisi, eşler arası iletişim, çocuk ve ergen psikolojisi gibi konularda en azından fikir sahibi olması ve kendini geliştirmeye çalışması uygun olur.
Ayşenur Türk Bıyık
Evlilik öncesi tedbir dönemi eş seçimi ile başlar. İnsanoğlunun hayatında verdiği en önemli kararlardan biri eş seçimidir. Evlenen her çift aynı zamanda anne baba adayıdır.
Her çocuğun mutlu bir ailede dünyaya gelmesi, sağlıklı gelişiminin ve başarılı eğitiminin birinci basamağını oluşturur. Efendimiz (s.a.v.), mutlu bir aile yuvasının birinci şartı olan eş seçimine önem vermiş ve Buhari’de nakledilen bir Hadis-i Şerif’te:
“Bir kadınla şu dört özelliği için evlenilir: Malı için, soyu için, güzelliği için, dini için. Sen dindar olanını elde et ki, rahat edesin.” buyurmuştur.
Demek ki eş seçiminde her şeyden önce dikkat edilecek en önemli husus dindarlık olmalıdır.
Evlilikte huzur için eşlerin ortak değer yargılarına sahip olması çok önemlidir. Dünyaya, hayata, kültürel değerlere, inanca, aileye yönelik konulara bakış açıları ne kadar yakınsa, eşler arası uyum ve ahenk o derece iyi olacaktır.
Evlenecek kişilerin birbirinden ve evlilikten ne beklediğinin bilincinde olması gerekir. Tarafların evlilik kararını verirken, aynı zamanda ileride doğacak çocukların anne veya babasını seçtiklerinin farkında olması gerekmektedir.
Evlendikten sonra her fert farklı bir sosyal statü kazanır, sorumlulukları artar ve nihayetinde de mutluluğu artar veya azalır. Mutluluğun artması için daima beslenmesi, yani mutluluğa yatırım yapılması icap eder.
Evlenecek kişilerin, kadın-erkek psikolojisi, eşler arası iletişim, çocuk ve ergen psikolojisi gibi konularda en azından fikir sahibi olması ve kendini geliştirmeye çalışması uygun olur.
Ayşenur Türk Bıyık