Bazen düşünüyorum da şükrediyorum. Elbette şükredecek çok şeyimiz var fakat bu kez şükür sebebim, çocukluğum.
Çok da yaşı geçkin sayılmayız evet kabul ediyorum. Lakin bakınca şimdi olup bitene bizim çocukluğumuz bardaktan damlayan son su damlasıymış. Biz iyi çocuklardık... Güldük mü böyle ağız dolusu gülerdik. Ahh... ne oyunlar oynardık. Saklambaç, yakalamaca, can oynardık, yedikule, bilye oynardık, beştaş, kırkbirtaş oynardık. İp atlar, poşetten uçurtma yapar uçururduk. Bizim mahallede bir mezarlık vardı ve onun arkası koca yeşillik.. Oraya gider futbol oynardık, taşlarla kare yapar onu evimiz yapardık. Oturma odamız, tuvalet köşemiz bile olurdu. Ve o karenin içine gireceğimiz zaman ayakkabılarımızı kapıda çıkarır öyle girerdik. Çamurdan kap-kacak da yaptık mı değmeyin keyfimize. Paramız yoktu ve biz ölene kadar mutluyduk. Bazen beş-on kuruşumuz olunca da dünya bizimdi sanki. Akşam ezanına kadar ayaklarımız yere basmazdı. Ah Ramazan gelse de iftardan sonra da çıkabilseydik diye dertlenirdik.
Bütün aile aynı mahalledeydik neredeyse. Bazı akşam ziyaretlerinde sessiz sinema oynardık, yıldızlar ile konuşurduk. Biz çocuktuk hamdolsun, iyi çocuktuk...
Şimdi, peki şimdi?
Sizler etrafta çocuk görebiliyor musunuz? Ne acı, ben neredeyse göremiyorum. Çocuk zannetiklerimiz, bilgisayar ekranının içine girmiş önüne gelenin kafasına sıkıyor. Şehirler yakıp yıkıyor, insanları infaz ediyor en acısı ne biliyor musunuz? Bundan zevk alıyor. Öldürmekten, zarar vermekten mutluluk duyuyor. Çocuk dediğimiz, telefonla adeta bütünleşmiş, onu elinden aldınız mı dünyası başına yıkılıyor. Bir sinirlenmeyiversinler anne-baba gözü görmüyor. Beyinleri uyuşturulduğu için çabucak da sinirleniyor. Agresif, öfkeli, ağzı küfürlü, eli sigaralı çocuk(!) bunlar.
Allah neslimizi korusun. En büyük kalp sızısı ise Allah'tan haberi yok çocuklarımızın. Teknolojiye kurban veriyoruz çünkü onları. Gördüklerini istiyorlar, beğeniyorlar, özeniyorlar ve bir bakıyoruz çocuklarımız o gördükleri olmuşlar, fıtrat bozuluyor.. Çocuklarımıza sahip çıkalım. Onlarla ilgilenelim. İnanın temizlemek için canınızı dişinize taktığınız eviniz tekrar tekrar kirlenecek ama fıtratı kirlenen çocuğunuzu geri kazanmak düşündüğünüz gibi kolay olmayacak. Onları şeytanın elinden çekip alın.
Çok da yaşı geçkin sayılmayız evet kabul ediyorum. Lakin bakınca şimdi olup bitene bizim çocukluğumuz bardaktan damlayan son su damlasıymış. Biz iyi çocuklardık... Güldük mü böyle ağız dolusu gülerdik. Ahh... ne oyunlar oynardık. Saklambaç, yakalamaca, can oynardık, yedikule, bilye oynardık, beştaş, kırkbirtaş oynardık. İp atlar, poşetten uçurtma yapar uçururduk. Bizim mahallede bir mezarlık vardı ve onun arkası koca yeşillik.. Oraya gider futbol oynardık, taşlarla kare yapar onu evimiz yapardık. Oturma odamız, tuvalet köşemiz bile olurdu. Ve o karenin içine gireceğimiz zaman ayakkabılarımızı kapıda çıkarır öyle girerdik. Çamurdan kap-kacak da yaptık mı değmeyin keyfimize. Paramız yoktu ve biz ölene kadar mutluyduk. Bazen beş-on kuruşumuz olunca da dünya bizimdi sanki. Akşam ezanına kadar ayaklarımız yere basmazdı. Ah Ramazan gelse de iftardan sonra da çıkabilseydik diye dertlenirdik.
Bütün aile aynı mahalledeydik neredeyse. Bazı akşam ziyaretlerinde sessiz sinema oynardık, yıldızlar ile konuşurduk. Biz çocuktuk hamdolsun, iyi çocuktuk...
Şimdi, peki şimdi?
Sizler etrafta çocuk görebiliyor musunuz? Ne acı, ben neredeyse göremiyorum. Çocuk zannetiklerimiz, bilgisayar ekranının içine girmiş önüne gelenin kafasına sıkıyor. Şehirler yakıp yıkıyor, insanları infaz ediyor en acısı ne biliyor musunuz? Bundan zevk alıyor. Öldürmekten, zarar vermekten mutluluk duyuyor. Çocuk dediğimiz, telefonla adeta bütünleşmiş, onu elinden aldınız mı dünyası başına yıkılıyor. Bir sinirlenmeyiversinler anne-baba gözü görmüyor. Beyinleri uyuşturulduğu için çabucak da sinirleniyor. Agresif, öfkeli, ağzı küfürlü, eli sigaralı çocuk(!) bunlar.
Allah neslimizi korusun. En büyük kalp sızısı ise Allah'tan haberi yok çocuklarımızın. Teknolojiye kurban veriyoruz çünkü onları. Gördüklerini istiyorlar, beğeniyorlar, özeniyorlar ve bir bakıyoruz çocuklarımız o gördükleri olmuşlar, fıtrat bozuluyor.. Çocuklarımıza sahip çıkalım. Onlarla ilgilenelim. İnanın temizlemek için canınızı dişinize taktığınız eviniz tekrar tekrar kirlenecek ama fıtratı kirlenen çocuğunuzu geri kazanmak düşündüğünüz gibi kolay olmayacak. Onları şeytanın elinden çekip alın.