Rasûlullah ın sallAllahu aleyhi vesellem ve sahabelerin (radıyAllahu anhum), ikinci eş almak istedikleri zaman ilk eşlerinden izin aldıklarını görmüyoruz ve çok fazla eşleri vardı. Ancak modernizm birçok konuda olduğu gibi bu konuda da insanların tepkisinden çekinip mevcut bilgiler üzerinde oynamalar (sonradan çıkarttığı yorumlar) yaptı. Bu oynamaların hepsi asılsız ve uydurmadır. Ancak burada gördüğüm bir şeyi sormak istiyorum.
Aşağıdaki rivayetin geçtiği olayların erkeğin ikinci eş almak için birinci eşinden izin alması hususunda delil getirilmesine ne cevap verirsiniz?
Bu rivayetleri uzun uzadıya okudum ama bence buna dair bir delil yok bu hadisede bambaşka bir olay yaşanıyor. Lakin olay uzun ben sadece içinden o hadisleri yazayım siz rivayetin geçtiği olayı biliyorsunuzdur.
...
"Amma ba'du (Sözün bundan sonrasına gelince): Şubhesiz ben (kızım Zeyneb'i) Ebu'l-Âs ibn Rabî'a nikâh ettim. O bana söz verdi ve bana karşı verdiği sözde doğru hareket etti. Şubhesiz Fâtıma bendendir parçadır. Muhakkak ki, ben ona fenalık yapılmasını çirkin görürüm. Vallahi Allah Rasûlu'nun kızı, Allah düşmanının kızı ile bir erkeğin yanında bir araya gelmez".
...
(Rasul-u Ekram) Abduşşems oğullarından bir damadından bahsederek onun damatlığını övdü ve çok güzel sena edib;
"Benimle konuştu, bana doğruyu söyledi, bana va'd ettiği sözünü yerine getirdi. Ben ne helâli haram kılarım, ne de haramı helâl. Fakat Allah'a yemin olsun ki Rasulullah (s.a.v.)'in kızıyla Allah'ın düşmanının kızı ebediyyen bir yerde bir araya gelemez."
...
Bu olayda Hazreti Alinin radıyAllahu anh ikinci eş olarak, Ebu Cehlin kızıyla evlenmesine mani oluyor Peygamberimiz sallAllahu aleyhi vesellem
...
Modernizm günümüzde ilk eşten izin alınması gerektiğini iddia ediyor ve bu rivayet delil getirilebiliyor, bu hususta ne dersiniz
Ben rivayetleri konuyla alakasız buldum ve hatta "Ben ne helali haram kılarım ne de haramı helal" hadis-i şerifinin ikinci eş alınmasına normal şartlar altında mani olunamayacağına bunun helal olduğuna ve haram kılınamayacağına (Tahrîm/1 Ayetinde olduğu gibi) delil olduğunu düşünüyorum.
Nitekim başta da dediğim gibi biz İslâmın ilk dönemleri, selef zamanları ve sonraki dönemlerde de böyle bir izin alma uygulaması hiç görmüyoruz ve İslâm tarihine tamamen yabancı bir iddia. Ama bunu yine de sormak istedim. Sizin yorumunuzu merak ettim ve konuyu daha iyi anlamak istiyorum
Aşağıdaki rivayetin geçtiği olayların erkeğin ikinci eş almak için birinci eşinden izin alması hususunda delil getirilmesine ne cevap verirsiniz?
Bu rivayetleri uzun uzadıya okudum ama bence buna dair bir delil yok bu hadisede bambaşka bir olay yaşanıyor. Lakin olay uzun ben sadece içinden o hadisleri yazayım siz rivayetin geçtiği olayı biliyorsunuzdur.
...
"Amma ba'du (Sözün bundan sonrasına gelince): Şubhesiz ben (kızım Zeyneb'i) Ebu'l-Âs ibn Rabî'a nikâh ettim. O bana söz verdi ve bana karşı verdiği sözde doğru hareket etti. Şubhesiz Fâtıma bendendir parçadır. Muhakkak ki, ben ona fenalık yapılmasını çirkin görürüm. Vallahi Allah Rasûlu'nun kızı, Allah düşmanının kızı ile bir erkeğin yanında bir araya gelmez".
...
(Rasul-u Ekram) Abduşşems oğullarından bir damadından bahsederek onun damatlığını övdü ve çok güzel sena edib;
"Benimle konuştu, bana doğruyu söyledi, bana va'd ettiği sözünü yerine getirdi. Ben ne helâli haram kılarım, ne de haramı helâl. Fakat Allah'a yemin olsun ki Rasulullah (s.a.v.)'in kızıyla Allah'ın düşmanının kızı ebediyyen bir yerde bir araya gelemez."
...
Bu olayda Hazreti Alinin radıyAllahu anh ikinci eş olarak, Ebu Cehlin kızıyla evlenmesine mani oluyor Peygamberimiz sallAllahu aleyhi vesellem
...
Modernizm günümüzde ilk eşten izin alınması gerektiğini iddia ediyor ve bu rivayet delil getirilebiliyor, bu hususta ne dersiniz
Ben rivayetleri konuyla alakasız buldum ve hatta "Ben ne helali haram kılarım ne de haramı helal" hadis-i şerifinin ikinci eş alınmasına normal şartlar altında mani olunamayacağına bunun helal olduğuna ve haram kılınamayacağına (Tahrîm/1 Ayetinde olduğu gibi) delil olduğunu düşünüyorum.
Nitekim başta da dediğim gibi biz İslâmın ilk dönemleri, selef zamanları ve sonraki dönemlerde de böyle bir izin alma uygulaması hiç görmüyoruz ve İslâm tarihine tamamen yabancı bir iddia. Ama bunu yine de sormak istedim. Sizin yorumunuzu merak ettim ve konuyu daha iyi anlamak istiyorum