Video Covid 19 ve Sözde Aşısının Tehlikesi

Sosyal medya aşı sonrası yakınlarını kaybedenlerin haberleriyle dolu ama ülke gündeminde bunlar ön plana çıkmıyor. Aşı olanların önemli bir kısmı olup bitenlerden habersiz oldukları için hiç düşünmeden randevusunu oluşturuyor. Bu insanları bilinçlendirmek için kim çalışacak? Tabi ki bilenler, araştıranlar; şahit olan, hatta bizzat mağdur olanlar. Bu yüzden hangimizin ne kadar tanıdığı varsa hepsine bu tehlike hakkındaki bilgileri ulaştırsınlar; nitekim ister dünyevi, ister uhrevi bir tehlike söz konusu olduğunda bildiklerimizi kendimize saklamak hayrımıza değildir.

Bu arada *forum kurallarına aykırı olduğu için link paylaşamıyorum ama Youtube'da bu videoyu izleyebilirsiniz. Bir bilim insanının dilinden tehlike gayet net açıklanıyor.

(*tesettüre uygun olmama sebebiyle)


Bu arada bu gibi videoların silinme tehlikesine karşı indirebilenler olursa çok iyi olur. (Puslandırarak buraya eklerseler de muhteşem ötesi)

* İnsanlar sadece okumadan imzaladıkları Aşı Onam Formunu bile bir inceleseler... Çalışmaların tamamlanmadığı, öngörülenden farklı etkiler görülebileceği, herşey "özetle" yazılmış. "Özetle"... İnsanlar bir okusa...

"Tarih tekerrürden ibarettir."

Uhti ne desen anlamıyorlar.en yakınlarımıza dahi anlatamıyoruz.insanları siyonist medya ile o kadar korkuttular ki covid bulaştığı zaman “tamam ben kesin öleceğim” zannediyor.dolayısıyla da aşı çok rağbet görüyor.
Hatta adam hastalığı geçirmiş hemde bir sürü kronik hastalığı var ve vücudunda antikor var yinede diyor ki “biz çok ağır geçirdik bir daha bulaşmaması için aşı yaptıracağım”.ben koronayı geçirdikten sonra en az 4-5 aktif korona hastasıyla yan yana oturdum,yemek yedik vs ama bulaşmadı.
Maalesef bizim millet beleş diye mi ölüm korkusu diye mi bilmiyorum ama aşıya hücum ediyor.

Anlattığımız halde anlamazsalar kendi kararları ahi, can kendilerinin. Ben "bunları hiç duymayanların" varlığından ötürü, onlar için endişe ediyorum, çevremde çok var. Sosyal medyada bile, kullanıcı oldukları halde bir sürüler. Çünkü herkesin olağan bir ilgi alanı var: kimisi yemek tarifi, kimisi dekorasyon, kimisi ayet-hadis sayfaları vs takip ediyor ve tüm ilgisi burada. Ve bu mevzuları hiç duymamışlar :/ Bu sebeple İnsragram'da vb yerlerde bunları anlatan varsa etiket olarak #aşı #kovid vb etiket kullanmasın boşyere, çünkü bu etiketler İnstagram'dan zaten engel alıyor; engel almasa bile ilgi alanı değilse bu kişiler bu etiketlerle etkileşim içinde olmazlar ki, dolayısıyla çoğu kimseye ulaşmıyor.

Onun yerine bilhassa #tesettür #çocuktesettürü #kuran #sünnet #çocukeğitimi #sunum #tatlıtarifleri #doğalyaşam vb çok aranan etiketler kullanılsın, böylelikle umarım kendi halinde habersizce sürüklenen kişilere ulaşılır inşaAllah. (İslami tebliğ için de ipucu olsun bunlar)

Bu arada aşı sonrası yakını ölenlerin haberleri gayet etkili, 5-10 tanesini sıra sıra görünce insanda şüphe vs kalmıyor. Özellikle görsel/video olanlar.

Taze haber, az önce bir tanıdığımdan geldi: Adam "hiçbir yere almayacaklar bizi" endişesiyle sırası gelmiş, randevulu ve "ben aşıya gidiyorum" derken, yanındakiler tarafından o an haberdar olunup durdurulmuş. Durumlar anlatılınca vazgeçmiş hemen... (Burda da aşı sonrası ölen duyduk)

Kısaca bunun gibi bir sürü insan var; çoğu kişi -özellikle orta yaş ve üstü- interneti bizler gibi etkin kullanmıyor, dolayısıyla gerekirse doğrudan mesaj atmak en güzeli.

Ummu Aişe' Alıntı:

Sosyal medya aşı sonrası yakınlarını kaybedenlerin haberleriyle dolu ama ülke gündeminde bunlar ön plana çıkmıyor. Aşı olanların önemli bir kısmı olup bitenlerden habersiz oldukları için hiç düşünmeden randevusunu oluşturuyor. Bu insanları bilinçlendirmek için kim çalışacak? Tabi ki bilenler, araştıranlar; şahit olan, hatta bizzat mağdur olanlar. Bu yüzden hangimizin ne kadar tanıdığı varsa hepsine bu tehlike hakkındaki bilgileri ulaştırsınlar; nitekim ister dünyevi, ister uhrevi bir tehlike söz konusu olduğunda bildiklerimizi kendimize saklamak hayrımıza değildir.

Genişletmek için tıkla ...

Benim hicbir sosyal medya hesabim yok. Olurolmaz mi vefat etmisler?

Okuduklarımın önemli bir kısmı 1-2 gün, kimisi ise 2 hafta içindeydi. Sadece 10 dk içinde tepki verenden, yoğun bakım eşliğinde 3 haftaya kadar uzun süreni de mevcut. Aşıların çeşitleri farklı, ek olarak aralarda rastgele vurulan (belki de kişinin durumuna göre seçim ile) plasebo aşı olduğunu da yeni öğrendim (birkaç gündür duyuyordum ama birinden Sinovac'ın kendi sitesinde yer aldığını duyunca, nette baktım. Kendi sitesini bulamadım ama yabancı bir siteden çeviri ile aynı bilgiye ulaştım)

Ayrıca Türkiye Faz 3 çalışması için seçilmiş; biz de Faz 3 çalışması yok diye kızıyorduk, Faz 3 bizzat bizmişiz meğer.

Aşılar hakkında "pardonlar" yavaş yavaş geliyor inşaAllah. Ümit Aktaş da bir videosunda avrupada aşı sonrası ölenlerin ve çeşitli rahatsızlıklar geçirenlerin verilerini sunmuştu.



Ümit Aktaş da aşı olmayacağını bugün tekrar dile getirmiş. Yeşim Salkım, Işın Karaca gibi ünlü isimlerin de tepkilerini görüyorum ara ara yorumlarda. Yani çok kişi karşı ama TV'lere yansımıyor. Bu sesler yükselince en son TV ekranlarından da bir pardon duyarız, ancak bir çokları için "geçmiş olsun" demek dışında bir şey gelmez elden.



Görselin sonundaki instagram notu, yazı veya görsel farketmeksizin aşı, kovid vb kelime algılar algılamaz not olarak otomatik ekleniyor gönderilere. Bu sosyal medya ortamları bu sıvıların reklam merkezi gibi.

Son olarak aşı olanların yakınında bulunanların da çeşitli rahatsızlıklar geçirdiği çok sık karşıma çıkıyor. Bilhassa kadınlarda sık ve ağır geçen regl dönemi (ayda 2 kez ve acillik oluncaya dek şeklinde), çocuklarda burun kanaması tarzı geri dönüşler var. Hangi ülkeydi unuttum, aşı olanları ülkeye mi, uçağa mı almıyormuş, öyle bir yorumlar dönüyor. "Feromon" denilen madde salgılanmasıyla alakalı olabilir deniyordu veya aşıyla yayılan yeni bir virüs mü var bilemedim. Eğer bu iddia da doğruysa (ki çok kişinin yorumunu gördüm) aşı olanlar yüzünden aşı olmayanlar da riskte. (Bir kız gelinlik provası yapılıyorken, yakın zamanda aşı olan terzisi ile yanyana bulunması sonucu bu hallere gelmiş. Dr. Neslihan Gülmez İnstagram hesabında öne çıkanlarda mevcutlar)

Bunlar şimdilik benim açımdan "-miş'li, -muş'lu" iddialar ancak yorum olarak çokça bulunduğu için dikkate alınmasında fayda görüyorum.

Ben cok uzun zamandir tv seyretmiyorum.
Ama acilinca, ister istemez duyuyorum sesini.

Sosyal medyaya gelince; asiyla ilgili annemlere haberler geliyor. Ama bu ulkedeki bu vakalardan haberimiz yoktu vallahi.

Babam asi oldu ancak annem korkup olmadi. Ben de olmayi dusunmuyorum. Zaten yukarda yayinladiginiz o kabul edilen maddeler ne o oyle.. Resmen olum fermani gibi..

Benim tek cozemedigim; bizim tepemizdekiler neden boyle birseyin icinde?

asliaral' Alıntı:

Benim tek cozemedigim; bizim tepemizdekiler neden boyle birseyin icinde?

Genişletmek için tıkla ...

Belki tehlikenin farkında değiller, belki de aşı onam formunu okuyacağımızı düşündükleri için "nasılsa insanlar bile bile olmaz" diyerek bize güveniyorlar. Doğrusu haklılar )

Sehirdisi yasaklari da beni ilgilendirmedi ancak herkes (en son cocuklar da) asi olduktan sonra, kalanlari da zorla yapmak icin, sehirici ulasima engel koyarlarsa, o zaman ne yapabiliriz diye dusunuyorum.

asliaral' Alıntı:

Sehirdisi yasaklari da beni ilgilendirmedi ancak herkes (en son cocuklar da) asi olduktan sonra, kalanlari da zorla yapmak icin, sehirici ulasima engel koyarlarsa, o zaman ne yapabiliriz diye dusunuyorum.

Genişletmek için tıkla ...

Doğrusu insanlardan bu zararları bilenlerin sayısı çoğalır ve tepki artarsa, daha fazla ilerlemeden "pardon" diyerek bu aşıları da ortadan kaldıracaklarını düşünüyorum. Bu yüzden herkesin instagram, twitter vs yerlerde bu bilgilendirme işinden kendine düşen payı acil yerine getirmesini öneriyorum. Ben alışık olduğum için İnstagram'ı seçtim ve 3-5 gündür aktifim; birkaç gönderim ve öne çıkanlarım var ve buna rağmen kendi rehberimden 5 kat kişiye şimdiden ulaştım. Herkes bunu yapsa, silsile halinde neredeyse duymayan kalmaz. Etiket olarak yemek tarifleri, elişi modelleri, giyim vs kadınların yegane uğraşı. Bu etiketler kullanılırsa yayılma daha kolay olur ve ayrıca bir kadını bilgilendirmek, bir aileyi ve ekstra akraba, konu komşusunu bilgilendirmek anlamına da geliyor. (Erkekler bu konuda kadınlar kadar aktif değiller doğrusu, bu yüzden kadınları hedef alacak etiketler bence oldukça mantıklı gibi...)

Son olarak profile tek başına yeterli ve ikna edici bir video linki eklenir, gerekli paylaşımlar sayfada bulundurulursa, kalan kısmı zahmet gerektirmeyecek tarzda. "Profilimdeki videoyu mutlaka izleyin" diyerek ilgi çekici birkaç satır kafi inşaAllah. Büyük sayfaların en son gönderilerine ilk yorum yapanlardan olmak da, hesabınızı insanlara tanıtmanın en kestirme yollarından. (Yalnız kopyala-yapıştır olayını çok kullanmamak gerek, birkaç gün yazma yasağı veriyorlar yoksa.)

Yani kısaca, en kısa sürede hızlı çoğalmak adına bu yöntem bence şart. Medya sesimizi duyana kadar, kısaca bizler medya olacağız inşaAllah.

Aşılarda kullanılan mRNA teknolojisinin mucidi: Hükümet riskler konusunda şeffaf değil
11:07 25.06.2021(Güncellendi 11:11 25.06.2021)

Aşılarda kullanılan mRNA teknolojisinin mucidi Dr. Robert Malone, hükümetin mRNA tekenolojisiyle üretilen aşılar konusunda şeffaf davranmadığını söyledi ve "İnsanların aşıları kabul edip etmemeye karar verme hakkı olduğunu düşünüyorum" dedi.
Koronavirüs aşısında kullanılan mRNA teknolojisini icat eden Dr. Robert Malone, Çarşamba gecesi Fox TV'de Tucker Carlson'a yaptığı açıklamada, 18 yaşın altındaki kişilerle virüse yakalanmış kişilerin bu aşıları kullanmaması gerektiğini söyledi.
"Hükümet riskler konusunda şeffaf değil" diyen Malone, 18-22 yaş aralığındaki insanlara atıfta bulunarak, "Faydaların risklerden daha ağır bastığını düşünmüyorum, ama ne yazık ki risk-fayda analizi yapılmıyor. Riskler olduğunu biliyorum ancak endişem verilere erişimin olmaması. Dolayısıyla, insanların aşıları kabul edip etmemeye karar verme hakkı olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

© AFP 2021 /
ABD: Aşı yaptıran 30 yaş ve altındakilerde görülen kalp iltihaplanması ile aşı arasında bağ olabilir

Moderna ile Pfizer mRNA teknolojisini kullanırken, Johnson & Johnson ise geleneksel yöntemleri kullanıyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) de, çoğunlukla ikinci doz Kovid-19 aşısını yaptırdıktan sonra 30 yaş ve altı yetişkinlerde görülen kalp iltihabı rahatsızlığı ile aşı arasında 'muhtemel bir ilişki' olabileceği yönünde bilgilendirmede bulunmuştu.

Konvansiyonel aşılar virüsün zayıflamış formları kullanılarak üretilirken, mRNA aşısı ise virüsün genetik kodunu kullanıyor.
Malone da, 1987 ve 1988'de Salk Enstitüsü'nde fare ve kurbağalar üzerinde yaptığı deneylerde 'in-vitro RNA transfeksiyonu' çalışmalarına öncülük etti.
Yeni bulaşıcı hastalık salgınlarına hızlı bir çözüm sunduğu için tercih edilse de, Malone, hükümetin bunu destekleyecek araştırmalar olmadan bu aşıları 12 yaşın üzerindeki herkese önerdiğini söyledi.

'Genç yetişkinler aşı olmaya zorlanıyor çünkü Fauci bunu söyledi'

Programın sunucusu Carlson da, programda yaptığı açıklamada "Hayatlarının baharında genç yetişkinler aşı olmaya zorlanıyor çünkü Tony Fauci bunu söyledi" dedi ve Malone'un uzmanlığı göz önüne alındığında 'konuşma hakkı olduğunu' belirtti.

Evrimsel biyolog olan Bret Weinstein ve ABD'li girişimci Steve Kirsh'in yer aldığı bir podcast'te konuk konuşmacı olan Malone'un ifadeleri ise, koronavirüs aşısı hakkında 'yanıltıcı bilgi paylaşımı' olarak etiketlendiği için YouTube'dan kaldırılmıştı.


Podcast sırasında Malone, koronavirüs aşısında kullanılan spike proteinin sağlık riski oluşturduğunu iddia ederek aylar önce ABD Gıda ve İlaç İdaresi'ne 'el yazmaları gönderdiğini' de açıkladı.
Koronavirüs aşıları konusunda yapılan araştırmalarda ise, aşılanmış kişilerin koronavirüse yakalanma riskinin beş kat daha az olduğunu gösteriyor. Ancak çalışma, koronavirüs testi pozitif çıkan ancak hiçbir semptom göstermeyen kişileri içermediğinden, aşının virüsü doğrudan engelleyebildiğine dair bir kanıt bulunmuyor.
ABD Bağışıklama Uygulamaları Danışma Komitesi (ACIP) ise, kalp rahatsızlığı ile mRNA aşıları arasında bir bağlantı olasılığını değerlendirmek için bu hafta toplanacak.

Erkeklerin kalp iltihabı ihtimali daha yüksek

Elde edilen verilere göre, kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırılan 309 hastanın 295'i taburcu edildi ve yüzde 79'u iyileşti.
Hastaların İkisi yoğun bakımda olmak üzere 9 hasta halen hastanede tedavi görüyor.
Öte yandan, erkeklerin kadınlara göre ikinci bir doz aldıktan sonra kalp iltihabı bildirme olasılığı çok daha yüksek.

mRNA aşılarının yararlarını, ergenler ve genç yetişkinler için kalp rahatsızlığından kaynaklanan potansiyel riske karşı tartışacağını bildiren ACIP'in, aşıların kullanımına ilişkin herhangi bir karar verme yetkisi bulunmasa da, aşıların risk-fayda analizine ilişkin bir güncelleme yayınlaması bekleniyor.

CDC de, bu ayın başında konuyla ilgili araştırmalarını sürdürdüğünü ve aşılar ile kalp sorunu arasında nedensel bir ilişkinin bulunup bulunmadığını doğrulamadığını söyledi.

Vakaların yarısı 12-24 yaş aralığında

Ancak ACIP, ikinci doz mRNA aşılarından sonra, beklenenden daha fazla sayıda genç erkeğin kalp iltihabı yaşadığını ve vakaların yarısından fazlasının 12 ila 24 yaş arasındaki kişilerde rapor edildiğini söyledi.

Pfizer'den açıklama

Aşısı 12 yaşındaki kişilerde kullanılmasına izin verilen Pfizer da, toplum genelinde normalde beklenenden daha yüksek bir kalp iltihabı oranı gözlemlemediğini açıklamıştı.

tr.sputniknews.com

***

Herşey bittiğinde bir "pardon"larını daha alırız artık, şimdilik böyle gidiyor.

mRNA Aşılarının Minik Sırrı – Vaksinologdan Büyük İfşa
Anasayfa, Aşı, Dünya Gündemi, Dünyadan Uzmanlar, Haberler, video

“Büyük hata yaptık. Diken proteininden şahane hedef antijen olur diye düşündük ama bunun aslen bir toksin olduğunu, patojenik (hastalık yapıcı) bir protein olduğunu bilmiyorduk. İnsanlara aşıyla toksin veriyoruz, bunların bir kısmı kan dolaşımına giriyor ve başta kalp-damar sistemi olmak üzere bedende hasara yol açıyor.” – Byram Bridle

Canadian Covid Care Alliance

Independent, science-based evidence to empower Canadians Contact Us Our alliance of independent Canadian doctors, scientists and health care practitioners is committed to providing top-quality and balanced evidence-based information to the Canadian public about COVID-19 so that hospitalizations...

www.canadiancovidcarealliance.org

Genişletmek için tıkla ...

• Kanadalı immünolog Byram Bridle, işi aşı geliştirmek, özellikle de “virüs aşısı”. Pfizer’ın Japon idari makamlarına teslim ettiği ancak gizlilik ibaresi nedeniyle kimsenin erişim sağlayamadığı ‘aşının ‘biyodağılımı’ ile ilgili çalışma sonuçlarının yer aldığı rapora resmi taleple ulaşıyor. Ve ortaya Cv-19 aşılarıyla ilgili problemler saçılıyor. Bunu bir radyo programında ifade eder etmez de yoğun saldırılar başlıyor. Kariyerine bitti gözüyle bakılıyor.
  
  
• Aşı üreticisi şirketlerin yola çıkış varsayımı, aşıdaki mRNA’nın çokça vurulduğu yerde (omuz kasları) kalacağı, vücut geneline dağılmayacağı yönünde. Pfizer’ın kendi verileri ise hem mRNA’nın hem de bunun sayesinde üretilen “diken proteini”nin saatler içerisinde vücuda dağılıverdiğini gösteriyor.
  
  
• “Diken proteini” doku ve organlarda birikmeye başlıyor. Biriktiği organların başında dalak, kemik iliği, karaciğer, adrenal bezler ve “oldukça yüksek konsantrasyonlarda” da yumurtalık geliyor. Doç.Dr. Bridle soruyor: “Bu aşılar çocuklara vurulmaya başlandığı takdirde bir kısmını kısırlaştırmış olacak mıyız?”
  
  
• “Diken proteini neredeyse tek başına bu hastalıktaki kalp ve damar sistemi hasarından sorumlu kısmı virüsün. Tutar saflaştırılmış diken proteinini deney hayvanlarının kanına enjekte ederseniz kalp-damar sisteminde oluşmadık hasar bırakmadığını görürsünüz. Üstüne, kan-beyin bariyerini geçerek beyinde de hasar bırakır.” – Vaksinolog Byram Bridle
  
  
• Kanda dolaşıma girdiği andan itibaren diken proteini kan pulcuğu reseptörlerine ve kan damarları çeperindeki hücre reseptörlerine bağlanıyor. Bu olduğunda kan pulcukları öbeklenerek kan pıhtısı oluşumuna gidebilir veya anormal kanamalar görülebilir.
  
  
• Kanada’dan hakemli dergide yayımlanmış çalışmada, yine bir mRNA aşısı olan Moderna vurulmuş 13 genç sağlık çalışanı takibe alınıyor ve 11’inin kanında diken proteini bulunuyor.
  
  
• Byram Bridle: “Diken proteininin patojenik bir protein olduğu çoktandır bilinen bir şey. Toksindir bu protein ve vücutta dolaşıma girerse hasar bırakır. Ve şimdi elimizde, omuzdaki kas dokusuna bu proteini yapsın diye zerk edilen aşıların hem kendisinin hem de ürettirdiği diken proteinlerinin kan dolaşımına girdiğine dair kesin kanıt var.”
  
  
• Aşı gebelere ve emziren kadınlara vurulurken ne güzel, annenin ürettiği hazır antikorlar da bebeğe aktarılmış, bu sayede bebek pasif bağışıklık kazanmış olacak denmişti. Fakat ortaya çıktı ki antikor filan değil, anne sütünden bizzat aşı içeriği bebeğe geçiyormuş! Sütle birlikte aşı vektörünün kendisi bebeğe aktarılmış oluyor. Bu da diken proteininin bebekte dolaşıma girmesi demek. Kanda ne var ne yok tüm proteinler konsantre halde anne sütüne gidiyor çünkü! Ve ABD’deki VAERS (aşı yan etki bildirim sistemi) programına bakıldığında da anne sütü emen bebeklerde mide-bağırsak kanamaları görüldüğüne dair raporları buluyor Byram Bridle.
  
  
• Byram Bridle’a göre bu durumda sorunlu alanlar şunlar:
  
  a) Kan bağışı. Patojen diken proteinlerinin kan nakli bekleyen, sağlık durumu nazik hastalara aktarılmaması gerekiyor.
  b) Anne sütü alan bebekler risk altında
  c) Orijinal “virüs”le enfeskiyonun hiçbir şekilde sağlık için risk oluşturmadığı gruplara (bütün çocuklar!) bu aşı uygulandığı takdirde sadece risk/zarar meydana gelmiş olacağından sakıncalı.
  d) Kadınlarda yumurtalıkta anormal diken proteini birikimi nedeniyle kısırlık sorunu olabilir

Türkçe alt yazılı video için link...
***

Bir "Pardon" daha... Bunlar çoğalarak devam edecektir tabi, ta ki bitene kadar.

Yağmur İbic sayfasında hikayede paylaşıldı bu. Ona gelen soruya cevap:

Ummu Aişe' Alıntı:

Yağmur İbic sayfasında hikayede paylaşıldı bu. Ona gelen soruya cevap:

Ekli dosyayı görüntüle 27497

Genişletmek için tıkla ...

Abla... cidden mi? Tedbirli olmanız açısından söylüyorum benim de çevremde aşı olan kişiler var onlarla yakınlık kurdum ve daha önce hiç olmayan sıkıntılarım çıktı sanırım kalple ilgili olabilir(ALLAHu a'lem) İnşaALLAH daha da kötüye gitmez ALLAH(C.C.) şifamı verir hastaneye gitmeyi de düşünmüyorum bunlardan sonra...

Rabbim şifanızı versin kardeşim, çok dua edin, çok dua edin... Tedavisi nedir, nasıldır bilmiyorum şu an, C vitamini, D vitamini, aşı detoksu, hacamat, udi hindi yağı vs temel olarak gerekiyor deniliyor ama yeterli de görülmüyor. Bu konuyu acil ve ciddi şekilde irdelememiz lazım.

Bu arada şu mesajı yazıyordum, siz önce yazdınız ama onu da atayım:

Ummu Aişe' Alıntı:

Yağmur İbic sayfasında hikayede paylaşıldı bu. Ona gelen soruya cevap:

Ekli dosyayı görüntüle 27497

Genişletmek için tıkla ...

İnsan ister istemez korkuyor ancak kaderin önünde hiçbir şey yoktur bilirsiniz. Önlemimizi alıp, duamızı yapacağız ve bu günlerin geçmesini bekleyeceğiz inşaAllah. Gücümüzün üzerinde olan bu durum için "İsmiyle yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah'ın adıyla; O her şeyi işiten ve bilendir" duasını ve diğer korunma dualarınızı aksatmayın inşaAllah.

Yine Yağmur İbiç'ten:

13 Yaşındaki Genç Covid Aşısından Sonra Kalp Yetmezliğinden Öldü

Amerikalı Doktor Covid Aşısından Sonra Beyin Kanamasından Öldü

Yeni olmuş bunlar, bir de aşıdan sonra adet düzensizliği yaşayan kadınlar da oluyormuş ama videoyu sansürleyemediğim için koyamıyorum, onun dışında aşıdan sonra manyetikleşenlerin sayısı da çok fazla.

Esselamu Âleykum we Rahmatullâhi we Berekâtuh...