Derdim şu onu araştırıyorum,özet ile şöyle anlatıyım..
Hanefi mezhebi anadoluda okutulan ekseri mezhep ve kaynaklar olduğundan bende bunları öğrenip okudum,ama okuduğumla hiçbir zaman yetinmedim.okumalarım bende hadislere karşı muhabbetimi artırdı ve ehli hadisin usulünü daha çok sevdim.Elime geçen son kitaplardan ibni kayyimin taklid risalesiyle ihtilaflara,hakkı bulmaya olan bakış açım değişti.Netice itibariyle Hakkın 1 olduğuna inanıyor.4 mezhebin "Hak" olarak isimlendirilmesini yanlış buluyor.Bunları Haka ulaşmak için çaba göstermiş bazılarının bazı konularda isabet ettiğini bazılarının isabet edemediğini,dolayısıyla isabet eden görüşle Herkesin amel etmesi gerektiğini,İsabet edemeyenin görüşüyle ameli terk etmenin gerektiğini,Bununla amel etmeye devam etmeyi taassuba,bu taassubunda kişinin batıla götüreceği görüşündeyim.Nitekim ümmetin ihtilafı rahmet değil,Allahın GAZABInı gerektirecek bir fiildir.İhtilaf denilen mevzuların arasında araştırmayla nihaii tercihin belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum.Bu konudaki karar verirkende insanlar kendi görüşlerini doğru adlandırabilmek için o görüşe gidecek yolları usulleri hak olarak isimlendiriyor.kendi aleyhlerindeki delilleri kendi çizdikleri usul kaidelerince iptal ediyorlar.
İbni kayyimin ehli hadis ile felancaların görüşleri hakkında detaylı liste ayarlamış,peygamber böyle derken ,şu mezhebin müntesipleri böyle diyor diyerek peygamberin görüşünü sırtları arkasına attıklarına örnek vermiş.
Bu konudaki en güçlü delilde cuma namazı öncesi tahiyyatul mescid namazı konusunda.
Ben ortada sarih açık net herkesin anlayabileceği namaz kılın hadisi var iken, namaz kılmayı ilgilendirmeyen sadece konuşmakla ilgili hadisi alarak kütübi sittedeki namaz kılın hadisini iptal etmeyi imam nevevinin'de dediği gibi BATIL buluyorum.Namaz kılın konusundaki tevilinde tahrifata dönüştüğüne inanıyorum.
Başka bir örnek daha vermekte gerekirse.
Buharide peygamberin; yahudi birinin, müslüman kadına işkence etmesi sonucu başının taşla ezdirerek öldürmesi hadisi mevcut iken, ortada hem fiil hem söz var iken, hanefi mezhebinin kısas yalnız kılıç ile olur diyerek , size verilen zararın misliyle karşılık verin mealindeki ayet ve hadisler ortadayken böyle bir hükmün batıl olduğunu düşünüyorum.Buna batıl dememin nedeni de ,Kendi reylerine uymayan hak bir amele batıl demelerinden ötürü.Hanefilere sormak gerek kısas yalnız kılıç ile olursa ,birisinin yüzüne kezzap atarak yakan kişiye kısas olarak bunun cezasını nasıl kılıç ile vereceksin.Birinin kaba etlerine balyoz ile vurarak orayı koparmadan,kırmadan sadece Morarmasına neden olan birinin ,kısasını nasıl kılıç ile yapacaksın.Hanefilerin kendileri çizdikleri usul kaidelerince bir meselede nesh-mensuh olabilmesi için ikisinin cem edilemiyor olması gerekir , hükmü kaldıran hükmü kaldırılandan daha güçlü hüküm olması gerekir ve hükmü kaldıran hükmü kaldırılandan daha sonra gerçekleşmiş olması gerekir diyorlar.
Buharide taşla öldürme hadisiyle ibni macedeki kısas kılıçla olur hadisini cem edebiliyoruz
buharideki taşla öldürme hadisi ibni macedeki hadise göre daha kuvvetli
buharideki taşla öldürme hadisi ve ibni macedeki hadise göre tarih olarak öncelik sonralık bilgim yok.
Kendi koydukları usule göre ZIT fetva verenler.
Araştırma sonrası Hak görüş budur ,bunu alıyorum diyenleri ,(Niyetimiz delillere dayanmakta ise de )
Onlar bizi 4 mezhepten kolayınıza geleni almakla itham etmekte "Telfik" ile suçlamaktalar.Telfik nedir bilmedikleri halde.