Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Dâr'ul İslam'da İkâmet Eden Kâfirlerin Durumu ?

N Çevrimdışı

Necmettin

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Es-Selamu aleykum we Rahmetullah.İleride birgün islam bu topraklara hakim olursa islamın bu topraklarda yaşayan asli müşriklerle (ateistler vs.) alakalı vereceği (inşaallah) hükmü nedir...Mekke fetholunduğunda oradaki tüm müşriklerin müslüman olduğu tarih kitaplarında geçiyor.Bu şirkin tanınmamasından dolayı söylenmiş bir söz mü, yoksa gerçek bir realite mi?..Realiteyse eğer bu, islam devletinde kimin müslüman olup olmadığını devletin bilmesi gerekir anlamına mı geliyor.Bir de o zamanki mekke müşriklerine yapılan muameleyle şu anki müşriklere yapılacak muamele arasında 'dar' ayrımından kaynaklanan bir fark var mı?..Tüm bunlar ışığında '...dinde zorlama yoktur' ayetini nasıl anlamalıyız.Soru içinde soru.Eğer yeterli vaktiniz yoksa bu konuyla alakalı şumullü bir kaynak eser tavsiyesi de olabilir.Selametle...
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Aleykum selam we rahmetullahi we berakatuhu kardeşim ;

Rasulullah peygamberlik görevi ile görevlendirilişinden itibaren on yıl boyunca savaşsız ve haraçsız, sadece uyarma yöntemi ile davet etti insanları.
Bu dönem içerisinde kendisine karşı yapılanlara sabretmesi, görmezlikten gelmesi, aldırış etmemesi emredildi.
Daha sonra hicret etmesine ve düşmanları ile savaşmasına musaade edildi.
Ardından kendisi ile savaşanlarla savaşması ,
bir köşeye çekilip savaşmayanlara dokunmaması;
en son olarak “din” tamamen Allah’a has kılınıncaya dek muşriklerle savaşması buyuruldu.

“Berae” (Tevbe) suresi indirilince şu konular hakkındaki hükümler top yekün olarak indirilmişti. Peygamber kitap ehlinden düşmanlık edenlerle, cizye (haraç) verinceye ya da İslam’a girinceye dek savaşmakla görevlendirildi. Ayrıca bu süre zarfında kafir ve munafıklarla cihad etmesi, onlara katı davranmaması; kafirlerle kılıç, süngü vb. silahlarla savaşması; münafıklarla ise farklı biçimde mücadele etmesi, lisan ve delil ile onları iknaya çalışması; bunların yanı sıra kafir ve muşriklerle sureti katiyede dostluk andlaşmaları yapmaması, bu tür sözleşme taleblerini geri çevirmesi emredilmişti.

“Berae” suresinin indirilmesi ile kafirlerin, Rasulullah’la olan ilişki biçimlerine göre üç kısma ayrılmaları kesinlik kazandı:

  1. Rasulullah’la savaş halinde olanlar,
  2. Rasulullah’la andlaşma yapanlar ve,
  3. Zımmiler
Daha sonra kendileri ile barış andlaşması imzalananlar İslam’a girince geriye iki grup kaldı:
Rasulullah ile savaşanlar ve zımmiler.

Rasulullah’ın munafıklarla olan ilişkilerine gelince,
Rasullullah, munafıkların görünüşteki hareket ve davranışlarını, sözlerini kabul etmesi, görünmeyen taraflarını (iç alemlerini) Allah’a bırakması onlarla mucadele ederken ikna metodunu, yani bilgi ve delilleri, onlara karşı kullanması, onlara sert davranmaması, onlardan yüz çevirmemesi, ruhların derinliklerine etki edebilecek açık sözlerle İslam’ı onlara tebliğ etmesi emrediliyordu.
Buna karşılık ölenlerinin namazını kılmak veya kıldırmaktan, defin sırasında kabirlerinin başında bulunmaktan da nehyediliyordu. Ayrıca onlar için bağışlanma dilese dahi Allah’ın onları bağışlamayacağı kendisine bildirilmişti.
İşte Allah Elçisi’nin kafir ve munafık düşmanları ile olan ilişkileri ve bu ilişkiler sırasında izlediği yöntem tamamen böyle idi.”

(Seyyid Kutub, Yoldaki İşaretler, 'İslam'da Cihad)
 
Üst Ana Sayfa Alt