A
Çevrimdışı
Daru'n-Nedve'de Tartışma ve Peygamberin Öldürülmesine Karar Verilmesi
Toplantıya katılacaklar tamamlandıktan sonra teklifler ve çareler arz edilmeye başlandı. Tartışma uzun sürdü. Ebu'l-Esved: "Onu aramızdan çıkaralım ve memleketimizden sürelim. Nereye gideceği ne ve nerede yerleşeceği ne aldırmayalım. Böylece durumumuzu düzeltmiş, eski halimize dönmüş oluruz" dedi.
Necid'li ihtiyar: "Hayır, vallahi! Bu sizin görüşünüz olamaz. Onun sözünün güzelliğini, konuşmasının tatlılığını, getirdiği kelam ile insanların kalplerine hakim oluşunu görmüyor musunuz? Vallahi, bunu yaparsanız o, Araplardan bir kabileye gider o kabile kendisine tabi olduktan sonra da üstünüze yürür, sizi kendi yurdumuzda yenilgiye uğratır ve size dilediğini yapar. Onun hakkında başka bir görüş ileri sürün." dedi.
Ebu'l-Bahteri: "Onu bir eve hapsedin. Kapıyı da üzerine kapatın. Sonra da ondan önce gelip geçen onun benzeri Züheyr ve Nabiga gibi şairlerin başına gelen ölüm ona gelip çatıncaya kadar bekleyin. Onların başına gelenler onun da başına gelsin." dedi.
Necid'li ihtiyar: "Hayır, vallahi Bu sizin görüşünüz olamaz. Vallahi, dediğiniz gibi, onu hapsederseniz onun vaziyeti kapattığınız kapının ardından arkadaşlarına malum olacaktır. Onlar da sizin üzerinize saldırabilir, onu ellerinizden kurtarabilirler. Sonra da sayıları artıp da sizi yenilgiye uğratabilirler. Hayır, bu sizin görüşünüz olamaz. Başka bir şey düşünün." dedi.
Parlamento bu iki teklifi reddedince, azılı bir kafirin teklifi gündeme geldi. Bütün temsilcilerin uygun gördükleri bu teklifi Mekke müşriklerinin elebaşı Ebu Cehil (Amr b. Hişam) ileri sürmüştü.
Ebu Cehil: "Vallahi, sizin henüz düşünmediğiniz bir görüşüm var." dedi. Temsilciler: "Peki, nedir görüşün ya Ebe'l-Hakem?" dediler.
Ebu Cehil: "Her kabileden kahraman, soylu ve münasip bir delikanlı alalım. Sonra bunlardan her gence keskin birer kılıç verelim. Bu kılıçları kuşansınlar ve ona hep birlikte hücum etsinler. Böylece ondan kurtulalım. Çünkü böyle yaparlarsa kanı bütün kabilelere dağılır. Abdimenafoğulları da bütün kabilelerle savaşı göze alamazlar. Sonuçta bizden diyet almaya razı olurlar. Bizde onun için Abdimenafoğullarına diyet veririz." dedi.
Necid'li ihtiyar: "İşte bu adamın söylediği söz en güzel sözdür. Bundan başka bir görüş de doğru değildir." dedi."
Mekke parlamentosu Daru'n-Nedve bu çirkin teklifi oy birliğiyle kabul etti. Kabile temsilcileri evlerine dönüp derhal bu kararı uygulamak için harekete geçtiler.
Safiyyurrahman Mubarek furi
Toplantıya katılacaklar tamamlandıktan sonra teklifler ve çareler arz edilmeye başlandı. Tartışma uzun sürdü. Ebu'l-Esved: "Onu aramızdan çıkaralım ve memleketimizden sürelim. Nereye gideceği ne ve nerede yerleşeceği ne aldırmayalım. Böylece durumumuzu düzeltmiş, eski halimize dönmüş oluruz" dedi.
Necid'li ihtiyar: "Hayır, vallahi! Bu sizin görüşünüz olamaz. Onun sözünün güzelliğini, konuşmasının tatlılığını, getirdiği kelam ile insanların kalplerine hakim oluşunu görmüyor musunuz? Vallahi, bunu yaparsanız o, Araplardan bir kabileye gider o kabile kendisine tabi olduktan sonra da üstünüze yürür, sizi kendi yurdumuzda yenilgiye uğratır ve size dilediğini yapar. Onun hakkında başka bir görüş ileri sürün." dedi.
Ebu'l-Bahteri: "Onu bir eve hapsedin. Kapıyı da üzerine kapatın. Sonra da ondan önce gelip geçen onun benzeri Züheyr ve Nabiga gibi şairlerin başına gelen ölüm ona gelip çatıncaya kadar bekleyin. Onların başına gelenler onun da başına gelsin." dedi.
Necid'li ihtiyar: "Hayır, vallahi Bu sizin görüşünüz olamaz. Vallahi, dediğiniz gibi, onu hapsederseniz onun vaziyeti kapattığınız kapının ardından arkadaşlarına malum olacaktır. Onlar da sizin üzerinize saldırabilir, onu ellerinizden kurtarabilirler. Sonra da sayıları artıp da sizi yenilgiye uğratabilirler. Hayır, bu sizin görüşünüz olamaz. Başka bir şey düşünün." dedi.
Parlamento bu iki teklifi reddedince, azılı bir kafirin teklifi gündeme geldi. Bütün temsilcilerin uygun gördükleri bu teklifi Mekke müşriklerinin elebaşı Ebu Cehil (Amr b. Hişam) ileri sürmüştü.
Ebu Cehil: "Vallahi, sizin henüz düşünmediğiniz bir görüşüm var." dedi. Temsilciler: "Peki, nedir görüşün ya Ebe'l-Hakem?" dediler.
Ebu Cehil: "Her kabileden kahraman, soylu ve münasip bir delikanlı alalım. Sonra bunlardan her gence keskin birer kılıç verelim. Bu kılıçları kuşansınlar ve ona hep birlikte hücum etsinler. Böylece ondan kurtulalım. Çünkü böyle yaparlarsa kanı bütün kabilelere dağılır. Abdimenafoğulları da bütün kabilelerle savaşı göze alamazlar. Sonuçta bizden diyet almaya razı olurlar. Bizde onun için Abdimenafoğullarına diyet veririz." dedi.
Necid'li ihtiyar: "İşte bu adamın söylediği söz en güzel sözdür. Bundan başka bir görüş de doğru değildir." dedi."
Mekke parlamentosu Daru'n-Nedve bu çirkin teklifi oy birliğiyle kabul etti. Kabile temsilcileri evlerine dönüp derhal bu kararı uygulamak için harekete geçtiler.
Safiyyurrahman Mubarek furi