Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Davetçinin Kültürel Yapısı Ve Mevkisi

Muddessir Çevrimdışı

Muddessir

الحمد الله
Moderatör
" Bunlar Kuranı düşünmezler mi? Yoksa kalpleri mi kilitlidir?" ( Muhammed /24)

Evet. Kalplerin kilitleri vardır ve davetcinin görevi bu kilitlerin anahtarlarina sahip olmak ve davetine icabet edilmesini saglamak için kalplere nereden girecegini bilmektir.

Davetcinin islam ahlakiyla ahlaklanmasi onun topluma etki etmesinde cok büyük fonksiyon taşıdığı gibi kültürel yapısı da en az ahlaki degerler kadar önem arz eder. Sözünü ettigimiz kültür, toplumun sosyal ve psikolojik yapısı, ihtiyaçları, eğilimleri, meşrep ve duygularini iceren kültürdur. Bu kültür insanlarin kalplerini açan anahtar niteligindedir.

Davetcinin sosyal mevkisi insanlar tarafindan sözü dinlenilen bir kişi olmasini sağlar. Yaşama amaclarini esya üzerine kuran günümüz topluarinda onların ihtiyaclarini istememek ve onların elindeki mallara göz dikmemek Islam davetcisind saygınlik kazandirir. Resurullah as. Şu hadisiyle bizleri buna yöneltmistir.

" Dünyaya rağbet etme ki Allah seni sevsin. Insanlarin elinde olana rağbet etme ki insanlar seni sevsin. (Ibn mace) "

Eger sosyal mevki insanlarla devamli bir ilişki halinde olmayı gerektiriyorsa, insanlar uzerinde daha etkili olunabilir. Çünkü iliskiler gayet tabii bir cerceve içerisinde devam edecek ve davetcinin insanlarla ilişkiye geçebilmesi için sebebler icad etmesine gerek kalmayacaktir. Mesela bir ogretmen veya tacirin sınırlı cerceveler içerisinde mahsur bırakılmış bir memurdan çok daha fazla etkili olabilme imkanı vardır.

Bu konuda zamaninin kişiler üzerinde en cok tesir bırakan davetcisi olan kişisel özellikleri ve davet açisindan topluma olan etkisiyle Ebu Bekiri örnek getirebiliriz.

- Ahlakı: kavmi içerisinde sevilen, mutevazi, halim selim bir insandi.

- Kültürü: kureysin en iyilerindendi. Iyi ve kötü yönleriyle kureysi en iyi bilen biriydi.

- Sosyal mevkii ve işi: ilim ve ticaret sahibi olup toplumda konusmayi cok iyi bilen söz sahibi bir kisi oldugundan kavminin ileri gelenleri çoğu işlerinde kendisine danışırlardi.

Burada bilmemiz gereken diger bir şeyde Ebu Bekirin haseb ve neseb itibariyle kureysin en zayiflarindan olmasiydi. Ebubekir (ra) hilafet makamina geldiği zaman " Nasıl olurda bu iş kureysten en zelil birine geçiyor" denilmistir. Ebu sufyana ait olan bu söz, hz. Ebubekir im haseb ve neseb itibariyle kureysin en zayıflarindan olduguna işarettir. Fakat haseb ve neseb yönünden zayıf olmasi kavminin içinde belirgin bir yer edinmesine engel olmamışti. Bunun sebebi de hz. Ebubekir in yüksek ahlakı ve kişisel yapısini oluşturan degerleridir.

Günümuzde de ayni neticeye ulaşabilmemiz icin her davetcide bu ahlak ve degerlerin bulunmasina gayret göstermeliyiz.
 
Üst Ana Sayfa Alt