Afgan Mücahidlerinin Afganistan'da ki en büyük Anglo-Amerikan askeri üssü Şorab'a (NATO yetkilileri Camp Bastion diyor) düzenledikleri etkin ve emsali görülmemiş cesarette saldırı esnasında 11 Harier saldırı uçağı ve askeri helikopterleri yok ettiğini 80'nin üzerinde Amerikan ve İngiliz işgalcinin öldürüldüğü ve yaralandığı bildirilmişti.
2012-10-01
Yakıt deposu ve bir kaç tane havacılık hangarı havaya uçuruldu.
Bariz başarıya ve NATO işgalcilerinin ciddi kayıplarına rağmen (özellikle uçak kayıpları) kendisinin ifade özgürlüğünün ve tarafsız haberlerin öncüleri olduğunu düşünen Batı basını sessiz kalmaya ve Amerikan hükümeti ve müttefikleri için olumsuz gerçekleri tamamen gizlemeye çalıştı.
Bu arka plana karşı Amerikan muhalif gazetesi The American Thinker NATO işgalcilerinin Afganistan'daki en sağlam kalesi olan Şorab üssüne sadece 20 AİE Mücahidinin saldırısı sonucunda gerçekte neler olduğunu bildirdi.
KC, bu haberi bazı kesintiler yaparak yayınlar.
- "Obama yanlısı ana akım basını pek fark etmemiş olsa da Barack H. Obama liderliği altında Amerikan Deniz Piyadeleri Vietnam'dan bu yana en kötü hava filosu kaybını yaşadı. Ödüllü VMA-211 hava filosu İkinci Dünya Savaşı Wake Island savunmasında yediği darbeden beri bu derece büyük darbe yememişti.
Bu olay Afganistan'ın güneyinde Lashkar Gah şehri kuzey batısında 14 Eylül günü oldu. İki düzineden az Taliban savaşçısı burada ki Amerika Birleşik Devletleri Askeri Üssü (USMC) Camp Bastion'a saldırdı, VMA-211 hava filosu komutanı Yarbay Christopher Raible'yi öldürdü ve onun komutası altında üste konuşlu bulunan 8 adet Harier AV-8B saldırı uçağını imha etti ya da kalıcı olarak kullanılmaz hale getirdi. Bu uçakların yeri on yıllık bir üretim dışında asla doldurulamaz.
Dumanlar dağıldığında USMC tarafından kullanılan toplam Harier filosunun kabaca %7'sinin en etkili silahları patlayıcı kemerleri olan ki bir tanesi üssün çevresindeki çitleri aşmak için kullanıldı, az sayıda bir kara saldırı gücü tarafından tek bir günde ortadan kaldırıldığı ortaya çıktı.
Obama liderliği altında ABD Afganistan ordusu 1,491 zayiat verdi (aslında resmi Amerikan kayıpları gerçeğinden 10 kat daha az verilmektedir- KC) ki bu oran burada savaş başladığından verilen toplam 2,121 kayıbın %70'inden fazlasıdır.
Camp Bastion'un bulunduğu Helmand Vilayeti ülkenin diğer her bölgesinden iki kat daha fazla asker bulundurarak aslan payı alan yer olmuştur.
İşler çok kötüye gitti, Camp Bastion saldırısının ardından İslamcı Taliban fanatiklerine karşı ülkelerini savunmak üzere Afgan vatandaşlarını eğiten Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (Afganistan'da ki NATO işgalcileri kendilerine böyle diyorlar- KC) operasyonlarını askıya aldı.
Gerçekten saldırının sadece , İngiliz yönetimi tarafından Camp Bastion'da bir helikopter pilotu olarak görevlendirilen ve ertesi gün üste doğum gününü kutlamayı planlayan Prens Harry'yi öldürme misyonunu nesnel olarak başaramadığı görünüyor. Harry'nin paralel bir saldırının hedefi olduğuna inanılıyor.
Belki de daha etkileyici olan şey gerçekleştirilmesi gereken sofistike planın saldırı sonuçlarıdır. Bu radikaller çetesi nasıl olduda üst düzeyde korunan çok uluslu bir askeri üsse kendilerini farkettirmeden girebildi bu kadar az bir güç nasıl olduda önündeki bu kadar kalabalık bir güce rağmen içeri girebildi? Nasıl olduda bu kadar çabuk ve etkili saldırabildiler hatta neredeyse onlardan her biri çabalarken öldürülmelerine rağmen, büyük amerikan deniz piyadelerine yarım yüzyılda aldığından daha fazla zarar verdirebildi?
National Review ulusal bir askeri güçten muhtemelen Pakistan'dan üst düzey bir tavsiye almış olabilecekleri spekülasyonunu yaptı. (Batı propagandasının görev versiyonu, Mücahid etkinliğini ve potansiyelini azaltma çabalarıdır - KC) Dergi, ayrıca saldırının "bölgedeki Amerikan gücü ve etkinliğinde bir azalmanın müjdecisi olduğu, bölgedeki müttefikleri üzerinde moral kırıklığına yol açtığı ve düşmanları cesaretlendirdiği" uyarısını yaptı. (Şorab üssündeki saldırıyla ilgili Mücahidlerin hazırlığını gösteren bir video şu linkten görülebilir- KC)
Pakistan'da ki geçenlerde yapılan ateşli ve kana susamış Amerikan karşıtı gösteriler bu teoriye önemli ölçüde güven vermektedir.
Saldırı geçenlerde YouTube'da yayınlanan çöpe atılan bir Amerikan filminin gösterilmesinin motive ettiği iddia edilen İslamcı radikallerin Amerika Birleşik Devletlerine yönelik korkunç saldırılarının son dalgasının sadece bir görünüşüdür. (Muhammed Peygamber'e (s.a.v) hakaret eden aşağılayıcı film kast ediliyor- KC)
Obama yönetiminin son dört yıl içinde Orta Doğu'da uzlaşma ile ilgili cesur iddialarıyla, bu iddialara inanan müdavimleri, aşağılayıcı video filminin ABD ile şüphesiz bağlantılarını gizleyerek basitçe böylesi bir katliamı motive etmemiş olacağını ümit edebilir. Ancak Obama yönetimi pek çok özelliğiyle Orta Doğu kumarı tam bir başarısızlığı ortaya çıkardı. Amerikalılar etkilerinin önemli ölçüde azalmakta olduğunu gördü, ancak Obama'nın izlediği hafifletme ve yatıştırma siyasetinin- adını verirsek fanatikler tarafından kendilerine doğrultulan zehirli faturada bir azaltma siyasetinin faydalarını biçemedi. (yazar insanlara karşı en çirkin ve hayvanca ahlaksızlıkları empoze eden sözde Batı medeniyetinin pisliklerini ve alçaklığını yaymasına karşı savaşan Müslümanlara fanatik diyor- KC)
Aynı şey Obama'nın Afganistan siyaseti için söylenebilir. Onun vaat kampanyasına rağmen, ABD kayıpları düşmek yerine yükseldi ve Taliban'ın elindeki güç zayıflayacağına güçlendi.
Obama onurlarıyla geri çekilmeyi başarabileceklerini söyledi ancak bunun yerine stratejik durumumuzu geliştirmeksizin şiddeti ve katliamı yükseltti. Ve eğer Taliban savaşçıları büyük ABD liderliğinde Camp Bastion'da verdiği gibi düşmanına karşı böylesi zaferler kazabiliyorsa, o takdirde zayıf Afgan ordusunun (yani Karzai kuklaları- KC) Taliban'a karşı bir kazanma şansı yoktur ve eğer ABD bölgeden ayrılırsa bir kaos durumunun ortaya çıkacağı kesindir. (yani iktidarın Şeriat kanunu kurmak isteyen Mücahidlerin eline geçmesi durumu- KC). O takdirde New York şehrinde ki Ground Zero (sıfır noktası)da ve yanında yükselen yeni kuleleri hedef alan terörist kamplarının (yani Mücahid kampları- KC) tam ardımızda yayılmasını bekleyebiliriz.
Ve aynı yalanlar Obama'nın Irak siyaseti için söylenebilir. Obama'nın bir arkadaşından öte olmayan New York Times son bir makalesinde Obama'nın Irak'tan çekilme nedenlerini "kısa bir bombardımana" tuttu.
Obama istikrarlı halef bir yönetim kurmada başarısız oldu, güvenlik devriye gözetimi kurmada başarısız oldu ve Irak güvenlik kuvvetleri için bir eğitim programı kurma da başarısız oldu. NYT'nin kendisi MSM'nin bu başarısızlıkları büyük oranda görmezden geldiğini ve Obama yönetiminin herşeyi halının altına süpürmeye çalıştığını itiraf ediyor. Yine NYT "Irak ta ki iç istikrarın bugün Obama'nın söz verdiğinden daha az olduğunu ve uluslararası olarak daha az güvenilir olduğunu" kabul etti. Ve elbette, Obama tüm Amerikan kuvvetlerinin bu yılın sonunda Irak'tan çıkacağı sözünü tutmadı nitekim ABD bütün olası dünyalarda en kötüye doğru gitmektedir.
Dahası Obama'nın Rusya'ya yönelik hafifleştirme siyaseti Putin diktatörlüğünün Orta Doğu boyunca düşmanlarımızın yanında olmaya devam etmesiyle durmuştur. Bu böyle oldu çünkü Obama, Rusya ve ABD arasındaki çıkarların temel ikilemini anlamada başarısız oldu. Rusya Orta Doğu'da anlaşmazlık ve bunun sonucunda petrol fiyatlarını arttırmak istiyor, böylece Rus petrol ihracatı daha fazla nakit üretsin.
ABD, Orta Doğu'da barış ve petrol fiyatlarının düşmesini istiyor. Obama'nın Rusya'ya yönelik rahat davranışları sadece Putin'e Rusya'da ki Amerikan dostlarını ve Amerikan değerlerini ortadan kaldırmak için tam yetki vermiştir. USAID'in ülkeden (Rusya) basitçe şutlanması Obama'nın kemiğini hafifçe kırmıştır..."
Kavkaz Center