Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Demokratik Seçimlerde Oy Kullanmaya Cevaz Verenlere Cevab

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Demokratik Seçimlerde Oy Kullanmaya Cevaz Verenlere Cevab
Muhaddis Şeyh Mukbil b. Hâdi el-Vâdi'î
Şeyh Mukbil b. Hâdi rahimehullah'a, bazı şeyhlerin oy kullanmaya cevaz verdiği söylenince şöyle demiştir:

"Bu bâtıldır! Şeyh İbn Baz'ın fetvası bâtıldır! Şeyh İbn Useymin'in fetvası bâtıldır! Şeyh el-Elbânî'nin Cezairli'lere seçimlere katılmaya dair ruhsat fetvası bâtıldır! Allah Teala; "Oy kullanmak haram fakat size caizdir ey Cezairliler!" buyurmamıştır!
Ben şundan eminim ki, İhvanu'l-Muflisîn'den bazıları aceleyle bu ses kaydını Şeyh b. Baz'a, İbn Useymin'e ve Şeyh el-Elbani'ye götürürler. Kimseden korkacak değiliz. Lakin Şeyh İbn Baz, Şeyh İbn Useymin ve Şeyh el-Elbani büyük alimlerdir. Alim hata ettiği zaman o hatadır! Onun birçok faziletleri vardır.
İlim ehli şöyle derler: "Fadiletlerinden dolayı bu hatanın görmezden gelinmesi gerekir." Bu eskiden beri ilim ehlinin söyledikleri bir sözdür.
Yine ben şundan eminim ki, Onlar Şeyh b. Baz'a sakalı göbeğine kadar uzun olan, görünüşte sünnet ehli olan birini gönderip: "Ey Şeyh! Meydanı nasıl olur da komünistlere bırakırız? sonra onlar bizi davetten engellerler" demiştir. Nitekim bana da o şekilde geldiler. Sonra da şeyh onları tasdikler. Ancak bu fetva bâtıldır!
Bizim taklid etmememiz gerekir! Ne Şeyh b. Baz'dan, ne Şeyh İbn Useymin'den, ne de Şeyh el-Elbanî'den, Allah'ın kitabında ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetinde olan dışında bir şeyi kabul etmeyiz. Allah yardımcımız olsun."
(Garatu'l-Eşrita, 1/413)


Müslümanların İçindeki Fitne: Particilik

****

Daru'l harb Beldelerde Ehveni Şerrayn Denilerek Kanun Çıkaran ;
Milletvekilliği Seçimlerinde Oy Verilmez ama, Müslümanlar, Avrupada Tehlike İçindeyseler
Muhtarlık ve Belediye Seçimlerinde Oy Kullanılabilir!

Şeyh Suleyman er Ruhayli
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Ebû Abdurrahmân Mukbil b. Hâdi el-Vâdi‘î
(ö. 29 Rabi'ulâhir 1422–21 Temmuz 2001)

Yemen’de Ehl-i hadîs (Selefî) hareketinin yeniden canlanmasını sağlayan XX. yüzyılın önemli hadis âlimlerinden Mukbil b. Hâdî el-Vâdi‘î bir yıllık rahatsızlık sürecinin ardından tedavi için gittiği Suudî Arabistan’ın başkenti Riyad’tan dönerken 29 Rabîulâhir 1422 tari- hinde (21 Temmuz 2001) Cumuartesi günü akşam vakti Cidde’de yaklaşık yetmiş yaşında hakkın rahmetine kavuştu. Eserleri ve hadis eğitimi faaliyetleriyle Selefiyye Hareketi’nin Yemen’deki en önemli temsilcisi kabul edilen el-Vâdı‘î’nin binlerce talebesi kurmuş olduğu Dâru’l-Hadîs’te aşk ve hevesle çalışmalarına devam etmektedirler.

Mukbil b. Hâdî b. Kâide el-Hemedânî el-Hilâlî Yemen’in Sa‘de kentinin doğusunda yer alan Vadî‘a’ya nisbetle el-Vâdi‘î veya Sâ‘idî nisbeleriyle anılır.
Sa‘de’ye yedi km mesafedeki Demmâc köyünde doğdu. Babası bebekken, annesi de bulûğa ermeden önce vefat etti. Demmâc vadisi denilen bölgedeki birçok kabile fertleri gibi o da eğitime çok büyük ehemmiyet veren Âli Râşid kabilesine mensubdur. İçindeki öğrenme aşkı dolayısıyla küçük yaştan itibaren ilim tahsili için gayret gösterdi. Ablalarının desteği ile sekiz yaşında Câmi‘u’l- Hâdî’de ilköğrenimine başlayan Mukbil ilk olarak okuma-yazmayı öğrendi ve hafızlığının yarısını on iki yaşına kadar tamamladı. Daha sonra buradaki eğitimi yeterli bulmayarak ayrıldı ve tarla işlerinde onlara yardımcı olmak üzere okuldan ayrıldı.
Öğrenmeye olan iştiyakı sonucu arayış içerisinde Hameremyn ve Necd böl- gesine gitti, bir müddet buralarda vaazlar dinleyip muhtelif derslere katıldı. Bu esnada Sahîh-i Buhârî, Bulûgu’l-merâm, Riyâzü’s-sâlihîn, Fethu’l-mecîd şerhu Kitâbi’t-Tevhîd gibi bazı kitabları dinleme ve okuma fırsatını elde etti. Büyük bir fikrî değişim geçirip, memleketindeki Zeydiyye mezhebine mensub diğer öncü âlimler gibi, bu düşünceden ayrılarak Selefî düşüncesini benimsemiş olarak geri döndüğünde büyük bir tepki ile karşılaştı. Ailesi büyük tehtitlerle karşı karşıya kalınca onu yeniden Câmi‘u’l-Hâdî’ye kaydettirdiler. Özellikle Arabca konusunda burada önemli mesafe kat etti. Yemen’de 27 Eylül 1962 yılında meydana gelen sosyalist ihtilâl ve iç çekişmeler dolayısıyla Necran’a gitti ve orada da Ebu’l-Huseyn Mecduddîn el-Mueyyed’ten iki yıl daha Arabca okudu. Daha sonra da ülkesini terk ederek önce Necd’te Muhammed b. Sinân el-Hadeî’nin yanında Medresetu Tahfîzi’l-Kur’ân’da eğitim gördü. Kısa süre sonra hocasının yönlendirmesiyle ilim tahsili için Riyad’a gittiyse de, daha sonra fikrini değiştirerek Mekke’ye gitti. Mekke’de gündüzleri maişet temini için çalışıyor akşamları ise Yahyâ b. Osmân el-Pâkistânî’nin Tefsîru İbn Kesîr, Buhârî, Muslim derslerine katılıyordu. Ayrıca burada Yahyâ el-Eşvel ve Abdurrezzâk eş-Şâhızî adında iki Yemenli âlimle de tanıştı, onlardan da dersler okudu. Daha sonra Ma‘hedu’l-Haremi’l-Mekkî’ye (Mekke Haremi Enstitüsü) kaydoldu ve eğitimini tamamlayıncaya kadar altı yıl burada okudu, aynı zamanda bir grup arkadaşıyla birlikte Harem-i Şerîf’te gerçekleştirilen muhtelif ilim halkalarına ve sohbetlere iştirak ediyordu. Bu süreç zarfında Abdullah b.
Muhammed b. Humeyd’ten Tuhfetu’s-Seniyye’nin bir kısmını okudu. Öte yandan Abdulazîz b. Râşid en-Necdî’nin derslerine iştirak etti. en-Necdî’nin ‘Sahîhayn dışında sahih hadisin çok az olduğu’ görüşüne iştirak etmediği için ileride es-Sahîhu’l-musned mimmâ leyse fi’s-Sahîhayn adlı eserini yazmıştır.
Hocasının bu konudaki kanaatine iştirak etmemekle birlikte, ondan çok istifade ettiğini de söylemektedir. Eğitim gördüğü altı yıl boyunca kayıtlı bulunduğu enstitünün hocalarından da hadise dair çok sayıda eser okudu.
Üniversite tahsili için ise Medine’ye gitti ve burada el-Câmi‘atü’l- İslâmiyye’de Külliyetü’d-Da‘ve ve Usûli’d-dîn ile Kulliyyetu’ş-Şerî‘a’yı bitirdi ve hadis alanında yüksek lisans tezi hazırladı. Bu esnada Muhammed el-Emîn el-Mısrî ve es-Seyyid Muhammed el-Hakîm el-Mısrî, Hammâd b. Muhammed el-Ensârî’nin derslerinden çok büyük faydalar elde etmiştir. Bazı geceleri de Abdulazîz b. Bâz’ın ve Nâsıruddîn el-Elbânî’nin derslerine iştirak etmiş, her birinin ilminden istifade etmiştir. Medîne’de kaldığı altı yıl boyunca bir yandan da ders okutmaya devam eden Vâdiî Mescidu’n-Nebî’de Tuhfetu’s-seniyye, Câmi‘u’t-Tirmizî, Katru’n-nedâ, el-Bâ‘isu’l-hasîs gibi eserler okuttu. Buradaki, sayıları bir hayli artan talebelerinin fazla göze batan davranışları sebebiyle yüksek lisans tezini daha savunamadan hapse atılıp, bir buçuk ay sonra beraat ederek hapisten kurtuldu ise de bir grup isyancının 1979’da gerçekleştirdiği ve Kâbe baskını ile sonuçlanan Cuheymân el-Ubeydî, Abdullah b. Muhammed el- Kahtânî ve arkadaşlarının çıkarttığı olayları kışkırttığı gerekçesiyle haksız yere ithâm edilerek yeniden hapse atılarak, üç ay kadar da bu sebeble tutuklu kaldı.

Yüksek lisans tez savunmasını hapisten getirtilerek yaptıktan sonra ülkesine gönderilmek üzere sınır dışı edildi.
Vâdi‘î’nin ilk hocaları Zeydî mezhebine mensub olmakla birlikte çok değişik mezheblere muntesib hocalardan istifade etmiştir. Devam ettiği ilk eğitim kurumu olan Medresetu’t-Teşeyyu‘da Yemen’deki Zeydîlerin en âlimi olan Ebu’l-Huseyn Mecduddîn el-Mu’eyyedî yanında İsmâil el-Hutbe, Muhmmed b. Hasen et-Temeyyuz, Kâsım b. Yahyâ Şuveyl, Muhammed b. Abdullâh es- Sûmâlî, Muhammed es-Subeyl, Mahmûd Abdulvehhâb Fâyed, Abdulazîz el- Fâyed, Bedî‘uddîn er-Râşid, Muhammed Takiyyuddîn el-Hilâlî, Tâhâ ez-Zeynî, Abdulazîm Feyyâz, Abdulmuhsin el-Abbâd, Muhammed el-Emîn eş-Şankîtî kendilerinden muhtelif ilimleri öğrendiği hocalarıdır.
Eğitimini tamamlayıp Yemen’e ilk geldiğinde kendi köyünde çocuklara Kur’an dersi vermeye başladı; fikirleri fazla garibsenip eleştirilmeye başlanınca da oradan ayrılarak Medine’de kendisine talebelik etmiş kişileri ziyaret etmek maksadıyla San‘a, Hâşed, Tâiz, İbb, Hudeyde gibi şehirlere gitti. Bir seveninin desteği sayesinde büyük zorluklarla Medîne’deki kitabları Vadî‘a’ya geldikten sonra çok geniş olan kabilesi kendisine burada bir mescid ve medrese inşa ettiler ve Dâru’l-Hadîs diye adlandırdığı bu muessesede eğitim faaliyetlerine başladı. Talebelerinin büyük kısmı kendi kabilesinden olmakla birlikte, Mısır, Kuveyt, Suudî Arabistan, Yemen’in muhtelif bölgeleri, Cezair, Libya, Somali, Belçika vb. ülkelerden pek çok talebesi gelerek buradaki derslere iştirak etti.
Talebelerinin sayısı bini buldu. Açılan Medrese ve cami gün geçtikçe genişletildi. İhtiyaçların karşılanmadığı durumlarda bahçelerde, açık alanlarda ve ağaç diplerinde dersler yapılmaya başlandı.
Yerel din algısına aykırı bir eğitim verilmesi sebebiyle çevrenin yoğun şikâyetlerine konu edildiyse de, tetkikler sonucu Kur’an ve hadis eğitiminden başka bir şey yapılmadığı tesbit edilince çevresi tarafından büyük destek gördü.
Burada öğleden önce kendisine ait olan es-Sahîhu'l-musned mimmâ leyse fi's- Sahîhayn, öğleden sonra Tefsîru İbn Kesîr, ikindiden sonra Sahîhu'l-Buhârî, akşam ve yatsı arasında Sahîhu Müslim ve Mustedreku'l-Hâkim okuttu. Bunların yanında arkadaşları tevhîd, akîde, fıkıh ve usulü, hadis ve usûlü, ferâiz, nahiv, hat, imlâ ve din ilimleri öğrencisinin ihtiyaç duyacağı dersler verdi.
Vefâtının ardından da talebelerinden Hacverî ve diğer çok sayıdaki talebesi onun halefi olmuştur ve dersleriyle birlikte diğer çalışmalarını da devam ettirmektedir.
Öğrencilerinin bir kısmı Vâdi‘î’nin kurduğu medresede ders vermekle birlikte, el-Usulu's-selâse’nin şerhini yazan Ebû Mu‘âz el-Verşiffânî el-Lîbî, Şevkânî'nin ed-Dureru'l-behiyye'sini şerh eden Ebû Abdullâh el-Asrî el-Lîbî, Beyhakî'nin Islâhu'l-Muctemi‘inin tahkîkini yapan Yahya b. Ali Ebû Abdurrahman el-Hacverî, İbn Huzeyme'nin Kitâbu't-Tevhîd'inin tahkikini yapan Ahmed b. Ali b. Musennâ Ebû Malik el-Kufeylî gibi telifleri bulunan, hadis başta olmak üzere birçok alanda araştırmalar yapan öğrencileri de vardır.

Yemen'in farklı yerlerinden, hatta çeşitli ülkelerden gelen hanım öğrencilerin varlığı da dikkat çekmektedir. Bunların dördü ailesine mensub olmakla birlik- te, Nasîhatî li'n-nisâ, es-Sahîhu'l-musned min Şemâili'l-Muhammediyye, el-İlm ve’l-ulemâ gibi telif eserleri bulunan kızı Ummu Abdullah bint Mukbil b. Hâdî el-Vâdi‘iyye öne çıkmaktadır. İlim öğrenme ve öğretme konusunda son derece hırslı bir kimse olan Ummu Abdullâh’ın Terbiyetu’l-evlâd ve es-Sahîhu’l- musned min şemâili’r-Rasûl adıyla yayımlanmış kitabları da bulunmaktadır.
Vâdi‘î, birçok öğrenci yetiştirdiği gibi Ma‘hedu'l-Harami'l-Mekkî'deki öğ- renciliği döneminden itibaren pek çok eser de yazmıştır. et-Talî‘a fi'r-raddi ale galâti'l-Şî‘a ve Tahrîmu'l-hıdâb bi's-Sevâd bu sırada yazdığı eserlerindendir.
Medine'de Şeri‘atu's-salâti fi'n-niâl, el-Kulliyetu'd-Da‘ve'de es-Sahîhu'l-musned min esbâbı'n-nüzûl (Kuveyt 1984), el-Külliyetü'ş-Şeri‘a'da Havle’l-kubbeti'l- mebniyye alâ kabri'r-Rasûl (sallallâhü aleyhi vesellem) adlı eserlerini hazırlamış, yüksek lisan tezi olarak ise Dârakutnî’nin el-İlzâmât ve't-tetebbu‘ adlı eserinin tahkikini yapmıştır. Bunlar dışında Yemen'de yazdığı eş-Şefâ‘a (Kuveyt 1982), es-Sahîhu'l-musned mimmâ leyse fi's-Sahîhayn (Kuveyt 1985), es-Sahîhu'l- müsned min delâili'n-nubüvve (Kahire 2002), Riyâzü'l-cenne fi'r-red alâ a‘dâi’s- sunne (Kuveyt 1981); el-Câmi‘u's-sahîh mimmâ leyse fi's-Sahîhayn (San‘a 1427), Terâcimu ricâli’d-Dârakutnî fî Sünenihî, (San‘â 1420), İcâbetu’s-sâil ‘alâ ehemmi’l-mesâil (Demmâc: Dâru’l-Hadîs 1995, Gâratu’l-eşrita ‘alâ ehli’l-cehli ve’s-safsata (Kahire: Dâru’l-Haremeyn 1998), İrşâdu Zevi’l-fiten li ib‘âdi gulâti’r-ravâfid mine’l-Yemen (Giza: Matbaaatu’l-Henefâ 1409) veya tahkîkini gerçekleştirdiği el-İlzâmât ve’t-Tetebbu‘ li’d-Dârakutnî (Beyrut 1983), Sa‘katu’z- zilzâl li nefsi ebâtîli’-rafdi ve’l-i‘tizâl (Kahire 2000) ve Tefsîru İbn Kesîr (Kuveyt 1986) gibi elliyi aşkın eseri vardır. Ayrıca ailesine ve talebelerine ilim yolunda yardımlaşmaları hususunu vurguladığı bir vasiyeti de bulunmaktadır.
Hadis eğitimi esaslı faaliyetleri dolayısıyla Mukbil b. Hâdî modern dönem Yemen hadis eğitimi açısından çok önemli bir vesîle kabul edilmiş, söz konusu faaliyetleri Ma‘mer b. Râşid ve Abdurrezzâk’ın hadis ilmi uğruna Yemen’de gerçekleştirdiği faaliyetlere benzetilmiş, ancak kendisinin, XX. yüzyılın Ye- men’deki muceddidi olduğu ifade edilmiştir.

Ahmed b. İbrâhim b. Ebü’l-Ayneyn (nşr.), Tercümetü Ebî Abdirrahmân Mukbil b. Hâdî el-Vâdi‘î, San‘a: Dâru’l-Âsâr 1402/2002; Ebû İbrâhim Humeyd b. Kâid b. Ali el-Atemî, el-İbhâc bi tercemeti’l- ‘allâme el-muhaddis Ebî Abdirrahmân Mukbil b. Hâdî el-Vâdi‘î, Baskı yeri ve tarihi yok; Rabî‘ b. Hâdî Umeyr el-Medhalî, “eş-Şeyh Mukbil el-Vâdi‘î”, Tezkîru’n-Nâbihîne bi siyeri eslâfihim huffâzi’l- hadîsi’s-sâbikîn ve’l-lâhikîn.


30008

Selefi alim Şeyh Mukbil ibn Hadi el Yemeni bu odada yaşadı. (İşte zuhd)

http://ar.wikipedia.org/
http://www.albaidha.net/vb/showthread.php?t=8121 http://207.210.95.221/~echorouk/montada/showthread.php?t=20299 http://forum.sh3bwah.maktoob.com/t131169.html http://www.albaidha.net/vb/showthread.php?p=13256
 
Üst Ana Sayfa Alt