Çevrimdışı
عبيد
إذا لم تخلص فلا تتعب
Diyanet Özerkleşiyor
16 saat önce
Uzun süredir özerkleşmesi gündemde olan Diyanet İşleri Başkanlığı için yeni bir yol haritası çizilecek rotası belirlenecek.
Diyanet'in Yeni Yol Haritası Belirleniyor...
Türkiye’de A’den Z’ye tüm kesimlerin en büyük dileği siyasetin kontrolünde laşkalaşanDiyanet’in özerkleşmesi.
Özellikle İflas Holdingin müdahalesi, cübbeli şarlatanının harlaması, bazı siyasilerin kişisel nedenlerden kaynaklanan görevden almalar ve ümmetin göz bebeği kuruma yaptıkları başarısız atamalar sonrasında Diyanet’in içler acısı hali sağından soluna, alevisinden sünnisine tüm kesimlerin tepkisini çekti.
Emeviler döneminde siyasetin emrine giren dinin ağır sonuçlarını İslam ümmeti 1400 yıldır en ağır bir şekilde ödüyor. Şii-Sünni siyasi ayrımı bir tarafa itikadi mezheplerin mantar gibi patlamasıyla başlayan tekfir hareketleri, Hadis literatürüne giren uydurma hadisler, tefsir kitaplarına yansıyan israiliyat, siyer kitaplarında ilahi özelliklerle donatılan peygamber anlayışı gibi pek çok olumsuzluk Emevi anlayışının despot yönetimi veya despotizmin ardında beliren başıboşluğun getirdiği kirli birer ürün.
Siyasetin dine müdahalesi nedeniyledir ki Diyanet ne personelini layıkıyla seçebilmekte ne de seçtiği personele layıkıyla görev yaptırabilmektedir. Siyasetin emrinde olan Diyanet her ne zaman sıçramaya kalkışsa çalışmalardan rahatsız olan kesimler (cemaatler, siyasi partiler, vatikan gibi dış mahfiller) hükumetlerin kapısında soluğunu almasındandır ki seçim ve oy kaygısı hesabı içinde olan hükumetler İslam’ın öngördüğü değil toplumun arzuları doğrultusunda başkan atama anlayışında olmaktadırlar.
Siyasetin parmak işaretiyle gelen başkan ve ekibi nihayetinde kendi yerine atanacak bir başkasının gayri İslami icraat taleplerini onaylayacağından dolayıdır ki ne şiş yansın ne kebap kabilinden durumu idare etmek cihetinde tavır almışlardır.
Bu durumdan en muzdarip olanlardan biri de son dönem Diyanet İşleri Başkanlığı görevini ifa eden Prof. Dr. Mehmet Görmez idi. İlim ve temsiliyet konusunda mükemmel bir başkanlık sergileyen Görmez maalesef nefsinin zebunu iki kişinin basiretsizliği ve ilim adamına saygısızlıklarının kurbanı olmuştu.
Bu acıyı en iyi yaşayan ve bilen Diyanet İşleri Eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in haliyle en büyük hayali makam bulduktan sonra önünde herkesi elpençe divan görmek isteyen siyasetçilerden Diyanet’i ve ilim ehlini kurtarmaktı.
Görmez görevi esnasında ümmet için gerçekleşmesini istediği 3 hayali vardı. İlk hayali Diyanet İşleri Başkanlığı'nın özerkleşmese de bakanların tasallutundan kurtulması ve onurlu bir statüye kavuşması adına Cumhurbaşkanlığına bağlanması idi ve bu istek şu an için gerçekleşmiş durumda.
"Benim derdim, benim arzum Allah rasülü gibi bir ümmettir" diyen Mehmet Görmez'in ikinci hayali ise Diyanet'in özerkliği konusu idi.
Ve Diyanet özerkliğe kavuşuyor.
Haber sitemizin edindiği bilgilere göre Diyanet İşleri Başkanlığı 1 yıl içerisinde özerk bir yapıya kavuşturulacak. Anayasal güvencesi olan kurum yeni yönetimin gelmesiyle gerekli düzenlemeleri yapmak üzere işe koyulacak. Diyanet'in yeniden adlandırılması, Hükümete bağlı olup olmayacağı, İdari ve mali düzenlemeleri ile ilmi ve dini fonksiyonları gibi konular müzakereler sonucunda karara bağlanacak.
Büyük katılımlı ve toplumun her kesim ve temsilinin sürece dahil edilebileceği hayırlı istişare kanalları üzerinden gerçekleşecek olan "Özerklik Sistemi" ile Diyanet'e yeni bir yol haritası çizilecek.
KAYNAK: dinihaber.com
16 saat önce
Uzun süredir özerkleşmesi gündemde olan Diyanet İşleri Başkanlığı için yeni bir yol haritası çizilecek rotası belirlenecek.
Diyanet'in Yeni Yol Haritası Belirleniyor...
Türkiye’de A’den Z’ye tüm kesimlerin en büyük dileği siyasetin kontrolünde laşkalaşanDiyanet’in özerkleşmesi.
Özellikle İflas Holdingin müdahalesi, cübbeli şarlatanının harlaması, bazı siyasilerin kişisel nedenlerden kaynaklanan görevden almalar ve ümmetin göz bebeği kuruma yaptıkları başarısız atamalar sonrasında Diyanet’in içler acısı hali sağından soluna, alevisinden sünnisine tüm kesimlerin tepkisini çekti.
Emeviler döneminde siyasetin emrine giren dinin ağır sonuçlarını İslam ümmeti 1400 yıldır en ağır bir şekilde ödüyor. Şii-Sünni siyasi ayrımı bir tarafa itikadi mezheplerin mantar gibi patlamasıyla başlayan tekfir hareketleri, Hadis literatürüne giren uydurma hadisler, tefsir kitaplarına yansıyan israiliyat, siyer kitaplarında ilahi özelliklerle donatılan peygamber anlayışı gibi pek çok olumsuzluk Emevi anlayışının despot yönetimi veya despotizmin ardında beliren başıboşluğun getirdiği kirli birer ürün.
Siyasetin dine müdahalesi nedeniyledir ki Diyanet ne personelini layıkıyla seçebilmekte ne de seçtiği personele layıkıyla görev yaptırabilmektedir. Siyasetin emrinde olan Diyanet her ne zaman sıçramaya kalkışsa çalışmalardan rahatsız olan kesimler (cemaatler, siyasi partiler, vatikan gibi dış mahfiller) hükumetlerin kapısında soluğunu almasındandır ki seçim ve oy kaygısı hesabı içinde olan hükumetler İslam’ın öngördüğü değil toplumun arzuları doğrultusunda başkan atama anlayışında olmaktadırlar.
Siyasetin parmak işaretiyle gelen başkan ve ekibi nihayetinde kendi yerine atanacak bir başkasının gayri İslami icraat taleplerini onaylayacağından dolayıdır ki ne şiş yansın ne kebap kabilinden durumu idare etmek cihetinde tavır almışlardır.
Bu durumdan en muzdarip olanlardan biri de son dönem Diyanet İşleri Başkanlığı görevini ifa eden Prof. Dr. Mehmet Görmez idi. İlim ve temsiliyet konusunda mükemmel bir başkanlık sergileyen Görmez maalesef nefsinin zebunu iki kişinin basiretsizliği ve ilim adamına saygısızlıklarının kurbanı olmuştu.
Bu acıyı en iyi yaşayan ve bilen Diyanet İşleri Eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in haliyle en büyük hayali makam bulduktan sonra önünde herkesi elpençe divan görmek isteyen siyasetçilerden Diyanet’i ve ilim ehlini kurtarmaktı.
Görmez görevi esnasında ümmet için gerçekleşmesini istediği 3 hayali vardı. İlk hayali Diyanet İşleri Başkanlığı'nın özerkleşmese de bakanların tasallutundan kurtulması ve onurlu bir statüye kavuşması adına Cumhurbaşkanlığına bağlanması idi ve bu istek şu an için gerçekleşmiş durumda.
"Benim derdim, benim arzum Allah rasülü gibi bir ümmettir" diyen Mehmet Görmez'in ikinci hayali ise Diyanet'in özerkliği konusu idi.
Ve Diyanet özerkliğe kavuşuyor.
Haber sitemizin edindiği bilgilere göre Diyanet İşleri Başkanlığı 1 yıl içerisinde özerk bir yapıya kavuşturulacak. Anayasal güvencesi olan kurum yeni yönetimin gelmesiyle gerekli düzenlemeleri yapmak üzere işe koyulacak. Diyanet'in yeniden adlandırılması, Hükümete bağlı olup olmayacağı, İdari ve mali düzenlemeleri ile ilmi ve dini fonksiyonları gibi konular müzakereler sonucunda karara bağlanacak.
Büyük katılımlı ve toplumun her kesim ve temsilinin sürece dahil edilebileceği hayırlı istişare kanalları üzerinden gerçekleşecek olan "Özerklik Sistemi" ile Diyanet'e yeni bir yol haritası çizilecek.
KAYNAK: dinihaber.com
