Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Dua Bir Sebep midir?

I Çevrimdışı

islami bilgiler

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
بســـم الله الرحمن الرحيم


Dua Bir Sebep midir?


Oysa, arkasından dilekleri n gerçekleştiği dua konusunda farklı görüşler vardır. Bu duaların etkililiğini reddeden bazı felsefeci ve tasavvufc ulara göre bu tür duaların hiç bir anlamı, hiç bir yararı yoktur. Çünkü onlara göre ilâhi dilek ile yüce sebepler ya söz konusu isteğin yerine gelmesini gerekli kılmıştır ki, o takdirde duaya gerek yoktur- veya yerine gelmesini gerektirm iştir ki, o zaman da duanın hiç bir yararı yoktur.

Bazı ilim adamları ise “Dua, kulun isteğinin gerçekleşmesinin belirtisi ve göstergesidir” dediler. Bu adamlar böyle demekle dua ile istek arasındaki ilişkiyi sebep ile sonuç arasındaki ilişki gibi değil de gösterge ile görüntü (delil ile medlul) arasındaki ilişki gibi gördüklerini söylemiş oluyorlar .

Bu konudaki doğru görüş, ilim adamlarının çoğunluğu tarafından paylaşılan şu görüştür:

Dua, gerek hayırlı, gerek hayırsız istekleri n gerçekleşmesinde sebep oluşturur. Tıpkı diğer takdir edilmiş, meşru sebepler gibi. Ayrıca ister adına sebep diyelim, ister şart diyelim ve istersek kısmî sebep diyelim amaç, yani söylenmek istenen şey aynıdır ve şudur:

Cenab-ı Allah (c.c.) bir kulun iyiliğe kavuşmasını istediği zaman kendisine dua etmeyi, yalvarmayı ilham eder ve arkasından da kulun bu dua ve yalvarışını, ona takdir etmiş olduğu iyiliğin gerçekleşmesine sebep kılar. Hz. Ömer'in (Allah ondan razı olsun) dediği gibi. O, diyor ki:

“Ben hiç bir zaman duamın kabul edilip edilmeyec eği tasasını taşımam. Ben sadece dua etme tasası taşırım. Çünkü bana dua etmem ilham edilince dileğimin kabul edilmesi duama eşlik eder.”

Tıpkı Cenab-ı Allah'ın (c.c.) doymasını veya suya kanmasını istediği kula, yemek yemeyi ve su içmeyi ilham ettiği gibi.

Yine tıpkı Allah'ın tevbe etmesini dilediği kula, bu yolda ilham gönderip tevbe etmesini sağladığı ve Allah'ın rahmet nazarı ile bakarak cennete girmesini istediği kula cennetlik lerin amellerin i işlemeye muvaffak kıldığı gibi.

Yani Allah'ın yüce dileği, söz konusu iyilikler in meydana gelmesini takdir edilmiş sebepleri ne bağlı olarak istemiştir. Tıpkı cennetin iyi ameli, çocuk doğurmanın cinsî münasebeti ve bilgi edinmenin öğrenim görmeyi gerektirm esi gibi.

Buna göre her şeyin başı da sonuçlanması da Allah'dandır. Kul, Allah'ın yüce iradesi ve egemenliği üzerinde etkili değildir, tersine egemenlik alanı üzerinde tek etkili güç yine kendisidi r ve kulunun duasını meydana getirmek istediği olay ve gelişmelere sebep kılan O'dur.

Nitekim sahabiler den biri, bir gün Peygamber Efendimiz e (salât ve selâm üzerine olsun) şöyle bir soru sordu:

“Ya Resûlallah, eğer bir takım ilâçlarla tedavi olur, tılsımlara baş vurur veya başka korunma tedbirler i alırsak Allah'ın takdir etmiş olduğu her hangi bir olayı veya gelişmeyi önleyebilir miyiz?”

Peygamber imizin adama verdiği cevap kısa ve kesindir:

“Hayır, O Allah'ın takdiridi r.” (Tirmizi Ebu Huzame'den kaydettiği bu hadisi “hasen sahih” olarak tanımlamaktadır. Bkz. Tirmizi, Sünen, Kitab, isteme, bab: efsun ve tılsım konusuna ilişkin hadisler, H. No: 2065; İbn Mace, Kitab, talep, bab: Allah hiç bir hastalık indirmemiş ki onun şifasını yaratmasın. H. No: 3437; Ebû huzame'den. Ahmed, El-Müsned, c. 3, s 421. Aynı raviden.)

Yine Peygamber imiz (salât ve selâm üzerine olsun) bu konuda şöyle buyuruyor:

“Dua ile bela, yer ile gök arasında karşı karşıya gelerek çatışmaya girişirler.”

Hakim hadisi şu sözlerle kaydetmiş: Bela inerken dua onu karşılar; kıyamet sabahına kadar çatışırlar. “Hakim, Buhari ve Müslim'in bu hadisi kaydetmem elerine rağmen hadisin sahih olduğunu, söyler: “El-Mustedrek, c. 1, s. 492. Dua, kitabı.)

Bu söylediklerimiz, kulun dileğinin meydana gelmesi konusunda sebep olan dua için söz konusudur . Bunun da üzerinde Kur'an'da ve sünnette belirtild iği üzere salih kulunun iyi amelleri karşısında Allah'ın (c.c.) “hoşnutluğu” “sevinci” ve “gülümsemesi” vardır. Bu terimler kaynak metinlerd e aynen vardır. Bunlara karşılık Allah'ın “öfkesi” ve “gazabı” da bu kategorid edir.

Başka yazılarımızda bu konuyu detaylı bir şekilde ele alarak bu alandaki görüşleri ve tartışmaları etraflıca anlattık. Bu arada yasak dualar arasında sebep olma niteliği taşıyan dualar hakkında da daha önceki sayfalard a gereken açıklamayı yaptık.
 
Üst Ana Sayfa Alt