Çevrimdışı
سلام عليكم ورحمة وبركاته
Değerli kardeşlerim geçtiğimiz Ramazan’dan beri çok şey değişti. Öncelikle kendimden kaynaklı sebeplerden ötürü uzun müddet bu forumda bulundum fakat geçtiğimiz Ramazan anladım ki dünya buradan daha büyükmüş.
Geçtiğimiz yıl Suriyeli kardeşlerimizin nasıl toplu mezar önlerinde dalga geçilerek vurulduğunu gördüm. Bununla birlikte Ramazan vesilesiyle idlibde bir camide yapılan duada imamın Allahtan evlerine dönebilmeyi nasip etmesini dilediğini gördüm. Anladım ki oradan çıkamıyor insanlar. Çıkmak istiyor ama çıkamıyor bu en büyük zulümdür.
Ardından bingölde tevhid kitabevine yapılan baskın gündemdeydi. Fakat evim bildiğim bu forumu dıştan takip etmeye devam ederken hiç hayal ettiğim tepkiyi yansıtmadığını gördüm.
Ukrayna Rusya savaşı çıktı, forum yine gündemden uzak kaldı. Haksöz haber ukraynacı bir habercilik gösterdi, Mepa Newsa ağırlık verdim. Fakat gördüm ki Mepa Newsun App Store Appinin üreticisi Mehmet Emin Aydın hem Haksöz haberin hem de HALK TV nin applerinin üreticisi. Bu Mehmet emin aydın kimdir diye baktım bulamadım ama şok oldum. Nasıl İslami diye bilinen iki haber sitesinin app geliştiricisi en dip solcu sözüm ona atatürkçü tv kanalının appini de geliştirmiş olabilirdi? Bunların bir menfaat ortaklığı olmalıydı. Çok üzüldüm.
Ramazan’dan sonra akaid fıkıh vs tartışmalarını bir kenara bırakıp Kur’ana yoğunlaşmaya başladım özellikle doğru okumasına yönelik ve de anlamını idrak edebilme çabalarına giriştim. Bu konuda çalışma yapan bacılarla karşılaştım. Gördüm ki tekfircilik gerçekten bir hastalıkmış. Kendini üstün görme iblisin hastalığı. Bu düşüncedeki dışlayıcı ayrıştırıcı zihin yapılarının ümmete nasıl bir faydam olur sorusunu kendilerine soramadıklarını daha çok kim ümmet kim değil sorusuna takılı kaldıklarını dışlaya dışlaya yalnızlaştıklarını gördüm. Yalnız kuzuyu kurt kapar.
Kuran konusunda çalışma yapan onca grubu görünce ben de öğrendiklerimi aktarayım müslümanlara bir katkım olsun diye düşündüm. Ümmete kimin faydaları dokunmuş sorusunun cevaplarını kovaladım. Türkiye yakın tarihiyle meşgul oldum. Türkiye’de yaşayanlar belki daha iyi bilir, ben hem sonradan müslüman olmuş hem yurtdışında doğmuş büyümüş biri olarak bu gündemlerden daha uzak kalmışımdır.
Aslında bu millet Atatürk’ün yıktığı saltanatı ve hilafeti kalbine gömmüş. Her fırsatta gün ışığına çıkarmaya çalışmış ama gömüldüğü yerden çıkmaya çalıştıkça kafasına balyozu yemiş bu duygular. Atatürk’ün Meclis konuşmasında delegelere kelleler gidecek diye tehdit savurması ile başlayıp İstiklal mahkemeleriyle devam eden, birazcık dindarlık gösteren Adnan Menderes’in darbeciler tarafından asılması ve her darbenin ardından başa gelen CHPye rağmen bu halkın kalbine gömdüğü dinini gün yüzüne çıkarma çabalarını gördüm. Memleketime de insanına da hayranlığım arttı da arttı.
Memleketi ayağa kaldırmaya çalışan Nuri Killigili Nuri Demirağ’ı Şakir Zümre Vecihi Hürkuşu ve bunlara yapılanları gördüm. Bunlar milli savunmayı geliştirecek sanayi hamleleri yapmaya çalışırken engellenen kişilerdir. Batı odaklı zihniyet elbette bunları engellediği gibi milli sanayi hamlesini yapmak isteyen Necmettin Erbakan’ı da engellediler. Erbakan’a darbe yapılacağını sözde haber veren kişinin günümüzde bunu fetöden talimat alarak yaptığının ortaya çıkması gözlerden kaçmamalı. Aslında belki de darbe yapılmayacaktı ama darbe yapılacak diye uyarılarak Erbakanın barışçıl bir şekilde hükümeti terketmesi sağlandı.
Şimdi silahsız insanlara ateş edilen bir darbeyi atlatmış bir iktidar var karşımızda. Milli sanayi ve savunma hamlelerini bir bir gerçekleştiriyorlar doğal gaz, sihalar, siha gemisi, bor karbür tesisi, togg bunlar benim gözlerimi yaşartıyor gururdan. Nerden nereye gelinmiş. Ve daha nereye gidilecek?
Demokrasi şirktir diyordum ben de ama aslında bunun sebebi demokrasinin batılı hukuk düzenleriyle ve bunların beraberinde getirdikleri gayri İslami uygulamalarıyla eşleştirilmesi. Ama kimisinin gözünde demokrasi amaç değil araçtır. Eğer demokrasi aracılığı ile islami düzene yakınlaşılabiliyorsa bu neden kötü bir şey olsun? Halkın iradesi kalbine gömülen islamı haykırmak istiyorsa ve bunu tekrar linç yememek için onların kurallarına uygun yapıyorsa? Kadir Mısıroğlu’nun kader perspektifinden analizleri aklıma yattı.
Günümüze gelelim, küreselciler doların rezerv para olmaktan çıkarılmasını sağlamaya çalışıyor, Amerika çöküşün eşiğinde bankaları batıyor enflasyon artıyor ve doların balonu patlamak üzere, tek çıkar yolu 3.dünya savaşı çünkü hala savaş endüstrisinde bir numara. Çin İran’la Suudi Arabistan’ı barıştırıyor ve modern çağda ilk defa bir sözleşme İngilizce yapılmıyor. Almanya fransa dün dalga geçtikleri Çin’e gidiyor Avrupa batmış fransa yanıyor almanya kendini savunacak orduya sahip olmadığını açıklıyor. Batı Ukrayna savaşına su taşımaya devam ediyor ama değirmen durmak üzere.
Dohukta pkklıları taşıyan helikopter düşüyor Suriye’de Kürt devleti ABD tarafından ha kuruldu ha kurulacak. ABD savunma bakanı ypglilerle görüşüyor. Görüşme esnasında kapı önüne bomba atılıyor, bunlar kaçışıyor havaalanı yolunda konvoy kenarına bi bomba daha düşüyor. Bunun üzerine Amerika Türkiye’yi tehdit ediyor o konvoyda biz de vardık diye.
Bu esnada Türkiye’de altılı masadan Akşener kalkıyor, CHPli Yaşar Okuyan dosyası var açıklarım diyor Akşener geri masaya dönüyor. Hdp masada değil deyip duruyor ama HDp’nin tutum belgesiyle altılı masanın ortak politikalar metni çok uyuşuyor. Kılıçdaroğlu 18 Martta hdp ile görüşecekken Çanakkale zaferinin yıldönümü olduğunu unutuyor görüşme sonradan erteleniyor. Kandilden HDP’den Kılıçdaroğluna destek geliyor. Aynı zamanda batı odaklarından da Erdoğan darbeyle devrilmedi bu sefer muhalefeti destekleyerek devireceğiz diye açıklamalar yapılıyor.
Velhasıl kelam siz oy vermezsiniz tabi de aranızda soğan 20 lira oldu diyerek bir isyanla oy atacak olan varsa bunları bilsin istedim.
Bayramınız mübarek olsun kardeşlerim.
Değerli kardeşlerim geçtiğimiz Ramazan’dan beri çok şey değişti. Öncelikle kendimden kaynaklı sebeplerden ötürü uzun müddet bu forumda bulundum fakat geçtiğimiz Ramazan anladım ki dünya buradan daha büyükmüş.
Geçtiğimiz yıl Suriyeli kardeşlerimizin nasıl toplu mezar önlerinde dalga geçilerek vurulduğunu gördüm. Bununla birlikte Ramazan vesilesiyle idlibde bir camide yapılan duada imamın Allahtan evlerine dönebilmeyi nasip etmesini dilediğini gördüm. Anladım ki oradan çıkamıyor insanlar. Çıkmak istiyor ama çıkamıyor bu en büyük zulümdür.
Ardından bingölde tevhid kitabevine yapılan baskın gündemdeydi. Fakat evim bildiğim bu forumu dıştan takip etmeye devam ederken hiç hayal ettiğim tepkiyi yansıtmadığını gördüm.
Ukrayna Rusya savaşı çıktı, forum yine gündemden uzak kaldı. Haksöz haber ukraynacı bir habercilik gösterdi, Mepa Newsa ağırlık verdim. Fakat gördüm ki Mepa Newsun App Store Appinin üreticisi Mehmet Emin Aydın hem Haksöz haberin hem de HALK TV nin applerinin üreticisi. Bu Mehmet emin aydın kimdir diye baktım bulamadım ama şok oldum. Nasıl İslami diye bilinen iki haber sitesinin app geliştiricisi en dip solcu sözüm ona atatürkçü tv kanalının appini de geliştirmiş olabilirdi? Bunların bir menfaat ortaklığı olmalıydı. Çok üzüldüm.
Ramazan’dan sonra akaid fıkıh vs tartışmalarını bir kenara bırakıp Kur’ana yoğunlaşmaya başladım özellikle doğru okumasına yönelik ve de anlamını idrak edebilme çabalarına giriştim. Bu konuda çalışma yapan bacılarla karşılaştım. Gördüm ki tekfircilik gerçekten bir hastalıkmış. Kendini üstün görme iblisin hastalığı. Bu düşüncedeki dışlayıcı ayrıştırıcı zihin yapılarının ümmete nasıl bir faydam olur sorusunu kendilerine soramadıklarını daha çok kim ümmet kim değil sorusuna takılı kaldıklarını dışlaya dışlaya yalnızlaştıklarını gördüm. Yalnız kuzuyu kurt kapar.
Kuran konusunda çalışma yapan onca grubu görünce ben de öğrendiklerimi aktarayım müslümanlara bir katkım olsun diye düşündüm. Ümmete kimin faydaları dokunmuş sorusunun cevaplarını kovaladım. Türkiye yakın tarihiyle meşgul oldum. Türkiye’de yaşayanlar belki daha iyi bilir, ben hem sonradan müslüman olmuş hem yurtdışında doğmuş büyümüş biri olarak bu gündemlerden daha uzak kalmışımdır.
Aslında bu millet Atatürk’ün yıktığı saltanatı ve hilafeti kalbine gömmüş. Her fırsatta gün ışığına çıkarmaya çalışmış ama gömüldüğü yerden çıkmaya çalıştıkça kafasına balyozu yemiş bu duygular. Atatürk’ün Meclis konuşmasında delegelere kelleler gidecek diye tehdit savurması ile başlayıp İstiklal mahkemeleriyle devam eden, birazcık dindarlık gösteren Adnan Menderes’in darbeciler tarafından asılması ve her darbenin ardından başa gelen CHPye rağmen bu halkın kalbine gömdüğü dinini gün yüzüne çıkarma çabalarını gördüm. Memleketime de insanına da hayranlığım arttı da arttı.
Memleketi ayağa kaldırmaya çalışan Nuri Killigili Nuri Demirağ’ı Şakir Zümre Vecihi Hürkuşu ve bunlara yapılanları gördüm. Bunlar milli savunmayı geliştirecek sanayi hamleleri yapmaya çalışırken engellenen kişilerdir. Batı odaklı zihniyet elbette bunları engellediği gibi milli sanayi hamlesini yapmak isteyen Necmettin Erbakan’ı da engellediler. Erbakan’a darbe yapılacağını sözde haber veren kişinin günümüzde bunu fetöden talimat alarak yaptığının ortaya çıkması gözlerden kaçmamalı. Aslında belki de darbe yapılmayacaktı ama darbe yapılacak diye uyarılarak Erbakanın barışçıl bir şekilde hükümeti terketmesi sağlandı.
Şimdi silahsız insanlara ateş edilen bir darbeyi atlatmış bir iktidar var karşımızda. Milli sanayi ve savunma hamlelerini bir bir gerçekleştiriyorlar doğal gaz, sihalar, siha gemisi, bor karbür tesisi, togg bunlar benim gözlerimi yaşartıyor gururdan. Nerden nereye gelinmiş. Ve daha nereye gidilecek?
Demokrasi şirktir diyordum ben de ama aslında bunun sebebi demokrasinin batılı hukuk düzenleriyle ve bunların beraberinde getirdikleri gayri İslami uygulamalarıyla eşleştirilmesi. Ama kimisinin gözünde demokrasi amaç değil araçtır. Eğer demokrasi aracılığı ile islami düzene yakınlaşılabiliyorsa bu neden kötü bir şey olsun? Halkın iradesi kalbine gömülen islamı haykırmak istiyorsa ve bunu tekrar linç yememek için onların kurallarına uygun yapıyorsa? Kadir Mısıroğlu’nun kader perspektifinden analizleri aklıma yattı.
Günümüze gelelim, küreselciler doların rezerv para olmaktan çıkarılmasını sağlamaya çalışıyor, Amerika çöküşün eşiğinde bankaları batıyor enflasyon artıyor ve doların balonu patlamak üzere, tek çıkar yolu 3.dünya savaşı çünkü hala savaş endüstrisinde bir numara. Çin İran’la Suudi Arabistan’ı barıştırıyor ve modern çağda ilk defa bir sözleşme İngilizce yapılmıyor. Almanya fransa dün dalga geçtikleri Çin’e gidiyor Avrupa batmış fransa yanıyor almanya kendini savunacak orduya sahip olmadığını açıklıyor. Batı Ukrayna savaşına su taşımaya devam ediyor ama değirmen durmak üzere.
Dohukta pkklıları taşıyan helikopter düşüyor Suriye’de Kürt devleti ABD tarafından ha kuruldu ha kurulacak. ABD savunma bakanı ypglilerle görüşüyor. Görüşme esnasında kapı önüne bomba atılıyor, bunlar kaçışıyor havaalanı yolunda konvoy kenarına bi bomba daha düşüyor. Bunun üzerine Amerika Türkiye’yi tehdit ediyor o konvoyda biz de vardık diye.
Bu esnada Türkiye’de altılı masadan Akşener kalkıyor, CHPli Yaşar Okuyan dosyası var açıklarım diyor Akşener geri masaya dönüyor. Hdp masada değil deyip duruyor ama HDp’nin tutum belgesiyle altılı masanın ortak politikalar metni çok uyuşuyor. Kılıçdaroğlu 18 Martta hdp ile görüşecekken Çanakkale zaferinin yıldönümü olduğunu unutuyor görüşme sonradan erteleniyor. Kandilden HDP’den Kılıçdaroğluna destek geliyor. Aynı zamanda batı odaklarından da Erdoğan darbeyle devrilmedi bu sefer muhalefeti destekleyerek devireceğiz diye açıklamalar yapılıyor.
Velhasıl kelam siz oy vermezsiniz tabi de aranızda soğan 20 lira oldu diyerek bir isyanla oy atacak olan varsa bunları bilsin istedim.
Bayramınız mübarek olsun kardeşlerim.
