Ebu Hafs, 1973 yılında Ürdün’ de doğdu. Üniversite eğitimini bitirene kadar Ürdün’de kalan Ebu Hafs eğitimi bittikten hemen sonra “İşkence ve katliamlara maruz kalan Müslüman kardeşlerini duyan ve onların çektikleri zulmü engellemeyen sadık bir Müslüman olamaz.” diyerek mustazaf Müslümanlara yardıma koştu.
1995 yılında Çeçenistan’a gelen Ebu Hafs, Hattab ile birlikte Çeçen ve yabancı mücahidlerin eğitilmesinde büyük rol oynadı. Hattab tarafından eğitim kampının komutanlığına getirilen Ebu Hafs, kısa sürede bütün mücahidlerin sevgi ve saygısını kazandı. Mücahidlerin bedenen ve manen gelişmeleri hususunda özenle çalışan Ebu Hafs, Çeçen cihadına katılan gençlerle teker teker ilgilendi.
Rahmetli Hattab, Çeçenistan içerisinde mücahidlere komuta ederken Ebu Hafs, hem mücahidlerin eğitimi hem de dışarıdan gelen yardımların organize edilmesi için yoğun çaba sarfetti.
Komutan Hattab’ın şehadetinden hemen sonra Ebu Velid'in yardımcılığına getirildi. Bu andan itibaren Çeçenistan toprakları içerisinde daha aktif rol almaya ve kendisinden söz ettirmeye başladı. Üstün bir askeri zekâya sahip olan Ebu Hafs, işgalci ruslara karşı çok etkili operasyonlar düzenledi. Ebu Velid’in şehid olmasının ardından yabancı mücahidlerin komutanlığına getirildi. Kendisinin ve emrindeki yabancı mücahidlerin Çeçen halkına karşı gösterdikleri yakın ilgi ve kurdukları sıkı bağlar neticesinde Çeçenistan İçkeria Cumhuriyeti Şura Meclisi'ne Şamil Basayev’ in yardımcısı olarak atandı.
Komutan Ebu Hafs, askeri kabiliyetinin yanı sıra takvası ve Allah’a olan tevekkülü ile anılan örnek bir Müslüman idi. Her mücahid gibi maneviyata çok önem verirdi. Duygusal bir kişiliğe sahip olan Ebu Hafs’ın özellikle Müslümanlardan gelen yardımları gördüğünde gözyaşlarına hâkim olamadığını yakinen biliyoruz.
Mücahidlere hizmet etmekten hoşlanan Ebu Hafs, yaralıların tedavisinden yemek pişirmeye, ilmi eğitimden askeri eğitime kadar mücahidlerin her türlü işine koşturan şefkatli bir baba gibiydi. Bu mümtaz şahsiyet Şamil Basayev’ in şehadetinden sonra Devlet Başkanı Dokko Umarov’un yardımcılığına getirilmişti.
Dağıstan mücahidleri ile görüşmeye gittiği sırada pusuya düşürüldü. Çatıştı, yaralandı. Tedavisi için götürüldüğü evde bir süre geçtikten sonra tekrar çok sayıda özel birlik askerinin ve tankların katıldığı operasyonla kuşatmaya alındı. Şiddetli çatışmalar sonrasında beraberinde ki 4 kardeşle birlikte, Henüz 33 yaşında iken şehadete kavuştu
Hayatı boyunca işgalcilere ağır kayıplar verdiren Komutan Ebu Hafs kendisi ve beraberindeki mücahidlerle şehid olup cennete giderken çok sayıda işgalci Rus askerini de öldürüyordu.
Ey Ebu Hafs! Doğrusu şehadetin bizlere acı vermekte.. Ama biliyoruz ki sen inşallah cennette rızıklar içerisinde yaşamaktasın ve senin yolundan gelen gençlerimiz mücadeleyi sürdürmekte, sizler gibi şehid oluncaya dek mücadele edeceklerine yeminler içmektedir…
Şehidimiz Komutan Ebu Hafs ve tüm şehidlerimizin Allah katında derecelerinin yüksek olması ve şehadetlerinin kabulü için dualar eder, onların yolundan ilerleyeceğimize söz veririz.
Unutmayalım ki; şehidin kanı Müslümanların yolunu aydınlatır, kafir e ise ateş olur...
http://video.google.com/videoplay?docid=807344809700438813&hl=tr
<embed id="VideoPlayback" src="http://video.google.com/googleplayer.swf?docid=807344809700438813&hl=tr&fs=true" style="width: 400px; height: 326px;" allowfullscreen="true" allowscriptaccess="always" type="application/x-shockwave-flash">