Şam topraklarını tanımaya ve tanıtmaya Rabbimizin bize verdiği güç ve kuvvet çerçevesinde siz Ümmeti İslam Medya takipçilerine tanıtmaya devam ediyoruz.
Bölgede bulunan kardeşlerimizden Selman-ı Rumi’nin Nusret Cephesi muasker emirlerinden Ebu Hasan eş-Şami ile olan röportajını sizlere sunuyoruz.
* * *
Elhamdulillah vessalatu vesselamu ala rasulillah ve ba’d…
Selman-ı Rumî: Nusret Cephesi’nden söz eder misiniz bize biraz ey şeyh. Suriye’deki amacı nedir?
Emir Ebu Hasan eş-Şami: Elhamdulillah vessalatu vesselamu ala rasulillah emma ba’d.
Cephemizin Suriye’deki amacı İslami Hilafet ile yönetilen bir toplum oluşturmak, İslam devleti kurmaktır. Yani buna hadislerde belirtildiği gibi Kelimetullah’ın yükseltilmesi diyoruz. Elhamdulillah Nusret Cephesi bu yolda güzel bir şekilde ilerliyor. Tabi bu yolda diğer güzel gruplarla bir arada hareket ediyor.
Selman-ı Rumî: Şeyh muaskerler ne zaman başladı?
Emir Ebu Hasan eş-Şami: Muasker süreci uzun bir süreç. Yani Suriye’den önceki dönemleri katarsak bu dönem cihad başladığından beri var. Suriye’de de bu süreç başladı fakat Suriye’deki ilk başlangıç döneminde halkın ayaklandığı dönemlerde buna pek rastlanılmıyordu. Fakat daha sonra mücahidlerin ve muhacirlerin bu işi daha programlı yapmasıyla yaklaşık Suriye cihadında 4-5 yıldır muaskerler oluyor. Bu talebe göre sayıya göre değişiyor.
Selman-ı Rumî: Nasıl ihtiyaç duyuldu?
Emir Ebu Hasan eş-Şami: Muaskerin anlamı Arapça bir kelime olan “Acemi Birliği” demektir. Yeni cihada başlamış olan bir kardeşi askeri anlamda donatıyoruz. Muaskerler iki kısma ayrılıyor; birincisi Şer’i muasker, ikincisi askeri muasker. Biz bu işin askeri kısmıyla ilgileniyoruz. Askeri kısımda olan muaskerlerde kardeşleri savaş ortamına hazırlamak, silahları tanıtmak, taktik eğitimleri vermek, bedenen de Suriye şartlarına uygun olarak cihad ortamına hazırlıyoruz.
Selman-ı Rumî: Askeri eğitimin yanında muaskerin içerisinde Şer’i dersler oluyor mu?
Emir Ebu Hasan eş-Şami: Muaskerlerde genel olarak Şer’i muaskerler ayrı bir şekilde verilmektedir. Fakat nasihatlaşma süreci devam ediyor. Belli başlı akidevi konular muasker sürecinde yeni katılmış kardeşlerimize aktarılıyor.
Selman-ı Rumî: Şeyh, Muaskerin amacı tam olarak nedir?
Emir Ebu Hasan eş-Şami: Allah azze ve celle Enfal suresinde buyuruyor ki; “Onlara karşı toplayabildiğiniz kadar kuvvet ve binek hayvanı hazır edin ki bununla hem Allah’ın hem sizin düşmanınız olan bu insanları hem de sizin bilmediğiniz ama Allah’ın bildiği başkalarını caydırabilesiniz. Ve bilin ki ALLAH yolunda her ne sarf ederseniz size bütünüyle ödenecek ve size haksızlık yapılmayacaktır. / (Enfal 60)”
Yani muasker, nasıl ki namaza başlamanın şartlarından birisi abdest almaktan geçiyorsa, aynı şekilde cihada başlamadan evvel cihada hazırlık yapmakta cihadın vaciplerindendir, olmazsa olmazlarındandır. Çünkü muasker almamış bir mücahid askeri anlamda kardeşlerine de zarar verebilir, topluma da zarar verebilir. Bunun önüne geçmek için Allah azze ve celle’nin emirleri doğrultusunda bu işin yapılması vaciplerdendir. Bu iş farz olduğu için muaskerleri yerine getiriyoruz. Muaskerin amacı kardeşlerimizi sivil bir ortamdan askeri bir ortama hazırlamaktır. Bu amaçla silahlar, taktikler ve beden eğitimlerini veriyoruz.
Selman-ı Rumî: Muaskere giren bir mücahid yeterli seviyeye ulaşabiliyor mu?
Emir Ebu Hasan eş-Şami: Aslında şunu itiraf etmek gerekiyor, şartların çok hızlı ilerlemesinden dolayı biz standardı mücahidler olarak yüksek tutarsak muaskerler yeterli seviyede yetiştiremiyor diyebiliriz. Normal şartlarda Kaide’nin muasker süreci 6 aydır. Biz burada 1 ay’a sığdırmaya çalışıyoruz hızlı bir süreç ile. Ancak şu var elhamdülillah kardeşleri belli bir seviyede askeri ortama hazırlıyoruz. Zaten kardeşler ameliyeler, ribatlar ve sahadaki tecrübeleri mücahidler ve emirler sayesinde tecrübe kazanıyorlar. Zaten mücahid, eğitimi sadece muaskerden ibaret görmemeli. Sürekli olarak cihad hayatı boyunca eğitimine devam etmesi gerekiyor.
Selman-ı Rumî: Mücahid adayları ne tür eğitimler alıyor?
Emir Ebu Hasan eş-Şami: Mücahid adayları silah eğitimi alıyor. Beden eğitimleri alıyor. Şer’i eğitimler ve taktik eğitimleri alıyorlar. Bunun yanında emni ve siyasi eğitimler alıyorlar. Ayrıca teknolojik olarakta sahada kullanması gereken cihazlarla ilgilide eğitimler alıyorlar. Bunun içerisine tarasut dediğimiz mini helikopter kullanımı, kamere eğitimi vb. şeyler giriyor. Ayrıca tıbbi açıdan da belli bir seviyede eğitim alıyorlar.
Selman-ı Rumî: Muaskerdeki bir mücahidin günü nasıl geçiyor şeyh?
Emir Ebu Hasan eş-Şami: Muaskerdeki mücahidlerin gününü anlatacak olursak elhamdülillah gayet disiplinli, programlı ve yoğun geçiyor. Mücahidin gününe geceden başlayacak olursak teheccüd namazını kılar, ribatını tutar, sabah namazı hazırlığı yapılır namaz kılındıktan sonra sabah zikirleri tamamlanır ardından Kur’an halkası yapılır. Kur’an halkası yapıldıktan bir müddet istirahat verilir çok kısa bir süre ve spora çıkılır.
Günlük ortalama 2- 2:30 saat spor yapıldıktan sonra kahvaltı hazırlığı yapılır, kahvaltıdan sonra belli bir istirahat süresi verilir sonrada taktik eğitimine çıkılır. Taktik eğitiminden sonra öğle namazı kılınır ve kaylule uykusu için 1 saat istirahat verilir. Kaylule’nin ardından sonra askeri silah eğitimleri verilir, sonrasında ikindi namazına müteakiben imkânlar doğrultusunda Şer’i dersler olur. Şer’i eğitimden sonra akşam zikirleri yerine getirilir ve sonrasında akşam yemeği hazırlığı yapılır. Yemekten sonra akşam namazı kılınır. Sonrasında kardeşlerle hasbihal edilir çay eşliğinde varsa neşid programı veya askeri vb TV programları izlenir. Sonrasında yatsı namazı kılınır ve hemen yatılır. Bu arada kardeşlerin temizlik hizmeti ve yemek hizmetleri olur günlük. Cuma günleri muaskerimiz tatile girer. Normalde bir muasker gününü böyle doldurur.
Selman-ı Rumî: Hocam Allah razı olsun “muasker nedir ve nasıldır” konusunda okuyucularımızın kafasında beliren soru işaretlerini giderdiniz. Ben size genel bir soru daha sormak istiyorum. Nusret Cephesine “terör örgütü” gözüyle bakanların amacı nedir? Onlar bu sözüyle neyi kast ediyorlar?
Emir Ebu Hasan eş-Şami: Aslında bu onların bir siyaseti. Resulullah sallallahu aleyhi vesellem döneminden beri aynı siyaseti biz Müslümanlar karşı güdüyorlar. Bunların amaçları ümmeti bize karşı soğutmak. Esas olan ise Mücahidlerin Müslümanların namusunu ırzını haysiyet ve şereflerini koruduğudur. Bunu buraya gelen herkes açık bir şekilde görmektedir. Bizim buradaki bir Suriyeliden hiçbir farkımız yok. Vaktaki cihad onların topraklarına gittiği vakitte de savaşın ahlakını biz onlara öğreteceğiz. Bizlerin amacı tek gayesi Allah’ın dinini yeryüzüne hâkim kılmak. Bu mübarek amelden ve kendilerinin sonunu getirecek işten Müslümanları soğutmak için bu tür isimlendirmeler yapıyorlar.
Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem’e şair ve mecnun diyorlardı, bize de hak etmediğimiz isimlerle sesleniyorlar. Terör anlam itibarıyla “korkutanlar” demek. Evet, bu isimde de haksız değiller. Fakat biz insanları onlar gibi malları mülkleri için değil sadece ve sadece ALLAH azze ve cellenin emirlerine boyun eğmeyip azgınlaşıp Müminleri korkutan kâfirleri korkutuyoruz ki bu zaten İslam’ın temellerinde olan amellerden bir ameldir. Bizim Allah’ı ve Resulünü (sav) sevenlere karşı herhangi bir korkutma eylemimiz yok. Bilakis dinlerine bağlı insanların ırzlarını ve namuslarını koruyoruz. Bu sözlerindeki amaçta bizi onlara kötü gösterip onların ırz ve namuslarını daha kolay gasbetmektir. Ellerinde bulunan radyo, TV gibi araçlarla ümmet nazarında bizi karalıyorlar. Ümmetten ricamız bu kâfirlerin sözlerine itibar etmemeleri bizi bizden öğrenmeleridir. Ümmetten ricamız gelip Mücahidlerle yaşamaları, Mücahidleri kendilerinden ayrı görmemeleri, bizlerinde onlar gibi ümmetten bir fert olarak görmeleridir.
Selman-ı Rumî: Peki Şeyh, ümmetten ve gençlerden beklentileriniz nelerdir?
Emir Ebu Hasan eş-Şami: Allah azze vecelle’nin emirlerine uymaları, Resulullah sallallahu aleyhi vesellemin Sünnetine, menhecine uymaları, özellikle Allah azze ve cellenin şu emrini unutmamaları; “Tek tek olsun, toplu olarak olsun cihada çıkın (Nisa Suresi 71)”
Allah azze ve cellenin emirlerine güçleri yettiğince sarılsınlar ve Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in kıyamete kadar devam edecek olan bu mübarek ameline azı dişleriyle sarılsınlar. Zira İzzet ve şeref arayanlar, izzeti ve şerefi yalnız ve yalnızca cihadda bulacaklardır. Ümmetin gençleri cihada koşsunlar, ümmetin fertleri de mallarıyla cihada destek sunsunlar. Bizim ümmeti Muhammed’den beklentilerimiz bunlar, biz onları çok seviyoruz. Onların ırzlarını ve namuslarını canımız pahasına elimizden geldiğince Allah’ın dilediği kadar koruyacağız.
Selman-ı Rumî: Ey şeyh, son olarak özel bir mesajınız, söylemek istediğiniz bir sözünüz var mı?
Emir Ebu Hasan eş-Şami: Ben özellikle buradaki mücahidlere cihadlarını uzun tutmalarını, çok çok Kur’an okumalarını, bu yoldan dönmemelerini tavsiye ederim. Buraya katılamayan insanlara da buraya katılmaları için var güçlerini kullanmalarını, hiç olmazsa dilleriyle destek vermelerini, mücahidleri sevmelerini ve onlar için Allah’tan nusret talep etmelerini dualarını eksik etmemelerini dilerim. Şunu eklemek isterim ki Şam’ı kaçıran gerçekten çok şey kaçırmıştır. Şam gerçekten elde edilmesi gereken bir fırsat. Şam’ı kaçırmasınlar ve gelenlerde sebat etsinler. Şam gerçekten Müminler için kurtuluştur.
Selman-ı Rumî:Rabbim sizi korusun ve çalışmalarınızı bereketlendirsin. Vakit ayırdığınız için Ümmeti İslam Haber olarak sizlere teşekkür ediyorum.
Emir Ebu Hasan eş-Şami:Allah sizden de razı olsun. Çalışmalarınızı bereketlendirsin inşallah.
Ümmeti İslam / Özel Haber