Çevrimdışı
HTŞ lideri Şeyh Ebu Muhammed Colani aşiret liderleri ile İdlib'te bir araya geldi.
Yaklaşık iki saat süren oturumda Şeyh Ebu Muhammed Colani
sivil, idarî, kurumsal ve güncel siyasi konular hakkında görüşlerini aktardı.
-Toplantıdan öne çıkan başlıklar.
-(Türkiye-Suriye görüşmeleri) Bu siyasi sürecin uygulanmasını imkansız görüyoruz. Çünkü mantıksal olarak birisinin Esed'i düzlüğe çıkarmaya çalışması bu kimseye zarar verir. Milyonlarca insanın Avrupa'ya ve Türkiye'ye akmasına o sebep oldu. Öte yandan şayet suçlu rejim ile barışmak isteyenler varsa, onlarda bunda başarılı olamazlar. Toprak sahibinin, son söz ise toprak sahibinindir. Biz hazırlıklarımızı yaptık.
-Tüm siyasi hareketlenmeleri ve askeri değişiklikleri yakından takip ediyoruz. Ne zaman topraklarımıza döneceğiz, işgal altındaki bölgeler ne zaman kurtarılacak diye soranlar bilsin ki, biz bu hedeflere ulaşmak için hiç bir çabadan kaçınmıyoruz ve sürekli fırsat kolluyoruz. Suçlu rejim ile yakınlaşılmasından asla razı olmayız ve bunu düşününenlere karşı tavrımız son derece net ve kararlı olur.
-Önümüzde tek söz üzere birleşerek suçlu rejim ile savaşma ve onu düşürme tercihinden başak bir seçenek yok. Bu seçeneği ret edenler ise rejimle barışmaktan ve onun eliyle idam edilmekten başka bir seçeneğe sahip değiller.
-Eğer hepimiz askeri, toplumsal ve kurumlar olarak tek söz üzerinde birleşirsek zafer kesindir. Aksi durumda zaferi sağlayacak sebepleri işleme konusunda kusur işlemiş oluruz.
-Savaşın bir maliyeti vardır ve biz bu maliyete hazırlıklıyız. Hepinizin üzerine düşen insanları buna hazırlamak, Allah'ın yardımıyla bu rejim için yıkıcı olacak.
-İşi sürüncemede bırakmadan ve vakit kaybetmeksizin hesapları iyi yapmak gerekir. Ancak büyük kararlar tepkisel olarak alınmazlar. Bilâkis büyük kararlar sağlam planlamalarla ve uygun vakitte yerini bulacak şekilde alınmalılar.
-Bölgedeki idari müesseseler hedefsiz şekilde çalışan kurumlar değillerdir. Bilakis insanlara hizmet sunan, onlara karşı görevlerini yerine getiren ve sürekli bir şekilde kendilerini geliştirmekte olan kurumlardır. Özetle bu kurumlar yönetimde birer model olacaklar ve Haleb'e girdiğimiz zaman Allah'ın yardımıyla orayı yönetmek bizim için çok daha kolay olacak.
-Kaynaklarımızın yüzde %75'ini askeri hazırlıklara ve savunma alanına harcıyoruz. Bu hem akidemize göre hem de kişiliklerimize uygun olan davranıştır. Bunu unutturmayacağız ve unutmayacağız. Bunları medyatik söylemlerde bulunmak amacıyla ifade etmiyoruz.
-Alt yapısının büyük bölümü yıkıma uğramış bir bölgede yaşıyoruz. Sürekli bir savaş içerisinde ve farklı işgalci düşmanların sürekli tehdidi altındayız. Buna rağmen bölgeyi inşâ ve imar etmeye devam ediyoruz. Kurumlar sürekli hizmet etmeye, rolunü daha iyi ifâ etmeye çalışıyorlar. Diğer yandan askeri hazırlıklarımızı yapıyor, cepheleri güçlendiriyor, saldırı planlamaları yapıyor ve her türlü savaş doktrinine uygun kuvvetler eğitiyoruz.
-Son zamanlarda nitelikli bazı operasyonlar gerçekleştirdik ve askeri güçlerimiz bir kaç noktada düşman hatlarını yarmayı başardılar. Allah'ın fazlı ile operasyondaki tüm hedeflerine ulaştılar. Böylelikle düşman kuvvetlerini de sınamış olduk. Bizim tercihimiz savaş ve bu bir gün mutlaka gerçekleşecek.
