Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Ebu Muhammed El-Makdisi’ye 5 yıl… Neden?
Hamd yalnızca Allah’a, salat ve selam da kendinden sonra peygamber gelmeyen peygamberine olsun ve sonra:
Ürdün Devlet Mahkemesi 04.01.2012 Çarşamba günü adaletsizlik ve düşmanlıkla Şeyh Ebu Muhammed El-Makdisi hakkında 5 yıl hapis cezası verdi.
Şeyh hapisten çıkıp ailesi ve evlatlarıyla sayılı günler geçirmesin ki ikinci bir kez hapse atılıyor. Kardeşi bir kez sormayalım ki bize kendisi hakkında ‘zalimlerin hapishanesinde’ denmiş olmasın. Zalim diktatörlerin hapishaneleri onu oturduğu evinden daha çok bildi.
Beş sene hapis cezasına çarptırdılar… Oysa o, onların hapishanelerinde zaten onlarca yıl geçirdi… Bir gün çıkarıyorlar sonra bir sene hapsediyorlar…
Bu adaletsiz muamele neden? … Kimin çıkarı için bu adama bu eziyet ve zulüm, tutuklanması sürüyor?...
Bir papaz ya da bir Yahudi olsaydı onu tutuklamaya cesaret edebilir miydiniz?... Yoksa şeyh ‘rabbim Allah’ dediği için size değersiz mi geldi?
Eğer hakkı gizlemede, zalim despotları övmede ve fesat çıkaranlara iltifat etmede size itaat etseydi onu tutuklamazdınız…
Zalim olduğunuzu itiraf edin… Sizler şeyhi tutuklayarak yabancı zalim gündeme hizmet ediyorsunuz… Bu, herkesin bildiği bir gerçek… İnsanların bunun farkında olmadığını sanmayın… Özellikle gururlu ve sadık Ürdün halkı bu gerçeği herkesten daha iyi bilmektedir.
Şeyh zayıf… Ancak onun zayıf olmayan bir rabbi var… Onun, kralları ve zalim diktatörlerin güçlülerini yenmeye kadir olan bir rabbi var… Eğer şeyh size alçak, değersiz gelmişse şeyhin rabbi de aynı şekilde alçak gelmesin. Yoksa katından bir azap ile sizin kökünüzü keser.
Şeyh zayıf ve mazlum… Mazlumun duası ile Allahu Teala arasında perde yoktur… Allahu Teala mazlumun duası hakkında şöyle buyurur: ‘İzzetim hakkı için bir süre sonra bile olsa sana mutlaka yardım edeceğim.’
Kralların mülkünü, yöneticilerin iktidarını adaletsizlik, Allah’ın evliyalarına saldırmak gibi yok eden bir şey daha yoktur… Allahu Teala’nın mühlet vermesi sizi aldatmasın… Allahu Teala zalime mühlet –yavaş yavaş- verir. Sonra da onu, kendinden sonrakilere ibret olsun diye güçlü ve kuvvetli olanın yakalayışıyla, hiç bilmediği, hiç hesap etmediği bir yerden yakalayıverir.
Sevgili Ürdün’deki halkımıza ve kardeşlerimize!... Zulme sessiz kalarak zalimlerin zulmüne ortak olmanızdan Allah’a sığınırım! Bu mazlum şeyhe yardım edin… Herkesin gücü yettiğince ona yardım etmesi üzerinize vaciptir… Şeyh hapisten çıkıp Allah’ın izniyle ailesi ve çocukları arasına dönmeden rahat etmemeniz gerekir. Bunun karşılığında ecrinizi Allah verecektir.
Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: ‘Kim yokluğunda bir kardeşinin namusunu savunursa, onu cehennemden azat etmesi Allah üzerine bir haktır.’
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem bir başka hadiste de şöyle buyurmaktadır: ‘Bir kimse, din kardeşinin hürmeti çiğnendiği, haysiyeti zedelendiği bir zamanda onu savunmayıp sahipsiz bırakırsa, Allah da onu kendisinin yardımını çok istediği bir yerde yalnız ve sahipsiz bırakır. Bir Müslüman’ın hürmeti çiğnendiği, şerefi ayaklar altına alındığı bir yerde ona yardım edip savunan kimseye de Allah, yardıma çok muhtaç olduğu bir yerde yardım eder.’
Şeyhe destek, sizin için açılmış bir hayır kapısıdır ve sizsiz kapanmadan önce bu fırsatı kaçırmayın!
Ve sen Ebu Muhammed! Tüm iradenle peygamberlerin yolunu izledin. Peygamberlerin yolu ise şüphesiz zorluklar, dikenler ve imtihanlarla doludur. Sahabelerden biri peygambere (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dedi: ‘Ey Allah’ın Resulü ben seni seviyorum. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): Ne dediğinin farkında mısın, buyurdu. O da tekrar: Ey Allah’ın Resulü seni seviyorum, dedi. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ‘Beni seven kimseye musibetlerin ulaşması selin durak yerine akmasından daha hızlıdır.’ Bu, sevgili peygamberi (Allah’ın selamı ve salatı üzerine olsun) sevmenin ve ona tabi olmanın olmazsa olmaz vergisidir.
Sabret İslam ve tevhid kardeşimiz sabret! Çoğu geçti… Ancak az bir şey kaldı… Buluşma Allah katında… Allahu Teala’dan bizler ve sizler için ölene dek hak üzerine sabır ve sebat diliyoruz.
Allah’ım kardeşimiz Şeyh Ebu Muhammed’i esaretten kurtar.. O mazlumdur. Ona yardım et… Allah’ım ümmi peygamber Muhammed’e, ehline ve ashabına salat ve selam eyle.
Abdulmunim Mustafa Halime
‘Ebu Basir El-Tartusi’
05.01.2012
Tercüme: Cihad.Biz
Ebu Muhammed El-Makdisi’ye 5 yıl… Neden?
Hamd yalnızca Allah’a, salat ve selam da kendinden sonra peygamber gelmeyen peygamberine olsun ve sonra:
Ürdün Devlet Mahkemesi 04.01.2012 Çarşamba günü adaletsizlik ve düşmanlıkla Şeyh Ebu Muhammed El-Makdisi hakkında 5 yıl hapis cezası verdi.
Şeyh hapisten çıkıp ailesi ve evlatlarıyla sayılı günler geçirmesin ki ikinci bir kez hapse atılıyor. Kardeşi bir kez sormayalım ki bize kendisi hakkında ‘zalimlerin hapishanesinde’ denmiş olmasın. Zalim diktatörlerin hapishaneleri onu oturduğu evinden daha çok bildi.
Beş sene hapis cezasına çarptırdılar… Oysa o, onların hapishanelerinde zaten onlarca yıl geçirdi… Bir gün çıkarıyorlar sonra bir sene hapsediyorlar…
Bu adaletsiz muamele neden? … Kimin çıkarı için bu adama bu eziyet ve zulüm, tutuklanması sürüyor?...
Bir papaz ya da bir Yahudi olsaydı onu tutuklamaya cesaret edebilir miydiniz?... Yoksa şeyh ‘rabbim Allah’ dediği için size değersiz mi geldi?
Eğer hakkı gizlemede, zalim despotları övmede ve fesat çıkaranlara iltifat etmede size itaat etseydi onu tutuklamazdınız…
Zalim olduğunuzu itiraf edin… Sizler şeyhi tutuklayarak yabancı zalim gündeme hizmet ediyorsunuz… Bu, herkesin bildiği bir gerçek… İnsanların bunun farkında olmadığını sanmayın… Özellikle gururlu ve sadık Ürdün halkı bu gerçeği herkesten daha iyi bilmektedir.
Şeyh zayıf… Ancak onun zayıf olmayan bir rabbi var… Onun, kralları ve zalim diktatörlerin güçlülerini yenmeye kadir olan bir rabbi var… Eğer şeyh size alçak, değersiz gelmişse şeyhin rabbi de aynı şekilde alçak gelmesin. Yoksa katından bir azap ile sizin kökünüzü keser.
Şeyh zayıf ve mazlum… Mazlumun duası ile Allahu Teala arasında perde yoktur… Allahu Teala mazlumun duası hakkında şöyle buyurur: ‘İzzetim hakkı için bir süre sonra bile olsa sana mutlaka yardım edeceğim.’
Kralların mülkünü, yöneticilerin iktidarını adaletsizlik, Allah’ın evliyalarına saldırmak gibi yok eden bir şey daha yoktur… Allahu Teala’nın mühlet vermesi sizi aldatmasın… Allahu Teala zalime mühlet –yavaş yavaş- verir. Sonra da onu, kendinden sonrakilere ibret olsun diye güçlü ve kuvvetli olanın yakalayışıyla, hiç bilmediği, hiç hesap etmediği bir yerden yakalayıverir.
Sevgili Ürdün’deki halkımıza ve kardeşlerimize!... Zulme sessiz kalarak zalimlerin zulmüne ortak olmanızdan Allah’a sığınırım! Bu mazlum şeyhe yardım edin… Herkesin gücü yettiğince ona yardım etmesi üzerinize vaciptir… Şeyh hapisten çıkıp Allah’ın izniyle ailesi ve çocukları arasına dönmeden rahat etmemeniz gerekir. Bunun karşılığında ecrinizi Allah verecektir.
Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: ‘Kim yokluğunda bir kardeşinin namusunu savunursa, onu cehennemden azat etmesi Allah üzerine bir haktır.’
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem bir başka hadiste de şöyle buyurmaktadır: ‘Bir kimse, din kardeşinin hürmeti çiğnendiği, haysiyeti zedelendiği bir zamanda onu savunmayıp sahipsiz bırakırsa, Allah da onu kendisinin yardımını çok istediği bir yerde yalnız ve sahipsiz bırakır. Bir Müslüman’ın hürmeti çiğnendiği, şerefi ayaklar altına alındığı bir yerde ona yardım edip savunan kimseye de Allah, yardıma çok muhtaç olduğu bir yerde yardım eder.’
Şeyhe destek, sizin için açılmış bir hayır kapısıdır ve sizsiz kapanmadan önce bu fırsatı kaçırmayın!
Ve sen Ebu Muhammed! Tüm iradenle peygamberlerin yolunu izledin. Peygamberlerin yolu ise şüphesiz zorluklar, dikenler ve imtihanlarla doludur. Sahabelerden biri peygambere (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dedi: ‘Ey Allah’ın Resulü ben seni seviyorum. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): Ne dediğinin farkında mısın, buyurdu. O da tekrar: Ey Allah’ın Resulü seni seviyorum, dedi. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ‘Beni seven kimseye musibetlerin ulaşması selin durak yerine akmasından daha hızlıdır.’ Bu, sevgili peygamberi (Allah’ın selamı ve salatı üzerine olsun) sevmenin ve ona tabi olmanın olmazsa olmaz vergisidir.
Sabret İslam ve tevhid kardeşimiz sabret! Çoğu geçti… Ancak az bir şey kaldı… Buluşma Allah katında… Allahu Teala’dan bizler ve sizler için ölene dek hak üzerine sabır ve sebat diliyoruz.
Allah’ım kardeşimiz Şeyh Ebu Muhammed’i esaretten kurtar.. O mazlumdur. Ona yardım et… Allah’ım ümmi peygamber Muhammed’e, ehline ve ashabına salat ve selam eyle.
Abdulmunim Mustafa Halime
‘Ebu Basir El-Tartusi’
05.01.2012
Tercüme: Cihad.Biz