118- el-Fıkhu’l-Ekber’in sahibi Ebû Mutî’ el-Hakem b. Abdullah
el-Belhî’den bize şöyle dediği ulaşmıştır:
Ebû Hanîfe’ye: Ben Rabbim semâda mıdır yahut yerde midir bilmiyorum, diyen kimsenin durumu hakkında soru sordum, o: Bu kişi kâfir olur, çünkü Yüce Allah: “Rahmân Arşa istivâ etmiştir” buyuruyor. O’nun Arşı ise semâlarının üstündedir, dedi.
Ben: Böyle bir kimse şöyle der: O’nun Arşa istivâ ettiğini kabul ediyorum, fakat Arş semâda mıdır yoksa yerde midir bilmiyorum, diyorsa hükmü ne olur? dedim. Şu cevabı verdi: O’nun semâda olduğunu
inkâr edecek olursa kâfir olur.
Bunu el-Farûk’un sahibi rivayet etmiştir.146
146 Derim ki: Burada sözü geçen Ebû Muti’, Ebû Hanîfe’nin arkadaşlarından ileri gelen
ve fakihlerinden birisidir. Müellif, el-Mîzân adlı eserinde şunları söylemektedir: “Re’y hususunda basîret sahibi, çok büyük âlim, şanı büyük birisi idi, ama rivayetleri zapt etmekte gevşektir. İbnu’l-Mübârek dini ve ilmi konusunda onu tazim ve tebcil ederdi. İbn Maîn: Bir şey değildir, demiştir…”
Derim ki: Müellifin: “el-Fıkhu’l-Ekber’in sahibi” adlı sözleri “el-Fıkhu’l-Ekber” adlı eserin İmam Ebû Hanîfe rahimehullah’a ait olmadığına güçlü bir işarettir. Bu, Hanefîlerce meşhur olan kanaate muhaliftir. Eser defalarca ona nispet edilerek basılmıştır.
Hanefîlerden birden çok kişi tarafından da şerh edilmiştir. Akîde bakımından
Hanefîlerin çoğunluğunun kendisine mensup olduğu Ebû Mansûr el-Mâturîdî de bunlardan birisidir. Onların çoğunluğu bu hususta te’vilcilerdendir. Bundan dolayı sözü geçen Ebû Mansûr’un, Ebû Hanîfe’nin kitapta ve el-Fıkhu’l-Ekber’de zikredilen sözünü Ebû Hanîfe’nin söylediklerini ifsad sonucunu veren bir şekilde te’vil ettiklerini ve onu te’vil hususunda selef cemaati dışına çıkardıklarını görüyoruz.
İmam rahimehullah’ın “kâfir olur” sözünü te’vil ederek (s. 19, Mısır baskısı) şunları söylediğini görüyoruz: “Çünkü o bu sözleri ile onun bir yerinin olduğu izlenimini vermektedir. Bundan dolayı müşriktir.” Fakat onun bu te’vilini çürüten sözünün geri kalan kısmına hiç iltifat etmemektedir. Bu da imamın şu sözleridir:
“Çünkü Allah-u Teâlâ: ‘Rahman Arşa istiva etti’ buyurmaktadır.”
Derim ki: Bu ifade, böyle bir kimsenin kâfir oluş sebebinin bu ayetin Allah Subhânehu’nun Arşı üzerinde oluşunu açıkça ifade ettiğini ve buna delil teşkil etmesini inkârı olduğu hususunda çok açıktır. Yoksa böyle bir kimse, Allah-u Teâlâ’nın bir mekânı olduğu izlenimini (bu inkârıyla) verdiğinden dolayı değildir. Yüce Allah bundan yüce ve münezzehtir. Sözünü ettiğimiz bu husus dolayısıyla el-Akîdetü’t-Tahâviyye’yi şerh eden, -Allah’ın rahmeti üzerine olsun- Ebû Mutî’ el-Belhî’nin rivayetini zikrettikten sonra (el-Mektebü’l-İslâmî dördüncü baskısı, s. 323) şunları söylemektedir:
“Ebû Hanîfe mezhebine mensup olanlar arasından bunu kabul etmeyen kimselere iltifat edilmez. Çünkü Ebû Hanîfe’ye Mu’tezile’den ve başkalarından itikat ettiği birçok konuda ona muhalefet eden pek çok taifeler intisab etmiştir. Nitekim Mâlik,
Şafi‘î ve Ahmed’e de kimi itikat konularında muhalif olan kimseler müntesib olmaktadır. Ebû Yûsuf’un, Bişr el-Merîsî’yi Yüce Allah’ın Arşın üzerinde oluşunu inkâr etmesi üzerine tevbe etmeye davet ediş olayı meşhurdur. Bunu Abdurrahman b. Ebî Hâtim ve başkaları rivayet etmiş bulunmaktadır.”
Derim ki: Burada kendisine işaret olunan olay, biraz sonra bu kitapta Ebû Yûsuf’un biyografisinde -Allah’ın izniyle- gelecektir. Bu olayda da Ebû Hanîfe’nin ilk dönem
arkadaşlarının Allah-u Teâlâ’nın mahlûkatı üzerinde oluşuna iman noktasında
selef ile birlikte olduklarına delil teşkil etmektedir. Bu da İmam Ebû Hanîfe’den diye rivayet edilen bu gibi rivayetleri nispeten güçlendirmektedir. Hanefî İmam Ebû Cafer et-Tahâvî’nin akîdesinde Yüce Allah’ın Arşa ve Arşın altında bulunanlara
muhtaç olmadığını ve her şeyi kuşatıp, her şeyin üstünde olduğunu açıkça ifade etmesi bunlar arasındadır.
119- Kadı, imam Tâcuddîn Abdülhâlik b. ‘Ulvân’ı şöyle derken dinledim: İmam Ebû Muhammed Abdullah b. Ahmed el-Makdisî el-Mukanna’ adlı eserin müellifini -Yüce Allah ona rahmetini ihsan eylesin, cennet onun meskeni olsun- şöyle derken dinledim: Bana Ebû Hanîfe rahimehullah’ın şöyle dediği ulaşmıştır:
“Azîz ve Celîl olan Allah’ın semâda olduğunu inkâr eden kimse kâfir olur.”
☼ Uluv Meselesi ve Sıfatlar Hakkında Alimlerin Görüşleri, Cehm bin Savfan'ın Görüşünün Ortaya Çıktığı Sıralarda İmamların Söyledikleri ☼
Yaşadığı Dönemde Şam Diyarının Alimi Ebu Amr Abdurrahman b.Amr el.Evzai (157) Ebu Abdillah el-Hakim el-Evza,i den şöyle dediğini rivayet etmektedir.Bizler-ki tabiunun çokça bulunduğu bir zaman idi-şöyle derdik.Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah Arşının üstündedir,Biz sünnette O,nun sıfatlarına dair gelmiş buyruklara da iman ederiz.(*) (*)-(SENEDİ SAHİHTİR)-el-Beyhaki bunu el-Esma ve,s-Sıfat (s.408) de rivayet etmiştir. Ravileri imam ve sika kimselerdir. Horasan Alimi Mukatil b.Hayyan (…150 den önce) Abdullah b.Ahmed b.Hanbel es-Sünne adlı eserinde babasından rivayet etmektedir.O Nuh b.Meymun,dan o Bukeyr b.Maruf,tan o Mukatil b.Hayyan,dan Yüce Allah,ın:Üç kişi fısıldaşmayıversin.Muhakkak O,onların dördüncüleridir.(Mücadele 58/7)buyruğu hakkında şunları söylemiştir.O Arşı üzerindedir,ilmi onlarla birliktedir.(*) (*)-(SENEDİ HASENDİR)-Bu es-Sünne )s.71) de yer almaktadır.Ebu Davud,da bunu aynı şekilde el-Mesail adlı eserinde (s.263) İmam Ahmed,den el-Lelekai (1,92/b) de Beyhaki (s.430-431) de kaydetmektedir.Beyhaki bir başka rivayetinde bunu Mukatil b.Hayyan,dan o ed-Dahhak,tan diye böylece rivayet etmiş bulunmaktadır.Bu aynı zamanda el-Acurri,nin de (s.289) rivayetidir. Şeyhu,l-İslam Ahmed b.Hanbel (164/241) Ebu Bekr el-Hallal,ın hocası Yusuf b.Musa el-Kattan dedi ki:Ebu Abdullah,a Allah yedinci semanın üstünde Arşı üzerinde yarattıklarından ayrı ama kudreti ve ilmi ile her yerdedir öyle mi diye sorulunca o şu cevabı verdi:Evet o Arşı üzerindedir ve hiçbir şey onun ilminin dışında değildir. (SENEDİ SAHİHTİR) Bunu el-Hallal rivayet etmiştir.Burada sözü edilen el-Kattan Buhari,nin hocalarından sika birisidir.(253) yılında vefat etmiştir.Bunu da ondan Hallal dinlemiştir. Horasan,ın Şeyhi Kuteybe b.Said (150-240) Ebu Ahmed el-Hakim ve müfessir Ebu Bekr en-Nekkaş-ki lafız ona aittir-dedi ki:Bize Ebu,l-Abbas es-Serrac tahdis edip dedi ki:Kuteybe b.Said,i şöyle derken dinledim:Bu İslam sünnet ve,l cemaat arasında imam olan kimselerin kabul ettikleri kanaattir. Biz Rabbimizi yedinci semada Arşının üzerinde biliriz.Nitekim Allah Celle Celaluhu :. اَلرَّحْمَنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى Rahman Arşa istiva etmiştir : (Taha 20/5) Musa b.Harun da aynı şekilde Kuteybe,den şöyle dediğini nakletmektedir:Biz Rabbimizi yedinci semada Arşı üzerinde biliriz. İşte Kuteybe hem imam hem doğru sözlü birisi olarak bu mesele üzerine icma bulunduğunu nakletmektedir.Kuteybe Malik el-Leys Hammad b.Zeyd ve büyük ilim adamları ile karşılaşmış uzun bir dönem yaşamış hadis hafızları onu kapısında kalabalıklar oluşturmuşlardır.Bir adama:Bu kış mevsimi bizde kal ben de sana beş kişiden naklen yüz bin hadis çıkartayım demiş 240 yılında vefat etmiştir.(el-Uluvv li,l-Aliyyil-Azim (s.231) Bağdat,ın Şeyhi Muhammed b.Mus,ab el-Abid (….228) Ebu,l-Hasen Muhammed b.Attar dedi ki:Muhammed b.Mus,ab el-Abid,i şöyle derken dinledim:Senin konuşmadığını ahirette görülmeyeceğini idda eden bir kimse Senin zatını inkar eden birisidir.Şahadet ederim ki Sen Arşın üstündedisin.Yedi semanın üstündesin.Allah,ın düşmanı zındıkların söyledikleri gibi değilsin. (SENEDİ SAHİHTİR) Bunu Abdullah b.Ahmed sonra da Ebu,l-Hasen ed-Darakutni rivayet etmiştir.Es Sünne (s.34)de Ayrıca Hatip Bağdadi et-Tarih (III ,280) de Darakutni yoluyla rivayet etmiştir.Daha sonra İbn Sa,d,ın şöyle dediğini rivayet etmektedir.Muhammed b.Mus,ab Ebu Cafer künyelidir.Allah,ın kitabını güzel okuyan birisi idi.Hadis de dinlemiştir ilim adamı insanlarla oturup kalkmıştır.Yüce Allah,ın izniyle sika birisidir.Bağdat,ta 228 yılında vefat etmiştir:Bu ise Muhammed b.Mus,ab el-Karkasani,den başka birisidir.Muhammed b.el-Attar,nın biyografisini yine el-Hatip (III,203-204) de kaydetmiş ve Abdullah b.Ahmed,den onun hakkında sika birisidir dediğini rivayet etmiştir.bu sened sahih tir. Şeyhu,l-İslam Abdullah b.el Mübarek (118-181) Ali b.el-Hasen b.Şakik,den şöyle dediği sahih olarak rivayet edilmiştir.Abdullah b.el-Mubarek,e Aziz ve celil olan Rabbimizi nasıl tanırız diye sordum.Şu cevabı verdi: O yedinci semada Arşı üstündedir.Cehmiye,nin dediği gibi o işte burada yerdedir demeyiz. (SENEDİ SAHİHTİR) Darimi er-Reddu ale,l-Merisi,(s.24-103) er-Reddu ale,l-Cehmiyye (s.50) Abdullah b.Ahmed (s.7-25-35-72) de çeşitli yollardan İbn Şakik,ten diye rivayet etmişleridir,Zehebi el-Uluvda senedi sahih tir demektedir.Bu İbn el-Mübarek,ten ve Ahmed radıyallahu anh,den sabit sahih bir rivayettir. Hicret Yurdu (Medine) nin İmamı Malik (93-179) Abdullah b.Ahmed b.Hanbel er-Reddu ale,l-Cehmiyye,de şunu rivayet etmektedir:Bana babam tahdis etti (Sonrada senedini) Abdullah b.Nafi,den diye zikrederek şunları söylediğini belirtti: Malik b.Enes dedi ki:Allah semadadır ilmi her yerdedir.Hiç bir şey O,nun ilminin dışında değildir. (SENEDİ SAHİHTİR) Bunu Abdullah es-Sünne (s.5) de rivayet ettiği gibi Ebu Davud el-Mesail,de (s.263) el-Acurri (s.289) el-Lalekai (I/92/b) de rivayet etmiş olup senedi sahih tir.İmam Ahmed de el-Acurri,nin naklettiği bir rivayete göre bunu delil göstermiştir. El-Velid b.Müslim dedi ki: el-Evza,i ye Malik b.Enes,e Sufyan es-Sevri,ye ve el-Leys b.Sa,d,a Allah,ın sıfatlarını ihtiva eden hadisler hakkında soru sordum.Hepsi bana:Onları tefsir etmeksizin geldikleri gibi alınız dediler. Bunu bir topluluk el-Heysem b.Harice,den o el-Velid,den diye rivayet etmişlerdir. Malik döneminde Medinelilerin imamı es-Sevri Küfe,nin imamı el-Evza,i Dımaşk ahalisinin imamı el-Leys Mısır ahalisinin imamı idi Hepsi de Etbau,t Tabiinin büyüklerindendir Onlardan sonra Irak,ın fakihi Muhammed b.el-Hasen de bu hususta icma olduğunu nakletmektedir. (SENEDİ SAHİHTİR) Ravilerin hepsi sikadır.Zehebi el-Uluvv-(s.169) Büyük İlim Adamlarından Hafız Hammad b.Zeyd el-Basri (98-179) İmam Malik ile birlikte aynı yılda vefat etmiştir. Süleyman b.Harb dedi ki:Hammad b.Zeyd,i şöyle derken dinledim: Onlar bu sözleri ile semada bir ilah yoktur demek istiyorlardı Bununla Cehmiyye,yi kastetmektedir. Selef,in ve sünnet imamlarının hatta Ashab-ı Kiram,ın Allah,ın Rasülünün ve müminlerin söylediği Aziz ve Celil olan Allah,ın semada olduğu Allah,ın Arşı üzerinde olduğu Allah,ın semavatınnın üstünde olduğu O,nun dünya semasına indiği şeklindedir.Onların buna dair delilleri ise bu konudaki naslar ve rivayetlerdir. Cehmiyye,nin benimsediği kanaat ise Allah ve Tebareke ve Teala bütün mekanlardadır,şeklindedir.Yüce Allah onların söylediklerinden münezzehtir.Aksine biz nerede olursak olalım O ilmi ile bizimle beraberdir. (SENEDİ SAHİHTİR) Musannıf Hafız İbn Ebi Hatim er-Razi,nin rivayeti ile Kitabu,r-reddu ale,l Cehmiyye,de bunu böylece zikretmiştir.Biza babam tahdis etti bize Süleyman b.Harb bunu böylece Tahdis etti.Bunu ayrıca Abdullah b.Ahmed es-Sünne adlı eserinde (s.9-10) Süleyman dan böylece farklı iki rivayet yoluyla daha rivayet etmiştir. Senedi sahihtir. Müteahhir kelamcıların görüşüne gelince.Yüce Allah semada değildir.Arşın üzerinde de semavatın üstünde de arzda da? Ne alamin içindedir ne alemin dışındadır?O mahlukatından ayrıda değildir.onlara muttasıl da değildir.(ne alttadır ne üstte ne sağdadır ne de solda ne öndedir ne de arkada bu Bir alimin dediği gibi bunlar Mabudunu kaybetmişler yokluğa ibadet etmektedirler.) Sünnet ve eser ehli onlara derler ki:Biz bu hususlara dalmayız ve naslara uyarak sözünü ettiğiniz bu kanaatleri de söylemeyiz her ne kadar sizler iddia etseniz bile…Biz bununla birlikte sizin görüşünüzü kabul etmiyoruz.Çünkü bu olumsuz ifadeler yok olanın nitelikleridir. Allah,u Teala ise yokluk kavramından yüce ve münezzehtir.Akisine O hem vardır hem yaratıklarından ayrıdır.Kendi zatını nitelendirmiş olduğu Arşın üzerinde keyfiyeti bilinmeksizin bulunmak sıfatına sahiptir. Hafız Bişr b.Ömer ez-Zehrani (….207) Abdullah b.Şereveyh dedi ki:ben İshak b.Ruhuye,yi şöyle derken dinledim:Bize Bişr b.Ömer bildirip dedi ki:Ben Müfessirlerden birden çok kimseyi şöyle derken dinlemişimdir. اَلرَّحْمَنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى Arş,a istiva etti.Arşın üzerine yükseldi (demektir) (SENEDİ SAHİHTİR) Bu sika hafızlar ile müteselsilen gelen sahih bir senedir.Çünkü İshak b.Ruhuye,İmam Ahmed,in akranından meşhur sika bir hafızdır.Abdullah b.Şereveyh de aynı şekilde sika bir hafızdır.Asıl adı Abdullah.b.Muhammed b.Abdurrahman b.Şireveyh b.Esed el-Kuraşi el-Muttalibi en-Nisaburi,dir.Şerazatu-z-Zeheb (II/246) da şöyle denilmektedir.Hafızlardan birisidir.İshak b.Ruhuye,Ahmed b.Meni ve onların tabakasındaki alimlerden hadis dinlemiş pek çok eser tasnif etmiştir sika bir ravi idi. Ebu Cafer b.Ebu Şeybe (…297) Hafız Ebu Cafer Muhammed b.Osman b.Muhammed b.Ebu Şeybe el-Absi-ki dönemindeki Küfe Muhaddisi id.Onun hakkında konuşulmuştur-Arşa dair bir eser telif etmiştir.Şöyle demektedir: Hakledildiğine göre Cehmiyye şöyle der:Allah ile mahlukatı arasında bir hicap yoktur.Onlar Arşın varlığını inkar etmiş Allah,ın üstte oluşunu kabul etmemiş ve şöyle demişlerdir.O her yerdedir. İlim Adamları ise .O sizinle beraberdir buyruğunu ilmi ilmi kastedilmiştir diye tefsir etmişlerdir.Diğer taraftan Allah,u Teala,nın Arşı yaratıp onun üzerine istiva ettiği hususu mütevatir olarak gelmiş bulunmaktadır.O mahlukatından ayrı,onlardan tamamıyla mütebayin (ayrı) olarak Arşın üstündedir Ebu Cafer 297 yılında vefat etmiştir.Ahmed b.Yunus ve onun tabakasındakilere yetişmiştir.Bu eserin bir yazma nüshası Zahiriye Kütüphanesi,nde 297 hadis numarası ile kayıtlı bulunmaktadır. Zekeriya es-Saci (…307) Sünnete dair dört ciltlik el-İbanetü,l-Kübra adlı eserin musannıfı imam Ebu Abdillah b.Batta el-Ukberi dedi ki:Bize Ebu,l-Hasen Ahmed b.Zekeriyya b.Yahya es-Saci tahdis edip dedi ki:Babam dedi ki: Ben kendileri ile karşılaştığımız hadis ehli olan arkadaşlarımızı islediğini gördüğüm sünnete uygun yol hakkında söylenecek sözün şu olduğunu öğrendim:Allah,u Teala Arşı üzerindedir semasındadır,mahlukatına nasıl dilerse öylece yaklaşır,Daha sonra da inanılan değer itikadi hususları sıraladı. Es-Saci Basra,nın şeyhi ve hafız idi .Ebu,l-Hasen-el-Eş,ari hadis ilmini ve Ehli sünnet sıfkalarının görüşlerini ondan öğrenmiştir.el-Müzeni,nin ve er-Rebi,nin yanında yolculuk yaparak her ikisinden fıkıh öğrenmiştir.İlelü,l-Hadis ve İhtilafu,l-Fukaha gibi eserleri vardır.Ebu,r-Rebi ez-Zehrani ve onun tabakasında olanlarla karşılaşmış 80 küsür yıl yaşamış ve 307 yılında vefat etmiştir.(el-Uluv (s.248) İmamların İmamı İbn Huzeyme (223-311) Hafız ebu Abdillah el-Hakim dedi ki:Muhammed b.Salif b.Hani,yi şöyle derken dinledim:İmamların imamı Ebu Bekr Muhammed b.İshak b.Huzeyme,yi şöyle derken dinledim: Allah,ın yedi semasının üzerinde mahlukatından ayrı olarak Arşa istiva ettiğini kabul etmeyen bir kimse tövbe etmesi istenecek bir kafirdir.Tövbe ederse mesele yok aksi takdirde boynu vurulur ve kokuşarak kıble ehline ve zimmet ehline eziyet vermemesi için de bir çöplüğe atılır. (SENEDİ SAHİHTİR) Bunu el-Haravi de Zemmu-l-Kelam (VI.124/b) de bir başka yoldan İbn Hani,den diye rivayet etmiştir.o sika birisidir. Arap Dili İmamı Sa,leb ….(/291) Hafız Ebu,l-Kasım el-Lalekai es-Sünne adlı eserinde şöyle diyor:Ben Darakutni,nin kendi el yazısıyla İshak el-Kazi,den yazılı olarak şunu buldum.(*) Ebu,l-Abbas es-Sa,leb,i şöyle derken dinledim: اسْتَوَى İsteva: istiva etti –(bir şey) eğri olmasa dahi ona yöneldi demektir.Sonra semaya istiva etti:Ona yöneldi demektir ama عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى isteva ale,l-Arş: Arşa istiva etti yani yükseldi demektir. (*) el-Kazi Bağdat kasabalarından birisi olan Kaze,ye nispettir.Adı İshak b.Ahmed b.Muhammed Ebu,l-Hüseyn,dir el-Hatib (IV.440) da onun biyografisini verdikten sonra şöyle demektedir.Sika birisi idi İbn Rezkaveyh bize onu zahid diye nitelemiştir.346 yılında vefat etmiştir,Ondan gelen bu rivayet el-Lalekai (I.92/a) de yer almaktadır. Fakif Ebu Cafer et-Tirmizi Adı Muhammed b.Ahmed.bNasr,dır Sika ve fazilet sahibi birisidir.Şafi,i meshebine mensuptur.(201/295) Mansur b.Muhammed b.Mansur el-Kazzaz dedi ki:Ebu Hafs b.Şahin,in babası Ebu,t-Tayyib Ahmed,i şöyle derken dinledim: Ebu Cafer et-Tirmizi,nin yanında idim:Birisi ona Rab Teala,nın nüzülü hadisi ile ilgili olarak:O nun üstünde bir yükseklik kaldığı halde nüzül nasıl olur şeklinde bir soru sorunca şu cevabı verdi: Nüzül akıl ile bilinen bir şeydir.Keyfiyeti ise bilinemez ona iman etmek vacibtir ona dair soru sormak da bid,attir. Bağdat,ın kendi zamanındaki fakihi ve alimi doğru söylemiştir.Çünkü nüzülün mahiyeti hakkında soru sormak gereksiz bir külfete girmektir.Zira soru ancak dilde bilinmeyen bir kelime hakkında olur.Aksi takdirde inmek,konuşmak,işitmek,görmek,ilim,isteva gibi ifadeler dinleyen için açık seçik ifadelerdir.Hiçbir benzeri bulunmayan bunlarla nitelenecek olursa sıfat mevsufa (niteleme nitelenene) tabi olur.Bunun keyfiyeti ise insanlar tarafından bilinemez. (SENEDİ SAHİHTİR) Bunu musannıf Ebu Bekir el-Hatib,e ulaşan senediyle rivayet etmiştir.Ebu Bekir el-Hatib de bunu Tarih,u-Bağdad (I/365) te şöylece rivayet etmektedir.Bana el-Hasen b.Ebi Talib tahdis edip dedi ki:Bize Ebuil-Hasen Mansur b.Muhammed b.Mansur el-Kazzaz bildirdi…….Bu hepsi de sika olan ravilerin yer aldığı bir senedir.Bunların biyografileri Tarüh,u-Bağdad,ta verilmiştir.el-Hasen b.Ebi Talib ise el-Hasen b.Muhammed b.el-Hasen b.Ali Ebü Muhammed el-Hallal olup 439 yılında vefat etmiştir. Büyük İlim Adamı Ebu Bekir ed-Dab,i (342) Ebu Abdillah el-Hakim dedi ki: Fakif Ebu Bekr Ahmed b.İshak ed-Dab,i en-Nisaburi dedi ki: Araplar kullanımda (ala) yerinde fi,yi de kullanırlar Yüce Allah (فَسِيحُوا فِى اْلاَرْضِ ) Yeryüzünde dolaşınız (Tevbe 9/2) (وَلاُصَلِّبَنَّكُمْ فِى جُذُوعِ النَّخْلِ ) Ve andolsun sizleri hurma ağaçları dallarında asacağım (Taha 20/17) diye buyurmaktadır.Burada ise ale,l-ard yerin üstünde ve ale,n-nahl hurma ağaçları üstünde demektir.Yüce Allah,ın (مَنْ فِى السَّمَآءِ ) men fi,s-sema: gökte olan buyruğu da böyledir ki bu da men ale,l-Arş:Arşın üstünde olan anlamındadır.Nitekim Rasülullah s a v,den sahih olarak gelen haberler de böyledir.el-Uluv (s.272/273) İmam Ebu Bekr el-Acurri (280/360) Hafız zahid Allah,ın Beyt-i Haram,ında mücavirlik yapmış bulunan Ebu Bekr Muhammed b.el-Hüseyn el-Acurri eş-Şeri,atu fi,s-Sünne adlı eseri telif etmiştir.Bu eserin başlıklarından birisi de Hululiyye Meshebinden Sakındırma adını taşımakta sonra şunları söylemektedir: İlim ehlinin benimsediği kanaate göre Allah-u Teala semavatının üstünde,Arşının üzerindedir.İlmi her şeyi kuşatmıştır.Yüce göklerde yarattığı her şeyi,yedi yerde bulunan şeyi ilmiyle kuşatmıştır.Kulların amelleri O,na yükseltilir. Şayet: Üç kişi fısıldaşmayıversin,Muhakkak O onların dördüncüleridir.buyruğunun anlamı nedir diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir: Maksat Onun ilmidir.Allah Arşının ütündedir.ilmiyle onların fısıltılarını kuşatmıştır.İlim ehli bunu böylece tevsir etmiştir.Ayetin başı da sonu da O,nun Arşı üstünde olduğu halde,beraber oluştan kastın ilmi olduğuna delil teşkil etmektedir.Müslümanların kabul ettiği görüş budur. Sonra şöyle demektedir:Bize İbn Mahled tahdis etti bize Ebu Davud tahdis etti,bize Ahmed b.Hanbel tahdis etti,bize Süreyh b.en-Numan tahdis etti,bize Abdullah b.Nafi tahdis edip dedi ki: Malik dedi ki:Allah semadadır.İlmi ise her yerdedir.Onun ilminden bulunmadığı hiçbir yer yoktur.(eş-Şeri,a (285-289) El-Acurri fakih muhaddis,rivayetleri iyi bilen güzel eserler tasnif etmiş birisidir.Bir süre Mescid,i-Haram,da mücavirlik yapmıştır.el-Kecci,den Ebu Şuayb el-Harrani,den ve onların çağdaşlarından rivayet nakletmiştir.Hacca giden birçok kimse ondan hadis almıştır.360 yılında vefat etmiştir. İbn Batta (304-387) Çağdaşı Hanbelilerin hocası imam zahid Ebu Abdillah b.Batta el-Ukberi,kendisinin derlemiş olduğu üç ciltlik el-İbane adlı eserinde yer alan,Allah,ın Arşı üzerinde mahlukatından ayrı olarak bulunduğuna.ilminin de mahlukatını kuşatmış olduğuna dair başlık altında şunları söylemektedir. Ashab ve tabiinden olan Müslümanlar,Allah,ın semavatı üzerinde Arşı üstünde mahlukatından ayrı olduğu hususunda icma etmişlerdir.Yüce Allah,ın :Ve O sizinle beraberdir buyruğuna gelince bu ilim adamlarının dedikleri gibi O,nun ilmidir.Yüce Allah,ın O göklerde ve yerde Allah,tır buyruğunun anlamına gelince O göklerde Allah,tır yerde Allah,tır.(İlahtır) Bunun doğrulayıcı ifadesi de Yüce Allah,ın kitabında yer almaktadır: O gökte de ilah olandır yerde de ilah olandır. Cehmiyye mensubu kişi,Üç kişi fısıldaşmayıversin muhakkak O onların dördüncüleridir buyruğunu delil göstererek şöyle der:Şüphesiz Allah (bizimle beraberdir ve bizim aramızdadır) İlimler ise burada O nun ilminin söz konusu olduğunu belirterek tefsir etmiştir.Daha sonra Yüce Allah aynı ayetin sonunda Şüphesiz Allah her şeyi çok iyi bilendir buyurmaktadır.Diğer taraftan İbn Batta kendi senedleri ile burada maksat O,nun ilmidir,diyenlerin görüşlerini sıralamaktadır.Bu kimseler ise ed-Dahhak,es-Sevri,Nuaym b.Hammad,Ahmed b.Hanbel ve İshak b.Ruhuye ,dir.(el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.280/281) Ebu Nuaym el-Asbahani (336-430) Hilyetü,l-Evliya adlı eserin müellifi büyük hafız Ebu Nuaym Ahmed b.Abdullah b.Ahmed el-Asbahani el,İ-itikad adlı eserinde der ki: Bizim yolumuz kitaba sünnete ve ümmetin icmaiına uyan selefin izlediği yoldur.Onların arasında şu da vardır. Nihayet şunları da söyler:Arş hakkında Allah,ın üzerinde istiva ettiği ile ilgili sabit olmuş olan hadisler gereğince kanaat belirtirler,onları herhangi bir keyiflendirme ve temsil söz konusu olmaksızın sabit kabul ederler.Yüce Allah,ın yarattıklarından ayrı olduğuna,yaratılmışların da O,ndan ayrı olduğuna inanırlar.Allah onların içine hulül etmez onlara karışmaz,O arzı (yer) üzerinde değil semasında Arşı üzerine istiva etmiştir. İşte bu imam kanaat hakkında icma bulunduğunu nakletmiş bulunmaktadır.Allah,a hamdolsun (Zehebi el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.289-290) Ebu,l-Kasım el-Lalekai (..418) Kabarık bir cilt olan Şerhu İ,tikadi Ehli,s-Sünne,nin sahibi.İmam hafız,Ebu,l-Kasım Hibetullah b.el-Hasen et-Taberi eş-Şafi,i der ki: Yüce Allah,ın Rahman Arşa istiva etti: buyruğu hakkında ve Allah,ın Arşı üzerinde olduğuna dair gelmiş rivayetler:Aziz ve Celil olan Allah: Güzel söz O,na yükselir.Gökte olanın…emin mi oldunuz?....Ve O,kullarının üstünde kahir olandır.diye buyurmaktadır.İşte bu ayetler O,nun Semada olduğuna,ilminin ise her yerde olduğuna delildir.Bu Ömer,İbn Mes,ud,İbn Abbas,Ümmü Seleme,den tabiinden Rabi,a Süleyman et-Teymi ve Mukatil b.Hayyan,dan rivayet edilmiştir.Malik es-Sevri ve Ahmed de bu görüşü belirtmişlerdir.(Şerhu İ-tikadi Ehli,s-Sünne (I 90/a) El-Lalekai ilim deryalarından Şafi,ilerin büyüklerinden birisi idi.418 yılında vefat etti: İbn Abdilberr (368-463 İmambüyük alim Mağrib,in hafızı Ebu Ömer Yusuf b.Abdullah b.Abdilberr en-Nemri el-Endelusi-et-Temhid,el-İstizkar,el-İsti,ab,el-İlm ve son derece değerli eserlerin müellifi-el-Muvatta,da yer alan nuzül hadisini şerhederken şunları söylemektedir. Bu sahih bir hadistir.Hadis alimleri sıhhati hususunda ihtilaf etmemişlerdir.Bu hadiste Allah,u Teala,nın semada yedi semanın üstünde,Arşın üzerinde olduğuna delil vardır.Nitekim cemaat da böyle demiştir.(el-Erba,in adlı eserinde (179/a) belirttiği üzere el-Muvatta şerhinde böyle demiştir. Kadı Ebu Ya,la (380-458) Irak,ın alimi Ebu Ya,la Muhammed b,el-Huseyn b.el-Ferra el-Bağdadi el-Hanbeli 458 yılında vefat etmiştir. Kadı Ebu Ya,la cariye ile ilgili hadisi söz konusu ettikten sonra şunları söylemektedir: Bu haber ile ilgili açıklamalar iki fasıla ayrılır: Birincisi,Allah,u Teala hakkında, O nerededir,diye sormanın caiz oluşu. İkincisi ise,O,nun semada olduğuna dair haber vermesinin caiz oluşu.Nitekim Yüce Allah bize kendisinin semada olduğunu haber vererek:Gökte olanın sizi yere geçirmesinden emin mi oldunuz? Ve O,Arşın üzerindedir. diye buyurmaktadır.(Muhtasar el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.298-299-300 ) Beyhaki (384-458) Birçok eserin müellifi imam Şeyhu,l-İslam Ebu Bekr Ahmed b. el-Hüseyn b.Ali el-Beyhaki el-Mu,tekad adlı eserinde der ki: İsteva hakkında açıklama: Yüce Allah Rahman Arşa isteva etti buyurmuştur ve başka yerde de:Sonra Arşa isteva etti : O kullarının üstünde kahir olandır.Üstlerindeki Rablerinden korkarlar,Güzel söz O,na yükselir,Gökte olanın…emin mi oldunuz ? buyurmaktadır.Bu buyruğunda da göğün üzerinde olanı kastetmiştir.Nitekim Yüce Allah :fi cuzui,n-nahli /Hurma dallarında diye buyurmuş olmakla birlikte (buyruk ala cuzui,n-nahli hurma dallarının üzerinde anlamındadır.) (*) Yine Yüce Allah,ın Fesihu fi,l-ardi / yerde dolaşın buyruğu da ale,l-ard /yerin üzerinde dolaşın demektir.Yukarıda olan her bir şey semadır.Arş ise semaların en yükseğidir.Buna göre ayet Siz Arşın üzerinde olandan emin mi oldunuz,demektir.Nitekim bu anlamı diğer ayetlerde çok açık bir şekilde ifade etmiştir. Bizim yazmış olduğumuz bu ayeti kerimeler,Cehmiyye mensubu olan kimseler arasından,Allah zatı ile her yerdedir,diyen kimselerin görüşünü çürütmek için yeteri kadar delil teşkil etmektedir. Yüce Allah,ın: Nerede olursanız O sizinle beraberdir buyruğu ile O,ilmi ile beraber olduğunu kastetmiş,zatıyla beraberliği kastetmiş değildir.(el-İ-tikad ala Mezhebi,s-Selef Ehli,s-Sünne ve,l-Cema,a (s.42-43) (*)-Beyhaki,nin el-İ-tikad adlı eserinde (s.42) Fakih Nasr el-Makdisi (410 civarı-490) İmam zahid Şeyhu,l-İslam Ebu,l-Feth Nasr b.İbrahim el-Makdisi eş-Şafi,i.Sünnete dair bir ciltlik eseri olan el-Hucce adlı kitabında şöyle diyor: Şüphesiz Allah,u Teala,kitabında buyurduğu gibi Arşı üzerinde istiva etmiştir.Mahlukatından ayrıdır. .(Muhtasar el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.303) Ebu,l-Hasen el-Kerci (458-532) Büyük ilim adamı Şeyhu,l-İslam el-Herevi,nin arkadaşı Ebu,l-Hasen (Muhammed b.Abdülmelik) meşhur akidesinin baştaraflarında şöyle diyor: Hadis ashabının akidesi pek yükseklere çıkarılmıştır Allah,ın dinine mensup olanları en yüksek mertebelere Onların akidelerine göre şüphesiz ilah zatıyla Arşı üzerindedir.Bununla birlikte bütün gaybları da bilir. Rabbin istivası akıl ile kavranılır Ama keyfiyeti hakkında yaşlıların bilgisizliği gibi bilgisiz kalınır. Bu kaside 200 beytten daha fazla uzunca bir kasidedir. Bu kasidenin şairi el-Kerci,Şafi,i fakihlerinin büyüklerindendi el-Kerci 532 yılında vefat etmiştir.( Muhtasar el-Uluvv li,l-Aliyyi,l-Azim (s.310) Şeyh Abdülkadir (471-562) Şeyhu-l-İslam Irak,ın şeyhi vaizlerin efendisi,Ebu Muhammed Abdülkadir b.Salih b Cenegidost el-Cili el-Hanbeli bir ciltlik el-Gunye adlı eserinde şöyle diyor: Ayetlerle ve delillerle kısaca yaratıcıyı bilmeye gelince bu O,nun bilinmesi ve Allah,ın bir ve tek olduğuna kesin olarak iman edilmesi demektir.Nihayet şunları söyler: O,Arşın üzerine istiva etmiştir.Mülkü ihtiva etmiş,ilmiyle eşyayı kuşatmıştır.Güzel söz O,na yükselir,Salih ameli de yukarıya kaldırır. O,nun her yerde olduğunu söyleyerek nitelendirmek caiz değildir.Aksine O,semada Arşın üstündedir.denilir.Nitekim Yüce Allah : Rahman Arşa istiva etmiştir buyurmuştur.Bunu herhangi bir Te,vil yapmaksızın mutlak olarak söylemek gerekir.Allah,u Teala,nın Arşın üzerinde oluşu,kendisine risalet verilmiş her nebiye indirilen kitapta zikredilmiş bir husustur.Arşın üzerinde oluşunun da keyiflendirilmesi söz konusu değildir.