Çevrimdışı
Şeyh Usame ile El-Cezire Muhabirinin Röportajı
el-Cezire kanalının muhabiri Teysir Alluni ile karşılıklı sohbetinde Şeyh Usame bin Ladin (rahimehullah)'a el-Kaide hakkında bir soru soruldu.
Soru şu şekildeydi: "el-Kaide'nin ulaştığı kapsama alanı ne kadardır? el-Kaide'nin varlığı Usame bin Ladin'in varlığına mı bağlıdır?"
Bunun üzerine şeyh şöyle söyledi:
"Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a aittir. Sizin sorduğunuz bu soruya binaen az önce söylediğim şeyleri tekrar etmek zorunda kalacağım. İş, bu fakir kula bağlı değildir. el-Kaide grubu belli bir şahıs ve bölgeye özel değildir. Bizler komutanı Rasulullah ﷺ olan İslam ümmetinin evlatlarıyız. Rabbimiz birdir! Peygamberimiz birdir! Kıblemiz birdir! Biz tek bir ümmetiz!
Bizim tek bir kitabımız var. Bu Kur'ân-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye hepimizin rehberidir. Bizler iman kardeşliği ile birbirimize bağlandık. Bütün müminler kardeştir.
Nitekim Allahu Teâlâ şöyle buyurmaktadır;
Müminler ancak kardeştir."
(Hucurat, 10)
Mesele Batı'nın düşündüğü gibi değildir. Burada özel bir isim var, doğru Fakat bu isim gerçekten çok eski bir isim. Hiçbir şekilde grubumuza bu ismi koymayı kast etmedik. Sadece Kardeşimiz Ebu Ubeyde el-Benşiri (rahimehullah) sınırı aşmış, inkârcı terörist ve alçak Sovyetler Birliği'ne karşı savaşabilmek adına gençlere yönelik bir eğitim karargahı kurdu. Biz bu yere eğitim kaidelerinden dolayı el-Kaide diyorduk. Sonra bu isim giderek büyüdü. Bizler bu ümmetten asla ayrı değiliz. Bizler bu ümmetin evlatlarıyız. Biz asla onlardan ayrılmayacak bir parçayız.
Doğu'da, Filipinler'den Malezya'ya, Malezya'dan Endonezya'ya, Endonezya'dan Hindistan'a, Hindistan'dan Pakistan'a, Pakistan'dan Moritanya'ya kadar ortaya çıkan her türlü eylemlerimizde biz ümmetin kalbinden ve yüreğinden geçenleri dile getiriyoruz. Bu gençler New York ve Washington'da kendilerini Allah rızası için feda ettiler. Bizler, bu amellerinin Allahu Teâlâ katında makbul olmasını umuyoruz. Onlar gerçek mânâda ümmetin kalbinden ve yüreğinden geçenleri herkese haykırdılar. Bu ümmetin kalbi, zalimden, sınırı aşan kimselerden, mücrimlerden ve hakiki manada güvende olan kimseleri korkutan teröristlerden intikam alınmasını ister. Her korkutma kınanmış değildir. Burada bir kınanan korkutma vardır, bir de övülen korkutma vardır. Şayet onların sözlerini kabul etsek suçlu bir hırsızı korkutan polisin terörist olduğunu söylememiz gerekir. Zira o da hırsızı korkutmaktadır. Ama durum asla böyle değildir. Polisin suçluyu korkutması övülen bir korkutmadır. Güvende olanları korkutan mücrimlerin korkutması ise kınanan bir korkutmadır. Amerika ve İsrail kınanan korkutmayı yapıyorlar. Bizler ise Filistin ve diğer bölgelerde çocuklarımızı öldüren bu zalimleri korkutarak övülen korkutmayı yapmaktayız.
------------------
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
"Ümmetimden bir grup Allah yolunda savaşmaya devam edecektir. Düşmanları mağlup edeceklerdir. Onlara muhalefet edenler onlara hiçbir zarar veremezler. Bu durum kıyamet gününe kadar da devam edecektir."
• Müslim
(Yiğitlerin Sevdası isimli telegram kanalı)
el-Cezire kanalının muhabiri Teysir Alluni ile karşılıklı sohbetinde Şeyh Usame bin Ladin (rahimehullah)'a el-Kaide hakkında bir soru soruldu.
Soru şu şekildeydi: "el-Kaide'nin ulaştığı kapsama alanı ne kadardır? el-Kaide'nin varlığı Usame bin Ladin'in varlığına mı bağlıdır?"
Bunun üzerine şeyh şöyle söyledi:
"Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a aittir. Sizin sorduğunuz bu soruya binaen az önce söylediğim şeyleri tekrar etmek zorunda kalacağım. İş, bu fakir kula bağlı değildir. el-Kaide grubu belli bir şahıs ve bölgeye özel değildir. Bizler komutanı Rasulullah ﷺ olan İslam ümmetinin evlatlarıyız. Rabbimiz birdir! Peygamberimiz birdir! Kıblemiz birdir! Biz tek bir ümmetiz!
Bizim tek bir kitabımız var. Bu Kur'ân-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye hepimizin rehberidir. Bizler iman kardeşliği ile birbirimize bağlandık. Bütün müminler kardeştir.
Nitekim Allahu Teâlâ şöyle buyurmaktadır;
Müminler ancak kardeştir."
(Hucurat, 10)
Mesele Batı'nın düşündüğü gibi değildir. Burada özel bir isim var, doğru Fakat bu isim gerçekten çok eski bir isim. Hiçbir şekilde grubumuza bu ismi koymayı kast etmedik. Sadece Kardeşimiz Ebu Ubeyde el-Benşiri (rahimehullah) sınırı aşmış, inkârcı terörist ve alçak Sovyetler Birliği'ne karşı savaşabilmek adına gençlere yönelik bir eğitim karargahı kurdu. Biz bu yere eğitim kaidelerinden dolayı el-Kaide diyorduk. Sonra bu isim giderek büyüdü. Bizler bu ümmetten asla ayrı değiliz. Bizler bu ümmetin evlatlarıyız. Biz asla onlardan ayrılmayacak bir parçayız.
Doğu'da, Filipinler'den Malezya'ya, Malezya'dan Endonezya'ya, Endonezya'dan Hindistan'a, Hindistan'dan Pakistan'a, Pakistan'dan Moritanya'ya kadar ortaya çıkan her türlü eylemlerimizde biz ümmetin kalbinden ve yüreğinden geçenleri dile getiriyoruz. Bu gençler New York ve Washington'da kendilerini Allah rızası için feda ettiler. Bizler, bu amellerinin Allahu Teâlâ katında makbul olmasını umuyoruz. Onlar gerçek mânâda ümmetin kalbinden ve yüreğinden geçenleri herkese haykırdılar. Bu ümmetin kalbi, zalimden, sınırı aşan kimselerden, mücrimlerden ve hakiki manada güvende olan kimseleri korkutan teröristlerden intikam alınmasını ister. Her korkutma kınanmış değildir. Burada bir kınanan korkutma vardır, bir de övülen korkutma vardır. Şayet onların sözlerini kabul etsek suçlu bir hırsızı korkutan polisin terörist olduğunu söylememiz gerekir. Zira o da hırsızı korkutmaktadır. Ama durum asla böyle değildir. Polisin suçluyu korkutması övülen bir korkutmadır. Güvende olanları korkutan mücrimlerin korkutması ise kınanan bir korkutmadır. Amerika ve İsrail kınanan korkutmayı yapıyorlar. Bizler ise Filistin ve diğer bölgelerde çocuklarımızı öldüren bu zalimleri korkutarak övülen korkutmayı yapmaktayız.
------------------
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
"Ümmetimden bir grup Allah yolunda savaşmaya devam edecektir. Düşmanları mağlup edeceklerdir. Onlara muhalefet edenler onlara hiçbir zarar veremezler. Bu durum kıyamet gününe kadar da devam edecektir."
• Müslim
