Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haber Ilkha Muhabirinin Pkk Tarafından Bırakılmasının Perde Arkası

H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İLKHA Muhabirinin PKK Tarafından Bırakılmasının Perde Arkası

Barış görüşmesi denen bir şey var. Siz buna Kürdistan bölgesinin inisiyatifinin PKK’ya bırakılması da diyebilirsiniz. PKK güpegündüz eşkıyalık yapıyor artık. Lice’ye giderken, Bitlis’e giderken, Şırnak’a giderken artık PKK’nın yolda kontrol noktaları var. Eskiden jandarmanın kontrol noktaları olurdu ve kimlik kontrolü yapar, arada zulmederlerdi. PKK ise bir ötesine geçmiş durumda, itiraz edenin arabasını yakıyor, “IŞİD’çi” olduğundan şüphelendiği sakallıyı alıp tutukluyor (!), bir daha da haber alınamıyor! Bizzat kendileri resmi twitter hesaplarında artık bunları paylaşıyor. Hakkâri’de 13 kişi tutukladık diyorlar! İstanbul YDGH (Yurtsever Gençlik – PKK gençlik kolları) İstanbul’da bir “IŞİD’çi” yi infaz etti diyerek resmini veriyorlar! Devlet gözlerini kapatıyor, halk ise kulaklarını!

Sordum nasıl oldu da İLKHA muhabiri Ali Adıyaman’ı PKK kaçırdıktan sonra neden serbest bıraktı. İLKHA, Doğru Haber Gazetesinin haber ajansıdır ve Doğru Haber’in Hizbullah’ın “resmi ve yasal” yayın organı olduğu malumdur. 27 Ağustos 2014’te Silvan ilçesi Dağcılar köyü (Gundé Şao) Erkenciler mezrasına, akraba ziyaretinde bulunmak için giden İlke Haber Ajansı muhabiri Ali Adıyaman, PKK tarafından köyde bulunduğu evden kaçırılmıştı. 4 gün sonra 31 Ağustos’da ise serbest bırakıldı.

Serbest bırakılması başarıdır çünkü aynı şekilde PKK 9 Ağustos tarihinde Van’dan Bitlis’e giden otobüsü durdurup İslami faaliyetleriyle tanınan Bayram T.’yi kaçırdı, bir daha da kendisinden haber alınamadı.

Mesele orman kanunlarını bilmekte yatıyormuş!

İLKHA muhabiri kaçırılınca tabi hem ailesi hem cemaati devreye hemen giriyor. Önce jandarmaya gidiliyor. Jandarma diyor ki: “Lice’ye götürdüler, orada 50 kişilik bir PKK grubu var, müdahale edilirse çatışma çıkar, barış görüşmesi devam ediyor, çatışmaya iznimiz yok, müdahale edemeyiz, gidin BDP ile konuşun!”

Devlet resmen diyor ki; PKK’ya diz çöktük, bölgede denetim ve kontrol onların ellerinde, gidin onlara başvurun!

Gidiyorlar BDP’ye. Tabi BDP’nin umrunda değil, oyalamalar, bilmeyiz demeler falan.

Bu arada Diyarbakır’da Ali Adıyaman için eylem yapıldı. Eylemdeki şu pankarta dikkat: “Kalem susarsa silah konuşur!” (http://www.haksozhaber.net/gazeteci-adiyaman-icin-diyarbakirda-eylem-yapildi-51475h.htm)

Çözüm olmayınca sonunda devreye Hizbullah girdi. Hizbullah direk PKK’nın en üst düzey şehir sorumlularına haber gönderdi. “Siz Doğru Haber muhabirini öldürürseniz karşılığında sizden bir muhabiri mi öldüreceğimizi sanıyorsunuz? Eğer o muhabire bir şey olursa, sizin eş başkanlarınızdan ya da belediye başkanlarınızdan birini öldüreceğiz. Siz seçin sizden kimi vuralım!”

Mesaj yerine ulaşmıştır! Ardından muhabir Ali Adıyaman serbest bırakıldı.

90’lı yıllarda PKK bölgede nüfuzu nedeniyle kendisine rakip olacak tek güç olarak Hizbullah’ı gördü ve saldırdı. Hizbullah ilk başta sabretmeyi denediyse de baktı olmuyor misliyle cevap verdi. İki taraf da ağır kayıplar verince PKK aklını başına aldı ve Hizbullah’a bulaşmaktan vazgeçti. Şimdi bölgede yaşanan süreçten dolayı kendini güçlü sanıyor ve kibirleniyor. Oysaki kendi güçlenmedi. Devlet güçsüzleşti. IŞİD’in PKK’ya vurduğu darbe de açıkçası ortadadır. Bu nedenle PKK Türkiye Müslümanlarını rahatsız etmeye kalkar da “gücümüzü test etmeyi denerse”, 90’larda yediği tokadın benzerine kendini hazırlasın!

Tevhid ehli Müslümanlar küçük sohbet halkaları şeklinde organize olur ve bu nedenle güçsüzdür PKK gibi örgütlü bir güce karşı. Ama PKK’nın konuştuğu dilden anlayan bir yapılanma daha var bölgede: Hizbullah. Bu cemaatle teori ve pratikte (başta Suriye) zıtlıklar olsa da, PKK gibi kendinden başkasını yaşatmak istemeyen bir örgüte karşı ittifak yapmak zorundadır küçük İslami gruplar.

PKK kendine çok güveniyor ve küçük İslami grupları küçümsemeye devam edecektir. Aklı kıt, idrakten yoksun bu güruha bir kez daha böyle bir durumda olacakları hatırlatmakta fayda var: “Azdan az, çoktan çok gider!”



Ferman Nazif / Ümmeti İslam
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt