El Kaide, Şeyh Atiyyetullah'ın ABD'nin casus uçak saldırısında hayatını kaybettiğini doğruladı. El Kaide lideri Eymen El Zevahiri yayınladığı ses kaydında, Atiyyetullah'ın Ramazan ayının 23'ünde hayatını kaybettiğini açıkladı. Zevahiri, Atiyyetullah ile birlikte oğlunun da aynı saldırıda hayatını kaybettiğini duyurdu.
Libya asıllı Atiyyetullah El Kaide'nin müftülerindendi. Kaddafi'ye karşı düzenlenen bir suikasti organize edenler arasında olduğu söylenen Atiyyetullah geçtiğimiz aylarda yaptığı çağrıda sivillere ve camilere yönelik saldırıları kınamış ve El Kaide'nin sivillere asla saldırmadığını açıklamıştı.
Örgütün halk kitlelerine yayılması için daha geniş bir siyasi vizyon geliştirmesi gerektiğine inanan Atiyyetullah, din adamlarına direnişe destek olmaları çağrısı yapmış örgüt üyelerinin stratejik araştırma kuruluşları açmaları, kültürel, teknolojik ve entellektüel açılardan kendilerini gelecekte verecekleri büyük savaşlara hazırlamaları çağrısında bulunmuştu.
Atiyetullah'ın, "Gerekirse örgütümüz yok olsun, fakat bir masum Müslümanın kanı akmasın!" şeklinde konuştuğu açıklamasının tam metnini ilginize sunuyoruz:
Masumlara Yönelik Saldırılar Hakkında
Salat ve selam ona, ailesine ve hesap gününe kadar ona uyanlara olsun.
Bunun ardından: Müslüman kardeşlerim ve bacılarım, İslam Ümmeti'nin izzetli ve muzaffer mücahidleri. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Size hitab ettiğim bu kısa mesajımın ardındaki sebep, bizim ve başkalarının sık sık düşmandan ve ona hizmet eden medyadan cihad hareketlerinin Müslümanları hedef aldığına dair suçlamalarıyla ilgili duyduklarımızdır. Ki onlar Mücahidleri kan akıtmaktan başka amacı olmayan katil ve mal talan edicileri olan silahlı gruplarmış, hiçbir ulvi amaçları, hedefleri ya da siyasi planları olmayan kimselermiş gibi ve buna benzer başka ithamlarla tasvir ediyorlar. Şüphesiz ki onlar yalan söylüyorlar!
Zelil ve merdud olarak Afganistan'dan çekilmeye hazırlanan Haçlı düşmanın kurnaz entrikaları –ki bunun içinde fücuru yayma, ekinleri ve hayvanları yakmak suretiyle insanlığa karşı hiçbir şekilde kaygı duymadan ve de sonuçlarını ya da uluslar arası ilişkilerin geleceğini düşünmeden yürütülen "dünyayı sonlandırma" siyaseti de dâhil olmak üzere– kendilerine yardımı dokundu. Öyle ki göğü, kaçan bu düşmanın ve Müslümanların pazar yerlerini ve hatta bazen camileri ve diğer yerleri hedef alan şüpheli saldırıların tozu kapladı.
Bu ithamlara bir son vermek, yolu aydınlatmak için, Allah katında bir mazeret olsun ve iyilik ve cihadi hareketimizi kontrol altında tutmada daha fazla paylaşım olsun diye, Müslümanları camilerinde, Pazar yerlerinde, nakil yolculuklarında ya da toplanma yerlerinde hedef alan herhangi bir operasyondan yana tamamıyla masumiyetimizi yineliyoruz.
El-Kaide, liderleri, demeçleri ve sözcüleri vasıtasıyla bu meseleyi sayısız vesilelerle vurgulamıştır. Bu inancımızı menhecimizde, yolumuzda ve çağrımızda net bir şekilde göstermiştik.
Müslüman halkımızı seçimi olmayan bir halk olarak gördüğümüzü açıklamıştık. Fakat aynı zamanda onları da kendimizi de hatalardan münezzeh görmüyoruz. Bunun yerine olaylar, üzerine inşa edilen meselenin en belirgin niteliğine göre değerlendirilir.
Tekfirci Akımlara Karşı Açık Tavır
-Mürted tağutlar ve hainler tarafından ve de düşmana yalakalık yapan, Batı'yla müttefik olan laik rejimlerce yönetilen- Ümmetimizin halklarının Müslüman olduğuna inanıyoruz.
Bizim ve her bir muktedir bireyin üzerine onları korumak, özgürleştirmek ve reform, izzet ve asalet yolunda onlara rehber ve öncü olmak vacibtir. Yoksa onları öldürmek, mallarını talan etmek ya da acılarını, ıstırap ve felaketlerini artırmak değil.
Rabbimizin Şeriatı'nın rehberliğine göre hareket ettiğimizi açıklamıştık. Allah Azze ve Celle insanların gayri meşru bir şekilde öldürülmesini yasaklamıştır. Düşmanın tüm haddi aşma ve despotizmine karşın ne kadar nefret oluşsa da ya da savaşta alınması gereken ne kadar intikam olsa da mesele değildir. Allah Azze ve Celle'nin dini daha yüce ve daha değerlidir. O'nun rızasını ve itibarını kazanmak daha önemli ve diğer herhangi bir amaçtan daha yücedir.
Bu yüzden, bu tip herhangi bir faaliyetten yana masumuz, bunu kim işlerse ya da nerede işlenirse işlensin bu tip insanlar düşmanla, kafir istihbarat ajanlarıyla –Allah onları kahretsin– birleşmiş suç çeteleri olsa da ya da Müslüman olduğunu yahut Mücahidlerden olduğunu iddia eden kimseler olsa da aldırmaz yada umursamaz tavır sergiledikçe durum böyledir.
Bu hareketlerin yeryüzünde Allah'ın yasakladığı fesadı ve fıskı yayma hareketleri olduğunu açıkça bildiriyoruz. Allah buyurmuştur ki:
"Allah, günahı ve fesadı sevmez"
Ve Allah buyurur ki: "... ve Allah fesadı ve tahribi sevmez."
Kaynak : Vahdet Haber