بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Mütekebbir isminin lügat anlamı
1-Mütekebbir; büyük ve büyüklenendir.Mütekebbir isminin lügat anlamı
2-Mütekebbir; değerli ve kadri yüce olandır.
3-Mütekebbir; bütün ihtişamın sahibidir.
4-Mütekebbir; ululuğun son derecesidir.
5-Mütekebbir; ihtiyaç ve noksanlığı gerektiren her şeyden münezzehtir.
Mütekebbir isminin Kur‟an içerisinde incelenmesi
1-Mütekebbir ismi, sadece Haşr suresinde Allah‟a izafe edilerek geçmiştir. Kur‟an‟da toplam 6 kez geçmektedir. İnsanlar için kullanıldığında boş yere büyüklük taslayan, kibirlenen ve gururlanan anlamlarına gelmektedir.
2-Kibirlenen kimselerin yeri cehennemdir. Allah onların kalplerini mühürler.
“Onlara içinde ebedi kalmak üzere cehennemin kapılarından girin! Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür! denir.” (Nahl 29)
“...Allah kibirlenen, büyüklük taslayan her zorba/cebbarın kalbini mühürler.” (Mü‟min 35)
Mütekebbir isminin bize yüklediği görev ve sorumluluklar
1-Sadece Rabbimizi büyük ve ulu olarak tanımalı, O‟nun büyüklüğünü hayatımızın her alanında benimsemeliyiz.
“Sadece Rabbini büyük tanı!” (Müddessir 3)
“...Tekbir getirerek O‟nun şanını büyükle, yücelt!” (İsra 111)
2-Allah‟ın ayetleri karşısında büyüklük taslamamalıyız.
“Onlara “Allah‟tan başka ilah yok” denildiği zaman kibirle direnirlerdi.” (Saffat 35)
3-Yeryüzü mütekebbirlerinden Allah‟a sığınmalıyız.
“Musa dedi ki: “Ben hesap gününe inanmayan her kibirleden, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah‟a sığınırım.” (Mü‟min 27)
4-Rabbimizin gücünden güç almalıyız. Yeryüzü mütekebbirlerine karşı O‟nun gücüyle ayakta durmalıyız. Biz O‟nu hakkıyla tanıdığımız ve kulluk ettiğimiz takdirde, O da bizi güçlü kılacaktır. Öyleyse yeryüzü kafirlerinden korkmamalıyız. Onların müstekbirce orduları, düzenleri, güçleri ve kuvvetleri karşısında yılmamalıyız. Çünkü bizim arkamızda Rabbimiz var. Bizler Rabbimizin her an bizim yanımızda olduğuna, bize şah damarımızdan bile daha yakın olduğuna inanmalıyız. Böylece yılmadan, gevşemeden O‟nun yolunda çalışmaya devam ederiz.
5-Hiçbir zaman Allah ile büyüklük yarışına girmemeliyiz.
Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Allah şöyle buyurdu: Büyüklük ve azamet bana ait sıfatlardır. Kim bu iki sıfattan birisinde benimle yarışmaya kalkarsa o kimseyi cehenneme atarım.” (İbni Mace/Kitabu‟z-Zühd 1474)
6-İnsanlara karşı da kibirlenmemeli, gururlanmamalıyız
Dikkat edersek Rabbimiz kitabında fiillerini anlatırken “Ben” değil de “Biz” der. “Biz indirdik, biz yarattık, biz verdik” gibi ifadeler kullanır. Oysa Allah‟ın ortakları veya yardımcıları yoktur. “Ol” der ve dilediği şey oluverir. Ancak Rabbimiz kullandığı bu uslubuyla bizlere örnekolmayı hedeflemiştir. Yani; “Kibirlenmeye layık olan, büyüklenmeye hakkı olan ben olduğum halde, ben bile kibirlenmiyorum. Siz ne diye kibirleniyorsunuz?” demektedir.
Bizler de her işimizde “Ben” yerine “Biz” demeye çalışacağız. “Ben yaptım, ben ettim, bunlar benim” demek yerine, “Rabbimin lutfuyla, yardımıyla böyle yaptık, şöyle ettik” diyeceğiz.