Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

El-şebab Komutanı Ahmed Imam Ali : “somali’ye Hicret Edin!”

eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi


İslam dininde bir ibadet vardır ki onun adı Hicrettir. Allah Rasul’u şöyle buyurur ;

“Hicret, tövbe kapıları kapanıncaya kadar devam eder. Tövbe kapıları ise, taa ki güneş batıdan doğuncaya kadar açık kalacaktır”

Bu ayet kur’anda bulunan çok önemli bir ayettir. Ulema’dan bir çoğu, bu ayetle amel edilmesi yönünde bir çok nasihatte bulunmuştur.

Allah c.c. bu ayette şöyle buyurmuştur; “Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Peygamberinin haram ettiğini haram tanımayan ve hak dinini edinmeyenlere küçülmüş oldukları halde, elleriyle cizye verinceye kadar savaşın! Tevbe-29

Ben bu ayetin son derece açık olduğuna inanıyorum. Allah c.c. bu ayet ile direkt olarak bizlere sesleniyor. Yani bu ayeti hayatına ikame etmek isteyenlere…

Aradığımız cevap bizim kendimizde… Bizler Müslümanlar olarak, yeryüzüne ikame edilmeye en layık din olan İslam’ı, tün Dünya’ya hakim kılmayı kendimize vazife edindik.

Bizler Kafirleri dahi İslam kanunlarının gölgesinde yönetilmeleri için zorlamalıyız…

Ben müslümanların demokrasiyi desteklemek için ön saflarda mücadele verip bir politik liderin başarısı uğruna fiziksel olarak nice çabalar saf etmesine ve eziyetlere katlanmasına çok şaşırıyorum.

Ne kadar yazıktır ki, aynı Müslümanlar hiçbir zaman Müslüman kardeşleri ile bir araya gelip bu ayetlerin anlamını ve gerektirdiklerini tartışmaz.

Onlar bir araya gelip, kafirlerle nasıl savaşacaklarını ve onları cizye vermeye zorlayacak bir Devlet yapılanmasını nasıl oluşturabileceklerini konuşmazlar…

Öyleyse bugün bu ayetin gerektirdikleri nelerdir? Ben bugün başlarken bu ayetleri okudum ki böylece onunla ilgili Müslüman kardeşlerime nasihat ve davet edebileyim.

Bizler bugün burada, cihad amelini ilgilendiren birbirinden farklı bir çok konuda konuşacağız ve aynı zamanda Allah’ın düşmanlarına karşı hakkıyla savaşabilmek için de askeri eğitimlerimizi tamamlayacağız.

Eğer hatırlarsanız bizler birkaç yıl önce Küfür Beldelerinde ikamet ederken insanlardan kimisi bize bu ayetlerle davet yapıp cihad için teşvik ediyorlardı.

Bugün ise aynı ayetleri okumuş olan bizler, başka Müslüman kardeşlerimiz için aynı şeyi yapıyoruz.

O kardeşlerimiz ki hala Küfür beldelerindeler ve cihad yolunda hicrete henüz çıkmadılar. Bizler de şimdi bu ayetleri onlar için ikame edebiliyoruz.

Bizler onlara bu ayetleri okuyoruz ki onlar motive olabilsinler ve bu ayetlerin emrettiklerini yerine getirebilmenin tek yolunun bu topraklara hicret etmekle gerçekleşebileceğini anlayabilsinler.

Böylece bunun ancak Allah’ın yardımı ile olabilecek bir şey olduğunu da görebilsinler. Şüphesiz ki o yardım ettiği sürece bunun gerçekleşmesi çok kolay olacaktır.

Birçoğumuz bu topraklara nasıl geleceğimiz hakkında bilgi sahibi değildik. Ama Allah bize yardım etti ve bu topraklara varabildik.

Buradan, hala küfür beldelerinde ikamet etmekte olup bu topraklara hicret etmemiş olan kardeşlerimize sesleniyoruz: “Daha ne bekliyorsunuz?” Hicret etmek için bu zulümlerden daha fazlasının bize uğramasını mı? Mumbasa şehrini düşünün…

O şehir ki, orada var olan işgal, bu zamana kadar İslam Tarihinde ve Doğu Afrika tarihinde gerçekleşmedi.

Oradaki bütün camiler işgal sonrasında kapatıldı ve hatta ezan okunması bile yasaklandı.

Kapatılan bir tek cami değildi. Bir çok cami kapatıldı ve yasak kondu. Bunun ardından onların çıkıpta Kenya’da Müslüman Liderlerin var olduğunu söylemeleri tabii ki saçma olurdu.

Öyleyse ne diye bizler kendimizi bu kafirlerden kurtarmıyoruz? Üstelik tüm bunlardan sonra onların bizler için açık birer düşman olduğunu net bir şekilde görmemize rağmen…

Kafirlerin mescitlerimize kilit vurup şeyhlerimizi soğuk kanlılıkla öldürmelerinden daha kötü bir şey olabilir mi ki?

Öyleyse onlara boyun eğmeyi tercih etmenize sebep olan nedir? Niçin küfür topraklarını terk edip hicret etmiyorsunuz?

Üstelik hicret sizler için daha da kolaylaştı. Dün Somali’nin uzak mesafede olduğunu düşünenler bugün bilmelidir ki bizim artık Kenya topraklarında da bir ordumuz var.

Benim kıymetli kardeşlerim… Öyle bir zaman gelecek ki, bizler çocuklarımızın ellerine hançerlerini verip: “İşte o yolda yatan bir kafir, haydi git onu öldür ve bu ibadeti gerçekleştirmiş ol” diyeceğimiz günler yakındır.

Geçtiğimiz günlerde mücahitlerin düşürdüğü uçakla ilgili haberleri duymuşsunuzdur. O uçak uzun bir süredir bizi bombardımana tutuyordu.

Bu uçağın pilotunun adı Komutan Jonathan Otongo. Mücahitlerin o uçağı düşürmesiyle beraber artık o kendisini cehennem ateşinde yanarken buldu.

Mücahitler uçağı düşürdükten sonra, kafirler uçağın düşme sebebi için “mekanik bir hata” dediler.

Ben bunu duyunca çok güldüm. Nasıl olur da mekanik arıza, o uçak tam olarak bizim üzerimizde uçarken meydana gelir. Neden uçağın kalktığı yerde olmaz?

Çünkü bu doğru değil. Zira o uçak mücahitlerin saldırılarıyla düşürülmüştür. Kenya Ordusunun mevkiisi ile uçağın düştüğü yer arasında tam 10 Km. mesafe vardı. Bu da bir başka süprizdi…

Mücahitler ise bölgeye 60 km kadar uzaktaydılar. Ama az sayıda birkaç mücahit olayı görüp yönlerini oraya çevirdiler.
Oraya vardıklarında pilotun cesedini aldılar ve onu Jilib şehrine getirdiler. Düşünün bakın… Kenya Ordusu, kendisine sadece 10 Km uzaklıktaki bir yere gidip askerinin cesedini bile alamıyor.

Kenyalılar bölgeye ancak ertesi gün sabah geldiler. Cesetlerini ve uçaktan artan bazı makine parçalarını almak istediler. Ama mücahitler onları çoktan almışlardı.

Cesetler ise, Jilib kentinde çocuklar tarafından yerlerde sürüklenmişlerdi. Çocuklar askerlere olan nefretlerinden cesetleri darb etmişlerdi.

Böyllece onlara karşı duydukları intikam hissini açığa çıkarmış oldular. Daha sonra da pilotun cesedini alıp daha önce uçaktan attığı bombaların açtığı bir çukura gömdüler. Böylece pilot, ölmeden önce kendi mezarını kazmış oldu…

Sizlere tekrar söylüyorum, öyle bir zaman gelecek ki, çocuklarımızın ellerine hançerlerini vereceğiz ve onlara : “Haydi git ve orda oturan kafiri öldür… Çünkü o cizye vermeyi reddetti” diyeceğiz…

Allah bunu açıkça söylüyor “…küçülmüş oldukları halde, elleriyle cizye verinceye kadar savaşın!” Tevbe-29

İşte bu kafirler cizye ödemeyi reddediyorlar ve onlar sokaklarımızda batıllarını yayıyorlar. Haydi git ve onları boğazla! Şüphe yok ki Resulullah’ın da bizlere haber verdiği üzere o günler gelip çatacaktır.

Mikdad bin Esved r.a. ‘dan şöyle rivayet edilmiştir. ; Rasulullah’tan işittim ki; “Yeryüzünde İslam dininin girmediği toprak, çamurdan yapılmış bir ev ve (çölde) bir çadır kalmaz.”

Öyleyse bizler hangi yoldan gideceğiz… Bizler cihad yolunda katledilecek ve öldürüleceğiz ve böylece kafirlerin zilletini ortaya dökeceğiz,

Onları esir edecek ve mallarını ganimet alacağız, böylece onların kadınlarını ve çocuklarını da esir edeceğiz.

Son olarakta onları cizye ödemeye mahkum edeceğiz… İşte bunların hepsi, “kafirlere zilleti tattırmanın” yoludur.

İşte bu sebepten ötürü Müslümanlar, kafirlerin kendilerini desteklediği ve onların haklarını korudukları ile ilgili çıkardıkları yalanmalara inanıp aldanmamalıdırlar.

Bu bir kafir için zor bir durumdur. O hem İslam ile savaşıp hem de bir Müslümana nasıl yardım edebilir ki ?

Size Kenya’dan bir örnek vermeme izin verin…. Kenya’da TJRC (Truth-Justice and Reconciliatiıon Commission – Doğruluk-Adalet ve Uzlaşma Komisyonu ) isimli bir komite vardı.

Adından da anlaşılacağı gibi, onlar mazlum olan kişilere destek verip yardım edeceklerini söyleyerek yola çıktılar. Bu komisyon, 2007’deki seçimlerde yapılan katliamların bir neticesi olarak kuruldu.

Böyle bir kurum bu şekilde kuruldu evet ama aslında bu kurum vesilesi ile Kafirler dışarıdan para alabilmenin legal yolunun önünü açmış oldular.

Kimsenin kimseye adaleti getirmek gibi bir derdi yoktu. Bu komiteye başkanlık eden kişinin bizzat kendisi zaten suçlu ve zalim bir kişidir.

Onun adı, Bethel Kiplagat’tır. Bu kişi 80’lerde yapılan ve Müslümanların katledildiği büyük Wagalla Soykırımının baş faillerinden birisidir.

İşte şimdi düşünün ki böylesi zalim bir adam, kalkmış adaleti tesis edeceği söylenen bir komite kurup ona başkanlık ediyor…
Şunu iyice anlayın ki bize adaleti de, haklarımızı da geri iade edecek olan tek şey işte budur!!

Müslümanların bazıları, kafirlerin yayınladığı bazı raporlara aldanarak, kafirlerin aslında Müslümanların haklarını savunduklarına inanıp aldanıyorlar.

Sadece göz önüne bir getirin, sahil bölgesinin neredeyse tamamı bugün kafirler tarafından işgal edilmiş durumda. Müslümanların ise ellerinde bu bölgelerin kendilerine ait olduğunu gösteren ne bir evrak ne de başka bir şey var.

Ama o kafirler çok uzaklardan gelip buralara yerleşmiş olmalarına rağmen bu bölgelerin kendilerine ait olduğunu rahatça iddia edebiliyorlar.

Biz onlara Mpeketoni’de güzel bir ders verdik. Müslümanların topraklarını zorla alabileceklerini sananlar orada büyük bir ders aldılar.
Biz kafirlere şöyle bir mesaj verdik. “Bu ümmet kadar barışı seven bir ümmet olmadığı gibi, bu ümmet kadar savaşı seven bir ümmet de yoktur.” Biz onlara her zaman savaşa hazır olduğumuz mesajını verdik.

Kenyalılar Somali’ye 2011’de geldiklerinde, bu savaşın 1-2 yıl süreceğini düşünüyorlardı.

Herkes bilsin ki bizler sizinle kıyamet günü gelinceye kadar savaşacağız. Kıyamet gününün ne olduğunu bilmeyen kafirler varsa, onlar bunun anlamını bir Müslümana sorsunlar. O Müslüman onun anlamını kendisine açıklar.

Bizim kıyamımız, kafirlere zilleti tattırana dek devam edecektir.

Buradan tekrar tekrar kardeşlerimize sesleniyoruz ki, bizler sizlerle aynı yerdeyiz, Allah ise bizlere buraya gelmeyi (mücahitlerin yanına) nasib etti ki bizler bu dini muzaffer kılabilelim.

Öyleyse o kardeşlerimiz, kendilerinin de aynı şeyi yapabileceklerini bilmeliler. Zira cihad artık onların da kapılarına gelip çattı. Burada Zambia’dan, Zaire’den, Tanzanya’dan, Zanzibar’dan ve daha nice beldeden kardeşlerimiz var.

Zanzibar’a bir bakın… Daha birkaç yıl öncesine kadar Zanzibar’ın yüzde yüzü Müslümanlardan oluşuyordu. Orada hiç kafir yoktu. Şimdi ise o beldedeki Müslümanların hepsi kafirler tarafından yönetiliyorlar.

Biz topraklarımızı nasıl geri alacağız ? Oy sandıklarıyla mı? Hayır hayır! Kafirlerin boyunları yarılmalıdır ki, böylece bizler kendi topraklarımıza geri dönebilelim…

Bizler kafirlerin beldelerindeki kardeşlerimize sesleniyoruz.. Tıpkı neşidde geçtiği gibi : “ Somaliye hoş geldin… Burada hoş karşılanacaksınız…”

Onlara rızık endişesinden ötürü korkmamalarını nasihat ediyoruz. Rasulullah şöyle buyurdu ; “Benim rızkım mızrağımın gölgesi altındadır.”

Siz de rızkınızı cihad ile elde edeceksiniz… Öyleyse burada rızkınızın nasıl olacağı ile ilgili endişelere kapılmayın…

İnşallah bugünkü sohbetimizi burada bitireceğiz… Kardeşlerimizi dualarımızda sakın unutmayalım… Ben eminim ki bir çoğu buraya gelmek için can atıyor ama önlerindeki bazı engeller sebebiyle buraya gelemiyorlar.

Öyleyse Allah’a dua edelim ki onların işlerini kolaylaştırsın ve böylece cihada gelebilsinler.

Öyleyse her kim şeriatı ikame etme istiyorsa, ona Somali topraklarına hicret etmesini nasihat ediyoruz. Bana, “Ben ne yapmalıyım?” diye sormak için gelmeyin…

Londra’ya, Kanada’ya, Amerika’ya gidenler oraya gitmeden önce kimseden bunun için icaze aldılar mı? Onlar oralara giderken kendi başlarına gittiler. Öyleyse artık hicret edebilecek olan kim kaldıysa hicret etsin…

islahhaber.net
 
Üst Ana Sayfa Alt