Hadis inkarcısı sapıklar, hadisleri emevi devlet başkanlarının arzusuna uyan muhaddislerin uydurduklarını iddia etmektedirler... Ancak ne keramet (!), ne hikmet (!) ne büyük mucize (!) ise emevilerin yazdırdığı bu hadis kitaplarında Muaviye ailesini, Yezid'i öven hadisler bulamıyoruz... İlginç değil mi ?
Kütüb-i Sitte Hadis İmamlarından İmam Nesai(r.a.)'nin Ölüm Sebebi
Ölümüyle ilgili olarak şu vak'a anlatılır: Uzun müddet Mısır'da yerleşip, ilim neşrinden sonra 302 yılında orayı terkederek Şam'a (veya Remle'ye) gelen Nesâî, orada Muâviye taraftarlarının baskısına mâruz kalır. Kendisinden, Muâviye'nin Hz. Ali (radıyallahu anhüma)'dan üstünlüğüne dair rivayette bulunmasını isterler. O ise: "Allah onun karnını doyurmasın" hadîsinden başka bir şey bilmediğini söyleyince Muâviye taraftarları Nesâî'yi Mescid'in içinde dövmeye başlarlar. Onları, bu davranışa sevkeden şüphesiz Nesâî'deki Hz. Ali sevgisi ve dolayısıyla Fî Fadli Ali adıyla te'lîf etmiş olduğu eseri idi. Buradan, hırpalanmış ve sakatlanmış olarak Mekke'ye hareket eder. Nesâî, Mekke'ye varır varmaz kötü muâmelelerin tesiriyle vefat eder. Bu yüzden ona şehîd de denmiştir. Kabrinin, Safa ile Merve arasında olduğu belirtilir. Bâzı tarihçiler Filistin'de vefat ettiğini söylerse de Mekke'de ölmüş olması daha sahîh gözükmektedir.
(Kütüb-i Sitte Şerhi, Prof Dr.İbrahim Canan,c.1 S:243,244)
Hadisler bize bu yolda şehid olan alimlerden geldi, Allahu Teala bizi ehli sünnet yolundan sapmaktan korusun...
Kütüb-i Sitte Hadis İmamlarından İmam Nesai(r.a.)'nin Ölüm Sebebi
Ölümüyle ilgili olarak şu vak'a anlatılır: Uzun müddet Mısır'da yerleşip, ilim neşrinden sonra 302 yılında orayı terkederek Şam'a (veya Remle'ye) gelen Nesâî, orada Muâviye taraftarlarının baskısına mâruz kalır. Kendisinden, Muâviye'nin Hz. Ali (radıyallahu anhüma)'dan üstünlüğüne dair rivayette bulunmasını isterler. O ise: "Allah onun karnını doyurmasın" hadîsinden başka bir şey bilmediğini söyleyince Muâviye taraftarları Nesâî'yi Mescid'in içinde dövmeye başlarlar. Onları, bu davranışa sevkeden şüphesiz Nesâî'deki Hz. Ali sevgisi ve dolayısıyla Fî Fadli Ali adıyla te'lîf etmiş olduğu eseri idi. Buradan, hırpalanmış ve sakatlanmış olarak Mekke'ye hareket eder. Nesâî, Mekke'ye varır varmaz kötü muâmelelerin tesiriyle vefat eder. Bu yüzden ona şehîd de denmiştir. Kabrinin, Safa ile Merve arasında olduğu belirtilir. Bâzı tarihçiler Filistin'de vefat ettiğini söylerse de Mekke'de ölmüş olması daha sahîh gözükmektedir.
(Kütüb-i Sitte Şerhi, Prof Dr.İbrahim Canan,c.1 S:243,244)
Hadisler bize bu yolda şehid olan alimlerden geldi, Allahu Teala bizi ehli sünnet yolundan sapmaktan korusun...